Devlet yoktu tiyatro vardi -
Devlet Tiyatrosu yoneticisi ve ozel bir tiyatro sahibi Armen Elbakyan Ermenistan da bugunun Don Kisot unun gundelik hayatin kaosuna serbest pazar ekonomisinin yel degirmenlerine karsi savastigini anlatiyor. Tiyatronun tarih boyunca Ermeni kimligini korudugunu soyluyor
Kendi komedyeninin dilini kesen rejimlere denir totaliter diye. Iste o zalimlerle ayni sofraya oturmayacaksin!
Sovyet doneminde kukla tiyatrosu mecburi olarak getirilen ogrencilerle dolsa da simdi yarisi yoksulluk siniri altinda yasayan ulkede her hafta sonu salonun yarisi bos kalsa da Armen Elbakyan boylesini tercih ediyor:
Simdi gelenler benim icin daha kiymetli diyor Hic degilse isteyerek geldiklerini biliyorum.
Heykellerle dolu caz festivalleri duzenlenen nufusu yaklasik Bakirkoy kadar olsa da cok sayida tiyatrosu olan Erivan simdi televizyon ekranlarindan disari fiskiran kapitalist degerlerin sel baskinina ugruyor. Elbakyan soyle diyor:
Ortam camurlu
Ozgurluk bazen kudurmus bir irmak gibi akar. O zaman su camur da getirir. Simdi sanat acisindan kabul edilemez olan sadece anlik degere sahip eserler ucuz komediler cikmaya basladi ortaya. Ama ben insanligin derin bilgisine inaniyorum. Yeni cag peygamberlerinin kopugu sondugunde su temizlenecek ve geriye iyi olanlar kalacak.
Geriye hep tiyatronun kaldigini anlatiyor Elbakyan:
Devlet olmus halklar bunu anlayamaz. Devlet olmayan halklarda tiyatro dili ve kimligi korur. Cunku felsefi bir kategori olarak tiyatro caginin kahramanini bulmaya calisir. O kahraman daimi sorunla hesaplasir. O donem icin Niye yasiyorum? sorusunu sorar. Izleyenlerle birlikte katarsis yaratarak o gunku hayatin sorusunu cevaplar.
Ermeni oyun sever
Elbakyan in tiyatrosunda simdi Don Kisot oynaniyor. Klasik isler uzerinden bugunku sorunlari anlamak icin. Peki Ermenistan da Don Kisot bugun hangi degirmenlere saldiriyor kimlerin degirmenlerine?
Dusman butun zamanlarda bellidir. Dusman kotu olandir. 21. yuzyilin kahramanini bulmaya calisiyoruz hepimiz. Simdi Ermenistan da biz bu gundelik hayatla nasil basa cikacagimizi bulmaya calisiyoruz. Bizim Don Kisot umuz bu kaosta bu gecis doneminde ayakta kalmaya calisiyor.
Elbakyan son bir cumle soyluyor halkina ve halkinin ruhuna dair:
Ermeni halkinin iki tarafi vardir: Oyunu sever. Insan iliskilerindeki oyunu da sever. Ama asil sevdigi seffaf bir derinliktir.
Seffaf olmayan derinliklerin ne demek oldugunu bilenler Elbakyan in soylediginin ne kiymetli oldugunu anlayacaktir.
Siir sorar: Kim gormus boyle bir Ortadogu sehri?
Heykeller muktedirlerin en sevdikleri oyuncaklardir. Peki bir halk 4 bin yillik tarihinde bu dunyanin Sultan Suleyman a kalmayacagini ogrenmis ve sakinlemisse kimin heykelini diker?
Devrimden once su satan cocugun heykelini: Bir daha hicbir cocuk calismak zorunda kalmasin diye yemin eder gibi.
Bir zamanlar kizlara bedava cay veren ihtiyarin: Kizlar hep bu sehrin sokaklarinda neseyle dolassin diye.
Unlu kompozitorlerin heykellerini: Neseleri hic eksik olmasin diye.
Ve belki bir bina yapilirken kesip isinmak icin yakmak zorunda kaldiklari bir ihtiyar agacin anitini bile dikebilir kucuk bir tesekkur yazisiyla agaca: Ermeni ailelerinin isinmasini sagladigin icin sana minettariz!
