Deveciyan Gecmisini ve 1915 i Anlatiyor - Haber Arşivi 2001-2011
27 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Վահագն / Ժամ : Բաւական

Haber Arşivi 2001-2011 :

26 Nisan 2006  

Deveciyan Gecmisini ve 1915 i Anlatiyor -

Deveciyan Gecmisini ve 1915 i Anlatiyor

ASALA nin avukati Deveciyan ust duzey bir Osmanli burokratinin torunu Fransa da olen mucit bir vatansizin oglu! Icisleri Bakani Sarkozy nin siyasi danismani. Turk basinina ilk kez konusan Deveciyan 1868 1901 ve 1946 dogumlu uc kusagin oykusunu aktariyor. ASALA nin avukati Patrick Deveciyan ust duzey bir Osmanli burokratinin torunu Fransa da olen mucit bir vatansizin oglu! Icisleri Bakani Sarkozy nin siyasi danismani Deveciyan 20O7 de Sarkozy cumhurbaskani secilirse basbakanligin en yakin adayi. Turk basinina ilk kez konusan Deveciyan 1868 1901 ve 1946 dogumlu uc kusagin Turkiye nin en tartismali donemine iliskin tanikligini anlatti. Fransa da 1915 olaylarini soykirim diye taniyan yasanin cikmasinda belki de en onemli rolu oynayan kisiydi Patrick Deveciyan. Son derece medyatik hemen her donem bakanlik yapmis siyaset sahnesinin onde gelen aktorlerinden biri olan Cumhurbaskani Chirac a yillarca en yakin isimlerdendi. 2007 deki cumhurbaskanligi secimlerinin en guclu adayi olarak gosterilen Halk Hareketi Birligi nin (UMP) lideri ve icisleri Bakani Sarkozy nin de 30 yillik arkadasi sag kolu ve siyasi danismani. Sarkozy cumhurbaskani olursa Deveciyan in basbakan olacagi soyleniyor. Turkiye ise onu en cok ASALA nin avukati sifatiyla ve Ankara ya yonelik saldirgan konusmalariyla taniyor. Internet teki web sayfasinda en sevdigi yazarlar arasinda Milan Kundera ve Marguerite Duras nin yanisira Kar romaniyla Orhan Pamuk da yer aliyor. Deveciyan Pamuk u Yarinin Turkiye sini anlayabilmemizi ve umit etmemizi saglayan cok buyuk bir Turk yazari olarak tanimliyor. Deveciyan la iktidardaki Halk Hareketi Birligi nin referandumundan sonra Avrupa konulu toplantisinda ayakustu baslayan bir sohbetin ardindan birkac kez Fransa daki Ermeni diasporasini ve 1915 olaylarini konustuk. Deveciyan son halife Abdulmecid in tebriknamesinî kazanan ve Osmanli dan pek cok nisan alan dedesini ailesini Turkiye yle ilgili gecmisini ve Fransa ya goclerini anlatti. Saatler suren sohbetlerde bazen ayni mahallenin cocuklari olduk bazen de gazeteci ve siyasetci! Sonucta tartismaya acik bir roportaj cikti ortaya. • 1915 sizin icin ne anlama geliyor? Birinci Dunya Savasi nda Ermenilere yonelik bir yok etme Iradesi var; sistematik hukumet tarafindan organize edilen bir plan var. Plan yapildigi konusunda kusku yok. Nitekim tehcir kararini verenler yargilandi. Bunun buyuklugu soykirimdan baska bir kelime kullanilmasina olanak tanimiyor. Herkes taniklik ediyor ki 24 Nisan gecesi ErmenI elitleri tutuklandi olduruldu tehcir edildi. Bu Inkarcilarin tezlerinin disinda ne kadar tartisma varsa hepsinin disinda herkesin bildigi bir olay. Turk ordusu Ermenileri alip Lubnan a goturmedi. Dort bin yildir o topraklarda yasayan insanlari; kadin coluk cocuk yasli butun halki Suriye collerine gonderdi. Baska yerde yasasinlar diye degil; olsunler yok olsunlar diye... Yolda olmediysen koca Anadolu yu gecip tesadufen kurtulduysan cole variyorsun. Bu soykirim degil de ne? • Yahudi soykirimiyla 1915 olaylarini karsilastirip soykirim diye tanimlamak dogru mu? Soykirim demek