Hrant Dink i yakan yazilar - Haber Arşivi 2001-2011
27 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Վահագն / Ժամ : Շաւաղօտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

10 Ekim 2005  

Hrant Dink i yakan yazilar -

Hrant Dink i  yakan  yazilar

Bilirkisi: Hrant Dink suc islemedi Turkce ve Ermenice yayimlanan Agos Gazetesi Genel Yayin Yonetmeni Hrant Dink in Ermeni Kimligi Uzerine baslikli yazi dizisinde Turklugu tahkir ve tezyif ettigi gerekcesiyle alti ay hapis cezasina carptirilmasi dusunce ve ifade ozgurlugu tartismalarini yeniden gundeme getirdi. Gazeteci Hrant Dink ceza almasina neden olan yazida Turklugu tahkir ve tezyif etmek gibi bir niyetinin olmadigini acikladi. Nitekim Sisli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi nin gorevlendirdigi uc kisilik bilirkisi heyeti de dizi yazinin 6 7 ve 8 inci bolumleri incelendiginde bir suc unsurunun olusmadigi tespitini yapmisti. Bilirkisi heyetinin raporunu ve yazi dizisinin son uc bolumunu aynen yayimliyoruz: Dava konusu yayin sanik Hrant Dink tarafindan Agos gazetesinde kaleme alinan yazi dizisinin 8 numarali yazisidir. Bilindigi gibi bu tur yayinlara iliskin yargilamalarda sucun tespit edilebilmesi icin butunun ve baglamin dikkate alinmasi gerekmektedir. Zira kimi durumlarda tek baslarina tahkir olarak nitelendirilebilen eylemler bir butunun icinde bu maksada hizmet etmemekte kimi zamanlarda ise tek basina tahkir edici olamayan ifadeler bir butunun icinde tahkir edici olabilmektedir. Bu nedenle eylemin tipik olup olmadigi ve sucun diger yapisal unsulari bakimindan yapilacak degerlendirmede bu butunun dikkate alinmasi gerekmektedir. Sekiz bolum de incelenmeli Dava konusu yayin Ermeni Kimligi basligi altinda yazilan bir dizi yazinin icerisinde yer almaktadir. Bu dizi cercevesinde yazar; (1) Kusaklara Dair (7 Kasim 2003) (2) Kilisenin Rolu (14 Kasim 2003) (3) Kac Vartan in Cocuklari (5 Aralik 2003 ) (4) Pratik Kimligin Teorisi (19 Aralik 2003) (5) Bati: Cennet ve Cehennem (26 Aralik 2003) (6) Ermeni nin Turk u (23 Ocak 2004) (7) Turk ten Kurtulmak (30 Ocak 2004) (8) Ermenistan la Tanismak (13 Subat 2004) baslikli yazilari Ermeni Kimligi ust basligi altinda incelenmektedir. Bilindigi uzere milletler bakimindan kimlik sorunu siyasi ve sosyolojik bir kavramdir. Milletler tanimlari geregi ortak bir kultur ve amac cercevesinde bir araya gelmis insan topluluklaridir. Bu kisa tanimlamada pek cok unsur yer almamakla birlikte ortak kultur aranan dil din yasam tarzi ortak tarih cografya gibi pek cok unsuru bunyesinde barindirmaktadir. Milletlerin kimligi dendiginde ise anilan sosyolojik ve siyasi pek cok kavramin bir butunu o milletin ortak degerleri ifade edilmektedir. Milletlerin kimligi kullanilan dilden tarihe siyasi olaylardan dine ortak amaclardan cografi birliktelige kadar pek cok kavram ve kurumdan etkilenmektedir. Ornegin Turk kimligi dendiginde kabul edilen dinin yasanan siyasal sureclerin savaslarin kulturun milleti olusturan bireylerce benimsenen ortak amaclarin -ki ornegin bunlar Anayasamizin baslangic bolumunde ifade edilmektedir- etkisi tartisilmazdir. Milletler bakimindan kimligin ortaya konmasi ve ana unsurlarinin belirlenmesi hayati onemdedir. Zira kimlik milletlerin varlik ve devamliliklari bakimindan son derece onemlidir. Ermeni kimligine iliskin sanikca yazilan yazida da bu baglamda Ermeni kimliginin bir degerlendirmesi yapilmaktadir. Bu