Universitede yasadigim aci ve tatli olaylar beni once felsefeye sonra dine yonlendirdi - Haber Arşivi 2001-2011
15 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Արամազդ / Ժամ : Փայլածու

Haber Arşivi 2001-2011 :

27 Ekim 2005  

Universitede yasadigim aci ve tatli olaylar beni once felsefeye sonra dine yonlendirdi -

Universitede yasadigim aci ve tatli olaylar  beni once felsefeye sonra dine yonlendirdi

Patrik II. Mesrob: Cocuklugumdan beri dinle ic ice buyudum. Ilkokul birinci siniftayken kilisenin cocuk korosundaydim. Onceleri ilahilerde uykum gelirdi sonra alistim. Ortaokul sonlarinda kiliseden biraz uzaklastim. Hem cok kozmopolit bir okulda okuyordum hem de ergenlik iste... Papaz mi olucan? gibi laflar atiyorlardi cok kiziyordum. Din gorevlisi olmak cagdas yasamla uyusmayan bir seymis gibi lanse ediliyordu o zamanlar Merhaba kardesim hosgeldin dedi ayaga kalkti ve sarildi. Kristal avizeler agir kadifeler ve yuzlerce ampulun isiltisi bir anda sondu. Insan isigi hepsinden baskindi... Patrik II. Mesrob u bundan alti yil once tanimistim. Haberler davetler resepsiyonlar; yakin sayilmasa da sicak birer tanidik oldugumuzu zannediyorum. Her seferinde gordugu bir haberimden bahseder sonrasinda da son derece populer konularda sohbet ederdik. O agir kiyafetler takkeler parlak kolyeler; insan isigi altinda sonerdi. Boyle tanisiklik iliskileri araya zaman girince unutulur gider. Ahbaplar; bir yerden ama nereden yuzler hic hatirlayamadim isimlere donusur; tarihin tozlu sandiklarina kaldirilir. Hayat devinimdir iliskiler iki tarafin cikari oldugu surece sicak kalir. Kural soylenmese de budur. Bu sefer yanildim. Araya giren iki senede ben yurtdisinda yasadim. Ne gorunen bir yuzum oldu ne de sesim. O Patrik II. Mesrob her daim demecler veren her AB ve azinliklar konusunda gundeme gelen su meshur farkli dinlerin temsilcileri filanca acilista bir araya geldi haberlerinin vazgecilmez konuguydu. Roportaj yapmam soz konusu oldu. Patrikhane yi aradim Luiz hanimi ara dediler. Luiz hanim Sorulari yollayin dedi. Bilgisayarin basinda gulme krizleri ile birtakim sorular yolladim. Gitgide civiklasan sorular Aslinda bunu hic merak etmiyorum ama adet yerini bulsun diye yaziyorum gibi yorumlar. Yani sevmemistim birilerinin benden soru istemesini... Sonra patrigin kendisinden cevap aldim hem de tam vazgecmek uzereyken: Fatih bey sizi yeniden bulmak cok hos. Ne zaman bulusmak isterseniz... Iste o insan isiltisi geldi. Siyah cuppelerinin icinde ayaga kalkti ve sarildi. Hayati din adamligina nasil gectigini neler ve ne kadar cok okudugunu bildigim bu insan ayniydi: Nerelerdesiniz? Ne kadar uzun zaman oldu anlatin bana neler yaptiginizi... O ogleden sonra ve ertesi sabah beraberdik. Depremde cok hasar gordukten sonra yenilenen patrikhanenin bahcesinde dolastik. Terrier ve pitbull karisimi kopegi Kucig le oynadik. Agaclarini ciceklerini sevdik. Uzun uzun sohbet ettik. O sakin sesi ve olaganustu duzgun Turkcesiyle konustu; foto muhabirimiz Ercan ve ben dinledik. Cekim icin mutlaka bir yerlere gidelim diye tutturduk. Benim arabaya atlayip Kumkapi sahilindeki balik haline yollandik. Onde patrik direksiyonda ben arkada Ercan ve Ohannes... Eskiden macareperesttim diyen 49 yasindaki Patrik II. Mesrob a belki de kucuk dozda bir