Mustafa Kemal i Etkileyen 4 Ermeni -
Mustafa Kemal ve arkadaslari Istanbul dan Samsun’a hareket etmek icin son hazirliklarini yurutuyordu. Gecenin gec saatlerinde Mustafa Kemal’in uc yil once kiraladigi ve bugun muze olarak kullanilan Sisli’deki evinin kapisi calindi. Gelen kisi Saadeddin Ferid (Talay)’di. Saadeddin Ferid Bey Mustafa Kemal’in bir gazete aleyhine actigi davaya bakan avukatti. Mustafa Kemal kapida onu gorunce davayla ilgili bir konuda gorusme yapmak icin geldigini sandi. Fakat Saaded din Bey bambaska bir haberi bildirmek icin gelmisti. Getirdigi haber son derece onemliydi:
Ingilizler Bandirma Gemisi’ni Karadeniz’de batiracaklar.
Mustafa Kemal bu bilginin dogrulugunu saptayabilmek icin kaynagini ogrenmek istedi:
Kimden ogrendiniz bu bilgiyi?” diye sordu.
Saadeddin Bey bilginin kaynagina olan guveniyle yanit verdi:
Berc Keresteciyan Efendi’den efendim…”
Mustafa Kemal yine sordu: Siz kendisini tanir misiniz?”
Saadeddin Bey’in Sahsen tanimiyorum fakat ismen biliyorum” yanitindan sonra Mustafa Kemal bu kez Bu kisinin guvenilir biri olup olmadigini” sordu.
Saadeddin Bey bu soruyu ise soyle yanitladi:
Kendisi Osmanli Bankasi mudurudur ve ayni zamanda Hilâl-i Ahmer (Kizilay) ikinci baskanidir” dedi. Hilâl-i Ahmer Baskani Hamit Bey’e sordum. Bana kisiliginin dogasinin ve ahlakinin son derece duzgun oldugunu’ soyledi. Sizin avukatiniz oldugumu duyunca bana geldi ve kaynagini belirtmeden su bilgileri verdi: Mustafa Kemal Pasa’nin bindigi vapur bogazdan ciktiktan sonra batirilacak. Bu gorevin torpidoya mi denizaltina mi verilmesi bile arastirildi.’ Ben de bunlari duyduktan sonra Hilâl-i Ahmer Baskani Hamit Bey’e sordum kendisini nasil tanidigini...”
Mustafa Kemal arkadasinin getirdigi bu onemli bilgiyi degerlendirdi. Samsun’a gitmek uzere bindigi Bandirma Gemisi hareket ettikten sonra kaptan koskune cikti ve kaptana Bu andan sonra geminin komutani benim ve siz benim komutam altindasiniz” dedikten sonra geminin rotasini degistirmesi ve kiyiya olabildigince yakin yeni bir rota izlemesi buyrugunu verdi.
Ermeni asilli Berc Keresteciyan bu bilgiyi vermeseydi Mustafa Kemal ve arkadaslarini Samsun’a goturen Bandirma Gemisi Istanbul Bogazi’ndan cikip Karadeniz’e acildiktan bir sure sonra buyuk bir olasilikla torpillenmis ve batirilmis olacakti.
Berc Keresteciyan Turkce’nin ilk Etimolojik Sozlugu’nu hazirlayan dilci Bedros Keresteciyan’in ogluydu. Kizilay ikinci baskani olarak onun Kurtulus Savasi’mizda yaptigi ustun hizmetleri bugun de zaman zaman takdir ve hayranlik duygulariyla anilmaktadir. Ordunun gereksinim duydugu kimi arac gerecleri zaman zaman tibbi malzeme ve ilac sandiklari icinde cepheye ulastirmasi ayrica bir kahramanlik ornegi olarak da kusaklardan kusaklara anlatilmaktadir.