Erivan bir acik hava muzesi gibi. Heykeller bir kenara her binanin uzerinde siyah mermer tabakalara kazinmis yazilar goruyorsunuz. O binada hangi sanatcinin hangi kahramanin hangi filozofun yasadigini yazan mermer tabakalar. Simdi reklam panolarinin simarik renkleriyle bolunse de sehir hâlâ kizil - kahverengi ve tas. Her an sehrin yoksullugunu animsatan dilenciler yaklassa da yaniniza Erivan bunca yoksulluk varken Botero nun yaptigi bir siyah kedi heykelini alip sehrin meydanlarindan birine dikecek kadar baska turlu. Yeni yapilan ve dev Ermenistan Ana (Mayr Hayastan) heykelinin oldugu tepeye cikan uzun yuruyen merdivenlerin ici de heykellerle dolu. Bu merdivenlerin bittigi alt noktada ise Erivan i planlayan Aleksandr Tamanyan in dev opera binasina bakan heykeli var. Heykelin altinda Ermenistan in Nâzim Hikmet i sayilabilecek Sair Caretz in sorusu:
Kim gormus boyle bir Ortadogu sehri?
Iki kalas bir heves uzerine kimlik
Elbakyan in yoneticiligini yaptigi kukla tiyatrosunun gisesi salonun icinde koltuklar eski sahne kucucuk. Ama yine de hafta sonlari cocuklarla doluyor salon. Buyukler icin de kukla tiyatrosu yapan tiyatro Erivan daki tiyatrolardan yalnizca biri. Elbakyan dort bin yillik tarihleri boyunca Ermenilerin hep tiyatroyla yasadigini degisen yeni kosullarda bu sevginin kalici olacagini soyluyor.
Kadinlar her yerde
Ermenistan her ne kadar Ortadogulu erkek adam imgeleriyle bolunse de bir kadin cumhuriyeti. Sokaklar geceleri yalniz basina olan bir kadin icin son derece guvenli. Konustugum kadin orgutu temsilcileri ve kadin gazetecilerin soylediklerine bakilirsa Ermenistan her ne kadar tutucu bir toplum olsa da sokaklarda taciz pek rastlanan bir durum degil. Bilhassa gazetecilikte olmak uzere bircok sektorde kadinlar cogunluga gecmis durumda. Bunun bir nedeni kadinlarin erkeklere oranla daha az ucretle calismaya riza gostermeleri. Ama daha onemlisi kadinlarin soylediklerine bakilirsa kadinlarin erkeklere gore yeni kosullara uyum gostermede daha hizli ve basarili olmasi.
Cocuklara ozel kafe
Erivan in sokaklarinda cok sayida kafe var. Belki Sovyet donemindeki sansur ve siyasi baskidan oturu belki de gelenekten gelen bir sey ama bu kafelerin hemen hepsi oda oda bolunmus halde. Yani bir kafeye gittiginizde konusacaginiz kisiyle kesinlikle bas basa kaliyorsunuz ne kimse sizi goruyor ne de siz kimseyi. Ama cocuk kafeleri haric. Erivan da cocuklarin dogum gunleri ve eglenceleri icin ayrica cocuk bar lari denen kafeler var. Tatlilarin simli dev pastalarin satildigi yerler Hansel ve Gretel masalindaki pasta ev gibi leziz. Otobuslerde buyuklerin cocuklara yer verdigi dusunulurse cocuklarin eglencesine gosterilen bu ozen daha iyi anlasilabilir.
Carsilarda ise yine kadinlar cogunlukta. Sovyet doneminde saglik ocagiyla oteliyle sehir disindan gelen pazarcilara hizmet veren dev semt carsilari simdi tek tek ozellestiriliyor. Sona kalan birkac tanesinde de mahsun saticilar alici bekliyor butun gun. Ozellestirmenin henuz uzanamadigi tek sey bulbulak denen cesmeler. Simdilik hava ve su bedava!
Hediyelikten ucuz orijinal resim!
Vaktiyle ressamlar kendilerine bedava verilen atolyelerinde calisiyorlarmis Ermenistan da. Gelen bir Kultur Bakanligi gorevlisi ressamin calismakta oldugunu tespit ettigi surece hic sorun yokmus. Hatta yazlari calismalarinizi Soci de veya baska bir yazlik mekanda surdurmek isterseniz hukumete bir dilekce yaziyormussunuz hazir oluyormus yazlik atolyeniz aninda. Ama simdi...
Araba parcalarindan eski muzik aletlerine her seyin satildigi Vernisaj pazarinin devaminda onlarca ressam resimlerini cok ucuza satmaya calisiyorlar. Bir eski madalya fiyatina gidiyor orijinal resimler. Ustelik bu buyuk pazardan sehrin bir baska noktasinda bir tane daha var. Bu yuzden hafta sonlari dev bir acik hava galerisine donusuyor Erivan. Ve ressamlar pazarligi hic beceremiyor.
YARIN
Kilisede yeni moda: Mini etek!
Erkek adam mavi giymez!
Night-Club da Mahmutpasa slow.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com