Bizim ruhumuz var kucuk hanim! - Haber Arşivi 2001-2011
14 Mayıs 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Մարերի / Օր : Վանատուր / Ժամ : Հոթապեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

17 Mayıs 2006  

Bizim ruhumuz var kucuk hanim! -

Bizim ruhumuz var kucuk hanim!

Ermenistan in en yasli kadin sairi Gabudikyan yasanan sikintilari siralayip Bu ulke dort yil mum isiginda yasadi. Giysileriyle yatip kalkti butun halk diyor ve devam ediyor: Ancak ruhu olan halklar bulanik zamanlari atlatabilirler. Bizim ruhumuz ve sizinki kucuk hanim cok dalgalandi. Ama biliyorsunuz hic degilse iki halkin da bir ruhu var Siz cok zor bir zamanda geldiniz kucuk hanim. Bu ulke butun bir yasama sistemini degistirdi. Ardindan cok canimizi yakan Karabag savasi geldi. Sonra 1988 deki deprem... Elli bin kisi oldu ulkenin yarisi yikildi. Kapali sinirlar yuzunden yardim gecikti. Bagimsizlik ilan edildigi gun butun bu sikintilarin on bes yil surecegini kimse dusunmemisti. Biz kucuk hanim dort yil elektriksiz yasadik. Bu ulke dort yil mum isiginda yasadi. Giysileriyle yatip kalkti butun halk. Ulkenin dortte biri goc etti. Siz kucuk hanim iste boyle seyler yasamis bir halkin ruhunu anlamaya calisiyorsunuz. Yeni gecirdigi kalp krizinin tereddudu halkina dair kederine yenik dusuyor; Ermenistan in 84 yasindaki en yasli kadin sairi ulusal simge Silva Gabudikyan Ararat marka konyagi bir dikiste bitiriyor. Bogaz yangininin ezdigi sesiyle guluyor: Sadece aciyla yasamiyoruz Demek Ermenistan in ruhunu anlamak istiyorsunuz. O zaman size dort bin yillik bir hikâye anlatmam gerek. O yuzden acele edip konyagimizi icmeliyiz. Silva olur da konyak biter diye kirmizi sarabi da hazirlamis. Yagmur cama vururken uzaklara dalip dalip anlatiyor ulkesini. Bir anit kadar eski bir sair olarak bu ulke bu halk uzerine siirler yazmis bir gecmis nesiller mirasi olarak konusuyor: Ancak ruhu olan halklar bulanik zamanlari atlatabilirler. Bizim ruhumuz ve sizinki kucuk hanim cok dalgalandi. Ama biliyorsunuz hic degilse iki halkin da bir ruhu var. Konyaktan kucuk bir yudum daha alip delici bir bakisla sorguya basliyor bu kez: Koylere gittiniz mi? Bir hafta boyunca durmayan yagmuru gosteriyorum camdan. Mustehzi gulup devam ediyor: Bir gun giderseniz cobanlar sut sagan kizlar goreceksiniz. Adlarini sordugunuzda size Ophelia ya da Hamlet diyecekler. Biliyorum siz soykirimla ilgili sorular sormaya geldiniz buralara. Ama biz aci ile yasamiyoruz sadece. Dunyanin insanlik tarihinin iyiliklerini de onemsiyoruz burada. Burasi iki yuz yil once Shakespeare cevirmis okumus bir ulke! Zenginler icin iyi Ulkenin bagimsizlik ilani serbest piyasa ekonomisine gecis ve kapali sinirlarla sarsilan ruhunu soruyorum Silva ya. Merak ediyorum o mu daha iyi bir Ermenistan da yasadi yoksa simdi fotograflarina baktigi torunlari mi daha iyi bir hayat yasiyor acaba? Van dan gocenlerin acisini Stalin doneminin zulmunu yasadik biz. Ama Ikinci Dunya Savasi zaferinin coskusuyla sikintilarimizi unuttuk. Simdiki nesil Sovyet doneminin iyi yanlarini goremedi. Zengin cocuklari icin iyi bir