Patrik II. Mesrob Hazretleri 31 Temmuz 2006 Pazartesi saat 18:00 de Kinaliada Surp Krikor Lusavo -
Patrik II. Mesrob Hazretleri 31 Temmuz 2006 Pazartesi saat 18:00 de Kinaliada Surp Krikor Lusavoric Ermeni Kilisesi’nde duzenlenen Ortadogu icin Baris Duasi’na riyaset etti.
Suryani Ortodoks Patrik Vekili Metropolit Mor Filuksinos Yusuf Cetin Ermeni Katolik Kilisesi’nden Episkopos Kevork Hazumyan Istanbul Rum Ortodoks Patrikligi’nden Peder Dositheos American Board Heyeti’nden Kenneth Frank Global Ministries Disiliskiler Bolumu Baskani David A. Vargas United Church of Christ yoneticilerinden Cally Rogers-Witte Global Ministries Avrupa ve Ortadogu sorumlusu Dr. Peter E. Makari Focolare Katolik Toplulugu’ndan Dennis Kirk Neo Catechumen Katolik Toplulugu’ndan Konstantin Cedolini Turkiye Katolik Episkoposlar Konseyi’nin Sekreteri Peder Mauro Pesche Little Sisters of Jesus rahibeleri alti Katolik rahip dort Protestan din gorevlisi bes Ermeni rahip oniki Ermeni peder Polonezkoy Muhtari Daniel Ohotski baskanliginda bir heyet Baris Duasi’na katilanlar arasindaydi. Torene Kinaliada sakinlerinden kalabalik bir Ermeni ve Suryani inananlar toplulugu katildi. Kilisenin ici ve cevresi duaya katilan inananlarla tamamen dolmustu.
Bir dini gecitle baslayan torende Kutsal Kitap’tan okunan metinlerden sonra Patrik Hazretleri horana (mihrap) cikarak gunun ve duanin anlamini belirten bir vaaz konustu. Patrik Hazretlerinin vaazinin cozumu soyleydi:
Mesih’te Sevgili Kardeslerimiz Baris Prensinin Sevgili Takipcileri
Son gunlerde hepimiz buyuk bir aciyla irkilmis bulunuyoruz. Ortadogu’da akan masumlarin kani bizleri buyuk bir uzuntuye boguyor. Lubnan halki kavrayisi asan olcude bir siddete maruz kaliyor; Israil vatandaslari gokten yagan olum korkusuyla titriyor; Filistin ve Iraklilar ise her gun yeni olumlere yas tutuyorlar. Ve maalesef bu acilar ve kanayan yaralar yakin zamanda sona erecege benzemiyor. Dunya sarsiliyor ve halklar kiriliyor gozlerimizin onunde. Hazreti Eyup Peygamber’in cigligi sanki kulaklarimizda yankilaniyor:
Iste Zorbalik bu!’ diye haykiriyorum ama yanit yok. Yardim icin bagiriyorum ama adalet yok (Eyup 19:7).
Iste boyle zamanlarda Allah’a daha cok yakarmaliyiz birbirimizi teselli ederek sikintida ezilen komsularimiza bir parca umit isigi sunmaliyiz.
Hepimiz Ortadogu’da pek cok seyin dogru gitmedigini goruyor tehlikeli tirmanislar karsisinda urperiyor ve ofkeyle karisik bir hayal kirikligina ugruyoruz. Dunya liderleri de buyuk bir sikintida. Onlar da bombalar ve roketler patlarken baris icin bir sey yapamamanin buruklugu icinde elleri bos donuyorlar. Tum dunya yari bir umitle bekliyor ama masum yasamlari kurtarmaya yonelik koklu bir eylem plani henuz daha ortada gozukmuyor.
Boyle bir kriz karsisinda uluslararasi toplumun yardim ve aracilik kapasitesi eger ne yapilmasi gerektigi hakkinda birlesebilirse artabilir. Dunya kamuoyunun hemfikir oldugu su cozumlere ivedilikle agirlik verilmelidir diye dusunuyorum.
*Lubnan Israil ve Gaza’daki siddete alternatif cozumler uretilmeli;
*Karsilikli siddetin tirmanisini durduracak bir ateskes saglanmali;
*Masum sivillere yonelik saldirilarin durmasi ve sivillerin uluslararasi yasalara uygun bir sekilde korunmasi icin bir baski olusturulmali;
*Esitlik temelinde olusturulacak gorusmelere destek cikilmali ve bolgede barisi tesis edebilecek cokuluslu bir guc konuslandirilmalidir.
Ama maalesef taraflar hukuka aykiri politikalarla bolgenin koklu sorunlarini cozmeye yonelik yeni ve tehlikeli uygulamalara girisiyorlar. Liderler uluslararasi hukukun sinirlari otesinde bir siddetin uygulanmasini mazur gostermeye calisiyorlar. Militan gruplar da benzer taktiklerle catismalari alevlendiriyor ve insan yasamini umursamayan bir tutum sergiliyorlar. Ama ne olursa olsun hicbir sey ne Lubnan’da ne Filistin’de ne de Israil’de evleri topluluklari ve bir ulusun altyapisini hedefleyen bombardimanlari hakli kilamaz. Teror eylemleri kimseye terorle yanit verme hakkini taniyamaz.