cercevede sanik kusaklar arasindaki farkliliklara farkli ulkelerde yasayan Ermenilerin kimlik bakimindan durumlarina 1915 yilinda yasanan olaylara Bati ya goc eden Ermenilere Ermenistan disinda yasayan Ermenilerin Ermenistan la iliskilerine deginmektedir. Sanik bakimindan kaleme alinan yazilardan sadece sonuncusu iddianamenin konusunu olusturmaktadir. Sanigin musnet suc bakimindan soz konusu ifadeleriyle anlatmak istedigi husus tum yazilari ardi ardina okundugunda ortaya cikmaktadir. Buna gore 1915 yilinda yasanan olaylar soykirim niteligindedir. Bu olaylar Ermeni kimliginde gerek oluslari gerekse daha sonra dunyanin ilgisizligi nedeniyle ciddi tahribatlara yol acmistir. Sonrasinda Ermeni toplumu bu olayi ayakta kalmak icin kullanmis zamanla ise bu olaylarin gercekligi ve dunyaya kabul ettirilmesi bir inada donusmustur. Bu inat yani soykirim ve dunyaya kabul ettirme sorunu zamanla Ermeni kimliginin asil unsuru haline gelmistir. Bu durum Ermeni kimligine zarar vermekte ve Ermeni kimligini tuketmektedir sagliksiz bir ruh halinin gostergesidir. Ermenilerin ruhsal hayatinda ulusal kimliklerinde Turk unsuru bu anlamda -1915 olaylari anlaminda- ciddi etkiler dogurmaktadir ve Ermenilerin saglikli bir kimlik olusturabilmeleri icin bu etkiden kurtulmalari gerekmektedir. Bu kurtulma Turklerin devlet ve toplum olarak Ermenilerin acilarini paylastigini ifade etmesi ile mumkun olacaktir ki bu olasiligin gerceklesmesi zor gorunmektedir. Ikinci yol olarak ise Ermeniler kendi kimliklerinden bu etkiyi cikarmalidir. Bu yol hem daha kolaydir ve yapilmasi gereken de budur. Ermeniler 1915 te yasanan olaylarin gercekliginin farkindadir. Turkiye nin ya da dunyanin bu olaylari tanimasi ya da tanimamasi bir seyi degistirmeyecektir. Dolayisiyla Ermenilerin tek hedefi bu olaylari Turkiye ye ve dunyaya kabul ettirmek olamaz. Ermeni kimliginin sagligi baska ulkelerin soykirimi kabul edip etmemesine bagli olamaz. Bu yaklasim hatalidir. Bu hatali yaklasim artik terk edilmelidir. Ermeni kimliginin olusumu bu baglamda Turk e bagli kalmamalidir. Ayrica Ermenilerin tum cabalarini dunya uzerinde Turk e baski uygulamaya ve soykirimi kabul ettirmeye ayirmasi kimligin olusumunu engelleyen bir zaman kaybidir. Bu anlamda Ermeni dunyasi kendini Turk ten kurtarmalidir. Bu yapildiginda Ermeni kimliginde Turk ten geriye kalacak bosluk sorun olusturmayacaktir. Zira bu bosluk Ermenistan devletine gosterilecek ilgi ve devlet icin harcanacak caba ile doldurulmalidir. Ermeni kimliginin Turk ten kurtulusunun yolu Turk le ugrasmamaktir. Turk ten bosalacak o zehirli kanin yerini dolduracak temiz kan Ermeni nin Ermenistan la kuracagi asil damarinda mevcuttur. Yeter ki mevcudiyetin farkinda olsun. Turk ile anlatilmak istenen 159. maddede duzenlenen Turklugu tahkir ve tezyif sucunun olusumu icin dava konusu yayinda Turk kimligine ve Turkluge yonelik bu tahkir ve tezyifin bulunmasi tahkir ve tezyifin tahkir etmek ozel kastiyla yapilmasi ve ifadelerin dusunce ozgurlugu kapsaminda yer almamasi gerekmektedir. Sanik yazilarinda Turk ten bahsetmekte ve Ermeni kimligindeki bu Turk olgusundan kurtulmak gerektigini ifade etmektedir. Turklugu tahkir ve tezyif sucunun olusabilmesi icin Turk kimliginin Turklugun tahkir ve tezyife konu olmasi gerekmektedir. Sanigin ifadelerinde surekli olarak bir Turk olgusundan bahsedilmekte ve bu Turk olgusunun Ermeni kimligini olumsuz etkilediginden