Papa nin olumunun ardindan gazetelerde yazilanlari okuyoruz. Bircok yorumcu Papa nin dunya barisi icin oneminden dinler arasi dusmanliklari yok etmeye yonelik eylemlerinden ovguyle soz ediyor. Olunun ardindan kotu konusmak bizim dinimizde hos gorulen bir sey degil elbette. Ama arsivlerde kaybolup gitmis bazi gerceklerin de yeniden hatirlanmasinda yarar var. Ilk resmi destek Ermeni soykirimina iliskin iddialar yakin bir gecmise kadar genellikle liberal sol ve yesil siyasi goruslere mensup kisiler tarafindan dile getirilirdi. Papa bunu degistiren kisi olarak tarihe gecti. Artik Ermeni iddialari onun girisimleri sonucunda Katolik tutucular tarafindan da destekleniyor. Katolik dunyasinin Ermeni soykirimi iddilarina verdigi ilk resmi destek Papa ile Ermenistan Patrigi Karekin II nin Roma daki bulusmalarinda oldu. Uluslararasi alanda yayildi 9 Kasim 2000 tarihinde yapilan ortak aciklamada Ermeni soykirimi ifadesi ilk kez kullanildi. Istanbul Ermenileri Patrigi Mesrob Mutafyan 12 Kasim 2000 tarihinde Papa ya bir mektup gondererek iddialari yanitladi. Bu konuda bir aciklama yapilmadan once bizim de gorusumuz alinsa iyi olurdu dedikten sonra sunlari yazdi: Incil bize kalbimizden nefret duygularimizi atmamizi ve diger insanlarla iyi gecinerek bir arada yasamamizi emrediyor.. Siyasi sonuclar ortada Papa ve Karekin in ortak bildirilerinin ardindan Lubnan daki Ermeni baspapazi Dunya Kiliseler Konseyi nde onemli bir goreve secildi ve bunun ilk siyasi sonucu da Isvicre de ortaya cikti. Daha once parlamentosunda Ermeni soykirimi iddialarini reddeden Isvicre Piskoposlar Konferansi nin tavsiyesiyle 16 Aralik 2003 tarihinde Ermeni soykirimini resmen tanidi! Bu Ermeni iddialarinin dini gerekcelerle uluslararasi alanda kabul gordugu ilk ornek oldu. Papa Jean Paul II yi ebedi istirahatgâhina yolcu ederken bu gercegi de bir daha hatirlatayim diye dusundum. Basbakan isimleri aciklamali William James The Principles of Pyschology isimli eserinde 1890 yilinda soyle yazmis: Eger bir cezalandirma yontemi olarak suclunun serbest birakilmasi ama toplum uyelerinin onun yuzune bile bakmamasi ve onu tumuyle dislamasi gibi bir yol kesfedilmis olsaydi ve bu fiziksel olarak da mumkun kilinsaydi bu yontemden daha zalimce bir cezalandirma olamazdi. Bir odaya girdigimizde kimse donup bakmasa sordugumuzda yanitlamasa herkes bizi tamamen gormezden gelse ve bize aslinda orada yokmusuz gibi muamele edecek olsa cok gecmeden icimizde buyuk bir ofke ve umitsizlik uyanir bedensel iskencenin en zalimi ancak gecirebilir bunun acisini.. (Alain de Botton un Statu Endisesi isimli kitabindan aktardim. Sel Yayincilik. Turkcesi: Ahu Sila Bayer.) Etkili olabilir Turkiye de buyuk hirsizlarin hicbir zaman cezalandirilmadiklarini biliyoruz. James in bu sozlerini okurken acaba toplum olarak hortumcu deyip gectigimiz insanlara karsi boyle bir cezalandirma yontemi uygulayabilir miyiz diye dusunmustum. Gercekten de cok etkili olabilirdi. Bugun hepsi hicbir sey olmamis butun o suclar islenmemis gibi toplumun icinde saygin insan muamelesi gorenlere karsi uygulayabilecegimiz bir yontem... Is takibi yapanlar kim? Pazar gunu Hurriyet te Basbakan Recep Tayyip Erdogan in Fatih Altayli ya verdigi roportaji okurken James in onerisi bir kez daha aklima geldi. Basbakan gazetecilik meslegini kullanarak gazeteciymis gibi kendisinden randevu isteyen ve is takibi yapan gazetecilerden soz ediyordu. Cezalarini kendince verdigini ve onlarin randevu taleplerini artik yanitlamadigini soyluyor ama bu gazetecilerin kimler olduklarini israrla aciklamiyordu. Basbakan in isimleri israrla gizlemesi ama buna karsin butun gazetecileri zan altinda birakacak turden sozler soylemeye devam etmesi dogru bir tutum degil. O kisiler korunuyor Bu tur insanlarin kim olduklarinin amaclarinin ne oldugunun herkes tarafindan bilinmesinde kamu yarari var. Herkes onlarin kim olduklarini bilirse yazdiklarini o gozle okuyabilir ve kamuoyunun yaniltilmasinin onune ancak boyle gecilebilir. Biz de meslektaslar olarak James in onerdigine benzer bir yontemle onlari tecrit ederek cezalandirabiliriz. Basbakan in sahip oldugu her bilgiyi kamuoyuyla paylasmasini elbette beklemiyoruz. Ama burada kamuoyunun yaniltilmasi yanlis yonlendirilmesi sonucunu doguracak meslegin kotuye kullanildigini gosteren bir olay var ve Basbakan bunu herkesle paylasmak zorunda. Paylasmamaktaki israrinin o kisileri koruma sonucu dogurdugunu Basbakan gormeli.