Ermeni sorunu (1): Tehcir -
1915 olaylarinin yogun olarak tartisildigi bu donemde diaspora Ermenileri Ermenistan da yasayanlar ve Bati dunyasi ile Turkiye yine karsi karsiya geldi. 90 yil once yasananlar bugun sicak bir gundem maddesi olarak karsimizda.
Tehcir karari Ermenilerce farkli Turkiye tarafindan farkli tanimlaniyor. Her iki tarafta acilara neden olan olaylar bugun Turkiye’nin karsisina konulan siyasi bir gundem maddesi halinde yeniden tartisiliyor. NTV 24 Nisan tarihi etrafinda kopartilan firtinalar ve olusan toz-duman arasindan gercekleri ayiklayabilmek ve taraflarin goruslerine serin kanli bicimde kulak verebilmek icin ozel bir dosya hazirladi.
--------------------------------------------------------------------------------
reklam
--------------------------------------------------------------------------------
ERMENI SORUNU
• Dosya I / Tehcir
• Dosya II / Belgeler
• Dosya III / Cozum
1915 yili Osmanli Imparatorlugu icin bir faciayla basladi. Son kirk yilini cephede geciren ordu nefes almaya firsat bulamadan cihan harbinin atesine dustu ilk aci deneyimini de Sarikamis’ta yasadi. Binlerce asker donarak oldu Carlik Rusyasi ordulari tum Dogu Anadolu’yu ele gecirmek firsatini yakaladi. Rus ordusunda Osmanli vatandasi Ermenilerin olusturdugu taburlar vardi.
Aslinda Ermeniler’deki hareketlenme yeni degildi. 19. yuzyilin baslarindan itibaren artik her yonuyle dagilmaya baslamis devlete karsi orgutlenmislerdi. Ulkeden tek tek kopan diger etnik unsurlar gibi toprak davasi guduyor ve ozellikle Dogu Anadolu’da Turklere karsi olumcul saldirilar duzenliyorlardi.
Yusuf Halacoglu (Turk Tarih Kurumu Baskani): Bu tarihlerde artik teror basliyor. Teror hareketleri 1895 Sason isyani ile daha genis bir hal aliyor. Ardindan Anadolu’nun pek cok sehrinde kundaklamalar insan oldurmeler oluyor. Ardindan da Van’da Elazig’da Adana’da Zeytun’da isyanlar cikiyor. Yine Istanbul’da Osmanli Bankasi’nin bombalanmasindan Yildiz suikastina kadar cesitli suikastlar var.
TEHCIRDEN ONCE
Eski buyukelci ve CHP Milletvekili Sukru Elekdag da olaylarin 1915’ten cok oncelere dayandigi gorusunde.
Sukru Elekdag: Osmanli devletine buyuk devletlerin mudahalesi icin daima kullanilan Osmanli devletinin Hiristiyan tebaasinin ozgurlukleriydi. Bu isin uluslararasi alana intikal etmesi bu sekilde olmustur. Boyle bir yaklasim icersinde Hincak ve Tasnak gibi kurumlar ortaya cikmis ve Anadolu’yu kana boyamislardir. 1878’den 1. Dunya Savasi’na kadar 40’tan fazla isyan olmustur Anadolu’da. Bu isyanlarin temel amaci Hiristiyanlarin Turkler tarafindan baskiya maruz kaldigi gerekcesiyle dis devletlerin mudahalesini saglamaktir. Onemli olan sudur burada; Birinci Dunya Savasi’ndan once Ermeni partileri soyle bir plan uzerinde anlasmislardi. O da Birinci Dunya Savasi’nin bagimsizligi elde etmek icin bulunmaz bir firsat teskil edecegi idi.
1915 olaylarina ilgi duyanlar yalnizca tarihciler diplomatlar degil. Bu soruna iliskin derinlemesine arastirma yapan bagimsiz arastirmacilar da var. Bunlardan birisi de Almanya’da yasayan Derya Tulga da sunlari soyluyor.
