Gecmis olsun final muhtesem. Bakin Aydinlar Bildirisi hemen sonuc verdi. Daha gecen hafta TUSIAD in ayni yondeki aciklamasi karsisinda kuplere binen Kimse yargiya mudahele etmesin diye esip gurleyen Basbakanimiz aydinlar sesini yukseltince Tamam bakariz caresine deyiverdi. Iste aydinin gucu! Aydinlar Bildirisi uzerine mi Disisleri Bakani nin 301. maddeden acilan davalarin dis dunyadaki imajimizda Geceyarisi Ekspresi etkisi yarattigini soylemesinden mi bilinmez Basbakan birdenbire aydinlaniverdi: Dusunce ozgurlugunun ve uretme ozgurlugunun onundeki her turlu engeli kaldirmaya kararliyiz diyor. Ki ayni basbakan TUSIAD adina ayni gorusleri dile getiren Mustafa Koc icin savcilari goreve cagiriyordu. Ne degisti bir haftada? 169 imzali Aydinlar Bildirisi yayimlandi. O kadar. Demek ki basbakanimiz is dunyasina gicik kapiyor ama aydinlari seviyor onlarin sozune kulak veriyor istediklerini hemen yerine getiriyor. Boyle diyebilir miyiz? Keske. Madem bu kadar etkili olabiliyor aydinlar simdiye dek neredeydiler sorusunu da sormamiz gerekiyor. Gecen hafta burada Orhan Pamuk Turkiyeli bir yazar degildir baslikli yazida ayni soruyu gundeme getirmistim. Cok farkli tepkiler aldim o yaziya. Dogrudan telefon acip kutlayanlar da oldu kizanlar da. Yazinin yayimlandigi gun bu yonde bir aydinlar bildirisi hazirlandigi ve imzaya acildigi haberini aldim. Orada bulunan Yayincilar Birligi yonetiminde gorevli yayimladigi kitaplardan birine Turkluge hakaret davasi acilan dostum bu girisimi Toydan sonra nara o da bagira cagira diye degerlendirdi. Trakya deyimiymis. Toy dugun demek ya ondan sonra bagira cagira nara atmak is isten gectikten sonra kuru gurultu anlamina geliyor. Bizim bildiri de biraz o hesap. Ne diyor bildiri: Pamuk davasindaki saldiriyi 6-7 Eylul Sergisi nde Ermeni Konferansi nda da gorduk. Bu saldirilar demokratiklesme surecine yoneliktir Endiselerimizi ifade ediyoruz deniyor. Saldirganlari cesaretlendiren Icisleri Bakani ni ve davalara izin veren Adalet Bakani ni kiniyoruz. Talep: Davalar durdurulsun. Goruldugu gibi akli basinda herkesin soyleyecegi ve katilacagi bu gorusleri akademisyenler aydinlar sanatcilar gazeteciler olarak tami tamina 169 kisi ifade ediyormus. Ne bir kisi eksik ne bir kisi fazla! Hepi topu bu kadar. Tuhaf degil mi? Herhalde ulke gerceklerinden habersiz hatta kimilerine gore disa bagimli -gorunmemek azinlik kalmamak icin olsa gerek bildiri ve imzayi hazirlayanlar gosteri sanatlarindan birkac isim de almis. Sinan Cetin Mujde Ar Yilmaz ve Mustafa Erdogan gibi renklere de yer vermisler. Isabetli secim. Madem Orhan Pamuk davasi sonrasi bu bildiriye gerek duyuldu merak ettigim birkac nokta var. Isimleri lazim degil dava giris ve cikisinda soz konusu saldirilarin gobeginde duran insanlar vardi. Imzalarini gormedim. Korumalik gibi ayak islerine mi bakiyordu onlar? Imzalari istendi de vermediler mi? Sorular cogaltilabilir ama bir gun Demirel in Su aydinin tarifini yapsaniza sozunu yineleyecegim hic aklima gelmezdi dogrusu. Gecen haftaki yazi uzerine arayanlar arasinda TYS yonetici ve uyeleri de vardi. 301-305. maddeler ve davalarla ilgili Pen le ortak basin aciklamasi yaptiklarini soyluyorlardi. Aciklamalari dikkate alinmamis ki pek duyulmadi. Boyle boyle gurultu patirtiyla yil bitti. Aydin kimdir yazar kimdir nerede ne yapar sorusunu yine dusunuruz. Simdilik gelen yila bakalim. Bildirilere gerek duymayacagimiz kim var kim yok sorusunu sormayacagimiz dovulup kovulmayacagimiz zamanlara...