Dunya capinda bir yazarin hele ulkesine hakaret ettigi gerekcesiyle mahkemeye cikarilmasi her gun yasanabilecek bir olay degildir. Kar ve Benim Adim Kirmizi gibi ovgulere bogulan romanlarin Turk yazari Orhan Pamuk un icler acisi akibeti iste bu. Pamuk kendisine gecenlerde Almanya da bir edebiyat odulu verilirken Bati nin Dogu Dogu nun da Bati uzerindeki tesirlerinin izini surmekle ovuluyordu. Istanbul daki mahkemenin savcisina goreyse sucu Turkiye nin guneydogusunda Kurtlerin oldurulmesi ve 1915 te Ermenilerin katledilmesi (ki soykirima ugrayip ugramadiklarina dair o hic olmadigi kadar hassas meseleye deginmekten kacinmasina ragmen) hakkinda sesini yukseltmis olmasi. Pamuk un Turkiye nin Avrupa Birligi ne katilma cabalari cercevesinde kisa sure once (anlasiliyor ki kotu sekilde) revize edilen ceza yasasinin 301. maddesini ihlal ettigi one suruluyor. Pamuk a dava acilmasi 40 yillik bekleyisin ardindan ekimde AB ile uyelik muzakerelerine baslanmasini hâlâ kutlayan Recep Tayyip Erdogan hukumetini sikintiya dusurdu ve bu yuzden davayla aralarina mesafe koymaya calistilar. Fakat yeterli degil: Bu dava Turk devletini yurttaslara karsi korumak ve dusunce ve ifade ozgurlugunu bastirmak icin tasarlanan yasalarin modern bir toplumda yeri olmadiginin da keskin bir hatirlaticisi niteligindedir. Dava yazarin ve su an AB nin yegâne laik Musluman demokratik uyesi olma yolundaki ulkesinin bircok sadik dostu tarafindan yakindan takip edilecektir. Bu aptalca davanin dusurulmesi (ve 301. maddenin kaldirilmasi) butun ilgili taraflarin cikarinadir