Derya Tulga: Simdi 1915 bir nokta degil. 1915 ta 1774’te basliyor. Neden basliyor? O tarihten itibaren insanlar basliyorlar yerlestikleri topraklari terketmeye... Butun o tarihlerdeki anlasmalarda madde var; isteyen istedigi yerde yasar diye... Yani birarada yasama gibi durum kalmamis. Fakat ondan sonra bu gonulluluk ortadan kalkiyor. Bu Gladstone’un meshur 1876’da Turkler pilini pirtisini toplasin defolsun’ hikayesi geliyor. Is ciddiye biniyor. 1915 yilinda Turkiye’de bir nesilde ucuncu defa kovulmus adam var. Ondan sonra Ermeniler tarafindan bir de dorduncu defa gundeme gelince bazi adamlarin sabri patlamis.
Resmi teze karsi yaptigi aciklamalarla cogu zaman buyuk tepki ceken tarihci Halil Berktay ise 1915 oncesi olaylarin tek tarafli resmedildigi gorusunde.
Halil Berktay: Ermeni meselesinde resmi tarihciligin yazip cizdigi Turk Tarih Kurumu’nun Turk Tarih Kurumu Baskani Yusuf Halacoglu’nun Ermeni Masasi Baskani Hikmet Ozdemir’in ve digerlerinin yazip cizdigi hersey aslinda bu ortuk kabullerden kaynaklanmaktadir. Yani ortaya Ermeni milliyetci devrimci orgutleri ciktiysa; bunun hicbir mantiki aciklamasi yoktur bu adamlar haindir’ verdikleri mucadele basindan itibaren bir ihanet mucadelesidir’ bir dis ajanlik Rus Carligi’ndan Panslavizmden falan kaynaklanan’... -O boyutlari hic yoktur demiyorum ama- ona indirgenen bir ihanet cikisindan baska birsey degildir’. Soylemek istedigim sey su: Bu butunsel tarih kurgusu Osmanli Imparatorlugu’nun bir dikensiz gul bahcesi gibi resmedilmesinden ve buna karsilik butun isyan baskaldiri reform taleplerinin hepsinin ihanet girisimleri olarak resmedilmesi anindan baslayarak toptan sakattir.
Savasla birlikte durum daha da kritiklesti. 1915’in ilk aylarinda yasananlar Turklerle Ermeniler arasinda daha kotu olaylarin habercisiydi. Anadolu’nun dort bir yaninda isyanlar cikiyor Ermeni orgutleri Turk ordusunun ikmal hatlarina yogun saldirilar duzenliyordu.
Yusuf Halacoglu: Gozunuzde Turkiye haritasini canlandirin. Canakkale’de savasiyor ordunun bir tanesi ikincisi Kafkasya’da savasiyor. Bir ordunuz da Suriye’de savasiyor. Bir cizgi cekin bu savas olan alanlara. Deniz yollari biliyorsunuz kapali. Rus donanmasi Karadeniz’i tutmus. Itilaf devletleri donanmasi da Akdeniz’i tutmus herhangi bir sekilde denizden ikmal sansiniz yok.
Simdi bir cizgi cekin Istanbul’dan Kafkasya’ya Kafkasya’dan Suriye’ye Suriye’den Canakkale’ye. Bu ucgen icersinde kimler var; iste Ermeni nufusu var. 24 Nisan oncesinde Patrik basta olmak uzere butun ileri gelenler ikaz ediliyor. Bakin bu tur hareketler yaptiginiz takdirde sert tedbirler uygulanacaktir diye. Bu da var elimizdeki belgelerde. Bu ikazda bulunuldugunu Amerikan belgelerinde de goruyoruz Konsolosluk raporlarinda... Ama olmadigi icin 1800 Ermeni’nin tutuklandigini goruyoruz. Bakin yine 24 Nisan surgun kararinin alindigi tarih degil.
TEHCIR NASIL BASLADI?