macera yasattik... Kopeginiz cok akilli daha genc gibi. 1 yasinda. Babasi Abdi annesi Zilli. Dogum yeri de Kekova daki Salih Lokantasi nin bahcesi. Zilli dokuz dogurunca Kucig i ben aldim. Kucig ne demek? Kopecik demek kucu yani... Patrikhane cok guzel olmus. Cok ugrastik. Biliyor musun Ermeni gencler Patrikhane binasina White House diyorlar. Kekova da boylece Camp David oluyor. Hah hah hah! Gecen yil bir trafik kazasi gecirmis oldugunuzu ogrendim. Gecmis olsun. Gereksiz bir deneyimdi. Ne yapalim; her kaza gibi ansizin oluverdi iste. Ama daha bitmedi bu yil sona ermeden dizimden ayagima kadar kemigin icine takilan metal cubuk cikarilacak. O asamayi da gectikten sonra daha iyi hissedecegim. Dort patrikten biriyim Size dogru hitap etmek istiyorum sanirim artik Mutafyan yerine sadece II. Mesrob dememiz gerekiyor. Bu konuda bir kavram kargasasi var... Yalniz siz degil Ermeniler ve Ermeni basini da yasar o kargasayi. Ingilizce yerine frankofonlugun yaygin oldugu donemlerde soyadi kullanilmaya baslandi. Halbuki ozellikle dogu kiliselerinde rahiplerde soyadi kullanmak gelenege uygun degildir. Cunku onlar evlenmezler kendilerini Allah a ve kiliseye adarlar. Bu nedenle de bir ailenin temsilcisi degillerdir. Patrik papa gibi ust makamlarda bu daha belirgindir. Bunlar artik Evrensellesmis yazin kurallaridir... Papa Benedikt XVI Papa Jean Paul II Patrik Karekin II Patrik Bartholomeos I Patrik Mesrob II gibi. Bunlarin hepsinin dini rutbesi de aslinda episkopostur. Simdi siz Ortodoks Ermenilerin liderisiniz peki Turkiye deki Protestan ve Katolik Ermeniler size bagli degil mi? Turkiye deki Ermeni Kilisesi uyeleri dinen bana bagli. Ben de Dunyadaki Ermeni Kilisesi nin dort patriginden biriyim. Birincil konumdaki patrik ise Ermenistan in kutsal sehri olan Ecmiyadzin deki Katolikos Karekin II dir. Turkiye deki Ermeni Katoliklerin ruhani reisi Basepiskopos Hovhannes Colakyan’dir. Katolik kardeslerimizin patrigi Lubnan da. Ermeni Katolik patrigi Papa Benedikt in birincilligini tanir. Protestan kardeslerimizin hiyerarsisi yoktur her kilisenin cemaati ozerktir. Literaturu taradigimda Ortodoks Katolik Protestan Gregoryen gibi bircok mezhep goruyorum. Neden boyle? Ermeni Kilisesi dendigi zaman etnisite rituel ve mezhep acisindan akla Dogu Ortodoks kiliseler grubuna ait kurum ve uyeleri gelir. Ermenice’de Hay Arakelagan Uggapar Yegegetsi deriz. Ingilizcesi Armenian Apostolic Orthodox Church’dir. Gregoryen nitelemesi Ruslar ve daha sonra da Fransiz Katolikler tarafindan Ermenileri kucumsemek icin kullanilmistir. Yani Isa Mesih ya da onun havarileri tarafindan kurulmus degil de 4 uncu yuzyilda Aziz Gregor tarafindan kurulmus anlamina geliyor. Postadan bana Ermeni Gregoryen patrigi diye bir zarf geldiginde acmadan aynen iade ederim cunku Gregoryen patrigi degilim. Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan kiliseleri Katolik ve Protestan misyonerlerin cabalari sonucunda kurulmus 1840 lardan sonra. Bu kardeslerimizin sayilari nispeten daha azdir. Milliyetcilik dusman arar Patrikhane gercekten de cok guzel olmus. Para meselelerini halletmek icin ABD ye diasporadan yardim toplamaya gittiniz. Soykirimi savunanlar birlik mesajlarinizdan rahatsiz olmustur... Olmaz olur mu? Zaten toplayabildigim bagisin buyuk kismini buradan giden bizimkilerden topladim. Bir bolumu de Amerikalilardan geldi. MGM in sahibi Kirk Krikoryan toplanan bagisi ikiye katladi. Adamcagiz ayrica cagrima cevap vererek depremzedeler icin Kizilhac vasitasiyla depremzedeler icin Kizilay a da 1 milyon dolar gonderdi. Diasporanin asiri milliyetci gruplari bizi zaten Turklesmis gordukleri icin silmisler... Siz sevgi ve birlik mesajlari vermeye devam ediyorsunuz. Bu donemde dogru yere ulastiginizi ve etkili oldugunuzu dusunuyor musunuz? Incil 2 bin yildir vaaz ediliyor dunya dinliyor mu? Dinleyen de var dinlemeyen de. Ama biz her gun okuyoruz haftada en az birkac kez vaaz ediyoruz. Sevgi ve birlik mesajlari da boyle. Biz aklimizdan gonlumuzden icimizden geceni soyleriz. Dinleyen vardir tabii ki. Dinlemeyen de kizan da. Susturmak isteyen de. Hah hah hah! Zaman gazetesine verdiginiz bir roportajda Ermeni dusmanligi rant getiriyor demistiniz. Hâlâ boyle mi dusunuyorsunuz? Evet boyle dusunuyorum. Her milliyetci ve irkci hareket kendine dusman arar aksi halde varligini surduremez. Bu anlamda Ermeni dusmanligini korukleyen Turkler oldugu gibi diasporada Turk dusmanligini korukleyen Ermeniler de var. Halbuki cok sayida karisik aile de var. Tabii ki. Benim anneannem Vejin hanim Ermeni-Rum meleziydi. Ilk kocasi Bogos bey vefat edince ikinci evliligini Mehmet Ali beyle yapmis. O evlilikten de Sevim teyzem dogmus. Musluman akrabalariniz da var. Evet tabii. Sevim teyzem kizi Nilgun onlarin kocalari kucuk yegenim Ozde... Dinen Musluman ve Turkler. Firsat buldukca gorusuyoruz. Inancimizda evlilik kutsal Gecenlerde bir demecinizde Cemaatte bosanma orani artiyor okul ve kiliselerden kopmak baglari zayiflatiyor dediniz. Boyle genelleme yapmak dogru mu? Dogrudur yapabilirsiniz. Okulda dilini ve dinini ogrenmeyen kilisede diger inananlarla bir araya gelemeyen kulturunun k sini bilmeyen bir Ermeni Ermeni toplumunun ne kadar temsilcisi olabilir ki? Manevi baglari zayif olan bir kisi icin de evlilik kayitli bir iliskiden oteye bir anlam ifade etmez. Oysa bizim inancimizda evlilik bagi kutsaldir. Azinlik toplumlari Turkiye de ille de dini bir liderle temsil ediliyor. Dinle arasi iyi olmayan bir Ermeni ne yapacak? Bu Osmanli dan sarkan sisteme bagli bir sey. Keske ulkemizdeki Ermenilerin bir sekuler temsilciligi de olsaydi... Yukumuz hafiflerdi. Bazen kiliseyi ilgilendirmeyen konularla ugrasmak zorunda kaliyoruz. Kavramlar somuruluyor Bir de sizin cemaat okullarina artik daha az ilgi gosteriyor degil mi? Ne derlerse inanmayin Gercek nedeni simariklik ve moda. Komsusuyla hasmiyla boy olcusuyor onlardan asagi kalmak istemiyorlar. Otomobil markasi tatil koyu gibi bir yaris bu da. Ancak cocuklar buyuyunce Ermenice ogrenemedikleri ve dinlerinin esaslarini bilmedikleri icin hakli olarak velilerini sucluyorlar. Ermeni kokenli TC vatandasi olup da cocugunu Ermeni okuluna gondermemenin hicbir hakli bir nedeni olamaz. Bu kanuni bir hak her seyden once ve kullanmak gerekir. Bazilari da azinlik” okulu etiketini garipser ve sanir ki devlet okuluna ya da yabanci koleje gonderdigi takdirde ileride cevresi tarafindan daha cok benimsenir. Bu da kendini kandirmanin baska bir sekli. Turk her zaman Turk Ermeni de her zaman Ermeni kalir aslinda. Onemli olan ulkenin bilincli anayasal