icin yeterli sayida Ermeni oldurulmedi mi demek istiyorsunuz! Elbette bu mukayese dogrudur ikisinde de diger bir milleti yok etme konusunda bir irade var ve ikisi de bir dunya savasi sirasinda yapilmistir. Dini ve sosyolojik durum bu kararin alinmasinda belirleyici olmustur înkâr edenlerin iki soykirimda da kullandigi argumanlar ayni! Bu kiyas icin dunya kadar dayanak gosterebilirim. • Ermenilerîn asirlarca millet-i sadika diye taninmasini istedigi yere yerlesme konusunda ozgurlugu bulunan tek millet olmasini nasil izah ediyorsunuz? Devlette ust duzeyde gorevleri var ve asirlarca arada hic sorun yok. Buna ragmen 1915 e nasil gelindi? Osmanli da diger imparatorluklar gibi askeri fetihlerle kuruldu. Hacli seferlerinden sonra Bati da baska dinler taninmazken o bu tarafta Ortodoks dininde taninan buyuk hosgoruyu korumayi bildi din ozgurlugunu tanidi ve cok uzun zaman buyuk ve makul bir konsensusun (uzlasmanin) yasanmasini sagladi imparatorluk 19. yuzyilda gercek bir modernizasyon kriziyle karsilasti federal bir yapiya gecmeyi beceremedi. Bu cesitliligi birarada tutmak ve korumak icin genel milliyetci akima karsi kendini koruyabilmesi icin ona imkân taniyan tek sey buydu. Turkiye nin demokratizasyon hareketini herkesin esit oldugu bir statuye gecisi Ermeniler genis olcude destekledi ve paylasti. Jon Turk hareketine baslangicta Ermeni elitleri de refakat etti. Jon Turkler Avrupa daki diger milliyetci hareketler gibi milli olani yucelten ve homojen bir millet anlayisini savunuyordu. 19. yuzyilda butun halklar bu milliyetci akimla imparatorlugu calkaladi. Turkler de diger milletler de tabii ki Ermeniler de geri kalmadi dogal olarak. Ancak 1915 bir gecede olmadi. Ermenilere donuk yirmi yilda bîr yok etme hareketi soz konusu. • Neden Osmanli diger milliyetcilik hareketlerine cevabindan farkli olarak Ermenilere donuk tehcir karari aldi? Ermeniler Anadolu da Osmanli nin kalbinde yasiyordu. Periferide baskaldiranlar ordu gonderilerek savas yapilarak bastirilacakti. Guctu elbette ve zaten imparatorlugun topraklari da savaslardaki yenilgilerinin ardindan elinden gitti. Yunanistan Arnavutluk... Buna karsilik askeri planda zaten soz konusu yerde hazir olan ordu sayesinde basa cikmak daha kolaydi. Ustelik ozgurlesme talebi imparatorlugun kalbinde gorunuyordu. Ama tekrar hatirlatiyorum tehcir karari butun bir halk icin alinmistir. Yani milliyetcileri bastirmak degil soz konusu olan. Butun Ermenileri coluk cocuk kadin yasli; yok etme planidir. Ermeniler icinden cikan bazi Orgutlerin Abdulhamit e suikast girisimlerini hatirlatiyorsunuz bana ama ne diyebilirim; bazi insanlar kolayca olelim bizi yok etsin demez direnir! Hatirlatmak isterim ki terorist kelimesi de ilk kez Joseph Goebbels tarafindan ortaya atilmistir. Kurtulus Savasi nda Turklerle beraber savasip olen Ermeniler hain mi? Tabii ki Turkler ile beraber savasan Ermeniler var. O yuzden Turkiye digerlerine hain diyor. Bir tarafta Ermeniler yok edilirken kalanlarin Turkler ile beraber savasmaktan baska sansi yoktu. Ermeni diasporasi neden 1915 ten bahsetmek icin 55 yil bekledi? Cunku Fransa ya gelen Ermeniler ancak o zaman olgunluk cagina girmisti. 