Ulkeyi ve iktidarini tehlikede goren Ittihat ve Terakki hukumeti 24 Nisan’da degil belki ama bir ay sonrasinda harekete geciyordu. Alinan bir karara gore savas alanlarindaki Ermeniler baska yorelere goc ettirilecekti. Yani tehcir.
90 yillik soykirim tartismasi iste alinan bu karar ile basladi. Binlerce Ermeni yollara dustu. Bu uzun yolculuk sirasinda bazisi saldirilar sonucu bazisi aclik ve salgin hastaliklar nedeniyle hayatini kaybetti.
Yusuf Halacoglu: Siz bir devletsiniz ne yaparsiniz? Telgraf telleriniz kesiliyor ikmal yollariniz sabotaja ugruyor. Ve dusmanla isbirligi yapmislar Fransizlarla isbirligi yapmislar. 1914-1918 arasi Fransiz belgelerine bakin. Fransa icin olen Ermenilerin listeleri var. Hatta Paris’te anitlari var ve orada isimler yazili.
Ermeniler o cizdigimiz cizgi vardi ya Kafkasya’dan Suriye’ye cektigimiz cizginin disinda bir yere naklediliyor. Musul-Zor bolgesine nakletmis. Osmanli devleti diyor ki; nakil sirasinda bunlarin butun yiyecekleri karsilanacaktir. Gittikleri yerlerde nufus kayitlari tutulacaktir. Siz yok etmek istediginiz bir toplulugun nufus kaydini tutar misiniz?
Elestiri oklarina hedef olan isimlerden biri tarihci Taner Akcam ise 1915 olaylarini Ittihat ve Terakki’nin Ermenileri imha etmesi olarak niteliyor;
Taner Akcam: 1915’te Sarikamis yenilgisinden sonra Ittihat ve Terakki Partisi Dogu Anadolu’yu kaybedecegi hukmune vardi ve bu kaybetmede Ermenilerin onemli rol oynayacagina inandi. Buyuk bir panikle Anadolu’daki butun Ermenileri Suriye collerine surerek imha etti. Ozetle 1915’te ne oldugunu anlayabilmek icin tabii cok oncelere bakmak gerekiyor ama asil onemli noktasi Ittihat ve Terakki Partisi’nin Ermeni vatandaslarini Osmanli Devleti’nin devami icin bir tehdit olarak gormesidir.
Yillardir Turk tezlerine olan yakinligi ile bilinen Amerikali Tarihci Justin McCarthy de kayiplarin karsilikli oldugunu soyluyor.
Justin Mccarthy: Evet Turkler Ermenileri oldurmustu bu dogru ama Ermeniler de bir cok Turk’u oldurmustu. Bu bir katliam etnik bir temizleme degildi savas kosullarinda yasanmis bir seydi. Hukumetlerin yani sira halklar da savasmisti ve bu savasta yuzbinlerce insan olmustu. Bu sekilde olayi anladim. Bu arastirmayi burada yasadigim ya da Turkleri sevdigim icin yapmamistim. Buldugum gercekler beni bu sonuca goturmustu. Rakamlar vardi ve bunlar dogru soyluyorlardi.
YASANANLAR NEYDI?
Tartismalarin asil odaklandigi nokta ise yasananlarin nasil tarif edilecegi.
Derya Tulga: Devletin maksadi neydi? Efendim bizde simdi anlatiyorlar carpismaydi falan hayir devletin maksadi suydu. Ermenileri yasam sahalarindan alip baska yasam sahalarina goturmek ve orada birakmak. Geri doneceklerdi diye kimse iddia etmesin mumkun degil. Donduler tabii sonradan o ayri. Ama devletin esas maksadi Ermenileri oraya yerlestirmekti hayat sahalarini oraya kurmakti. Hatta iddialar var Ermeni milliyetciligini Arap milliyetciligine denge unsuru olarak kullanmak diye... Ondan sonra simdi millet zannediyor ki o zamanki yol sartlariyla bugunku yol sartlari ayni. Maras’la Antep arasi dort gunmus dusunebiliyor musunuz? Dort gun... Siz adami aliyorsunuz ta Trabzon’dan Suriye’ye hatta Musul’a kadar yurutuyorsunuz. Piknige goturseniz cok agir kayiplar verir. Yani agir ihmal muhakkak ki var. Ancak bunun tartismasi Ermenilerin dedigi gibi olmaz.