ve Ermeni kimliginden cikarilmasi gerektigi soylenmektedir. Sanigin bu Turk olgusu ile ne anlatmak istedigi ise onceki yazilarindan anlasilmaktadir. Soyle ki; sanik Ermeni Kimligi Uzerine (6) Ermeni nin Turk u Ermeni Kimligi Uzerine (7) Turk ten Kurtulmak Ermeni Kimligi Uzerine (8) Ermenistan la Tanismak baslikli yazida bir olgu olarak Turk le neyi anlatmak istedigini ifade etmektedir. Sanigin butun yazilari birlikte incelendiginde yaziya konu olan Turk ifadesi ile anlatilmak istenenin 1915 olaylari sebebiyle Ermeni kimliginde yer alan anlayis ve bakis acisi oldugudur. 159. maddede duzenlenen sucun olusabilmesi icin fail Turk kimligine Turkluge yonelik eylemlerde bulunmalidir. Zehirl kan ne demek? Oysa dava konusu yayinda bu yonde bir eylem bulunmamaktadir. Yayinda gecen Turk ten bosalacak o zehirli kanin yerini dolduracak temiz kan Ermeni nin Ermenistan la kuracagi asil damarinda mevcuttur ifadeleri incelendiginde ise ortaya cikan sonuc sanigin Ermeni kimliginde bir ruhsal sorun olarak ifade ettigi Turk olgusunu yani 1915 te yasananlari Ermeni kimliginin hayati bir unsuru olarak benimseyip tum cabalarin ve birlikteligin bu olgu uzerine kurulmasini 1915 olaylarini soykirim olarak dunyaya kabul ettirme cabasi ve inadindan kurtulmak gerektigini soylemektedir. Sanik daha onceki yazilarinda da bu anlayis ve cabayi Ermeni kimligini kemiren bir husus ruhsal bozukluk ve zaman kaybi olarak nitelendirmektedir. Zehirli kan olarak ifade edilen husus Turkluk ya da Turkler degil Ermeni kimliginde yer alan sanigin ifadesi ile hatali anlayistir. Tum bu aciklamalar bir arada degerlendirildiginde sanigin ifadelerinin 159. maddede duzenlenen anlamda Turklugu tahkir ve tezyif olarak nitelendirilmesi mumkun degildir. Bir kere ifadeler Turklere ya da Turk kimligine yonelik degildir. Aksine ifadeler Ermeni toplumunun olusturdugu Turk anlayisina ve olgusuna yoneliktir. Ikinci olarak sarf edilen sozlerde tahkir asagilama kucuk dusurme zayiflatmak anlamina gelebilecek bir husus bulunmamaktadir. Salt 1915 olaylarini soykirim olarak nitelendirmek de bu anlamda 159. maddede duzenlenen sucu olusturmayacaktir. Ermeni soykirimi iddialari halen tartisilmakta olup bu konuda gerek Ermenilerden gerekse Turklerden farkli bakis acilari ve gorusler ifade edilmektedir. Dolayisiyla bu aciklamalar tarihi bir olaya iliskin gorus aciklamalaridir. 159. maddede duzenlenen suc tipinin tipik eylem unsurunu olusturmadigi gibi aciklamalar bolumunde genis olarak ifade edilen dusunce ve ifade ozgurlugu kapsamindadir. Sucun olusumu bakimindan ozel kast aranmaktadir. Nitekim 159. maddenin son fikrasinda tahkir kastiyla olmayan eylemlerden bahsedilerek bu husus acikca duzenlenmistir. Yukarda da aciklandigi uzere sanigin davaya konu eylemi Ermeni kimligi uzerinedir. Ermeni kimliginin degerlendirmesi ve elestirisi yapilmaktadir. Dogrudan Turkluge yonelik bir eylem bulunmadigi gibi bu amaci ortaya koyacak bir veri de bulunmamaktadir. Dolayisiyla sanigin eylemi tipik olarak nitelendirilse dahi suc icin gerekli olan ozel kast sanikta bulunmamaktadir. Sonuc Saniklar Agos gazetesi yazari Firat (Hrant) Dink ve sorumlu yaziisleri muduru Karin Karakasli hakkinda gazetenin 13.02.2004 tarihli nushasinda yer alan yazi tarafimizdan degerlendirilmis ve asagidaki sonuclara ulasilmistir. Saniklardan Firat (Hrant) Dink tarafindan yazilan yazinin tam olarak anlasilabilmesi icin yazinin parcasi