sistem bu elbette ama biliyorsunuz kucuk hanim burasi fakir bir ulke. Peki ya Ararat? Ermeniler niye bagli bu daga bu kadar cok? O biz ulasamadikca guzellesen bir dag. Japonlarin Fujiyama si gibi bizim Ararat imiz. Ararat sizin icin bir yukseklik bizim icin bir derinlik meselesi! Nâzim i gordunuz mu? Gabudikyan kendisine verilen devlet nisanini hukumette yapilan yolsuzluklar nedeniyle iade edecek kadar politik hâlâ. Kenara cekilmis bir ihtiyar degil yani. Ama konu goce gelince ihtiyarliyor gercekten: Son elli yildir propaganda buydu butun dunya Ermenilerini bu topraklarda yasamaya cagiriyorduk. Astrofizigin dunyadaki kurucusu ulusumuzun onuru ve onurumuzun simgesi Victor Hampartsumyan vardir. Biz bu topraklara Oyle bir yer ki yildizlar Hampartsumyan in dilinde konusur derdik. Ama simdi gidiyorlar. Durmadan gidiyorlar... Uzun bir yudum konyaktan... Ve ardindan yarim birakip konyagi heyecanla gozlerinde isiklarla: Nâzim Hikmet i gordunuz mu? Gulmeye basliyorum saka yaptigini dusunerek. Kederleniyor: Kusura bakmayin. Bu psikolojik bir sey. Insan ne kadar ihtiyar oldugunu fark etmiyor. Saniyorsun ki gorduklerini herkes gordu. Hadi eyvallah! Sonra fotomuhabiri arkadasim Yurttas a donuyor ve ona soyluyor: Sen Nâzim a benziyorsun! Flortcu bir bakisi var simdi Silva nin cunku Nâzim i saclarini gozlerini boyunu posunu anlatiyor. Bir gun Tiflis te nasil serefine kadeh kaldirdigini Sovyetler in en lirik ve en guzel sairine! diye kendisine seslendigini... Duvardaki genclik fotografi canlaniyor sanki Nâzim her bulusmalarinda yaptigi gibi yanagindan opuyor. Iste o anda son yudum icin kaldiriyor konyak kadehini ve Turkce soyluyor: Hadi eyvallah! Paranin ve gucun tanrilastigi yeni bir sisteme agir agir ayak uydurmaya calisan Ermenistan in komunizm hatiralari Silva nin yuzunde her gun biraz daha ihtiyarliyor. Sosyalizm bir yalan miydi? Ne olursa olsun gecmisi bir anda kaldirip atmak yasanmis olanla dalga gecmek Butun o yasananlar topyekûn yalan miydi yanlis miydi? dedirtir kendinden supheye dusurur insani. Hele koca bir ulke boyle bir hesaplasmadan gecerse... Sovyetler in dagilmasiyla birlikte 1991 -deki bagimsizlik ilaninin ardindan yillarca tapilan orak-cekic matrak bir restoranin logosu olursa kahramanliklarla alinan madalyalar uc kurusa pazara duserse universite mezunlari evsiz kalirsa her sey bedavayken bir anda suya bile para verilirse garsonlar profesorlerden cok kazanirsa... Artik her sey para Herhalde sosyalizmde akli kalir insanin. Kimsenin acik acik soylemedigi ama herkesin aklinin bir kosesinden mutlaka gecirdigi bir sey bu Ermenistan da. Hele de egitim soz konusu oldugunda. Cunku eskisi gibi universite ogrencilerine maas verilmiyor Ermenistan da ne kitaplar ne okulda yenen ogunler ne de tiyatro bedava artik. Ve simdi bilmiyor kimse nereye gitti karsi devrimcileri Kremlin e bildiren onca sivil polis! Daha bunlarla hesaplasamamisken o Sovyetik tas binalar bir bir satiliyor simdi dunya markalarina. Iclerinde tamamlanmamis bir hesaplasmayla dislarina marka giysiler giyiyor Ermenistan. Pek yakinda burada ilanlariyla degisiyor