Uzun surmus savaslarin sonlarina dogru yenilen tarafin mevzilerinde kucuk asker cocuklar gorulmeye baslanir... On dort on bes on alti yasinda cocuklar... Askerlerinin cogunu kaybeden maglup savasi biraz daha uzatabilmek icin cocuklarindan geleceginden vazgecerek onlari da savasa surmustur. En degerli varligini cocuklarini cepheye suren ordularin savas kazandigi da bugune kadar gorulmemistir. Cephedeki cocuklar yenilginin habercisidir. Bir universitedeki Ermeni konferansini durdurmak icin sadece Turkiye yi degil bizzat hukukun kendisini utandiran mahkeme kararini gordugum de aklima cocuklarini savasa suren ulkeler geldi. Turkiye’nin gecmisiyle birikimiyle topraklarinda iz birakmis zengin kulturuyle gunahlari ve sevaplariyla dunyada hak ettigi saygin yeri almasina yardimci olacak Avrupa Birligi uyeligini engellemek isteyenler bu ulkenin en degerli varliklarindan birini yargi sistemini de cepheye surmuslerdi. Mahkeme karari basbakanindan disisleri bakanina iktidar partisinden muhalefet partisine universitelerinden medyasina kadar ortak bir isyan ve ofkeyle karsilandi. Ve toplum mahkemenin kararini yok saydi. Karar sadece hukuka degil mantiga da aykiriydi cunku. Yargi zavalli bir cocuk gibi suruldugu cephede cigerinden vuruldu. Mafyayla ve istihbarat servisleriyle fazlaca icice gecmis uyelerinin yarattigi skandallarla zaten agir yaralanmis olan yargi son kursunu bu kararla yedi. Bu son karar yargi sistemi icindeki bazi unsurlarin hukuka ve mantiga aldirmayabilecegini ortaya koydu. Boyle bir davranis elbette korkunc bir sonuca toplumla adaletin birbirinden kopmasina yol aciyor. Ulkede bir yargi sistemi var bu sistemin elinde buyuk bir guc bulunuyor istedigini tutuklayabilir istedigini yargilayabilir mahkum edebilir hapse atabilir. Ona bu guc hukuka kesin kes uyacagi varsayilarak verilmis. Bu gucun hukuk disi amaclarla kullanilmasinin yaratabilecegi sonuclari dusunmek bile insani dehsetle urpertebilir. Dusunsenize bundan sonra kim kendini bu ulkede guvende hissedebilir kim hakkini arayabilir. Elinde buyuk bir guc bulunan ve kendini hukukun kurallarina bagimli hissetmeyen bir yargi sistemi o gucu hukuk disi amaclarla kullanarak butun ulkede dehsetli bir teror ve kaos yaratabilir. Hukuk disina cikmasini elestireni hemen susturup hapse atabilir. Bunun boyle olmayacagini soyleyebilecek yargi sisteminin hukuka sadakatine kefil olabilecek kimse var mi sizce bu ulkede? Hukuksuz hukukcularin elinde rehin olma ihtimali gittikce yukseliyor. Oyle parca parca tedbirlerle duzelemeyecek kadar ciddi bir sorunla karsi karsiya oldugumuzu saniyorum. Bir yani hukuk fakultelerinin egitim kalitesine bir yani Adalet Bakanligi’nin kadrolarina dayanan cesametli bir sorun bu. Cok degerli hukukcularimiz oldugunu biliyorum onlarin bir kismina bizzat da rastladim ama hukuk sistemi birkac hukukcu tarafindan kurtarilamayacak kadar ufunetlenmis. Peki ne yapacagiz? Galiba yargi sistemimiz yeniden toplumun guvenini ve saygisini kazanana kadar mahkeme kararlarini toplum olarak ciddi bir denetim altinda tutacagiz eger mumkunse gazeteler hukuk sayfalari yapacak alinan kararlar o sayfalarda degerlendirilecek gerek yasalara gerekse evrensel hukuk kurallarina uygunlugu mihenk tasina vurulacak. Bu arada hukuk fakultelerinin egitim kalitesini dunya standardina cikaracak bir reform yapilacak gerekirse disardan saygin hukukcular getirilecek. Avrupa Birligi karsitlari kaybettikleri savasi biraz daha uzatabilmek icin en degerli varligimizi yargiyi ve hukuku cepheye surdu. Onlar savasi kaybedecek. Ama giderayak butun toplumu da adaleti de agir yaraladilar. Bir savasi bile saygideger bicimde kaybetmeyi beceremediler.