oldugu dizi tumuyle incelenmelidir. Bu inceleme sonucunda dava konusu yazida yer alan ifadelerin 159. maddede duzenlenen Turklugu tahkir ve Tezyif sucunun tipik eylem unsurunu olusturmadigi ayrica eylemde sucun olusumu icin gerekli olan tahkir ve tezyif ozel kastinin bulunmadigi 5187 sayili yeni Basin Kanunu nun cezai sorumlulugu duzenleyen 11. maddesi cezai sorumluluk bakimindan eser sahibinin sorumlu oldugunu ancak eser sahibinin belli olmamasi veya yayim sirasinda ceza ehliyetine sahip bulunmamasi ya da yurtdisinda bulunmasi nedeniyle Turkiye de yargilanamamasi veya verilecek cezanin eser sahibinin diger bir suctan dolayi kesin hukumle mahkûm oldugu cezaya etki etmemesi hallerinde sorumlu yaziisleri mudurunun sorumluluguna gidilebilecegi hukmune yer vermektedir. Bu nedenle Agos gazetesi sorumlu yaziisleri muduru olmasi sebebiyle saniklar arasinda yer alan Karin Karakasli nin durumunun bu hukum cercevesinde yeniden degerlendirilmesi gerektigi sonuclarina ulasilmistir. -------------------------------------------------------------------------------- Tartismali yazi dizisinin son uc bolumu Ermeni nin Turk u 23 Ocak 2004 Kuresel ve evrensel degerlerin yerel degerleri tahakkum altina aldigi cagimizda kulturel kimligini tam anlamiyla yasamak bir yana kimligini bir nebze yasatabilmek icin dahi Diasporanin ozel caba gostermesi gerekir. Bu ozel cabanin ise her zaman icin ozel nedenlere ve araclara ihtiyaci vardir. Ermeniler ve Yahudiler bu ozel nedenlere sahip Diasporanin bilinen iki klasik ornekleridir. Her ikisinin de ozel nedeni aynidir... Soykirima ugramis olmak. Dolayisiyla onlara kimliklerini korumayla ilgili insanligin tanidigi hak bir miktar ayrimci ve pozitiv durumda olmalidir. Hakikaten de Yahudiler bu pozitiv hakki layikiyla kullanabilmis ve kimliklerini korumada onlara bahsedilen toleransi cok iyi degerlendirerek dini inanislarindan aldiklari Tanrinin ayricalikli halki unvanini dunyadan aldiklari Yeryuzunun ayricalikli halki noktasina kadar tasimislardir. Ne var ki ayni durum Ermeni halki icin sozkonusu olmamistir. *** Dunya Yahudi soykirimina karsi gosterdigi hassasiyeti Ermeniler den esirgemis bu ise Ermeni kimliginde en buyuk tahribatin yasanmasina sebep olmustur. Hakki esirgenmis Ermeniler bundan boyle kimligini Gercekleri talep etme inadi uzerinden yasamaya cabalamis gelinen noktada da bu inat Diaspora Ermeni kimliginin temel dusturu haline donusmustur. Diasporanin ilk kusaklari icin ayakta kalabilmenin tukenmemenin adi olan bu inat ucuncu ve dorduncu kusaklarla birlikte gercekleri dunyaya kabul ettirme inadina donusmustur. Iste bu inadin ortaklasmis hali Ermeni Diasporasinin ruhsal pozisyonunu yansitir. Bu ruhu surekli tutmak ise Ermeni kimligini yasatmanin temel araci durumundadir. *** Dunyanin gercekleri hâlâ kabul etmemis olmasi bir yana Ermeni kimligini asil tahrip eden Turkler in bu konuda killarini bile kipirdatacak bir yaklasim icinde olmamalaridir. Nitekim kiyaslandiginda gorulecektir ki Yahudiler in bugunku seviyeye erismesinde asil etken kendi becerilerinden ziyade onlara soykirim uygulayan Alman halkinin sonradan oynadigi sefkatli roldur. Soykirim sorumlulugunu ustlenen Almanlar in Yahudiler den ozur dilemesiyle birlikte bu halk yasadigi travmayi uzerinden atarak ruh sagligina kavusmus ve ancak bundan sonra kulturel kimliginin acilimlarini saglayabilmistir. Ne var ki Ermeni halkinin travmatik