Kayip gecmisin pesinde -
2005 yili son donemlerde uzerinde giderek daha fazla durmaya basladigimiz nufus mubadelesi tehcir gibi goc konulu calismalarin on plan ciktigi bir yil oldu
Seksenli yillarin ikinci yarisindan itibaren disariya acilan ve liberallesen Turkiye bu gelismenin kacinilmaz sonuclarindan birisi olarak bir zamanlar yitirdigi degerleri ile de yuzlesmek zorunda kaldi. Gerci bu yuzlesme ilk etapta fazla da sancili olmadi desek konuyu abartmis olmayacagiz gibi gorunuyor. Yuzlesilen olgu bir zamanlar bizimle birlikte yasayan ve kimi zaman et tirnak misali oldugumuzu dile getirdigimiz azinliklardi.
Gerci azinliklar bu ulkede yasamaya devam etmekteydiler. Ancak eskisi kadar buyuk bir kitle olarak ve dolayisiyla da hayatimiza cok guclu tonlarda renk katacak boyutta degillerdi. Ulkenin yasadigi siyasal ve sosyal donusumun sonucunda kirsal kesimlerin yogun bir bicimde kentlere akmasina paralel olarak biraz nostaljik gerekcelerle de olsa azinliklari ya da o gunlerin trendiyle soylemek gerekirse bize ait olan renklerimizi kaybettigimizin farkina varmistik.
Arastirmaci yazar Rifat Bali nin Tarzi- Hayat tan Life Style a isimli calismasinda dile getirdigi sekliyle Yorgo Kevork Moiz bizleri birakip nerelere gittiniz? diye sormaktan kendimizi alamadik. Yine Bali nin belirttigi gibi Istanbul un koyluler tarafindan ele gecirilmesinden sikâyetci olan kesimler azinliklari ve onlarin etrafindaki degerleri boylece kesfederek sahipleniverdi.
Gerci bu sahiplenme ilk basta hicbir sekilde azinliklarin neden bu topraklari terk etmek zorunda kaldiklari sorusu uzerinde durmadi. Ermeni tehciri nufus mubadelesi ve sonraki donemlerde yasanan ornegin 6-7 Eylul Olaylari gibi olumsuzluklar uzerine pek de kafa yorulmadi. Azinliklara duyulan bu ilgi aslinda kendilerini duygusal olarak Istanbul da azinlikta kalmis hisseden bir kesimin hem ozlemlerini hem de butun bu gelismelere olan tepkisini yansitmaktaydi.
Ayaklar yere basmaya baslarken
80 li yillarda bambaska gerekceler ile tekrardan hatirlanan azinliklar ve bu baglamdaki sorunlarin 90 li yillara gelindiginde ele alinis bicimi itibariyle bir degisim gecirdigi gozlenir oldu. Nostaljik boyut elbette gecerliligini hâlâ korumaktaydi korumasina ama soz konusu mesele artik daha ciddi bir yaklasimla ele alinir olmustu. Azinliklarin Turkiye deneyimleri uzerine kimi telif kimi ceviri bircok calisma bu donemde yayimlanmaya basladi.
Azinlik meselesi bu donemde aslinda gormekten pek de hoslanmadigimiz boyutlari ile ele alinmaya baslandi. Kimileri inceleme arastirma tarzindaki kitaplarla kimileri de edebi metinlerin akiciliginda islenir oldu. Ve yavas yavas bizler de sorunun sandigimiz kadar basit olmadigi gercegi ile yuzlesmeye basladik. Bu baglamda Varlik Vergisi ayibinin nasil islendigini ogrendik. Yine bu baglamda ulus devletin insasi adina yururluge konulan Turklestirme politikalarinin sonuclarinin nelere mal oldugunu gorduk. Ve homojen bir ulusal yapi kurmak adina uluslararasi anlasmalar ile yururluge konmus olan nufus mubadelesinin hangi trajedilere yol acmis oldugunu da fark ettik.
