Gayrimuslim mi yabanci mi? - Haber Arşivi 2001-2011
19 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Անահիտ / Ժամ : Բաւական

Haber Arşivi 2001-2011 :

17 Ekim 2005  

Gayrimuslim mi yabanci mi? -

Gayrimuslim mi  yabanci mi?

Buyuk travmalar toplumlarin tarihlerini iki turlu etkiliyor: Birincisi travma sonrasinda toplum travmanin kaynagi olan olayin nedenlerini dusunmeye basliyor -dogru ya da yanlis- vardigi sonuctan dersler cikarip kenetleniyor ve kimi zaman bu is ulus-devlet kurabilmeye degin gidiyor. Ikincisi travmanin toplumsal hafiza uzerinde yarattigi psikolojik etki... Yazinin konusunu travmanin Turkler uzerindeki etkisi olarak belirledigim icin iki ornekten kisaca bahsedecegim. 1915 sonrasi Halep limanindan dunyanin dort bir tarafina dagilmis Ermeniler tehcire ugramis diger yakindogu uluslari -Turkler Bulgarlar Yunanlilar vb.- gibi kendilerine kucak acacak bir anavatandan yoksundular. Aclik ve sefalet icinde bindikleri gemilerin kendilerini sadece Hayastan dan degil binlerce yillik tarihten dilden kulturden ve kimlikten uzaklastirabilecegini biliyorlardi. Bu nedenle umutsuzca 1915 e sarildilar ve vardiklari limanlarda 1915 in kozunu hep sicak tuttular. Filistin de Israil devleti kurulunca vatansiz kalan Filistin halki terorden diplomasiye her yolu deneyerek varliklarini surdurmeye calisti. Bu mucadele beraberinde sosyolojik bir vaka olan anti semitizmin neredeyse Islam in dahi onune gecerek yeni bir din olarak karsimiza cikmasini sagladi. Filistin meselesi Musluman toplumlarin nazarinda neredeyse bir haysiyet mucadelesine donustugu icin antisemitizm kendi mitlerini ve kultlerini yaratti. Islam eski otekisi Hiristiyanligin tahrif edilmislik meselesini konusmayi bir tarafa birakip yeni otekisi Yahudiligin lanetliligine dair teolojik kokenler ariyor. Israil ve Turkiye Sevr travmasi biz Turkleri tarihin en onurlu kurtulus mucadelelerinden birini vermeye motive etti. Bu travma sonrasinda Turkler unlu bir tarihcinin soyledigi gibi yok olmakla degismek arasindaki olumcul tercihini degismekten yana kullandi ve bugun o Turkiye AB ile tam uyelik muzakerelerini yapmaya hazirlaniyor. Oysa ki Hegel in Moskova onlerindeki Napolyon ordularini gorunce tarihin bittigini ilan ettigi gunden beri Turkler ayni Avrupali icin eskiye kotuye ve barbarliga dair butun imgeleri temsil eden bir ulustu. Yani bugun Muslumanlar acisindan Israil neyi temsil ediyorsa bir yuzyil once Turkler Avrupalilar icin ayni seyi temsil ediyordu. Turkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra bu temsilin degismeye basladigini goruyoruz. Laik ve demokratik Turkiye Bati nin nazarinda bu sefer ayni alginin -eskiye kotuye ve barbarliga dair- yuklendigi Sovyet dogululuguna karsi Bati nin jandarmasi olmus ve tam olarak grup ici uyesi olarak algilanmasa bile Dante nin Ilahi Komedya da Selahattin Eyyubi ye layik gordugu makama yaklasmisti. Tabii bu noktada Bati yi homojen bir varlik gibi gormenin de alemi yok. Ornegin Balkan milliyetciligi soguk savas boyunca Turkokratia diye bir ucube kavram icat etmis ayni bizlerin geri birakilmislik ucube jargonu gibi ulkelerinin fakirligini ve kotu yonetim aliskanliklarini gecmisteki Turk idaresinin mirasina baglamisti. Otekinden kurtulmak Sevr in Turk toplumsal hafizasinda biraktigi etkilere gelince... Kurtulus Savasi na kadar 300 yili askin bir surede surekli kuculen Turk Imparatorlugu Sevr ile yok olmak tehdidiyle karsi karsiya kalmisti. Ozellikle 19. yuzyil Osmanli munevveri neredeyse tum mesaisini bu kuculmenin nedenlerini aramak ve durdurmaya calismakla tuketti. Iste bu cabanin meyvesi once Ittihat ve Terakki ardindan Kemalist kadroyla vucut bulan Turk milliyetciligi oldu. Turk milliyetciligi ulkenin kurtulusunu sadece