hastaligi hâlâ surmektedir ve kimligi asil kemiren ve tuketen de bu sagliksiz ruh halidir. *** Ermeni kimligini analiz ederken Islam ve Turk olgularinin bu kimlik uzerinde oynadigi rolun hakkini teslim etmek gerekir. Sonucta Ermeniler in bin yili askin sure Islamla ve Turklerle yasanmis bir biraradaligi mevcuttur. Oyle ki Ermenileri Batili Hiristiyanlar dan ayiran onemli ozelliklerden biri onlarin oteden beri Islamlarla birlikte yasamis olmalaridir. Batili Hiristiyanlar daha ziyade Hiristiyan-Hiristiyan a yasarken Ermeniler cogu kez Islamlarla yan yana kimi zaman da ic ice yasayarak farkli bir deneyimin sahibi olmuslardir. Bugunun guncel tartismalarinda cok soylenegeldigi gibi Avrupali Hristiyanlar Muslumanlar in da icinde yer aldigi cokkulturlu bir yasam bicimine henuz yeni yeni adapte olurken Ermeniler Dogudaki Hiristiyan milletler gibi (Suryaniler Keldaniler v.s) bu realiteyi iyi ve kotu yonleriyle uzun sure yasamislardir. Dolayisiyla asirlar suren bu Islamla biraradaligin Ermeni kimliginin sekillenmesinde de yadsinamaz bir rolu elbette olacaktir ancak Ermeni kimliginin bugunku yapisini sekillendiren ve Ermeni kimliginde bir tur kanserojen tumor islevi goren asil etken Turk olgusudur. *** Ermeni nin ve Turk un birbirleriyle iliskileri ve birbirlerinden etkilesimleri oyle iki kelimeyle gecistirilecek bir siradanlikta degildir. Asirlar suren iliskilerde birbirinden alinan o kadar cok iyi ve kotu kimlik donanimlari sozkonusudur ki kimi zaman davranis bicimlerinde birini digerinden ayirmak hayli guctur. Yasanilan birliktelik oylesine derindir ki bu birlikteligin bozulusunu ihanet olarak tanimlamak her iki tarafin da kullandigi karsilikli bir argumandir. Ermeni milletini Sadik millet olarak adlandiran ancak daha sonra ihanet ettiklerini iddia eden Turk gorusu karsisinda Ermeniler 1915 te yasananlari salt bir halkin topluca imhasi olarak yorumlamaz bunun ayni zamanda asirlar suren iliskiye ihaneti de icinde barindirdigini belirtirler. Turk-Ermeni iliskisinin gunumuzde geldigi nokta ise sudur: Ermeniler ve Turkler birbirlerine bakislarinda klinik iki vaka durumundadirlar. Ermeniler travmalariyla Turkler de paranoyalariyla. Icinde debelendikleri bu sagliksiz halden kurtulmadikca -Turkler belki degil ama- Ermeniler in kendi kimliklerini saglikli sekilde yeniden yapilandirmalari mumkun gozukmemektedir. Ozellikle Turkler 1915 e bakislarinda empatik bir yaklasima girmedikce Ermeni kimliginin sancili kivranisi devam edecektir. *** Sonucta goruluyor ki iste Turk Ermeni kimliginin hem zehiri hem de panzehiridir. Asil onemli sorun ise Ermeni nin kimligindeki bu Turk ten kurtulup kurtulamayacagidir Turk ten kurtulmak 30 Ocak 2004 Ermeni kimliginin Turkten azad olmasinin gorunur iki yolu var. Bunlardan biri Turkiye nin (devlet ve toplum olarak) Ermeni ulusuna karsi empatik bir tutum icine girmesi ve nihayetinde Ermeni ulusunun acisini paylastigini belli edecek bir anlayis sergilemesidir. Bu tutum hemen olmasa da zaman icinde Turk unsurunun Ermeni kimliginden uzaklasmasina yol acabilir. Ne var ki bu sikkin gerceklesmesi simdilik zor bir olasilik. Ikinci yol ise bizzat Ermeni nin Turkun etkisini kendi kimliginden atmasi. Ilkine gore bu ikincisi daha bir kendi iradesi ve inisiyatifine bagli oldugundan gerceklesme ihtimali daha fazla. Esas olarak tercih edilmesi gereken yol da budur. *** Ermeni dunyasinin bunu nasil basarabilecegi ise tamamiyle mevcut duruma yeni bir anlayisla bakabilmesiyle iliskilidir. 