Halil Berktay: Ben hakikaten en hafif deyimiyle muazzam bir etnik temizlik oldugu devletin resmi kanallariyla devletin de demiyelim o zamanki Osmanli devletinin iktidar piramidinin tepesindeki ve savas diktatorlugu niteligi tasiyan Enver Cemal Talat uclusunun ozellikle de Dahiliye Naziri olarak ve Ittihatcilarin gizli dehasi’ olarak Talat’in resmi emirleriyle muazzam bir tehcir duzenlendigi ve butun vilayetleri kapsayan tehcirin basli basina etnik temizlik oldugu kanisindayim. Ama ayni zamanda en azindan ilk tur katliam emirlerinin de dogrudan dogruya ayni Ittihat onderligi tarafindan Ittihat Ve Terkakki’nin gizli orgutu olan Teskilati Mahsusa tarafindan uygulandigi kanisindayim.
Rus askeri tarihcisi Boris Mihaylovic ise Ermeni orgutlerin Rus kuvvetlerine yardim ettiklerini dogruluyor. Ancak Mihaylovic buna ragmen Osmanli yonetiminin aldigi kararin kati oldugu gorusunde
Boris Mihaylovic: Alinan onlemlerin cok acimasiz ve korkunc olduklarini inkar edemem. Ancak Osmanli Devleti’nin bu konuda yaptigi aciklamaya gore Ermeniler ozellikle Tasnaklar Turk ordusuna karsi besinci kol faaliyeti yurutuyordu. Ermeni organizasyonlari Turk cephesinde isyan cikardi ve dogal olarak Turklerin de bir sekilde buna karsi onlem almasi gerekiyordu. Ancak bu alinan onlemler tum beklentilerin cok daha ustunde ve katiydi. Konu Turklerin bu onlemleri almamasi gerektigi degil konu alinan onlemlerin olaylarla orantisiz olmasiydi.
TEHCIR’DE OLU SAYISI TARTISMALARI
Ittihat ve Terakki’nin aldigi tehcir kararinin soykirim amaci tasiyip tasimadigi tartismalari gunumuzde bile uzerinde mutabakat olmayan bircok soruyu da bunyesinde barindiriyor.
Ittihat ve Terakki yonetiminin aldigi karar tum Emenileri mi kapsiyordu? Osmanli topraklarinda ne kadar Ermeni yasiyordu ve bunlarin ne kadari tehcir edilmisti? Tehcir sonucu ne kadar Ermeni hayatini kaybetmisti? 90 yilin tartismasi iste bu sorularin etrafinda sekilleniyor. 1915 olaylarinda Turk olsun Ermeni olsun yitirilen canlarin pazarligi yapiliyor rakamlar adeta acik artirmaya cikartilmiscisina degisiyor. Ermeniler yillarca tehcirde hayatini kaybeden Ermeni sayisinin en az 1.5 milyon oldugunu savunuyor. Buna karsilik Turk resmi kurumlarinin verdigi sayi 300 bin civarinda. Rakamlarin ardindaki tek degismeyen gercek ise 1915’in herkes icin aci demek oldugu...
Taner Akcam: Bunlar boyle mac gibi sen onu dedin ben bunu dedim’ diye halledilecek seyler degil. Ben bu konuda Osmanli resmi arsiv kayitlarini kullaniyorum. Rakamlar uc asagi bes yukari olabilir cunku donemin nufus rakamlari yok. Ermeni nufusu Osmanli’ya gore 1 3 milyon. Ermeni Kilisesi’ne gore ise 2 1 milyon Ermeni yasiyor.
