Iyi ki... - Haber Arşivi 2001-2011
01 Mayıs 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Արեգ / Ժամ : Հուրփեայլեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

22 Aralık 2005  

Iyi ki... -

Iyi ki...

Ermeni soykirim iddialari olmasa unutmak istedigimiz yakin tarihimize donemeyecektik. Oysa bugun icinde bulundugumuz ruh halini o donemde basimiza gelenler olusturuyor. 1915 Ermeni olaylariyla yuzlesmedigimiz dogru. Aslinda Osmanli nin son yuzyilinda bize yapilan buyuk haksizliklari hatirlamaktan kaciyoruz. Psikoloji kendi trajedilerimizi hatirlayip yasini tutmadikca baskasinin acilarini paylasamayacagimizi soyluyor. Bu nedenle ASAM 19. yuzyil boyunca Turk ve Muslumanlara Balkanlar ve Kafkasya da yapilan mezalim konusunu arastirmaya basladi. Gecmis acildiginda bize haksizlik yapanlara nefret duymamamiz mumkun degil. Bu surecte bizim yaptigimiz haksizliklari hatirlayacak gucumuz de olmayabilir. Eskiden bizim oldugunu unuttugumuz topraklara yeniden vatanimiz gibi bakmaya baslayabiliriz. Hatta tarihin uzun oldugunu ve bir gun oralari tekrar elimize gecirebilecegimizi icin icin dusleyebiliriz. Kaybettigimiz topraklari geri almak hirsi giderek benligimizi sarabilir. Donemin buyuk guclerine o gun gosteremediginiz tepkiler buyuk bir hiddet dalgasi olarak geri donebilir. Bunlar yas surecinin dogal fakat cok tehlikeli ozellikleri. Bir grubu coluk cocuk yok etmek olan soykirimi ancak irkcilar o da irkciligin cok ileri asamasinda yapabiliyor. Bunun icin hedef grubu insanlik disina iten son derece siddetli bir asagilama duygusu gerekiyor. Oysa Bati karsisinda yenilen yikilan ve bu trajik surecte ozguvenini yitiren Osmanli nin ne Ermenileri ne de baskalarini asagilik gormesi mumkun degildi. Tam tersine 1750 lerde Montesquieu ile baslayan bir akim tipki kolelik somurgecilik anti-semitizm ve bilimsel irkciligin kendi hedef gruplarina yaptigi gibi Osmanli yi medeniyet ve tarih disi yok olmaya mahkûm geri ve asagi bir irk olarak tanimladi. Balkan Hiristiyanlari bagimsizlik mucadelelerini bu zeminde yaptilar. Ermeni milliyetcileri de ayni duygularla isyan ettiler. 5 milyon Turk ve Musluman soykirim oldugu mahkemece saptanan onlarca Srebrenica katliamiyla Balkanlar da ve Kafkasya da yok edildi. 5 milyonu da Anadolu ya suruldu. Sevr Antlasmasi Sark Meselesi nin nihai cozumu oldu. Bu uygar dunyanin katildigi bir soykirimdi. Kurtulus Savasi ni bu soykirimdan kurtulanlar yapti. Bu korkunc varolus mucadelesini yapan kusagin tarihe mal olmasindan sonra soykirim kalintilarini saran ruhsal cokuntu bize de yavas yavas hâkim oldu. Ozguveni olmayan kendisini kucuk ve degersiz goren bir aydin kesim turedi. Bunlar sosyalist utopya ile bu depresyondan kurtulmaya calistilar. Daha sonra Bati ya teslim olan Fanon un mustemleke aydin tipine donustuler. Kurtulusu toplumun da kendileri gibi donusmesinde goruyorlar. Bunlarin karsisinda milletin onurunu ve hukukunu savunan bir milliyetci kesim yer aldi. Aslinda bu kesim de ruhsal cokuntuyu tepkisel bir sahlanisla telafi etmeye cabaladi. Toplumun bekasini saglayan milliyetcilik cok istedigi kalkinma ve modernlesmeyi saglayacak bir programi hâlâ gelistiremedi. Cumhuriyet in bekcisi Ataturkculerin bir ucu Kuvay-i Milliye hareketine donus utopyasiyla bugunun dunya gerceklerinin disina kaciyor. Bunun siyasi akimiysa ekonomik modeli olmayan ve dinle barisamayan bir milliyetcilik icinde kuculuyor; Ataturk ilkelerini savunmanin ruhsal cokuntuyu kendiliginden gidermesini umuyor. Radikal laikligin disladigi dindarlar ise dinin baslangic donemine donusu ve ummetle yeniden butunlesmeyi ruhsal cokuntuden kurtulmanin yolu saniyor; tarihi Islam in buyukluguyle kendisini avutuyor; simdi de varligini AB icinde mesrulastirmaya calisiyor. Ruhsal cokuntuden cikmanin yolu gecmis trajedilerin yasini tutmak ve bu dunyada basarili olmak. Bunun icin Cumhuriyet in kurucu ilkeleriyle Islam i bagdastiran milliyetci bir ozle sosyoekonomik gelismeyi saglayan bir modeli olusturmak gerekiyor. Yani kutuplasarak parcalanmis siyasi yapiyi yeniden sekillendirmek lazim. Buyuk ic sorunlarimiz ve bize tarihi onyargilarla yaklasan AB bu yeni atilim icin gerekli sartlari olusturuyor. Not: Dunku Radikal de dostum Haluk Sahin benim 20 Aralik tarihli yazimdaki kimliksiz aydina yaptigim atiftan rahatsizligini belirtmis. Ifade ozgurlugu konusunda kendisiyle ayni gorusteyim. Kimlerden soz ettigimin yazidan anlasilacagini saniyorum. Kimliksiz saydigim aydinlari Turk dusmani ya da vatan haini olarak hic tanimlamadim. Ama kimsenin arzulamadigi toplumsal tepkileri durdurmak gorevi biraz da onlara dusmuyor mu?




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+