6-7 Eylul olaylari tabu haline gelemediyse gazetelerde dizilere televizyonlarda belgesellere konu olabiliyorsa bunun nedeni devletin sucustu yakalanmis olmasidir. 50 yil once bugun aksam saatlerinde Istanbul un dort bir yaninda kalabaliklar toplaniyordu. Az sonra onceden belirlenmis evleri isyerlerini kiliseleri okullari yakip yikacak mezarlari acip oluleri yerde surukleyeceklerdi. 200 kadina tecavuz edecekler bazilarini tecavuz ettikten sonra oldureceklerdi. Bir rahibi uzerine benzin dokup yakacaklar insanlari linc edeceklerdi. Onlara ne polis ne de asker engel olacakti. Tersine polis ve askerlerden uniformali ve sivil olarak yer yer yagmaya katilanlar hatta yagmacilarla bir elde balta ve nacak bir elde Turk bayragi ile fotograflara poz verenler olacakti. Elde Turk bayragi Istanbul u harabeye cevirenler kentin cesitli yerlerinden ve civar illerden kamyonlarla vapurlarla tasinmislardi. Ayni tornadan cikmiscasina bir ornek sopalar baltalar vardi. Hazirlik tamamdi. Onceden muhtarlardan gayrimuslimlerin listeleri ve adresleri alinmisti. Nereye gideceklerini biliyorlardi. Esas hedef Rumlardi ama diger gayrimuslimlerde nasibini aldilar. ABD de Greekworks.com yayinevi tarafindan yeni yayimlanan ve bugune kadar 6-7 Eylul hakkinda dunyada simdiye kadar yayinlanmis en kapsamli inceleme olan The Mechanism of Catastrophe baslikli 660 sayfalik kitabinda Speros Vryonis Jr. tek tek olenlerin kimliklerini ve nasil oldurulduklerini bir liste halinde veriyor (kucuk bir parantez: Bu kitaptan haberdar olmami odunc vererek yararlanmami saglayan Rifat Bali ye buradan tesekkurlerimi gonderiyorum.) Saptanabilen tam 37 olu. Bir kismi tecavuz edildikten sonra oldurulen kadinlar. Halic kiyilarina vuran ve kimligi belirlenemeyen iki ceset. Dukkanlarin yikintilari arasindan cikartilan olu bedenler. Ve 70 li yillarin ilerici sanat ve kultur adami 80 sonrasinin uluslararasi platformlarda resmi devlet tezlerinin sogukkanli savunucusu Ilber Ortayli 4 Eylul 2005 tarihli Milliyet in pazar ekinde eminim eli titremeden ve yuzu kizarmadan 6-7 Eylul de kan dokulmedi diye yaziyordu. Zamanin Dis Isleri Bakani Fatin Rustu Zorlu nun avukati Yassiada Durusmalari nda kayitlara gecen ifadesinde olaylara aktif olarak katilanlarin 300 bin kadar oldugunu soylerken Speros Vryonis Jr. polis kayitlarinda orgutlu 100 bin kisiden bahsedildigini yaziyor ve bu rakamin daha inandirici oldugunu soyluyor. Saldiri tahrip yagma cinayet ve tecavuz olaylarini gerceklestiren 100 bin kisi... Yani Istanbul da yasayan her 10 kisiden birisi. Bugunku nufusa oranlarsak yaklasik 1 milyonluk bir kitle. Ilber Ortayli bu insanlari sorumsuz serseri bir kalabalik diye gecistiriyor. Oysa emniyet kayitlarinda bu kalabaliklarin cok cesitli kesimlerden geldigi yaziyor. Fabrikalardan toplanarak vapurlar ve kamyonlarla tasinan isciler sendikacilar soforler parti mensuplari genclik orgutu yonetici ve uyeleri... Bu insanlari derin devlet orgutlemisti. 1960 sonrasinda ortaya cikacakti ki Turkiye nin Selanik konsoloslugu gorevlileri Ataturk un Selanik teki evini genc bir Turk ogrenciye bombalatmislar sonra da Turkiye ye Ataturk un evine Yunanlilar tarafindan bomba kondugu haberi gecilmisti. Zaten Londra daki Kibris konferansi vesilesiyle basinda Yunan-Rum dusmanliginin dozu iyice artirilmis ve kamuoyunun milli hassasiyeti alabildigine keskinlestirilmisti. 6-7 Eylul bu topraklarin kanli geleneginin iki bilesenini cok net bir sekilde ortaya koyuyor: Birisi gizli operasyonlariyla is basinda olan derin devlet digeri de koyu bir milliyetcilik ve sovenizme beslenmis harekete gecmeye hazir yiginlar. Yani linc kulturu. Her ikisini de cok iyi biliyor cok iyi taniyoruz cunku her ikisiyle de hala ic ice yasiyoruz.