1920 lerin basinda buraya geldiler. Osmanli da zanaatkar olarak calisan insanlardi. Fransa da kiymeti yoktu becerilerinin. Dil bilmiyorlardi. Kizilhac tarafindan acilan cadirlarda yasiyorlardi. Bu arada yirmi yil sonra dunya savasi cikti. Bir bolumu fabrikalara isci olarak girdi biri is bulabildiyse oburunu de is olan yerlere cagirdi ilk cemaat Marsilya daki banliyolerde olustu. Zamanla Valance Lyon ve Paris e yerlestiler. ikinci kusak Fransiz vatandasi oldu. Ucuncu jenerasyon tamamen butunlesmisti. Onlar artik Fransizlar ile esit kosullardaydi. Ama kimlik olmadan esitlik olamazdi. Kimliklerini kesfetmeye ciktilar. Bu cok onemli bir konuya donustu. Turkiye cesaretlendi tabii 50 yil konusulmayinca. Yoksa oldugu sirada cok konusuldu. Dunya basininda 1915-1922 arasinda binlerce yazi haber var. Bu bir Ermeni komplosunun propagandasi degil. Turkler inandi ki bu siyasi bir olay. Basta Sovyetler Birligi nin manipulasyonu sanildi ki Turk meslektaslarindan da bunu soyleyenler cikti. Tek sebebi var: Ermeniler ancak 1970 lerde zavalliliktan cikti ve kendini Ifade etmeye baslayabildi. Ancak Turkiye nin cikislari ve mudahaleleri bu olayi iyice vahimlestirdi. Ermeni diasporasinin 1970 teki ilk cikisi nasil cereyan etti? 1970 te ilk olay Sevr Antlasmasinin 50. yildonumunde oldu. Ardindan genc Ermeniler 24 Nisan i anmaya basladi. 1973 te Marsilya olaylari var. Ermeni kilisesinin bahcesinde papaz soykirimda hayatini kaybedenler icin bir anit diktirdi. Turk buyukelcisi derhal Fransa nin o donemdeki disisleri bakani Maurice Schumann i aradi ve olayi kinadi. O da Marsilya valisine aniti yikmasi emrini verdi. Vali basarisiz oldu. Zira anit kilisenin ozel alam icindeydi. Yani yikma hakki yoktu valinin. Marsilya Ermeni cemaati de baskaldirdi mudahaleye. Marsilya belediye baskam olayi tamir etmeyi amaclayan bir anma toreni tertip etti. Torene Marsilya dan secilmis olan genclik ve spor bakani da katildi. Turkiye Fransa hukumetinin bir uyesinin bu gosteriye katilmasini kinadi. Bu da yikilmasi istenen aniti iyice degerli kildi. Buyukelci Ankara ya cagrildi ve diplomatik iliskiler alti ay askiya alindi. Alti ay sonra gelen yeni Turk buyukelcisi bir komando tarafindan olduruldu. Bu ilk terorist eylemdi. ASALA tarafindan degil kimligi belirlenemeyen bir grup tarafindan yapilmisti bugun de tesbit edilmis degil. Pesinden Ermeni asilli Jean Marie Carzou bir kitap yazdi Ornek bir soykirim diye. Turk hukumeti Hachette Yayinevi ne kitabi basarsa Turkiye de artik dagitim yapamayacagini soyledi. Hachette de yazarina kitabi istedigi yayinevine vermesini ve basilmis kitaplarin kapaginin kaldirilip ustune kendi adini koyabilecegini soyledi. Kitap Flammarion un kapagiyla cikti. Yazar kitabi tanitmak icin Fransa daki en unlu radyo programina cikacakti. Ama Turk buyukelcisi mani oldu. Bu donemde herkes cok heyecanliydi. Gencler Ailelerimizi yok etmekle yetinmediler. Konusmamiza da surgunde kimligimizi aramaya ve korumaya da mani oluyorlar dedi. Ermenilerin bu girisimleri ve Turkiye nin mudahaleleriyle ilgili pek cok olay cereyan etmesi tansiyonu yukseltti ve Lubnan dan gelen bir grup Ermeni nin kurdugu ASALA nin eylemleri basladi. • Turkiye 1970 lerde baska turlu bir politika izleseydi; hayatini kaybeden Ermenilerin acisini paylastigini aciklasaydi durum degisir miydi? Emin olun bu her seyi degistirirdi. 