Dolayisiyla demek ki 1 7 milyon civarinda Ermeni var. 1918 yilinda savas sonrasinda Osmanli Dahiliye Nezareti bir komisyon kurdu. Bu komisyon 1919 Mayisi’nda sonuclarini acikladi. Bu komisyona gore Birinci Cihan Harbi’nde olen Ermeni sayisi 800 bin.
Musluman kayiplariyla Ermeni oldurmeleri ayridir bu bir. Ikincisi; peki Ermeni cetelerinin oldurdugu hic musluman yok mu? Elbette var. Bunlarin uzerinde Turkiye’nin sakin sakin konusmasi gerekiyor. 1918 sonrasinda Bolsevik devriminden sonra Erzincan Erzurum Kars bolgelerinde Ermenilerin intikam saldirilari olmustur. Bu konuda maalesef ciddi bir sayi yoktur. Bunlarin da bilinip aciga cikartilmasi gerekiyor. Insan olumu insan olumudur; etnik kimlik onemli degildir. Onemli olan kim kimi hangi nedenle oldurmusse onu lanetleyecek ahlaka sahip olmamazdir.
Sukru Elekdag: Ermeni katliamindan olen Turk sayisinin 517 bin oldugu soyleniyor. Tabii Ermeni rakamlarinin ne oldugu konusunda ise degisik rakamlar var. Bunlar 300 bin rakamini ileri suruyorlar Tarihci McCarthy 600 bin rakamini ileri suruyor. Turk Tarih Kurumu’nun ileri surdugu rakamlar bunlarin daha altinda.
Yusuf Halacoglu: 6500 veya 8500 kisi bu sekilde fiilen katledilmis bir rakam var. Belgelerde bu goruluyor. Simdi soyleyecegim sey su; Kafkasya sinirina gidenler haricinde Osmanli topraklarinda olenlerin sayisi toplasaniz demin soyledim oldurulenlerle birlikte 60 bin hadi 70 bin olsun 30 bin de koysaniz 100 bin yapar. Ama konsolos raporlarina gore Kafkasya’da asil aclik ve hastaliktan olumler meydana gelmis. 30 bin kisinin bu bolgede 200 bin kisinin de Tiflis bolgesinde oldugu belirtiliyor. Dolayisiyla yani 300 bin civarinda hastaliktan ve acliktan bir Ermeni olumu oldugunu tahmin ediyorum.
Halil Berktay: Onemli olan sudur; Turk resmi tezlerine gore bunlar tamamen kazara olumlerdir. Yani iste salgin hastaliklardir acliktir soguktur ve sicaktir veya onu alinamayan eskiya saldirilaridir. Devletin en iyi niyetlerine ragmen 300 bin insan bir yil icinde kazara olmus olmaktadir. Bunun otesinde Turk resmi soylemi yillardir sunu yapti ve yapmaya devam ediyor. O Ermeni milliyetci-devrimci orgutlerinin Dogu Anadolu’da mucadelesi diye sozunu ettigimiz olay bunun Turk-Musluman nufus acisindan yaptigi yolactigi kayiplari tahribati munhasiran islemeye devam ediyor ve rakamlar giderek tirmaniyor adeta bir acik artirmaya cikmisiz gibi. Ve Kamuran Gurun’un yari resmi kitabinda 300 bin olarak verilen Ermeni kayiplarindan cok daha fazla bir Turk-Musluman nufusu kayiplarini one surup adeta esitlik saglamis veye dengeyi kendi tezlerimiz lehine cevirecegiz gibi oluyor.
Derya Tulga: Biz az bir rakam soyledigimiz zaman diyorlar ki Yahu kardesim sen az mi goruyorsun bunu?’. Hayir ben degil sen az goruyorsun. Sen az gormesen artirmazsin. Ben bildigim rakami soyluyorum. Az veya cok demiyorum. Bir kisi bile olse gunahtir. Hatta bugun hukuksal acidan soykirim hic adam oldurmeyin yine soykirimdir.
