Turkiye-Ermenistan iliskilerinin yakin gecmisine bir goz atildigi zaman oldukca ilgi cekici bir duru -
Turkiye-Ermenistan iliskilerinin yakin gecmisine bir goz atildigi zaman oldukca ilgi cekici bir durum ortaya cikmaktadir. Turkiye muhtac olmadigi halde Ermenistan ile suregelen iliskilerde her zaman uzlasmaci bir tavir sergilemis dostluk elini uzatan taraf olmustur. Ermenistan ise bu iyi niyetli yaklasimlari degerlendirme konusunda sinifta kalmistir. Iste isin ilginc yani da burada yatmaktadir; iki ulke arasinda iyi niyet cercevesinde olusturulacak iliskilerden en cok karli cikacak tarafin Ermenistan olmasina ragmen bu iliskilerin olusturulmasinin onune en cok engel koyan da yine ayni ulkedir.
Ermenistan in 23 Agustos 1990 tarihinde kabul edilen Bagimsizlik Bildirgesi’nin 11. maddesinde Ermenistan Cumhuriyeti 1915 Osmanli Turkiyesi ve Bati Ermenistan’da gerceklestirilen soykirimin uluslararasi alanda kabul gormesi yonundeki cabalari destekler denmis ve ayni zamanda Dogu Anadolu icin Bati Ermenistan ifadesi kullanilarak Turkiye’nin toprak butunlugu tanimazdan gelinmis soz konusu bildirgede Ermenistan Devlet Armasi’nda Agri Dagi’nin bulundugu kaydedilmis ve bu kapsamda 1991 yilinda Ermenistan Parlamentosu’nca Ermenistan ile bugunku sinirlarimizi belirleyen 1921 tarihli Kars Antlasmasi reddedilmistir. Bu maddelerden de acikca anlasildigi gibi Ermenistan Turkiye’nin sinirlarini tanimadigini ve Turkiye’nin toprak butunlugune goz koydugunu acikca belli etmistir. Bu olumsuzluga ragmen Turkiye soykirim iddialarindan ve toprak talebinden vazgec” seklinde Ermenistan’dan benzerini gormeye alistigimiz bir zihniyet sergilememis aksine Ermenistan’in bagimsizligini herhangi bir sart kosmadan tanimistir. Peki bunu niye yapmistir? Dunya kamuoyundan bu yonde bir baski mi geldi? Ermenistan ekonomik olarak buyuk bir firsat kapisi miydi? Turkiye Ermenistan’a muhtac miydi? Hayir Turkiye Ermenistan’i tanidi cunku iki ulke arasindaki sorunlari ve onyargilari asabilmek icin cozumun uzlasmaci bir politikadan gectiginin farkindaydi.
Ekonomik sikintilar ceken Ermenistan 25 Haziran 1992 tarihinde Istanbul’da duzenlenen Karadeniz Ekonomik Isbirligi toplantisina Karadeniz’e kiyisi olmamasina ragmen kurucu uye olarak davet edilmistir. Turkiye Ermenistan’in uluslararasi camiadan dislanmasi yonunde de caba gosterebilecekken tam aksini yapti. Acaba Turkiye’nin niyeti neydi? Cevap gene ayni bir uzlasma zemini yaratmak.
Turkiye’nin iyi niyet girisimleri bununla da sinirli kalmadi. Ermenistan 1993 yilinda oldukca sikintili gunler gecirmekte uluslararasi camianin yardimina muhtac bir durumdaydi. Uluslararasi yardimlarin kendi topraklarindan Ermenistan’a aktarilmasina izin vermekle kalmayan Turkiye kendi imkanlari dahilinde Ermenistan’a bugday yardiminda da bulundu. Peki bu arada Ermenistan ne yapti bir yandan yayilmaci ve saldirgan bir politika guderek Azerbaycan’a saldirirken diger yandan da SSCB zamaninda yapilan sinir anlasmalarini tanimadigini beyan etti.
Turkiye de dogal olarak Ermenistan ile olan iliskilerini kademeli olarak sinirlandirma yoluna gitmis Azerbaycan’in toprak butunlugune karsi islenen bu suca bir son verilmesi talebinde bulunmus ve sonunda Ermenistan ile arasinda bulunan sinir kapisini kapatmistir.
Ermenistan bugun sadece Turkiye ile degil komsulari olan Azerbaycan ve Gurcistan ile de sorunlar yasamaktadir. Rusya’nin destegiyle ayakta durabilen Ermenistan icin komsulariyla uzlasma yolunu secmesi sadece kendisine degil bolgeye de istikrar getirecektir. Ancak 1998 yilinda basa gelen Robert Kocaryan hukumeti Turkiye’nin her turlu uzlasma girisimini en sevdigi once soykirimi kabul et” repligi ile engellemekte ve Azerbaycan topraklarindaki isgalci konumunu hala surdurmektedir. Kocaryan ulkesinde yasanan sosyal calkantilarin ve ekonomik sikintilarin ustesinden gelebilmek icin cozumun iyi niyet diplomasisinde yattigini ve komsularina muhtac oldugu gercegini acaba ne zaman anlayacak? Bu simdilik pek yakin gozukmuyor.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com