Mustafa Kemal 1934 yilinda emekli olan Berc Keresteciyan’in kahramanligini ve hizmetlerini hicbir zaman unutmadi. Ulkesinin bu yurtsever evladini dogum yeri olan Afyonkarahisar’dan milletvekili adayi gosterdi ve onun milletinin vekili olarak TBMM’ne girmesini sagladi. TBMM’de ilk gayrimuslim (Musluman olmayan) milletvekili olan Berc Keresteciyan’a Mustafa Kemal soyadi yasasi ciktiginda Turker” soyadi vererek ona kendinin ve ulusunun tesekkurlerini bildirmis oldu.
***
Mustafa Kemal Sam’da erlerin mektuplarini okuyup yazan bir askerden cokca soz edildigini duydu. Okur yazar ve yardimsever bu askeri cagirip onla tanisti. Aksarayli Garabed Tombalyan’di. Garabed babasi Kaspar’a cekmisti. Babasi Gurun’luydu. Sikintisi olan herkesin yardimina kostugu icin lakabi Kaspar yapar” olmustu. Oglunu Konya’da kolejde okutmus ardindan askere gondermisti. Mustafa Kemal Garabed Tombalyan ile tanistiktan sonra onu yanina aldi.
Bir gece Mustafa Kemal cadirda uyuyordu. Garabed Tombalyan uyanikti. Nobetciler Ayak sesleri var!” diye uyarida bulunmaya kalmadan uc kisi saldiriya gecti. Elinde bicakla cadiri yirtmaya calisanin ustune atilan Garabed Tombalyan saldirganla bogustu. Kolundan yaralandi. Saldiri bertaraf edildi. Mustafa Kemal Garabed Tombalyan’a tesekkur etti. Bir sure sonra Mustafa Kemal Garabed Tombalyan’i Halep’e para goturmekle gorevlendirdi. Yolda silahli saldiriya ugrayan gruptan bir asker oldu. Garabed Tombalyan paralari alarak Sam’a geri donup getirdi Mustafa Kemal’e teslim etti. Mustafa Kemal Sam’dan ayrilincaya degin bu sadik askerini yanindan ayirmadi. Halep’e yerlesen Garabed Tombalyan Ataturk’un olumunu duyunca cok uzuldu. Yakinlarina Ataturk ile ilgili anilarini anlatti. Bir ay sonra oldu.
***
Agop Martayan Robert Kolej’i New York Bilim Odulu alarak bitirdigi hafta askere alinmis yedek subay olarak once Diyarbakir’a sonra Kafkas Cephesi’ne gonderilmisti. Buyuk kahramanliklar gosterdigi cephede yaralandi ve madalyayla odullendirildi. Daha sonra da azinlik subaylarina yonelik onlemler cercevesinde Guney Cephesi’ne gonderildi. Halep’e asker gozetiminde varan Agop otele giderken yolda tutsak Ingiliz askerlerle karsilasti. Hintli bir albay Agop’a salcali yemekleri yiyemediklerini kendilerine kuru gidalar verilmesini soyledi ve ondan bu istegini Turkce’ye cevirmesini istedi. Agop tutsak Hintli albayin bu istegini yerine getirdikten sonra gittigi otelde gece yarisi casusluk yaptigi” suclamasiyla gozaltina alindi.
Komutana hesap vermek uzere iki asker gozetiminde Sam’daki birligine gonderildi. Sam’da huzuruna cikarildigi komutan Mustafa Kemal’di.
Mustafa Kemal Agop’la ilgili raporu okuduktan sonra biraz hayranlikla biraz da merakla Agop’a sordu:
Nasil oldu da kacmadin?” dedi. Kolaylikla kacabilirdin...”
Agop Kafkas Cephesi’nde aldigi madalyasini isaret etti:
Bu vatan icin kan dokmusum bu madalya sahte degildir” dedi. Kafkas Cephesi’nden kacmayan her halde Sam sokaklarindan kacacak degildir. Emir buyurun sunguyu cikarsinlar.”
