Gectigimiz hafta icinde Turkiye ile AB arasinda resmi muzakerelerin baslamis olmasi AB icin oldukca  -  
 
	
 
	
	
	 
	 
	
	Gectigimiz hafta icinde Turkiye ile AB arasinda resmi muzakerelerin baslamis olmasi AB icin oldukca karmasik ve sancili bir karar sureci oldu. AB icin oldukca keskin bir viraj donulurken  AB nin ustlendigi misyon icin de kritik bir noktadan gecildi. AB kolaylikla Turkiye’yi oyalamayi secerek ya da Avusturya’nin son ana kadar uzerinde direttigi Imtiyazli ortaklik onerisi hayata gecirerek Turkiye’yi AB disinda tutabilirdi. Ancak Avusturya’nin cekincelerini paylastigi dusunulen ulkeler ve de Avusturya  tartismalarin sonunda bu alternatiflerde direnmekten vazgectiler.  Aslinda  yukaridaki alternatifler  Avusturya’nin direncini yuksek sesle dile getirmesinden once AB icinde acik/kapali tartisilmis ve yanitlarini bulmustu. 
Aslinda Turkiye’nin tam uyelik talebinin reddedilmesi mevcut tabloda Avrupa’nin genelinin tercihi olarak gorunuyordu. Ancak bunun anlami  birkac yil once  Medeniyetler Catismasi   senaryosunu ortaya atan Harvard’li Profesor Samuel Huntington’un kacinilmaz olarak niteledigi Dogu-Bati catismasinin gercekliginin bir ifadesi olacakti. Yani  Turkiye’nin dislanmasiyla bir anlamda Bati  Dogu’yla kopruleri atacak ve bir tarafta bir kulup havasinda kendini niteleyecek ve kutuplasmanin onemli adimlarindan birini atacakti. Yine bu dislama  Medeniyetler Catismasi kavramindan nemalanan ve Dogu/Bati savasini ayni zamanda Hristiyanlik/Muslumanlik savasi olarak niteleyen Osama Bin Laden basta olmak uzere benzer tum teror orgutlerini guclendiren bir karar olacakti. 
Oysa  Turkiye sadece cografi konumuyla degil  yonetim sekli ve sosyal yapisiyla Bati ile Dogu arasindaki bir kopru  ve Bin Laden’in dusunce yapisinin hakim olmaya calistigi Islam dunyasi icin onemli bir sans. Turkiye’nin sadece Avrupali bir dost gorulmesinden ote Avrupa’nin bir parcasi olarak somut bir adres gosterilmesi kutuplasmanin da onune gecilebilecek bir adim olarak nitelendiriliyor. Ozetle  bu karar Islami teror icin agir bir darbe vururken  Dogu ile Bati’nin birlikte yasayabileceginin  isbirligi icinde olabileceginin de guclu bir sinyali oldu. 
Osmanli Imaratorlugunun cokusuyle birlikte Batililasma surecini baslatan  Cumhuriyet doneminde diger Islam ulkelerinden ayrisan Turkiye  bu kararla birlikte Batili olma yolunda cok daha hizli ilerleyecek ve muhaliflere karsi da guclenecek. Her ne kadar Turkiye’de yasayan Hristiyan ve Musevi cemaatlerinin  azinliklarin haklarinda eksiklikler olsa da  son donemde gerceklestirilen reformlara ragmen hala insan haklari  demokratiklesme gibi konularda onemli eksiklikler olsa da  Turkiye bunlari asma yolunda artik daha somut adimlar atmak zorunda kalacaktir. 
Turkiye’nin ve temsil ettigi degerlerin  Avrupa’nin ve Hristiyanligin disinda  uzaginda gorulmesi ancak tarihin yanlis yorumlanmasi olarak aciklanabilir. Musluman yardimseverler Avrupa’nin en karanlik donemlerinde yardimlarda bulunmus  Iber yarimadasinda Emeviler doneminde Islam medeniyetinin en parlak donemi yasanmistir. Cografi olarak bakildiginda Turkiye  erken Hristiyanlik tarihindeki bircok onemli merkeze evsahipligi yapmaktadir. Istanbul  St. Paul’un dogdugu Tarsus sadece bir iki ornek olarak gosterilebilir.     
Turkiyenin global oneminin altinda sadece bir kopru olmasi degil bir model olmasi yatmaktadir. AB’nin kurulus mantigina baktigimizda boyle bir birliginin olusturulmasinin temelinde eski politikalarin ve askeri rekabetin yerine ekonomileri guclendirmek ve sosyal bir isbirligi  butunlesme  yaratmak arayisini goruruz. Ancak  Turkiye’nin uyeliginin Fransa ve Almanya’dan farkli bir mantikla degerlendirilmesi bu temel prensiple tezat olusturmaktadir.
	
	 
Bu haber  kaynağından gelmektedir. 
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı ()  ve yazarına ait olup,
 bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com