Agos Gazetesi Genel Yayin Yonetmeni Hrant Dink in yeni Ceza Yasasi nin 301. maddesine dayandirilarak suc sayilan yazisini fikir ozgurlugu adina savundugumuzu ve bu suc a istirak ettigimizi acikliyoruz. Dusunce ve ifade ozgurlugune engel oldugu bu uygulamayla bir kez daha kanitlanmis olan 301. maddenin acilen kaldirilmasini talep ediyoruz. Bu vesileyle gecen yil yazdigim yaziyi bir kez daha okuyalim istiyorum. Yine o surati gorduk. Mahkeme cikisinda okeyde tek tasa kalmis bir kiraathane kasarinin zafer ifadesiyle kameralara siritiyordu. Daha once de Ermeni konferansinin durdurulmasinda basrol ustlenmis o avukat Hrant Dink i 6 ay hapse mahkûm eden mahkemenin kararini savunuyor Hrant i da Turkiye yi terk etmeye davet ediyordu. O surata dikkatlice bakanlar ozgurlesmeye insanlasmaya direnen guclerin ruh halini acikca gormustur. 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hrant Dink hakkinda ..yazmis oldugu yazi elestiri amaciyla yapilan dusunce aciklamasi niteliginde olmadigindan Turk ten bosalacak o zehirli kanin yerini dolduracak temiz kanin Ermeni nin Ermenistan la kuracagi asil damarinda mevcuttur seklindeki yazilar bir nevi Turk un kaninin pis asagilayici incitici nitelikte oldugu mahkemece kabul edilerek ve.....mad. uyarinca sucun islenisindeki ozellik de goz ozune alinarak takdiren alti ay hapis cezasiyla cezalandirilmasina ancak sanigin gorevi sabikasiz olusu ilerde bir daha suc islemeyecegi konusunda mahkememizde olumlu kanaat uyandigindan saniga verilen cezanin... ertelenmesine karar verdi. Turklugu korurken Turkcenin pek umursanmadigini goruyoruz. Mahkemenin 13 sayfalik bilirkisi raporu nu kale almadigi anlasiliyor. Cunku o raporda 159. maddeyle duzenlenen Turklugu tahkir ve tezyif sucunun tipik eylem unsuru olusturmadigi ayrica eylemde sucun olusumu icin gerekli olan tahkir ve tezyif ozel kastinin bulunmadigi sonucuna varilmisti. Bilirkisi raporu Hrant in metninin okunma anahtarlarini acikca sunmus. Sozgelimi diyor ki Yayinda gecen Turk ten bosalacak o zehirli kanin yerini dolduracak temiz kan Ermeni nin Ermenistan la kuracagi asil damarinda mevcuttur ifadeleri incelendiginde ise ortaya cikan sonuc sanigin Ermeni kimliginde bir ruhsal sorun olarak ifade ettigi Turk olgusunu yani 1915 te yasananlari Ermeni kimliginin hayati bir unsuru olarak benimseyip tum cabalarin ve birlikteligin bu olgu uzerine kurulmasini 1915 olaylarini soykirim olarak dunyaya kabul ettirme cabasi ve inadindan kurtulmak gerektigini soylemektedir. Sanik daha onceki yazilarinda da bu anlayis ve cabayi Ermeni kimligini kemiren bir husus ruhsal bozukluk ve zaman kaybi olarak nitelendirmektedir. Zehirli kan olarak ifade edilen husus Turkluk ya da Turkler degil Ermeni kimliginde yer alan sanigin ifadesiyle hatali anlayistir. Ermeni meselesiyle yuzlesme bicimimiz; gerceklikle aramizdaki mesafe gecmisin tartimi gelecegin ipotek altina alinmasi kendimizi hayata okuma kisacasi bu dunyaya tutunma yordamimizin cok carpici bir disavurumu oldugu icin oturup ustune yilmadan kafa yormamiz gereken bir konu. Inkârla zehirlenmis hayatimizi sagaltacaksak bu konuyla da yuzlesmemiz gerekiyor. Reddettigimiz kardesimiz Hrant i tanirsak; onu turistik brosurumuzdeki hediyelik mozaikte bir renk olarak degil bu topragin acili ve zengin seruveninden gelen yani ayni bizim gibi yana sone varolmaya calisan bir insan olarak gorebilirsek insan olma yolunda onemli bir adim atmis olacagiz. Insan kardesinden bellidir. Hrant i tanir misiniz? Ben oturmus Hrant in hikâyesini dinlerken konu komsusu balikci arkadaslari ve daha bircoklari telefon edip gonlunu aliyor ona olan sevgilerini hatirlatiyorlardi. Hrant 1954 te Malatya da dogmus ailenin uc erkek cocugundan biri. Babasi terzi esnafi Hasim Kalfa. Ruhu karisik bir adam. Kumar da seviyor. Basi belaya girip Malatya yi terk ediyor. Istanbul a yerlesiyor. Bir yil sonra da dedeleri anneyi ve uc kardesi Istanbul a tasiyor. Hrant hayatini en cok etkileyen insani dedesini dogru durust hatirlamiyor bile. Varsa yoksa o resim. Yaz aksamlari alaca cokerken Malatya da evinin