Askere Sunguyu cikar” buyrugu veren Mustafa Kemal genc subaya bir ogut verdi:
Halep te seni tutuklayan komutanini kotuluyorsun ama o hakliydi” dedi. Seni de anliyorum... Gencsin yedek subaysin daha askeri kanunlari okumamissin bilmiyorsun. Sunu bilmelisin ki tutsaklarla temas etmek yasaktir.”
Mustafa Kemal Agop’un yaninda tasidigi kitabi gordu ve ilgilendi. Latin harfleriyle yazili Turkce’yi ilk kez o kitapta goruyordu.
Agop’a tabancasini belgesini verdi ve Sam’i biliyor musun?” diye sordu. Agop Sam’i cok iyi bilirim” deyince Mustafa Kemal ona bu kez ozel bir izin verdi.
O halde git sehri biraz gez ondan sonra gel” dedi.
Agop’un belgesi elindeydi. Istese bu belgeyle firar edebilirdi. Tam kapidan cikarken Mustafa Kemal onu geri cagirdi:
Gel bakalim senin ustun basin perisan” dedi. Bu perisan giysilerle Sam’i gezmek olmaz.” Cebinden kartini cikardi bir not yazdi karti Agop’a uzatti ve gerekli yere vermesini soyledi. Kartta su yazi vardi:
Bu mulazim efendiyi giydiriniz ve tabldotumuza dahil ediniz.”
Aradan yillar gecti. Sofya Universitesi’nde calisan Agop adli bir bilim adaminin Istanbul’da yayimlanan Ermenice Arevelk’ gazetesinde Turk Yazitlarinin 1200. Yildonumu” baslikli bir yazi dizisi yayimlandi. Bu yazi dizisi dil devrimi hazirliklari icinde olan Mustafa Kemal’in dikkatini cekti. Yazilari okudukca yazarinin kendisine hic de yabanci gelmedigini duyumsadi. Yillar once Sam’da casus diye karsisina getirilen Ermeni yedek subayi geldi gozlerinin onune. Yazarin fotografini gormek istedi. Esinin annesinin evini bilen bir kisi gitti oradan aldigi Agop’un bir fotografini getirdi. Mustafa Kemal fotograftaki Agop’u hemen tanidi. Bu Agop Sam’da bana casus’ diye getirilen Agop’un ta kendisi” dedi ve… Onun adini Dil Kurultayi’na katilacak bilim adamlari listesine yazdirdi.
Mustafa Kemal’in cagrisi uzerine Sofya’dan gelen Agop ve esi Istanbul’da ciceklerle karsilandi. Zaman yitirilmeden Agop Dolmabahce Sarayi’na goturuldu. Mustafa Kemal yillar sonra gorustugu Agop’a hak ettigi konumu sagladi. Onun danismani sozcusu ve yapitlarini duzenleyen biri oldu. Dil konusunda yogun tartismalarin yapildigi anlarda yani baslarinda duran karatahtanin onunde aciklamalari hep Agop yapti. Bu yuzden soyadi devrimi ile birlikte Ataturk Dil konularini aciklar” anlaminda ona Dilacar” soyadi verdi. Olum dosegindeyken Ataturk’un gormek istedigi kisilerin basinda Agop Dilacar geliyordu. Ataturk cok agir hastaydi. Ona bir vasiyette bulundu:
Arkadaslara selam... Sakin... Dil calismalarini... Gevsetmeyiniz...” dedi.
Agop Dilacar tum yasamini Ataturk’un bu vasiyetini yerine getirmek icin calisarak degerlendirdi.
***
Mustafa Kemal’in Istanbul’daki dostlari arasinda Igneciyan adinda bir Ermeni vardi. Mustafa Kemal Canakkale’den dondukten sonra Igneciyan Mustafa Kemal’in Sisli’deki evini sik sik ziyaret ederdi. Turkce Sozluk konusunda calismalar yapan Igneciyan oldukca da zengindi. Mustafa Kemal maddi sikintiya dustugunde ona yardim da etmisti.
