FRANSA ile iliskilerimizin soguk hatta gergin oldugu gunler daha dun denecek kadar yakin... Ozellikle 2004 te Fransa nin AB konusunda Turkiye karsiti tavri ve Ermenilere destek olan davranislari Ankara nin sert tepkiler gostermesine ve dolayisiyla iki ulkenin arasinin iyice acilmasina yol acmisti... Bu anlasmazliklar giderilmis degil ama iliskilerde bir hareketlilik ve duzelme var. Simdi taraflar (ve ozellikle Turk tarafi) giderilmesi kolay olmayan uyusmazliklara ragmen yakin bir diyalog ve isbirligi icinde olmanin ulke cikarlarina daha uygun olacagini dusunuyorlar. Bu anlayisla son aylarda ust duzey karsilikli ziyaret ve temaslarin siklastigini goruyoruz. Fransa Disisleri Bakani Phillipe Douste-Blazy nin bugun baslayacak Ankara ziyaretini de bu cercevede degerlendirmek lazim. * * * FRANSA Disisleri Bakani nin ziyareti daha cok ekonomik agirlikli yonuyle dikkati cekiyor. Gercekten Douste-Blazy nin 35 onde gelen isadamiyla seyahat etmesi ziyaretin bu alanda bir Fransiz cikarmasi olarak gorunmesine yol aciyor. Kuskusuz Bakan in Ankara ya gelisinin tek amaci Fransiz firmalarinin yeni ihalelere katilmasini ve ekonomik baglarin guclenmesini saglamak degil. Bakan in Ankara da acilacak Fransiz lisesinin temelini atmasi da bu gezinin kulturel iliskilere verilen onemin bir boyutu... Ama konuk Bakan in Ankara daki gorusmesinde siyasal konular agirlik kazanacak. Bunlarin bir kismi dogrudan Turkiye nin dis politikasini ilgilendiren -ve zaman zaman Turk-Fransiz iliskilerini geren- sorunlardir: Turkiye nin AB uyeligi Fransa daki Ermeni faaliyeti ve Kibris meselesi gibi... Fransa Turkiye ye AB de tam uyelik yerine ozel bir statu verilmesi konusunda israrli... Ermeni meselesinde Fransizlar soykirim iddialarini desteklemeye devam ediyor ve hatta 2006 yi da Ermeni Yili ilan etmis bulunuyor... Kibris konusunda da Paris in tutumu simdiye kadar daha cok Rumlarin lehinde olmustur... Douste-Blazy nin ziyareti bu konularin tartisilmasi ve Turk gorusunun kendisine ilk elden ayrintili sekilde iletilmesi icin bir firsat olusturuyor. Genel ilkeler ve parametreler uzerinde bir yakinlik saglanabilir ama acikcasi bu ziyaretten Fransa nin bu meselelerdeki tutumunda temel bir degisiklik beklenmemeli... * * * ELE alinacak diger siyasal konular daha cok bolgesel sorunlarla ilgili: Iran... Suriye... Irak... Filistin gibi... Fransa nin bu sorunlar uzerindeki tavri tamamen AB nin politikasi dogrultusunda. Irak krizinde ABD ye karsi cikan Paris in son zamanlarda Suriye Iran Filistin ve hatta Irak konusunda da bir ayar yaptigi goruluyor. Ornegin Iran konusunda Guvenlik Konseyi ne basvurma kararina Fransa da tam destek veriyor. Suriye yi izole etme cabalarinda ABD nin yaninda yer aliyor. Hamas in secim zaferinden sonra Filistin e yardimlarin askiya alinmasi gorusunu paylasiyor... Simdiye kadar Turkiye nin cesitli Ortadogu sorunlari uzerindeki tavri Fransa nin (ve AB nin) politikasina oldukca yakindi. Halen Ankara nin yukarida saydigimiz meselelerdeki durusunun daha uzakta kaldigi goruluyor. Nitekim Bruksel den gelen haberlerde bunun soru isaretleri yarattigi belirtiliyor. (Bu konuyu ayri bir yazida ele alacagiz)... Ancak bu meseleler uzerindeki gorus farkliliklari Turk-Fransiz iliskilerini etkileyecek degil. Turkiye ve Fransa simdi yakinlasma ve isbirligi politikalarini hatta bundan daha onemli konulardaki gorus ayriliklarina ragmen surdurmeye kararli gorunuyor