Soykirimla yatip kalkmiyoruz -
Onlarca insanla konustum Ermenistan da iki hadise disinda Soykirimi taniyor musun? diye soran olmadi. Konu acildi ama her seferinde Boyle bir sey olmasa ne iyi olur tonunda konusuldu
Patlayan sampanya kopuklenirken bu kucuk hos geldin partisinin tatsiz laf sokusturmalariyla bolunecegini dusunmemistik elbette. Fakat yuzumuze Hadi bakalim! Ne diyeceksiniz gibi bir meydan okumayla bakarak muzeyi dolastiran hanim (ismi lazim degil) tam kadeh kaldirirken Turkler de serefe diyerek iciyor degil mi diye sorup cakti ucuz golunu:
Ee tabii. Her millet kendinde eksik olana icermis.
Itiraf edeyim fotomuhabiri arkadasim Yurttas daha hizli tepki verdi. Ben boyle cikislari ciddiye alamadigim icin sinirlenemedim bile. Muze Muduru Bagrasyan Lavrenti durumu yumusatmaya calisti ve sonra basladi 4 bin yil oncesinden anlatmaya. Tahmin edebileceginiz uzere uzun hikâye malum meseleyle sona erdi:
Soykirim icin ozur dileseniz ne olur? diye yumusak sordu Lavrenti sahsen benim ozur dilemem gerekiyormus gibi bir tonda.
Sucluluk hissetmem gerekiyordu sanki. Sadece muze muduru degil ayni gunun gecesinde Cheers adli bir mekânda uzun sacli rocker isletmeci de Soykirimi tanimiyorsaniz lutfen burayi terk edin derken ayni suclulugu hissetmemi bekliyordu.
Che ve daglarin mulkiyeti
Adam Araratin resmini gosteriyor Orasi bizim sizin degil diye cikisirken Agri Dagi ni o gece ona vermem gerekiyormus gibi davraniyordu. Hemen yanindaki Che Guevara resmini gostererek sordum ben de:
Butun daglar icin konusmus bir adamin resmini asip sonra da o dag senin-benim diye tartismak komik degil mi?
Kabul etti guldu.
Onlarca insanla konustum Ermenistan da bu iki hadise disinda biri bile Soykirimi taniyor musun? diye sormadi. Konu acildi ama her seferinde Boyle bir sey olmasa ne iyi olur tonunda konusuldu.
Iki ulkede de o ulkelerin hassasiyetlerinin arasindan kendine yol bulmaya calisan diyalog yanlisi sinirlarin acilmasi taraftari insanlar var elbette. Ermenistan da bu isin onculugunu yapan da Acik Diyalog Merkezi. Yoneticisi Lilith Bleyan tatsiz deneyimlerimizi anlatinca gulmeye basladi:
Boyle insanlar var tabii. Soykirimdan baska hicbir sey konusamazlar. Ama bu ulkenin cogunlugu boyle degil. Burada soykirimla yatip soykirimla kalkmiyoruz elbette.
Bleyan iki halkin da psikolojik engelleri asip konusmasindan yana. Bleyan a gore konusma da soykirimla baslamamali:
Makul zemin nerede?
Baska bircok sey var konusabilecegimiz. Ama soykirimla baslayinca baska hicbir sey konusamaz hale geliyoruz.
Bleyan in esi Vahe Hovhannisyan da Devlet Baskani Kocaryan in danismani. Hovhannisyan in STK lar ve Devrimler adli da bir kitabi var. Bleyan ve esi Ermenistan in diyalog yanlisi yeni kusagini temsil ediyorlar ve ikisi de kendileri gibi dusunenlerin cogunlukta oldugunun altini ciziyorlar:
Devrimci Ermenistan Partisi dir bu konuyu merkeze alan ve aldiklari oy yuzde 6. Giderek da azaliyor. Gerisini siz dusunun.
Lilith Bleyan ozellikle belirtiyor:
Artik yavas yavas soykirim meselesinde o donemdeki Ermeni politikacilarin da sucu oldugu gorusu agirlik kazanmaya basladi. Bu gorus Ermenilerin Turklere karsi duydugu sempatiyle yayginlik kazanabilir.
Kirlangiclar geri donmeyecek
Akin akin cocuklar cikiyor tepeye otobuslerle. Halk arasindaki ismiyle Kirlangic Yuvasina bir okul gezisi daha. 24 Nisan haftasi boyunca kirmizi laleler atacaklar onlarin Soykirim Muzesi bizim ise Sozde Soykirim Muzesi dedigimiz anita hic sonmeyen bir atesin kenarina.
Iceri girip son derece rahatsiz edici fotograflar ve tarihi belgelerle dolu muzeyi gezecekler. Butun Ermenistan yapilarinin tasi olan tuf tasi uzerine kazinmis Bati Ermenistan diye Turkiye yi gosteren haritaya bakacaklar. Bir kez daha beslenecek bir hayal bir nesil daha kaderlerini bir acili hikâyenin ipligiyle orecek.
Yeni hayatlara baslamak
Belki bir nesil daha kendisini acili hikâyeler uzerinden tarif edecek. Aci bir sey yasandigini herkes kabul edecek ama soykirim sozcugu siyaset masalarinda cekistirilecek. Butun o aci hikâyeler bir kez daha o masalarda malzeme olacak.
Hayata devam etmek icin yeni hayatlara baslamak icin acilarimizin ne kadarini unutmaliyiz? Gecmisin acilarini nereye koymaliyiz? Kapali sinirlariyla topraga kilitli Ermenistan simdi bu soruyu soruyor kendine.