vatandasligini ustkultur olarak benimsemektir. Yoksa Sahakyan Lisesi ne degil de Kocamustafapasa Lisesi ne gittin diye Musluman komsun sana daha sicak degil. Entelektuel din adami olarak dunyanin geldigi noktayi nasil goruyorsunuz? Bilim ve teknoloji ilerlemis olsa da insanlarin temel gereksinmeleri ve dogasi ayni. Bicim yontem ambalaj degisse de dunya eskiden neyse aslinda bugun de o. Kultur ve sanattan soz edilse de insanlar hâlâ temel ihtiyaclarina kavusmak icin saldirganlasiyor. Yemek dogal kaynaklar guvenlik icin savasiyorlar. Kilif olarak ulustan dinden irktan bahsediliyor. Bu kavramlar durmaksizin somuruluyor. Protokoller meclisler aslinda sadece birer marka. Etiketler ise sadece cagdas ambalajlar. Ne mutlu Yaradan ve insan sevgisiyle yasayabilene! Ne mutlu bir tur sevgi dervisi olabilene... Bu arada Ermeni arkadaslarimdan sizin genclik gunleriniz hakkinda bircok ani dinledim. Kadinlar hep cok yakisikli oldugunuzu soyler... Ne diyeyim ki!? Kopeklerimi cok severim Hobilerinize zaman ayirabiliyor musunuz? Yolun yarisini epey gecmis bir rahip olarak soyluyorum ki hobiler de zamanla degisiyor. Hâlâ daha once hic gormedigim yerleri muzeleri sergileri gezmeyi cok severim. Ama buna vakit bulabilmem zor. Mesela bu yil daha hic tatil yapamadim. Ofis ortamindan bunaldikca bahceye cikarim. Cocuklarla oynamayi onlari guldurmeyi onlar gulerken onlari seyretmeyi cok severim. Toprak agac cicekle ugrasmayi da. Her muzigi dinlerim. Denizde yuzmeyi ve orman yuruyuslerini cok severim. Bir de tabii burada uc tane kopek var birisiyle tanistiniz zaten iki de Kangal kopegim var erkegi Hoynar disisi ise Ciltig. Onlarla oynarim. Ormanda yuruyusu denizde yuzmeyi cok severim. Hemen her turlu muzigi dinlerim. O kadar cok mesaj vermem teblig sunmam yazi yazmam gerekiyor ki daha fazla alanimla ilgili profesyonel kitaplar okuyorum. En son hangi filmleri gordunuz? DVD den Blue Mountain Joe Black ve Apocalypse”. Televizyonlarda dolanirim; Ulusal kanallardan NTV ve CNN TURK’u canaktan Ermenistan’i RAI-1 ve BBC yi seyrederim. Tam lise anket sorusu gibi olacak ama en sevdiginiz yemekler? Hah! Kasibeyaz in lahmacunu ve samfistikli kebabini ev yemeklerinden patlicanli her seyi baliklardan luferi ve kalkani; meyvelerden elma musmula kocayemis karpuz ve sari kirazi... Ermeni mezeleri de bir hayli moda oldu son yillarda. Ermeni mezesi diye tanimlanabilecek tek sey var: Topik. Digerleri butun Akdeniz de rastlanabilecek seyler. Topik de bizim yilbasi spesiyalitemizdir. Bizde Noel perhizi vardir et yenmez; topik perhizin oduludur. Simdi perhize uyan azaldi topik de artik 365 gun Kumkapi meyhanelerinin sofralarindan eksik olmuyor... * * * Balik halinde satislar bitmis temizlikler yapiliyordu. Adinin Murat oldugunu ogrendigimiz bir balikci yaklasti. Patrik hazretleri nasilsiniz ugrayin bizim tekneye bir cayimizi icin dedi. Fotograf cekimimiz bitince Murat in teknesine gittik. Kirli ve kokulu teknede oturup caylarimizi ictik. Murat balik durumunu islerini anlatti. Diger balikcilar da sohbete katildi. Patrik II. Mesrob artik sadece siyah uzun elbiseli; ama cok Kumkapili cok burali cok adam gibi adamdi. Toprakla agacla cicekle ugrasmayi severim Depremde zarar gordukten sonra tamirati uzun surede tamamlanan patrikhanenin bahce duzeniyle