1980 lerle birlikte Ermeniler bu yuzden strateji olusturdu butun ulkelere bunu kabul ettirmeye giristiler. Siz ASALA nm avukatiydiniz... Evet ama avukatlar ve savunma ancak otoriter rejimlerde tartisma konusu edilebilir izin verilmez. Savundum cunku cok insan yoktu bunu yapacak. Neler gectigini anlamaya ehildim. Ayrica herkesin bir avukata ihtiyaci vardir inkarcilarin bile. 1998 de Meclis teki konusmanizda Fransizlari da sucladiniz ve Cezayir deki harki vakasi nin pratigini once Osmanli da yaptiklarini soylediniz. Onlarin Fransiz uniformasiyla Osmanli ya karsi savastigini ve sonra Fransa tarafindan orada birakildigini ve katledildiklerini soylediniz. 1915 in mayisinda Fransa Ingiltere ve Belcika Turk hukumetine Insanlik sucu isledigini ve savastan sonra yargilanacagini bildirdi. Tarihte Ilk kez boyle bir suc tarif edildi insanliga karsi suc isleme! Antakya yi Fransizlar isgal etmisti. Soykirimdan kacip kurtulanlar oraya gelmisti; Fransizlarin bayragi altina sigindilar 1916-1922 arasinda. Sonra Fransiz ordusu gitti halki da orada birakti. Kimi kurtuldu kimi olduruldu ve Lubnan daki Ermeni cemaati de oradan kacanlarla kuruldu. Turkiye kesin bir dille topraklarinda soykirim olmadigini soyluyor. Turkiye sadece soykirimi degil katliam olduguna iliskin gorusleri bile reddediyor. Cok eski bir dusunce tarziyla saniyor ki bunu kabul ederse gururu zarar gorecek. Sanirim boyle bir tanimanin yeniden toprak butunlugune zarar verecek taleplere yol acacagini dusunuyor. Ayrica 80 yildir butun Turk halkina baska bilgiler verildi. Turklerin cogu 1915 te bir sey olmadigina ictenlikle inaniyor. Boyle bir sey yapmadik derken cogu inanarak konusuyor. Turklere butun bu tarih aktarilsaydi uzuntusunu paylasirlardi; eminim! Yillardir son derece saldirgan konusmalar yapiyorsunuz su anda kullandiginiz uslubun cok otesinde! Evet bazen cok bagiriyorum. Biz Ermeniler manyagiz! Koskoca Turkiye Cumhuriyeti ne; ordusuna teskilatina ve uluslararasi destegine bakin bir de Ermeni diasporasina! Ozellikle belirtirim ki kolektif sorumluluga inanmiyorum. Bu ne Ermeniler icin ne Turkler icin gecerli! Turk siyasetcilerin mudahalelerinin butun Turk milleti tarafindan paylasildigini da dusunmuyorum. Bunu bazilari o kadar ileriye goturdu ki Ermeniler bize soykirim yapti deyip bir anit dikti. Bu artik kiskirtmanin cok otesinde. Turklerin cogu Ermenilerin iftira ettigini soylerken buna samîmi olarak Inaniyor. Dusunce ve ifade ozgurlugu konusunda her zaman guclukler yasanan bir ulke. Ama kuresellesme cok seyi degistiriyor. Milli kulturler evrensel kulturu gormemezlikten gelemiyor Internet Ermenilerin en buyuk destegi. Iki ulusun tarihsel bir uzlasma yasayacagina inaniyor musunuz? Bazen yol uzun gorunse de uluslarin uzlasabilecegine Inaniyorum. Ama uzlasma ve diyalog evlilik gibi iki tarafa ihtiyac var. Orhan Pamuk hakli ya da haksiz; onemi yok dusunce ozgurce ifade edilebilmeli. Ama bugun bile sorun. Turkiye de kimileri ona hain gibi bakiyor ama inkarcilardan daha az sevmiyor memleketini; acili sancili tarihine karsi seviyor. Ben de torunlarimi cocuklarimi cok seviyorum ama her hareketlerine bayilmiyorum. Turkiye bunu taniyarak onurunu yitirmeyecek buyuyecek. Ermeniler ise olulerini ancak bu gercek tanindiktan sonra gommus olacak ve ondan sonra unutacak. Yalana gomemezler. Biz siyasetcilerin cok onemli bir gorevi var. Fransa da da halk kolayca irkciya donusebilir ki bazen boyle konusuyorlar. 