2005 te neler oldu
2000 li yillara adim atmamizla birlikte gecmis yillara gore cok daha ciddi bicimde ele alinmaya baslanan bu konularin ayni donemde sadece azinliklar ile sinirli kalmadigini Ermeni tehciri nufus mubadelesi Fener Rum Patrikhanesi gibi konulari da icerecek sekilde genisledigini hatta azinliklarin dil egitim ve vakiflarina yonelik sorunlari da kapsayacak bicimde cok daha genis bir alana yayildigini da gorduk.
Bu baglamda 2004 yili icerisinde yayimlanan Baskin Oran in Turkiye de Azinliklar (Iletisim) M. Cagatay Okutan in Tek Parti Donemi Azinlik Politikalari (Bilgi) ile Zeri Inanc in Uluslararasi Belgelerde Azinlik Haklari (Utopya) baslikli calismalari dikkat ceken kitaplar oldu. Konu akademik cevrelerdeki yetkin isimlerin imzalarini attiklari calismalar ile kayda deger bir derinlik kazandi. Elbette bu calismalarin yani sira mevcut literaturu destekleyerek gelistirecek bircok populer calismada raflardaki yerlerini aldi.
2005 yili son donemlerde uzerinde giderek daha fazla durmaya basladigimiz nufus mubadelesine yonelik eserlerin gecmis yillara oranla daha fazla on plan ciktigi bir yil oldu. Bilhassa Bilgi Universitesi Yayinlari nin once René Hirschon un Ege yi Gecerken arkasindan da Lozan Mubadilleri Vakfi tarafindan 2003 yilinda duzenlenmis olan sempozyumdaki bildirileri kitaplastirip Yeniden Kurulan Yasamlar adiyla yayimlamasi dikkat cekiciydi. Bunun yani sira Emin Akdag imzasiyla Zaman Kitap tan cikan Unutulan Buyuk Goc isimli kitap mubadele konusunun artik muhafazakâr kesimin gundemine de girmis olmasini gostermesi acisindan bir baska onemli gelismeydi.
Baskin Oran in bir Ermeni cocugunun basindan gecenleri ele aldigi tehcir anilari ile Etyen Mahcupyan in Icimizdeki Oteki baslikli calismasi Ermeni sorununa iceriden yaptigi bakisla bu alandaki diger kayda deger calismalardi. Bunlarin yani sira Ermeni sorununun duzenlenen sempozyumlarda bir parca olayli da olsa resmi gorusun disina cikilarak degerlendirilmesi bir diger dikkat cekici gelisme olarak kayitlara gecti.
Bu yilin hic suphesiz ki en onemli olaylarindan birisi de 6-7 Eylul Olaylari nin 50. yili munasebetiyle bir kez daha gundemimize girmis olmasiydi. Acilisinin yapildigi gun basilan ve yagmalanan sergide kamuoyunun dikkatine sunulan fotograflar ve belgelerin yani sira Dilek Guven imzasiyla cikan 6-7 Eylul Olaylari baslikli kitap bu sahadaki nitelikli calisma boslugunun doldurulmasi anlamina geliyordu.
2005 yilinda yayimlanan calismalarin dikkat cekici bir baska yani ise azinliklar ile ilgili konularin artik sadece tarihi boyutuyla sinirli kalmayip meselenin teknik yanina da egilmeye baslamis olmasiydi. Bu baglamda azinlik vakiflarinin icinde bulunduklari sorunlari uluslararasi hukuk cephesinden ele alan kitaplar yayimlanmaya basladigi gibi azinliklarin dil ve egitim basta olmak uzere pek cok alanda karsilastiklari sorunlari degerlendiren kitaplar da okuyucunun dikkatine sunuldu.
Bir ozet yapmak gerekirse 2005 yilinda basta azinliklar konusu olmak uzere mubadele goc tehcir ve benzeri konulari ele alan kitaplarin yayimlanmaya devam ettigi ve bu yolla mevcut literaturumuzun de zenginlesmeye devam ettigi goruldu.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com