II. Mesrob kendisi ilgileniyor. Uzun is saatlerinde her buldugu firsatta solugu bahcede aliyor. Diktigi agaclarin ve ciceklerin buyumesini gunden gune seyrediyor. Yillar icinde insanin hobileri degisiyor. Hâlâ tatil yapmayi cok seviyorum ama maalesef buna vakit yok diyen patrik bahceyle ugrasirken her seyden uzaklastigini soyluyor. Taksim Meydani ndaki tum resmi gecitlerde bayraktardim Cocuklugunuz mutlu gecti mi? Cocuklugum Taksim Karakoy Dolapdere ve Siracevizler arasinda gecti. Bazen babamin uzak akrabalarini gormek uzere Yesilkoy’e bazen de anneannemin Rum akrabalarini gormek icin Arnavutkoy’e giderdik. Cuma ve Cumartesi is saatlerinden sonra Nisan Dayim’la babam Bogaz’da Kalender orduevinin yakinindaki bir bahcenin onunde olta atarak istavrit yakalamayi severlerdi. Yenisehir deki top sahasinin yerinde eskiden cambazhane vardi buyuk bir cadir kurulurdu. Anneannem ve komsusu hanimlarla ve onlarin cocuklariyla birlikte cambazhaneye sarkicilari dinlemeye gittigimizi animsiyorum. O zaman kucuktuk. Sokaktaki kiz arkadaslarimiz tulleri takistirip sarkicilari ve dansoz Zennube’yi taklit ederlerdi. Boylece eglence Cambazhane’den sonra da devam ederdi. Ozel gunlerde anneannem elimden tutar Halic’in oteki kiyisindaki Balat’taki unlu kiliseye gotururdu. Mide agrisi olanlar bagirsak sorunlari yasayanlar hamileligi agir geciren hanimlar o kilisenin ayazmasini ziyaret ederek Aziz Ardem’in sefaatini dilerlerdi. Pazar gunleri Taksim Meselik Sokak’taki kucuk sapele ya da Balikpazar’daki buyuk kiliseye giderdik. Kurucesme ve Buyukdere’deki kiliseler de bizimkilerin favorileri arasindaydi. Bircok dil konusuyorsunuz aileden herhalde... Taksim de Esayan Okulu nun ilkogretim bolumunde okudum. Daha anaokulundayken Ermenice ve Turkce yazabiliyorduk. Ucuncu siniftan itibaren Fransizca’ya basladik. Daha iyi ogrenebilmem icin babam bana aciktan da Fransizca dersler aldirirdi. Sisman ickici dogru durust Turkce konusamayan bir Levanten hanim haftanin belli gunlerinde eve ders vermeye gelirdi. Madamin tipini ve pucinella gibi boyali yuzunu garipserdim ama iyi bir ogretmendi. Taksim Meydani ndaki tum resmi gecitlerde Esayan in bayraktari bendim. O zamanki tutkularim sinema satranc ve yuzmekti... Dans etmeyi de cok severdim. Aile dostlarimiz Namik bey ve esi Guler hanim vardi. Namik bey Guzel Sanatlar da ogretim gorevlisiydi grafikerdi. Ailece cok siki fiki gorusurduk. Bizimkiler cok mutaassip onlar cok liberaldi. Onlar da guzel sanatlara sergilere ic mimariye merak uyandirdilar benim icimde. Yaptigim her resmi alir ve uzun uzun inceler sonra da sen ressam ol basarirsin” derlerdi. Taksim Talimhane semtinde seyahat acenteleri coktu. Okuldan sonra onlara rastgele ugrar turizm brosurleri ve haritalar isterdim. Zamanla odamda cok zengin bir koleksiyon olustu. Saatlerce brosurleri inceler uzak diyarlari gezdigimi hayal ederdim. Ilkokuldan sonra? Mudiremiz CHP milletvekiliydi aydin bir hanimdi. Onun tesvikiyle tesvikiyle yabanci okul sinavlarina girdim. O zaman her okul kendi sinavini duzenlerdi. St. Benoit St. Michel Sankt Georg ve Nisantasi’ndaki Ingiliz Lisesi’nin sinavlarina girdim. Hepsini de kazandim ancak sinav gunu okuldaki tipler daha cok hosuma gittigi icin Ingiliz Lisesi’nde okumayi sectim. Diger okuldakiler hep ciddi