1915 e bakmak ornegin... Ermeni dunyasi yasadigi tarihi dramin gercekliginin farkindadir ve bu gerceklik bugun dunya ulkelerinin ya da Turkiye nin kabul edip etmemesiyle degisecek degildir. Onlar kabul etmese de Ermeni ulusunun vicdaninda olan bitenin adi basindan beri kazinmistir. Dolayisiyla Dunya dan ne de Turkiye den bu gercekligin taninmasini beklemek Ermeni dunyasinin yegane hedefi olamaz. Gayri herkesi kendi vicdansizligiyla basbasa birakma zamani gelip de gecmistir. *** Bu gercekligi kabul edip etmemek esasen herkesin kendi vicdani sorunudur bu vicdan da temelini bizatihi insanlik denilen ortakligimizdan -Insan kimligimizden- alir. Dolayisiyla gercegi kabul edenler asil olarak kendi insanliklarini arindirirlar. Ermeni kimliginin sagligini Fransiz in Alman in Amerikali nin ve ille de Turk un soykirimi kabul edip etmemesine endeksli bir durumda birakmak Ermeni dunyasinin artik terk etmesi gereken bir hatadir. Gayri bu hatadan uzaklasmanin ve Turku Ermeni kimligindeki bu etkin rolunden otelemenin zamani gelip de gecmistir. Ermeni kimliginin cektigi bunca sanci artik yeterlidir sanciyi bundan boyle biraz da insanlik denen aleme terketmek gerekir. *** Kimliksel dinginligini Turkun olumsuz ve kayitsiz varligina kilitleyen Ermeni dunyasinin tum ortak performansini dunya uzerinden Turke baski uygulamaya ve soykirimi kabul ettirmeye ayirmasi ne yazik ki kimligin uyanisini erteleyen koca bir zaman kaybindan baska bir sey degildir. Ermeni dunyasi kimliginin gelecegine bundan boyle oylesi kavramlar yuklemelidir ki bu kavramlar bu ulusun korelmis uretim yetenegini tekrar fisekleyebilecek iticilikte olsun. Iste bu nedenle Kendi acisini sirtlayacak ve gerekirse mahsere kadar da onuruyla kendisi tasiyacak bir anlayisi Ermeni kimligine hakim kilmak en temel yonelim olmalidir. Aksi durumda Ermeni dunyasi kendini baskalarinin gercegi kabul edip etmeme insafina zincirlemis olur ki... Bu da gercek tutsakligin ta kendisidir. *** Ermeni dunyasinin kendisini Turkten kurtardiginda kimliginde bir bosluk yasayacagini ve ozellikle de Diaspora Ermenileri nin kimliksel cozunurlugunun hiz kazanacagini sananlar aldanirlar. Ermeni kimliginde Turkten geriye kalacak boslugu dolduracak cok daha yasamsal bir olgu sozkonusudur o da bizatihi bagimsiz Ermenistan devletinin varligidir. Bundan onbes yil once var olmayan bu yeni heyecan artik her turlu etkinin ve etkenin ustunde Ermeni kimligi uzerinde buyuk bir rol oynamaya namzettir. Ermeni dunyasinin gelecegini bu minik ulkenin gelecekteki refahina ve icinde yasayanlarin mutluluguna endekslemesi ayni zamanda kendi kimligini rahatsiz eden sancilardan kurtulusunun da bir isareti olacaktir. *** Ermeni kimliginin Turkten kurtulusunun yolu gayet basittir: Turkle ugrasmamak... Ermeni kimliginin yeni cumlelerini arayacagi yeni alan ise artik hazirdir: Gayri Ermenistan la ugrasmak. Ermenistan la tanismak 13 Subat 2004 Turkten bosalacak o zehirli kanin yerini dolduracak temiz kan Ermeni nin Ermenistan la kuracagi asil damarinda mevcuttur. Yeter ki bu mevcudiyetin farkinda olunsun. Bu farkindaligin asil sorumlusu ise Diaspora ya yayilmis Ermenilerden ziyade Ermenistan yonetimleridir. Ermenistan hukumetlerinin sorumluluklarinin bilincinde olmalari ve geregini yerine getirmeleri aslolandir. *** Ne var ki 12 yillik bagimsizlik doneminde Diaspora ile