11 Eylul den sonra mesela Islam a bakislari konusunda onlarin seviyesini yukseltmeye genellestirmemeyi ogretmeye mecburuz. Antony de Muslumanlari aldim yonetime. Baslangicta kabul etmeyenler cikti. Simdi gorduler ki kendileri gibi insanlar. Modern bir demokrasiye gecince gecmise bakmak kolaylasiyor. Butun demokratik ulkeler bunu yapti. Biz Fransizlarin gecmisi digerlerinden parlak ve temiz degil. Karanlik feci korkunc donemler var. Ama Turkiye henuz demokratik degil. Basbakaniniz siir okudu diye hapis yatti. Fransa son defa bir sairini Charles Baudelaire i 19. yuzyilda yargilamisti. Ya da en gunceline Orhan Pamuk olayina bakin; Turkiye bugun Kopenhag Kriterleri ni yerine getirdigini iddia ediyor ve bir yazarini goruslerinden dolayi yargi karsisina cikariyor. Turkiye ye gitmek ister misiniz? Elbette cok isterim! Teyzemin vefatindan beri gitmedim otuz yildir. Bazen nazikce gitmemem gerektigi hatta bunun tehlikeli olabilecegi soylendi. Dedemi bir Turk albay kurtarmis 1946 Paris dogumlu Deveciyan Tam Dogulu bîr terbiyeyle el opulen gelenekte buyudum diyor. 1901 dogumlu ve tam bir Doguluydu dedigi babasi Roland Deveciyan Istanbul da burs kazandiktan sonra Paris e gelmis. Roland Deveciyan in pasaportundaysa Turkiye ye donusu imkânsizdir damgasi yer aliyormus. Muhendis olan baba Deveciyan Fransa da duduklu tencereyi icat eden kisi. Ancak kucuk sirketini yurutememis ve bu ismi unlu mutfak esyasi ureticilerinden SEB e satmis. Bir Fransiz kadinla evlendigi halde Fransiz vatandasligina gecmemis ve vatansiz (haymatlos) olarak olmus. Deveciyan in buyukbabasi Osmanli Imparatorlugu doneminde Istanbul Balikhanesinin Muduru Karekin Deveciyan ise son halife Abdulmecid in tebriknamesini alan pek cok nisanin sahibi bir zat! 1868 de Elazig da dogmus Tesaduf ve Gul Fidani adli iki romani tercume etmis K. Kemal takma adiyla gazetelerde ilmi makaleleri yayimlanmis. Aras Yayincilik tarafindan yeniden yayimlanan ve ilk basimi 1915 te yapilan Turkiye de Balik ve Balikcilik adli kaynak eserin de yazari. Hayatinin neredeyse tamamini Istanbul da gecirmis ama rahatsizlaninca gittigi Paris te vefat etmis 99 yasinda. Karekin Deveciyan 1915 olaylari konusundaysa hic konusmamis. Torunu Tahmin ediyorum cok buyuk bir huzun yasadi. Bunu kimseyle paylasmadi. Zaten konuskan biri degildi. Sadece 1915 te bir Turk albay tarafindan hayatinin kurtarildigini biliyoruz diyor. Dedesinin komsusu olan Turk albay 24 Nisan 1915 te Karekin Deveciyan a Karakola cagirdilar mi sizi diye sormus. Deveciyan da cay icmeye cagirdiklarini ve tuhaflik gormedigi icin gidecegini soylemis. Ama albay Sakin gitmeyin saklanin demis. Patrick Deveciyan Bugun yasiyorsam bu Turk dost sayesinde diyor. Aile Paris e goc ettigi halde dedesinin nicin Istanbul da kaldigina iliskin sorumuzu gulerek yanitliyor Patrick Deveciyan. Herhalde gunumuzdeki gibi torunlariyla yerde yuvarlanan Gelsene diyebilecegimiz bir dede hayal ettiniz. Ona bir konuda oneride bulunmamiz haddimize miydi! Baska bir zamanin adamiydi. Buyukannem hic tek basina sokaga cikmadi. Paris te bile! Buyukbabam cok otoriterdi. Dedesinin siyah beyaz fotograflarini verirken de sunlari soyluyor Patrick Deveciyan. Bakin! Mumkun mu bir sey soylemek! Ayrica oglunun torunlarinin gelecegini Turkiye den baska yerde hayal etmesi imkansizdi. O Osmanli ydi. (BK/BA) * Belkis Kilickaya nin soylesisi haftalik Yeni Aktuel dergisinin 39. sayisinda yer aldi.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+