Istanbul da Bulusma Konferansi tum dunyadan pek cok dernegi akademisyeni gazeteciyi bir araya getirdi. Son bir yildir duzenlenen Ermeniler Kurtler ve son olarak Rumlarla ilgili konferanslar onemli bir sessizlik bozma islevi ustleniyor. Istanbul da Bulusma: Bugun ve Yarin Konferansi gecen hafta cuma gunu basladi uc gun boyunca Hilton Convention Centre da gerceklestirildi. Genelde azinliklarin ozelde Rumlarin dunu ve bugunu uzerine yogunlasan konferans Zografyon Okulu Mezunlari Dernegi Tesalia Universitesi ve Fransiz Enstitusu Anadolu Calismalari tarafindan duzenlendi. Boylece son bir yil icinde Ermeni konferanslarinin yani sira bir Kurt konferansi bir de Rum konferansi duzenlenmis oldu. Istanbul da Bulusma Konferansi adindan da anlasildigi gibi tum dunyadan pek cok Rum dernegini akademisyeni gazeteciyi bir araya getirdi. Istanbullu Rumlar da konferansin dinleyicileri ve tartismacilari/konusmacilari arasindaydi elbette. Istanbul daki Rum nufusu 5 binin uzerinde Konferansin en carpici haberi Tesalia Universitesi nden Viron Kotzamanis in Istanbul da alti aydir surdurdugu calismasinin sonucunda simdiye kadar bin ila bin bes yuz arasinda oldugu tahmin edilen Turkiyeli Rumlarin nufusunun bes binin uzerinde oldugunun ortaya cikmasiydi. Konferansin son gununde dinleyicilerden bu rakamin dogru olmadiginin Istanbullu Rumlar tarafindan teyit edilmesi dahi teklif edildi. Ancak yeni bir bilimsel arastirma bu bilgiyi curutmedikce dogru olanin bu sayi oldugu hatirlatildi oturum baskani tarafindan. Istanbul a gocle gelen yaklasik 600 Antakyali Arap Ortodoksa iliskin tartismalar da oldukca dikkat cekiciydi. Dini mensubiyet etnik bir mensubiyeti beraberinde getirmiyor bu durumda da Rumlar tarafindan Araplara Rumca ogretilmesi gerekliligi savunulurken daha esitlikci bir tavirla her iki tarafa da birbirlerinin dilinin ogretilebilecegi yani Rumlara da Arapca ogretilebilecegi yuksek sesle soylenemiyordu. Konferansin son gununde Mete Tuncay insan haklarindan bahsedilirken Arap Ortodokslarin Helenlestirilmesi gibi bir anlayisin aykiri bir durum oldugunu belirterek Arap Ortodokslarin Arapca yi okuma yazma bilecek sekilde ogrenmeleri gerektigini soyledi. Imrozlu Rumlar muphem vatandaslar Stanford Universitesi nden Elif Babul un Imrozlu olmak: Turkiye Cumhuriyeti nde Vatandaslik ve Egemenlik baslikli konusmasi da bugune dek nadiren tartisilan bir konuyu Imrozlularin tabi tutulduklari homojenlestirme politikalari cercevesinde vatandaslik haklarinin nasil kesintilerle ve seffaf olmayan yontemlerle manipule edildigini aktardi. Imrozlu Rum vatandaslarin mulkiyet hakkinin taninmadigini belirten Babul el koyulan mallarini geri almak isteyen Rumlara Imroz u (Gokceada) turistik olarak ziyaret eden eski adali Rumlar gibi hosgoruyle yaklasilmadiginin altini cizdi. Babul Vatandaslik devlete hizmet veren devletin istedigini yapan sekilde kullaniliyor (...) ve devletin vatandasa karsi sorumlulugu goz ardi ediliyor dedi. Babul un dikkati cektigi bir baska onemli nokta da vatandaslik anlayisinin sadik vatandaslik olarak anlamlandirilmasi. Rumlar kendi adalari icinde muphem vatandaslardir Kurtlerde de oldugu gibi yalnizca devlete sadakatlerini ispat ederekten muphem kisi statusunden kurtulabilirler... Boylece Babul vatandasligin nesnel ve herkes icin esit olmayan bazi vatandaslarin daha esit oldugu bir anlayisin Imrozlu Rumlar uzerinden yeniden uretilmesine dikkati cekiyor. Patrikhane Yunanistan la iliskilerde bir baski araci oldu Yildiz Teknik Universitesi nden Elcin Macar Reddi miras: Cumhuriyet