Ermenistan iliskilerine bakildiginda Ermenistan hukumetlerinin henuz bu sorumlulugun bilincine yeterince varmadiklari gorulur. Birkac gosterisli Pan Armenian Bulusmasi disinda islevsel bir Diaspora-Ermenistan bulusmasi mekanizmasi dahi kurulamamistir. Ermenistan in Diaspora ile iliskileri bazen Diaspora nin bazen de Ermenistan in inisiyatifinde agir aksak yurutulmus kalici ve daha ziyade Ermenistan merkezli bir kurumlasmaya gidilememistir. *** Oysa Ermenistan in coktan ozel ve cok guclu bir Diaspora Bakanligi kurmus olmasi gerekirdi. Bu bakanlik sayesinde de dunyanin en ucra koselerine dahi dagilmis ve dagilacak tek Ermeni bireyinin dahi nasil kucaklanabilecegi temel bir kaygiya donusturulebilir sonrasinda bu kaygi dogrultusunda hareket edilir ve buna gore projeler gelistirilebilirdi. Bunun yapilmamis olmasi hâlâ buyuk bir eksik olarak gozukuyor. Bu kaygisizligiyla Ermenistan kendisinin ne denli bir ana kok oldugunun farkinda degil ki Diasporadakiler e de bunu hissetirebilsin. Bu da gosteriyor ki Ermenistan elbette layik ama Ermenistan yonetimleri henuz Diasporaliya layik degil. *** Ermenistan in Diasporali bireyle kuracagi birebir iliskinin Diaspora Ermeni sinin kimliginde ve kimligin yeni cumlelerinin kurulusunda oynayacagi rol cok buyuktur ve tartismasizdir. Bugun Diaspora da acik tutulan Ermeni okullarinin dil kurslarinin sosyal ya da kulturel kurumlarin ya da diger tum kollektif faaliyetlerin yegâne amaci Ermeni kimligini yeni kusaklara tasimak korumak ve mumkunse gelistirmektir. Bu amac icin milyonlarca dolar harcanir. Sonucta elde edilen bilinen ama konusul(a)mayan bir dil ile arada bir kilisesine giden ama o kadarla yetinen bir kimliktir. Oysa diger taraftan oyle bir gercek vardir ki bunun geregini yerine getirmek artik kacinilmazdir. O da Ermenistan la Diasporali nin kuracagi moral diyalogun bizatihi kendisinin en dogal okul oldugudur. *** Diasporali gencin bu okullarda okumamis bu kiliselere gitmemis olsa da bir kez Ermenistan denilen dogal okulla tanismasi kimligi icin cok sey ifade eder. Diaspora gencine on yillar icinde egitimle ve kiliseyle verilen Ermeni kimligiyle o gencin Ermenistan i bir kez ziyaret ederek edinecegi kimlik arasinda ikincisinin lehine agir basan bir kokluluk soz konusudur. Bu dedigimizin ne denli dogru olup olmadigini denemek o denli pahali bir sey degildir. Bir kenara ayirilacak uc bes kurusla bir gencin yillik tatilinin 15 gununu Ermenistan sokaklarinda gecirmesi pekala saglanabilir. *** Ermenistan i ziyaret eden ve oncesinde Ermeni kimliginden bir hayli de uzak gozuken gencin 15-20 gunluk bu surede edinmis oldugu kimligin nasil damardan absorbe edildigi gorulecektir. Artik o dakikadan itibaren gencin bu kimligini dunyanin neresinde yasiyor olursa olsun unutmasi bir daha olanaksizdir. Gayri o kimlik ona damardan siringalanmistir... Dolayisiyla gencler icin Ermenistan a ozel seyahat turlarinin duzenlenmesi birincil derecede kimlik kazandirici faaliyettir. Bu calismalar ne pahasina olursa olsun her yerde yillik programlarin basina alinmalidir. *** Ermeni kimligin dogrudan Ermenistan dan edinilecek cumleleri kelimelerle anlatilamayacak denli zengin kazanimlardir. Bu durum saksida yetistirilmeye calisilan narin bir bitkinin kendi topragi kendi suyu ve kendi gunesiyle tanismasina da benzetilebilir. Denemesi bedavadir... Herkese onerilir.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+