Gunlerden bir gun Adnan Benk bana «Hakki bizim spor yapmamiz lazim» dedi. Her gun on uc on dort saat o bir masada ben bir masada oturdugumuz yerde calisiyorduk. Kirkli yaslardayiz. – Tenise var misin dedim – Nereden aklina geldi? – Dorduncu Levent te bir tenis kulubu var. Vedat Ar Hoca ile Iclal Hanim in apartmanlarinin yaninda. Bildin mi? Gittik o kulupte bir tenis hocasiyla anlastik. Yasli ama vucudunda bir gram fazla yag olmayan ufak tefek bir adamdi. Adi Istepan. Bir saat kadar surecek beher ders basina yanlis hatirlamiyorsam 50 lira aliyordu. Sporda da Adnan benden daha yetenekliydi. Olsun! Ikimiz de kendi capimizda cok gayret ettik. Tenis ogrenmesi kolay ama ilerletmesi guc bir spor. Hoca bizden hayli yasli da olsa durdugu yerde topu bir saga bir sola gonderip bizi deliler gibi kosturuyor bir saatlik calismanin sonunda kan ter icinde guc nefes alir hale getirip evimize gonderiyordu. Sikâyet etmeden dayaniyorduk. Bizim hoca erken gelin ben musaitim diye sabahlari erken saatte aramaya basladi. Gec yattigi bir gecenin sabahi saat altida aramis Adnan i. O da: – Bak oraya gelirsem seni parcalarim demis. Derdi. Ben yasli adamdan utandim bir daha gidemedim. Adnan in da cani cekmemis. * 1970 ten sonra tenisle bu defa televizyon sayesinde bulustuk. Kort ekrana sigan ve yakisan bir spor alaniydi; tenisciler de kadin erkek Allah icin zevkle seyredilir sporcular. Spor da oyle degil mi? Olimpiyatlarda atletizm sair zamanlarda tenis. Ekranda benim sahiden zevk alarak seyrettigim sporlar bunlar. Otomobil yarislari da oyle diyor cocuklar ben tadina varamadim. Yadirgamayin boyle bir seyredilebilirlik farki var sporlar arasinda. Okullarda tatil koylerinde kamplarda cogumuz masa tenisini denemisizdir. Bir saga bir sola bir saga bir sola gozlerinizi devirerekten masa tenisi seyretme eziyetini bilirsiniz. Televizyonun tenise olan ilgiyi butun dunyada artirmis olmasinin sebebi de budur. 1924 ile 1988 yillari arasinda Olimpiyat Oyunlari nin disinda kalmisken 1988 de geri gelisinin bir sebebi de bu olmali. Yasi elverip de Isvecli Biorn Borg un bes kere Roland Garros sampiyonu olusunu hatirlamayan var mi aranizda? Bes kere de Wimbledon (1976 dan 1980 e kadar) sampiyonu ve iki kere Masters turnuvalarinin yildizi olusunu?.. Cek Ivan Lendi yi Amerikali John McEnroe yu da hatirliyorum. Kadinlardan Romanyali Nastase yi Amerikali Chris Evert i ve Cek Navratilova yi. Rakibin atacagi servisi beklerkenki yuz ifadelerine kadar hatirinda yer etmis olan var mi diye soracak olsaniz yukaridakilerden iki ismi tekrarlardim: Biorn Borg ile Navratilova yi. Bundan sonra unutmayacagim iki tenisci daha var. Alman Steffi Graf ile Amerikali Andre Agassi. Biz evcek Agassi nin Cerkez olduguna karar vermistik. Aramizda o kokten gelen var bircok sey meyaninda Cerkez adlarini biraz biliriz. Cumhurbaskani Cemal Gursel in basyaveri dostum Agasi Sen de Cerkez di. Rus zulmune katlanamayan Cerkezler bir donem hemen butun dunya ulkelerine goctuler. Demek Agassi nin ailesi de Amerika ya gocenlerden diye dusunmustuk. Gecen gun gazetede okuyup ogrendim. Meger Agassi nin babasi Mike Agasyan Rusya dan Iran a gocmus Ermeni ve Suryani kokenli bir ailenin ogluymus. Gene de akrabamiz sayilir. Meger 1948 ve 1952 Olimpiyatlari na Iranli bir sporcu olarak katilmis. Sonra ver elini Amerika. Bir Amerikaliyla evlenip soyadini Agassi ye cevirmis. Dort cocuklarinin en kucugune Andre adini vermisler. Daha uc yasindayken yetenegi fark edilmis. Ondan sonrasi masallarda Allah yuru ya kulum demis derler ya... Oyle gelmis. (Aksam 9 eylul) 1996 da Atlanta Olimpiyatlarini da kazanmis olmasindan ibaret de degil Agassi nin sâni sohreti. Hayatina giren cok unlu kadinlar da var: Barbara Streisand gibi Brooke Shields gibi... Ve sonunda kendi dunyasindan guzel ve buyuk bir tenisciyle kader cizgileri kesisti. Steffi Graf tan iki cocugu var simdi. Agassi nin Brezilyali sampiyon tenisci Gustavo Kuerten le karsilasmasini seyrettiniz mi? 21 yillik spor hayatinin son maciydi. Agassi: – Bu benim son acik turnuvam demisti. Kaybedersem birakirim! Sirada galiba ucuncu macti ama final sanirsiniz. Tribunler tiklim tiklim. Bir yanda futbol seyircisi havali Brezilyalilar. Bir yanda Agassi ciler. Agassi nin kestigi son top filede kaldi. Kaybetmisti. Kuerten i gosterdi kamera. Hayir sevincli degildi. Ya da coskusunu belli etmiyordu. Bir buyuk sampiyonun muhtemelen korttaki son anlariydi yasanan. Filenin onunde el sikistilar. Iki tribun birden ayaktaydi. Gorulmedik manzaraydi bu: Bir tenis sampiyonasinda seyirci kazanani degil kaybedeni alkisliyordu. Kazanan sahneyi alkisi cok soylu bir dikkatle kaybeden buyuge birakmis kenarda bir sandalyeye ilismisti. Kipirdamiyor adeta ayinin sona ermesini bekliyordu. Agassi de bir sandalyeye coktu. Hickira hickira aglamak icin. Steffi Graf gorundu bir ara. Cocuklarini ellerinden tutmus isil isil gulerek agliyordu