kravatli adamlardi. High School’daki ise blucin ve tisort giyinmisti daha dostcaydi. Okula kaydolduktan sonra spor hocamiz Mr. Davis oldugunu anladim. High School’daki deneyimim benim icin cok onemli. Ingiliz Lisesi ne girdim. Bir kere egitim cok iyiydi. Iyi Ingilizce ve iyi disiplin ogrendik. Ders disi aktiviteler cok kuvvetliydi. Sinema kulubunu kurdum. Inter Nos adli bir okul gazetesi cikarmaya basladim. Teksir kagidiyla cogaltiyor kagitlari birbirine zimbaliyor siniflari dolasip dagitiyorduk. Meslektas sayilabiliriz yani... Evet dergi uc yil boyunca da devam etti. Cok sevdigim bir edebiyat hocam vardi Neriman hanim. Yazdigim bir oykuyu begendi. Beni tesvik etmek icin Kelebek gazetesinde yayimlanmasini saglamis. Bir de Ingilizce kompozisyon dersinde sinif birincisi oldugumu animsiyorum. Ingiliz hocalarim beni yureklendirmek icin Londra ya kisa bir tatile gitmemi ayarladilar. Ortaokul sonunda mi? Evet. Yurda donerken Stuttgart a oraya yerleserek enistemle birlikte Hotel Zeller i isleten Sevim teyzeme ugradim. Oradaki Amerikan Lisesi ni cok begendim ve liseyi orada okumaya karar verdim. Babam da onaylayinca liseyi orada bitirdim. Hâlâ Stuttgart i cok severim. Oradan da Londra Universitesi ne gecmeyi planlarken Amerikali okul arkadasim Paul Morrison beni Memphis Universitesi nde okumaya ikna etti. Papaz mi olucan? Din adamligina gecisiniz nasil oldu? Cocuklugumdan beri dinle ic ice buyudum. Ilkokul birinci siniftayken kilisenin cocuk korosundaydim. Once o uzun ilahilerde sikiliyordum uykum geliyordu. Sonra hocamiz bana solo vermeye basladi bayagi sardim. Ortaokul sonlarinda biraz uzaklastim. Hem cok kozmopolit bir okulda okuyordum hem de ergenlik iste... Papaz mi olucan? gibi laflar atiyorlardi kiziyordum. Din gorevlisi olmak cagdas yasamla uyusmayan bir seymis gibi lanse ediliyordu o zamanlar... Dine yonelmeniz nasil olmustu? Amerika da cok buyuk bir trafik kazasi gecirdiginizi duymustum... Universitede yasadigim aci ve tatli olaylar beni once felsefeye sonra teolojiye yonlendirdi. Memphis te sosyoloji ve felsefe okudum; Fransizca ve Ibranice dersleri aldim. Okulu bitirince Kudus e gittim. Ruhban Okulu nda ve Kudus Ibrani Universitesi nde okudum. Kudus Amerikan Enstitusu nde Kitab-i Mukaddes arkeolojisi egitimi aldim. Lisansustu egitimim icin Roma ya Angelicum Universitesi ne gittim. Doktorami da gene Amerika da Baltimore daki St. Mary Universitesi nden aldim. Inanilmaz bir egitim! Kac dilde yazabiliyorsunuz? Fransizca Italyanca ve Ibraniceyi akademik diller olarak okur cevirir arastirmalarimda kullanirim. Ancak Ermenice Turkce ve Ingilizceyle daha rahat uretebilirim. Din adami olduktan sonra neler degisti ? Rahip takdis olmadan onceki benle rahip olduktan sonraki ben tabii ki farkliyiz. Yasam tarzi zaten farkli. Toplumun beklentileri de farkli... Bir yerde beklentilere cevap veriyor size bicilen rolu ustleniyorsunuz. Eskiden arkadaslarla diskoya gider dans yarismalarina katilir sinemaya giderdik. Maceraperesttik. Spor giyinirdik. Rahip olduktan sonra bunlari yapmak mumkun olmaz. Artik her yerde rahipsiniz. Ancak bence onemli olan toplumdaki roller degisse de karakterini kaybetmemek. Bir de yaptigin goreve ne olursa olsun gercekten inanmak.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+