Musluman/Turklerden mutesekkil bir ulus-devlet kurmakta goruyor ama acikca soylemek gerekir ki ulkenin demografik yapisi bu umudu guclestiriyordu. Ulkenin an az yuzde 10 u gayrimuslimlerden olusuyordu. Bu oran 1920 lerin algilama bicimi icinde bir ulus-devlet icin tolere edilemez bir rakamdi. Ustelik isgal yillarinda bu gayrimuslimlerin bir kisminin isgalcilerle isbirligi yapmis olmalari da yeni kurulacak ulkede onlar hakkindaki yargilari menfi yonde etkiliyordu. Netice itibariyla beklenen oldu ve ulus-devlet kuruldugunda onlardan kurtulmak icin gereken hersey yapildi. Ilk hamle mubadeleydi. Mubadeleyle Pontus ve Ege bolgesi Rumlari Yunanistan a gonderildi. Kaderin garip bir oyunu olarak da Ortodoks olduklari gerekcesiyle Karaman Turkleri de mubadeleyle gonderildiler. Iste belki de o Turklerin torunlarindan Kostas Karamanlis gun oldu devran dondu ve Yunanistan in Basbakani oldu. Lozan Anlasmasi ile tum gayrimuslimler azinlik olarak belirlenirken cesitli haklarla korunma altina alindilar. Ancak yasalarin yaptigini toplumsal hafiza ve belki de devletin deklare edilmemis arka siyaseti yapmadi. Gayrimuslimler daima Turkleri arkadan hancerlemeye hazir pusuda bekleyenler olarak algilamaya devam ettiler. Bu iki bakis Patrikhane ye bakinca Etniki Eterya yi Ermeni kilisesine bakinca Van isyanini gormekten kurtulamadi. Nufus kagitlarinda Turkiye Cumhuriyeti vatandasi yazan bu insanlar daima yabanci muamelesi gorduler. Hatta Hrant Dink in anlattigi gibi askere gidince cavus olamadilar cunku vatan yabanci cavuslarin komutasinda savunulamazdi. Gayrimuslimlerin yabanci olarak algilanmasinin en onemli delillerinden biri de 1942 de cikarilan Varlik Vergisi ydi. II. Dunya Savasi nin yarattigi ekonomik bunalimin asilmasi icin cikarilan kanuna gore Muslumanlar belirlenen matrahin yuzde 12 5 unu gayrimuslimler yuzde 50 sini donmeler yuzde 25 ini vergi olarak odemekle yukumluydu. Boylece laik Turkiye Cumhuriyeti vergi mukelleflerini dinlerine hatta Musluman olmuslarsa dahi eski dinlerine gore siniflandiriyor ve biz saymadiklarinin mallarini ellerinden aliyordu. Bu onlara siz bizden degilsiniz gidin demenin ekonomik yoluydu. Bir diger onemli olay ise 6-7 Eylul du. Britanya ve Yunanistan ile Kibris uzerine yapilan pazarliklar sarpa sarinca Ataturk un Selanik teki evinin bombalandigi haberi yayilmis ve 1955 te gayrimuslimlerin evleri yagmalanmis vatandaslar taciz edilmis hatta mezarliklari talan edilmisti. Boylece Turkiye tum dunyaya Kibris konusunda vatandaslarin ne kadar hassas oldugunu gostermisti. Peki ya magdur olan vatandaslar? Onlar zaten yabanciydi. Yunanistan ve Turkiye iliskilerinin gerginlestigi her donemde benzer tacizler yasanmis ve her kriz Yunanistan a yeni gocler baslatmisti. 12 Eylul 1980 askeri darbesi de Suryaniler den pek hazetmemisti. O nedenle bu tarihten sonra dunyanin en guzel gumus isciliginin adresi Mardin degil Isvicre olmustu. Tum bunlarin ardindan sunu saptamak gerekir ki Anadolu tarihte hic yasamadigi bir dini homojenlik yasiyor. Bu topraklar ne Hititler in ne Bizans in ne Selcuklu nun ne de Osmanli nin ulkesiyken bir dinin bu yogunlukta yasandigina tanik olmustu. Istanbul dogu Hiristiyanliginin baskentiyken dahi nufusun buyuk cogunlugu pagandi Islam gazasinin merkezi iken ise padisahlardan bazilari kendini Kayser-i Rum olarak tanimliyordu. Ancak bugun resmi rakamlara gore nufusun yuzde 99 u Musluman olan bir ulke artik Anadolu. Bunu basardik cok sukur. Ama o yuzde 1 bile bizim Sevr korkularimizi ayakta tutmaya yetiyor. Baksaniza Musluman komsulariyla birarada iftar acmaya gelen papazlari iftar cadirlarini basip kovalamaktan geri duramiyoruz. MURAT NECIP ARMAN: Adnan Menderes Uni. aras. gor.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+