Turkiyesinde Rum Patrikhanesi konulu sunumunda Elif Babul un degindigi noktayi da pekistirerek dini ve etnik kimligin birbiriyle ic ice gecerek tam olarak vatandasligin saglanamadigini soyledi. Benzer bir durumun Rum Patrikhanesi icin de soz konusu oldugunu Patrikhane ye yerinin Istanbul degil Yunanistan oldugunun sik sik hatirlatildigini soyleyen Macar Megali Idea Pontus devleti gibi konularin ezelden ebede varolan planlar olarak gosterilmesiyle Turk tarih yaziminin bu planlarda hep Patrikhane yi isaret ettigini belirtti. Macar Ilgisizlik ve bilgisizlik nedeniyle Turk kamuoyu Fener Patrikhanesi ni dis politikada bir Turk kurumu olarak gostermekte; ote yandan icerdeyse bir Yunan kurumuymus gibi davranmakta. Patrikhane yi Yunanistan la ozdeslestiren anlayis Turkiye ye karsi yapilan komplolarla iliskilendirilmekte diye konustu. Yillar boyunca Turkiye nin Fener Rum Patrikhanesi ni Yunanistan a baski araci olarak kullandigini soyleyen Macar son yillardaysa Patrikhane nin Turkiye-AB iliskileri cercevesinde ele alindigina dikkati cekti. Koz ve rehin Rumlar Dis Politikada Koz ve Rehin:1964 Rumlarin sinir disi edilmeleri baslikli bir sunum gerceklestiren Ridvan Akar da Turkiye deki Rum nufusun Yunanistan a karsi koz ve rehin olarak kullanildigini soyledi. Akar 1964-65 te Kibris olaylari cercevesinde Turkiye nin adaya asker cikarma gucu olmadigindan Rumlari bir koz olarak kullanarak Yunanistan a baski yapmaya calistigini ve bu baskiya Yunanistan tarafindan bir yanit gelmemesi sonucunda toplam 40 bin kisinin mallarina ve paralarina el konularak sinirdisi edildigini anlatti. Sayinin ozellikle bu denli yuksek olmasinin da Yunan vatandasi olan Rumlarla Turkiye vatandasi olan Rumlarin bu farkliliklara bakmaksizin evlenmis olmalari ve ailelerin bir arada kalabilmek icin topyekun gitmek zorunda kalmalari oldugunu ifade etti. Ozur ulkemizi yuceltir soluk aldirir Gecen yil 6-7 Eylul olaylarinin 50. yili icin duzenlenen sergi ve sonrasindaki surec uzerine bir konusma yapan Sabanci Universitesi nden Dilek Guven bu serginin protesto edilmesinin disinda sergi defterine yazilanlarin cok onemli oldugunu soyledi. Sergi defterine dusulen kayitlar arasinda bir grup ziyaretcinin bu sergi sayesinde tarihi dogru anlama firsati bulduklarini bir baska grubun utancini ifade edenler oldugunu ve en kalabalik grubun ise ozur dileyenler oldugunu soyledi. Emekli bir ogretmen sunlari yazmis deftere Turkiyenin kendi tarihini kabul etmesi temel kosuldur. Gercegin kendi yuruyusu vardir en derin kuyulara kapatsaniz bile ben buradayim diye bagirir. Devlet buyuklerinin ozru hâlâ eksik. Bu ulkemizi yuceltir ona bir soluk aldirir . Dilek Guven bu konferanstan sonra Bati Trakyali Turklerle Istanbullu Rumlarin ortaklasa bir konferans duzenlemelerini teklif ederek bunun iki tarafli milliyetciliklerin asilmasi icin onemli bir adim olacagini soyledi. Bundan sonra ne yapilacak? Konferans bundan sonra ne yapilacagi uzerine cok fazla deginmemekle birlikte cemaatin gelecegine iliskin kaygilar siklikla dile getirildi. Vaftizlerin dugun ve cenazelerin Istanbul da yapilmasi gibi zaman zaman kendine nostaljik bakan ya da tamamen duygusal oneriler getirilirken bunlarin cemaatin gelecegine nasil bir etki yaratacagi ustunde pek de fazla durulmadi. Yaklasik bir yildir suren Ermeniler Kurtler ve son olarak da Rumlarla ilgili birer sessizlik bozma islevi ustlenen konferanslardan sonra butun ilgili kesimlerin konferans sonrasi asamalari dusunmesinin bundan sonra hangi yone dogru gidileceginin dusunulmesinin vak