Mustafa Kemal Anadolu’ya gecince Igneciyan tutuklanip Malta’ya surgun edildi. Servetine tum mallarina el konuldu. Malta’dan dondukten sonra uzerindeki elbiseden baska hicbir seyi olmayan bir yoksul adamdi artik Igneciyan. Apartmanlari ve kosku elinden gittigi icin kiziyla birlikte Yedikule’de bir gecekonduya sigindi.
Yil 1927... Mustafa Kemal Anadolu’ya gectikten yillar sonra ilk kez Istanbul’a geldi. Bunu duyan Igneciyan eski dostunu gormek ve ugradigi haksizligin duzeltilmesi icin Dolmabahce Sarayi’na gitti. Kapida nobetciye Ben Gazi’nin eski dostuyum onu gormek istiyorum” dedi.
Nobetci adini ve soyadini sordu daha ayrintili bilgi istedi.
Adim Igneciyan’dir” dedi. Gazi’nin eski dostuyum arkadasiyim.”
Nobetci bastan asagi Igneciyan’i suzdu. Kilik kiyafetine bakti. Soylediklerini inandirici bulmadi onu geri cevirdi. Igneciyan birkac kez daha geldi Dolmabahce Sarayi’na ama her gelisinde cesitli gerekcelerle atlatildi.
Fakat yilmadi. Bir gun kiziyla birlikte yeniden Dolmabahce Sarayi’nin onune geldi. Insanlar toplanmislardi sarayin cevresinde... Motor sesleri polislerin kosusturmalari ve halkin coskusu birbirine karisiyordu. Bu hareketlilik Mustafa Kemal’in bir gezi icin saraydan cikacaginin belirtisiydi. Polisler Igneciyan ve kizina cevreden uzaklasmalarini soylediler. Bu sirada Mustafa Kemal kapidan cikmis otomobiline binmek uzereydi. Igneciyan’in kizi ok gibi firlayip insanlarin olusturdugu etten duvarin arasindan sizarak Gazi’nin yanina kadar varabildi.
Genc kizin telasli durumu Mustafa Kemal’in dikkatini cekti:
Kim bu kiz?” dedi.
Cevredekiler saskin ve suskundu. Mustafa Kemal’in sorusunu kucuk kiz kendi yanitladi:
Ben Igneciyan’in kiziyim Gazi Hazretleri” dedi.
Gazi birden durdu ve kucuk kiza merakla sordu:
Baban nerede?” dedi. Hani baban?.. Nerede?..”
Kucuk kiz biraz da ezik bir sesle yanitladi bu soruyu:
Disarida bekliyor” dedi. Iceri sokmuyorlar sizin yaniniza yaklastirmiyorlar...”
Mustafa Kemal’in buyruguyla Igneciyan iceri alindi. Iki dost yillar sonra birbirine kavustugunda Mustafa Kemal ne durumda oldugunu sordu Igneciyan’a. O da basina gelen tum olaylari ve kendisine yapilan tum haksizliklari tek tek anlatti. Mustafa Kemal’in gozleri doldu.
Boyle bir haksizlik karsisinda kayitsiz kalinamaz” dedi ve Igneciyan’in anlattigi olaylarin en ince ayrintisina degin arastirilmasi buyrugunu verdi.
Yapilan arastirma ve inceleme sonucu Igneciyan’in hakli oldugu tum mallarinin elinden haksiz yere alindigi anlasildi. El konulan tum mallari kendisine geri verildikten sonra ayrica bir de maas baglandi. Igneciyan eski gunlerinin huzuruna kavustu.
Bu olayin ardindan onbir yil gecmisti. Yil 1938 Kasim’inin 10’uydu. Mustafa Kemal’in olum haberi Igneciyan’a da cok agir gelmis onu yataga dusurmustu.
Bakalim nasil dayanacagim ne kadar dayanacagim bu acima?” dedi kizina ve... Ancak iki gun dayanabildi. 12 Kasim 1938 tarihinde de Igneciyan yasamini yitirdi.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com