Kimilerinin tek hazinesi o aci hikâyeleri yapistikca yapisiyorlar. Kimileri ise insanlik tarihinin zaten hep kanli bir destan oldugunu biliyor Ermenistan in geleceginin gecmisine takilip kalmasini istemiyor. Kimileri icin iliskinin olmazsa olmazi soykirimin taninmasi kimileri icin hakikaten de sadece duygusal bir mesele.
Bizim icin de cok tanidik bir soru
Ama her iki ulke de birbirinin saldirisindan suphelenip planlar yaparken bir yuzyil once yasadigimiz bir aci masalarda pazarlik konusu olmaya devam ediyor.
Acimizin pesini birakirsak ihanet etmis olur muyuz gecmis nesillere?
Bizim icin de cok tanidik olan bu soruyu soruyor Ermenistan kendine.
Ermeni genclerin toprak celiskisi
Natalya: Yuz yil kabul etmedilerse yuz yil daha kabul etmezler.
Armen: Ama o yuzyil boyunca bizim bagimsiz bir devletimiz yoktu. Bu fark yaratir.
Natalya: Onlar soykirimi kabul etmeden bizim iliski kurmamiz insanî olur mu?
Hovhannes: Ama biz cocuklarimiz icin guzel bir gelecek istemiyor muyuz? Bunun yolu Turkiye ile iliski kurmak.
Gaya aralarina giriyor:
Sizinle konusurken bizim agir bir sorumlulugumuz var. Eger soykirim meselesini bir kenara birakalim dersek kendimizi ihanet etmis gibi hissetmemiz gerekiyor.
10 yasinda dusmanlik
Hepsi universite ogrencisi hepsi dort dil biliyor. Cok iyi bir egitimden gecmisler ve tipki buradaki gencler gibi issiz kalacaklarindan korkuyorlar. Cunku sinirlari kapali cunku tasidiklari agir bir yuk var. Ben sorunca Natalya anlatiyor:
Ne zaman mi ogrendik? Ben kendimi bildim bileli biliyorum soykirim meselesini. Kardeslerim Turkler bize saldirinca ne yapacagiz konulu bir oyun oynadilar yillarca.
Anlattiklarina gore hepsi 10 yasindayken mufredat geregi ogrenmeye basliyorlar soykirim meselesini. Ama uluslararasi iliskiler okuyan Gaya ekliyor:
Baslangicta Turkleri dusman olarak ogreniyoruz ama ardindan halklarin dusman olamayacagini anliyoruz hepimiz.
Catisma isigi karartiyor
Turkce de ogrenen Ankara siyasetini yakindan takip eden Hovhannes bir diplomat gibi yaklasiyor olaya:
Bizim sinira yakin bolgelerinizin Turkiye nin Bati sina gore daha az gelismis oldugunu biliyoruz. Eger sinir acilirsa o bolgelerin kalkinacagini dusunuyoruz. Avrupa da da problemli ulkeler var ama siniri kapatmiyorlar. Biz genc bir ulkeyiz ama kapali sinirlar catismalar tunelin sonundaki isigi karartiyor bizim icin.
Arkadasi Hovsef atiliyor:
Sinir acilinca kimse kimseye saldiracak degil. Turkiye toprak isteriz diye tedirgin. Toprak isteyen varsa delirmis olmali.
Iste o anda bulusmanin basindan beri konusmayan Aram ve Gor konusuyor:
Evet biz topraklarimizi geri alacagiz. Turkiye Soykirim var demezse masaya oturulmaz.
Aram ve Gor diger genclerin Off be! gibisinden yari alayci tepkisiyle karsilasiyor. Hovhannes kulagima egilip gulerek soyluyor:
Iste bizim de bozkurtlar imiz var!
Diaspora-Ermenistan tartismasi canli canli:
Biz degil siz suclusunuz!
Benim icin Ermenistan turistik bir yer. Niye yatirim yapayim? Para kaybetmek icin mi? Burada muthis yolsuzluk var.
Paris te yasayan Istanbullu (!) Arto Bulent Kilimli hali vakti yerinde bir hali tuccari. Duzgun Turkcesi ile soyledikleri Turkoloji okumus televizyon muhabiri Haygaram Nahabedyan i sinirlendiriyor:
Siz diasporadakiler de ayricalik istiyorsunuz yatirim yaparken!
Buradakiler kapitalizmin acemisi. Is yapmayi bilmiyorlar diye devam ediyor Arto Hem zaten ben kendimi buradan ziyade Turkiye ye ait hissediyorum.
O anda iste asil mesele basliyor. Ermeni meselesini tuzu kuru diaspora geriyor Haygaram a gore. Arto ya gore tam tersine.
Biz Turkiye ye aitiz
Bir tuccar maharetiyle Arto bagliyor konuyu:
Biz Turkiye ye aitiz. Ama bunu bilmeyenlerden cikiyor mesele!
Erivan a birkac oyun birkac muze icin gelen Arto biletleri gosteriyor:
Nasil buraya ait olayim? Bak gidecegiz oyuna. Dillerini bile anlamiyorum. Baska bir Ermenice konusuyorlar burada.
Tuhaf bir karikatur gibi: Ermeniler bir tek Turkce anlasabiliyorlar...
Ermeniler ve Ararat
Incil de Ararat adiyla gecen Agri Dagi cesitli dini kaynaklarda Ermenilerin ruhsal evi olarak gosterilir. Ermenistan in sembolu olan dagdan Incil de (Eski Ahit) Nuh un gemisinin oturdugu zirve olarak soz edilmistir. Yaradilis 8:3: Sular yeryuzunden cekilmeye basladi. Yuz elli gun gectikten sonra sular azaldi. Gemi yedinci ayin on yedinci gunu Ararat daglarina oturdu. 1950 lerde havadan cekilen fotograflarda dagdaki gemiye benzeyen sekiller Nuh un gemisinin kalintisi olarak yorumlanmis buna Ararat Anomalisi denmistir.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com