baskentin yuzu. Ama ici? Genclik hatirasi gibi Kirmizi Pazarlar var hâlâ. Sovyet doneminden kalma beyaz onluklerini takan kadinlar ellerine alip supurgeleri tipki sosyalist donemde yaptiklari gibi yasadiklari sokaklari temizliyorlar. Bahar geldiginde tatli bir genclik hatirasi gibi belki komunist ideallerini hatirlayip senin-benim olana degil bizim olana kimseye ait olmayana daha guzel daha temiz olmasi icin gozleri gibi bakiyorlar. Simdi onlar yeni evlerini kurarken eski tuhaf evlerinden neyi saklayip neyi atacaklarina karar vermeye calisan her bir parcada dalip giden insanlara benziyorlar. SSCB basit bir lokanta Sovyet mikro-cipleri dunyanin en buyuk mikro-cipleridir! Porsche galerisinin yanindaki CCCP (SSCB) Lokantasi nda bors corbasini icerken goreceginiz onlarca komik slogandan biri bu. Sosyalist donemin daha dogrusu Kremlin yonetiminin ilkel propaganda teknikleriyle dalga gecen sloganlar cesit cesit: Sovyet emziklerini omur boyu kullanabilirsiniz! Televizyoncu arkadasimiz Haygaram Nahabedyan sloganlari tercume ederken aklina Brejnev fikralari geliyor: Sofia (Sophia) Loren SSCB ye geliyor. Burasi gercek. Fikra buradan sonra basliyor. Brejnev soruyor: Bir isteginiz var mi Bayan Loren? Sofia cevap veriyor: Sinirlari acsaniz ne iyi olur. Brejnev Sofia ya yaklasip flort ederek soruyor: Ne o Sofia bas basa mi kalmak istiyorsun? Ermenistan icin korku kralligina benzeyen Demir Perde Donemi artik sadece bir lokantanin konsepti. Oyle ki lokantanin bir odasinda bir zindan icinde de siyasi mahkûm var. Daha neler: Lenin heykelleri Stalin e mektup yazin kosesi eski paralar gizli evrak formatinda monuler eski kimlik cuzdanlarinda gelen hesaplar... Fikralari bile unutulan bir donem artik Ermenistan icin komik(!) bir hatira fotografina fon olusturuyor. Yuz kisilik 1 Mayis! 1 Mayis kutlamalarini Nasilsa bir iki saat surer diye on bes dakika gecikince kaciriyorduk. Zira trajikomik toren sadece yarim saat surdu. Gogusleri madalya dolu uniformali adamlar artik kimsenin kendilerinden korkmadigi Erivan sokaklarina ilk Sovyet Ermenistan i baskani Miyasnikyan in heykeli onunde bagiriyor megafondan ses cikmiyor cikan ses de cop arabalarinin gurultusunde duyulmaz oluyordu. Yuz kisilik toren dagilirken Bapian Annik le konustuk. 84 yasindaki Bapian Ruhen cok doyurucu dedigi torenden cikarken isci kahramani oldugunu soyledi hemen. Bir fabrikada kirk yildan fazla calisarak kahraman olmustu. Kac kere sordum gogsundeki madalyalarin sokakta satilmasindan ne hissettigini. Bu soruyu... Bir turlu duymadi! Bir Talat Pasa yorumu Yazi dizisinin klisesinde el sikistigim Arsak Sarkisyan Istanbul dan geldigimi duyunca hemen Azericeye gecti: Talat Pasa Yahudiydi. Turklerle Ermenilerin arasini bozdular. Turkler soykirim yapmazlardi. Ama jonturklerin hepsi Yahudi idi. Isci Bayrami nda nufusunun yarisi yoksulluk sinirinin altinda yasayan Ermenistan artik sinifla ilgili bir simge degil eski mecburi sosyalist torenleri goruyordu sadece. Sehir hâlâ ulusal tatil olan 1 Mayis in tadini cikariyordu evlerde.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+