duvarina sirtini verip cilt cilt kitaplar okuyan ihtiyar. Yanibasimizda bir muamma gibi varolan o buyulu varliklardan. Yedi dil bilirmis. Harput Koleji nde okumus. Hrant o duvarin dibinde okudugu koca ciltli kitaplarin izini surmus akli erdiginde. Sormus sorusturmus kitaplarin hangi ellere gecebilecegini arastirmis da bir turlu ogrenememis o ihtiyar ne okurdu oyle uzun uzun. Simdi diyor ki Ben kimim i koksel surekliligimi ararken bir yandan sevincle ben buymusum duygusu veriyor ote yandan ciddi bir hayiflanma duygusu. Anadolu nasil boyle corak oldu. Hrant i en cok etkileyen tanimadigi bir adam olmus. Dedesi. Hrant dedesine cok ezinmis ama yabanci dile bir turlu isinamamis. 25 yil pasaport yasagi oldugu icin yabanci dillere kusmus. Hrant duygusal bir adam. Yureginin freni yok. Dolu gozlerle ceza aldigi takdirde bu memleketi terk edecegini soylerken de samimiydi. Istanbul da ailesi dagilir uc cocuk ortada kalir. Ucune de Gedikpasa Kilisesi nin yetimhanesinin yolu gorunur. Protestan kulturuyle buyur. Dogu kiliselerinden farkli daha aydinlik. yedi yasinda yetimhaneye giren Hrant diger cocuklarla birlikte gunduzleri serada toprakla calisir temizlikten yemege her isi yapar. Kol emeginin buyusuyle kendini kurar icini temiz ruhunu ruzgârli tutar. Tuzla daki yazlik Ermeni cocuk kampinin kurulusunda da teri vardir. Sayilari her yil artan yetim cocuklar uc yaz boyunca yorgunluktan bayilana kadar calisarak yaz kampinin binalarini insa eder bahcenin agaclarini bir bir dikerler. O cocuklarin kucucuk elleri coskulu yurekleriyle kurduklari bir yani gol bir yani deniz olan o masal ulkesi 1983 yilinda Ermeni kilisesi vakfinin elinden alinarak eski sahibine verilir. Yani devlet tarafindan gasp edilir. Hrant derinden incinir. Cunku cocuklugun uzun yaz gunlerinde elleriyle yaratilisina katildigi bu cennette yasitlariyla birlikte calisip birlikte eglenmeyi ogrenmistir. Bir de esiyle Rakel le tanismistir. Hrant 14 yasindayken yetimhaneye dokuz yasinda bir kiz gelir. Ermeni Varto asiretinden. O asiretin hikayesi de bir gun nasilsa yazilacaktir. Simdi gecelim. Rakel sadece Kurtce bilmektedir Hrant ona Turkce ve Ermenice ogretir. Birlikte buyurler. Hrant 21 ine geldiginde de evlenirler. Daha sonra birlikte Tuzla daki kampin yoneticiligini yapacaklardir. Hrant IU Fen Fakultesi ve Edebiyat Fakultesi nde de felsefe okur. 12 Eylul le birlikte zor gunler. Birkac kez gozaltina alinir. Iskenceden gecer. Solcu kimligi Ermeni kimligiyle birlesince bir tehdit klisesine donusuvermistir. Hrant Tuzla kampinin kapatilmasiyla Ermeni kimligi ustune dusunmeye baslar. Azinliklar icin hayatin ne kadar guvensiz oldugunu gorur. Zaten artan ASALA teroru ve daha sonra patlatilan Kurt sorununu Ermenilestirme propagandasi Ermeni vatandaslarin kendini solucan gibi hissetmesine neden olmaktadir. Apo ya en yetkili agizlardan Ermeni dolu diye bagirildigi PKK nin Ermeni kokenleri ustune dahiyane kesiflerde bulunuldugu yillar. Ustune bir de Ermeni-Karabag meselesi patlak verince Ermeni bu topraklarda mesru hem de resmi bir kufre donusmustur. Sabah gazetesinin Apo nun bir papazla resmini basip Kanit: Ermeni-Apo isbirligi mansetiyle Patrikhane de toplanan Ermeni aydinlari yalanlar ustune kurulu bu kampanya karsisinda ne yapabileceklerini dusunmeye baslar. Resimdeki papaz Ermeni degil Suryani dir. Ama bunu belirtmeyi incelikli bir ahlâki secimle dogru bulmazlar. Turkce bir gazete cikarma fikri de orada dogar. Agos 1996 Nisan inda yayin hayatina girer. On yillardir Ermeni yi agizlarina kufurlerin en agiri olarak yamamis olanlar dogal olarak Turkluk konusunda en hassas olanlar. Nasilsa yasada Ermeniligi tahkir ve tezyif etmeye karsi bir suc belirlenmemis. Sevgili kardesim Hrant biz hicbir kimligin tahkir ve tezyif edilmemesi icin her seyi goze almislar; biz kardesinin incitilmesine izin vermeyecek olanlar; biz vazifesi kendinden menkul sinir bekcilerine pabuc birakmayacak olanlar hicbir yere gitmeyecegiz. Lincci Turkluk avukatlari da kalsin. Onlara bakarken onlarin cocuklariyla konusuyoruz. Nasilsa o cocuklar da bize katilacak.