ERMENILERE YARDIM EDILDI MI?
Ermeni tehciri ile ilgili tartisma noktalarindan birisi de yardim konusu. Basini Taner Akcam’in cektigi bazi uzmanlar Ermenilere yardim edilmesine izin verilmedigi ve bilincli olarak ac birakildiklari gorusunde. Ancak Turk resmi makamlari bu iddialara siddetle karsi cikiyor.
Yusuf Halacoglu: Amerikan belgelerinde bile bu nakledilen insanlara yardim edildigine dair bir suru belge var. Hatta kendi yardim kuruluslarinin yardim ettigine dair belgeler var. Peki bunlari gosterirsem ne olacak? Yani fiilen bes yuz bin insanin Suriye’de bulundugunu ve bunlarin 486 binine yardim edildigini Halep Konsolosu tarafindan Morgenthau’ya gonderilmis belge var. Near East Relief diye bir yardim kurulusu var Amerika’nin. Bunlar yardim ediyor oradaki insanlara her gun besyuz altin lira yardim edildiginden bahsediyor. Hastaneler kurulmus burada Kizilhac mensuplari bunlarin icerisinde yasiyor.
Arastirmaci Derya Tulga ise Taner Akcam’in donemin Amerika Birlesik Devletleri Baskani Wilson’in evraklarini ihmal ettigini belirtiyor. Tulga Disisleri Bakani Lansing tarafindan Baskan Wilson’a yazilan 8 Mayis 1918 tarihli yazida misyonerler tarafindan Ermenilere ayda 1-2 milyon dolar yardim saglandiginin belirtildigini soyluyor.
Derya Tulga: Simdi Taner Akcam’i okuyorsunuz diyor ki Hic su olmayan yere gonderdiler’. Uc gun su icmezsen olursun bu kadar basit bu is. Goturulen yerler Firat nehrinin kiyisidir bir kere madde bir. Ikincisi der ki engel olunumustur bunlara yemek gida verilmemistir’. Halbuki biliyoruz ki Amerikan belgelerinde var. Hatta Alman Isvicreliler gittikleri gunden beri bunlari beslemek icin sey yapmislar. Ayrica millet zannediyor ki bu kamplarin etrafi filan kapali. Halbuki buralar acik yerler iki tane Turk jandarmasi var. Butun oz yonetim Ermenilerde zaten. Bakin bu seylerde tarim ticaret yapiliyor. 1915 yilinda muthis bir cekirge istilasi olmus Filistin ve Suriye’de acligin sebeplerinden birincisi odur. Ikincisi Ingiliz ablukasi. Ingiltere kesinlikle engel oluyor Osmanli topraklarina gida ve ilac girmesine. Osmanli’da o zaman ne oldugu belli. Patatesi Marsilya’dan getiriyor. Ilac milac hak getire zaten. Sadece Orta Avrupa’da -bakin Turkiye’de bilen yok bunu- abluka acligindan olen insan bir milyonun ustunde. Bizim tarafta cok daha fazla.
Birinci Dunya Savasi bu topraklardan cok sey goturdu. Binlerce Turk ve Ermeni hayatini kaybetti. Tehcirden sonra sag kalan Ermeniler Avrupa ve Amerika’da yeni bir hayat kurma mucadelesine giristiler. Savastan yenik cikan Osmanli’da Istanbul’un isgalinden sonra kurulan mahkemelerde tehcirin sorumlularindan bazilari yargilandi ve cezalandirildi. Karari alan liderlerden Talat Pasa Berlin’de Bahaettin Sakir Roma’da Cemal Pasa da Tiflis’te intikam kursunlarina kurban gitti.
Bugunun dunyasinda Turkiye’yi sorgusuz sualsiz suclamanin ilk isareti Talat Pasa’yi olduren Ermeni katilin yargilanma sonucu sucsuz bulunmasi ile veriliyordu.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com