Dunya Kiliseler Konseyi Subat ayi toplantisinda su belirlemeyi yapti: Teror eylemleri suc eylemleridir. Dolayisiyla o eylemler hukuk kurallari cercevesinde ele alinmalidir. Terore karsi onlemler savasla esdeger sayilmamalidir. Cunku terore karsi savas’ uygulamalarindaki olcusuz siddet sivilleri buyuk bir risk altina sokmaktadir. Devlet ve toplum guvenligi siddet ustunde degil adalet ustunde yukselmelidir.”
Dunyayi bir ev; tum insanligi bir aile; uluslari farkli din ve kulturlere mensup olanlari kardes olarak gormek bizim Hristiyanlik idealimizdir. Kiliseler olarak biz umidin mirascilariyiz. Gelenegimiz ezilenleri desteklemek ihtiyac icinde olanlara yardim etmek ve haksizliga ugrayanlari savunmaktir. Oyleyse gelin yalvarislarimizi Allah’a baris taleplerimizi ise isitecek kulaklari olanlara yoneltelim.
Oncelikle gelin hep birlikte yitirilmis yasamlar ve yikilmis yuvalar icin yas tutalim. Gelin yaralarin sifasi ve sorunlarin adil cozumu icin dua edelim. Ortadogu’daki tum halklarin – Musluman Hristiyan Musevi - guvenligi ve refahi icin Rabb’e yalvaralim.
Ikinci olarak gelin yardim edelim. Birlesmis Milletler Lubnan’da 500 000 kisinin yerlerinden yurtlarindan edildigini bildiriyor. Kiliseler ve ilgili kuruluslar zaten coktan yardima gecmis bulunuyor bizim de destegimize ihtiyaclari var. Ortadogu’da yasananlarin bir deprem felaketinden daha buyuk bir trajedi oldugunu goz onunde bulundurarak yardimlarimizi ona gore yapalim. En buyuk tehlike dunya kamuoyunun bu olaylari kaniksamasi ve insanlarin acilarini bir televizyon olayiymis gibi kavrayarak seyirci kalmalaridir. Oralarda milyonlarca insan umit bekliyor ve dunyadan bekledikleri sadece iyi temenniler degil elbette. Ekmek ilac ve su bekliyorlar. Insanliklarini geri kazanmak istiyorlar ve bu gezegende bizden baska onlara yardim eli uzatacak baska yaratiklar yok.
Ucuncu olarak sesimizi yukseltmeliyiz. Ortadogu’daki inananlar sorunlarinin bizim tarafimizdan da konusulmasini ve paylasilmasini istiyorlar. Bu baglamda biz Turkiye insanlari olarak bugun onlarin cigligini bir nebze olsun cemaatlerimize iletmeyi bir borc bildik. Biz kilise onderleri Ortadogu’yu ve onun tarifsiz acilarini siz inananlarin vicdanina bir yuk olarak koyuyoruz. Artik sadece kendimiz icin dua edemeyiz. Mezmurlari artik gozu yasli Lubnanli Filistinli ve Israilli masumlar icin de okuyacagiz. Gozlerimi daglara kaldiriyorum yardimim kimden gelecek diye”.
Ilahi yardima ihtiyac duyuyoruz. Iste bu dualarla bunu ariyoruz. Bizden cok uzakta aci ceken insanlar icin yapacagimiz seyler gercekten sinirli. Ama en azindan onlarla ve onlar icin aci cekebiliriz. Onlarin ozlem dolu dualarina istirak edebilir ve gelecek guzel gunler icin Rabb’e yakarabiliriz.
Gelin oyleyse dua edelim ve iyi gunlere olan inancimizi yitirmeden umidimizi tazeleyelim. Barisa olan inancimiz bizi bariscil eylemlere yoneltsin. Ne mutlu barisi saglayanlara! Cunku onlara Allah’in ogullari denecek” (Matta 5.9).”
Patrik Hazretlerinin vaazindan sonra Iman Ikrar Duasi tum inananlar tarafindan hep birlikte okundu. Daha sonra Turkce Ermenice Rumca Aramice Almanca Italyanca Fransizca Ingilizce dillerinde baris icin dua edildi.
Toren Rabb’in Duasi ile sona ererken duaya katilan episkoposlar Patrik Hazretlerinin iki yaninada dizilerek son takdisi hep birlikte verdiler.
Dua Toreninden sonra kilisenin terasinda Kinaliada Kilisesi Vakfi yoneticileri tarafindan duzenlenen mutevazi bir Sevgi Sofrasi etrafinda toplanildi. Torene katilan pederler rahipler episkoposlar ve inananlar dostluk ve kardeslik ortaminda Ortadogu’da suren catismalar konusunda dusuncelerini paylasmaya devam ettiler.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com