Zarakolu na gore Turk reddiyeciligi bundan kaynaklanmakta Azg gazetesi 27 Agustos tarihli sayisinda ertelenen Imparatorlugun Cokus doneminde Osmanli Ermenileri baglikli bilimsel toplantinin Eylul ayinda yapilacagini duyurmus ve Turkiye Disisleri bakani Abdullah Gul untoplanti calismalarina katilmak uzerine yapilan davete olumlu yanki verdigi haberini vermisti. Hatirlatma babinda belirtelim ki Sabanci Bilgi ve Bogazici Universiteleri ortak girisimiyle bu toplantinin 25-27 Mayis tarihlerinde yapilmasi ongorulmekteydi. Ancak bu iktidar ve muhalefet temsilcileri yanisira milliyetci cevrelerin tepkisi sonrasinda ertelenmek durumunda kalmisti. Konferansin ertelenmesinin buyuk gurultu koparmasi gibi konferansin 23-25 eylul tarihlerinde Bogazici Universitesinde gerceklestirilecek olmasi da ayni olcude Turkiye de gurultu koparmakta. Anlasildigi kadariyla konferansin gerceklestirilmesini bizzat basbakan Recep Tayyip Erdogan B. U. Rektoru Prof. Ayse Soysal dan rica etmis. Konferansin ertelenmesiyle Ermeni karsiti histeriyi korukleyenler istemiyerek de olsa Ermeni Soykirimi temasinin Turk realitesinde isllenmesine vesile olmakta ve resmi tezin reddiyecilige dayanan curuklugunun anlasilamsini saglamaktalar. Tabii butun bunlar ilerici Turk aydinlarinin ilkeselligi sayesinde olmakta. Onlar arasinda Ermeni toplumunun yakinen bildigi Ragip Zarakolu ise ozel bir onem tasimakta. Zarakolu nun Uzun Yuruyus dergisinin Nisan-Mayis sayisinda yer alan 1915 in derin kokleri makalesi Agos un 8 Temmuz sayisinda yer almis oldukca dikkat cekmisti. Cunku yazar burada Ermeni Soykirimi gercegini temellendirmek icin Turkiye Cumhuriyetinin reddiyecilige yaslanmanin ortulu sebeplerini ortaya cikariyordu. Iste Zarakolu ne yaziyor: Afet soykirim olarak adlandirilmadigi durumda o kadar korkunc olmadigi herkesin sakinlesecegi ve bir kerede tum bir halkin yokedilmesinin dogal sayilacagi izlenimi olusturulmakta. Eger oyle degilse reddiyecilige yaslanmanin amaci ne? Tabii ki sorunu tahrif etmek sorunun ozunu tertip asamalarini ve tarihi surekliligi etrafindaki tartismalarin onunu kesmek. Ancak baska bir amac daha var. Bu belki de yeni kurulan (Turkiye) Cumhuriyetin kurulusuna iliskin gercekliklerin gizlenmesi egilimidir. Devlet 1915 kitlesel kirimlarinin tertip mekanizmasinda yer alan kurucularin isimlerinin alenisyet kazanmasini istememekte. Bu alani kapali tutma gayreti icindeler. En kucuk bir ima bile cezai takibatla sonuclanmakta. 1915 yilindan Cumhuriyet in kurulusuna kadar gecen surenin unutturulmasi amaciyla hersey yapilmakta. Bunun tersini yapanlar kahtamanca gayretlerle ve durust niyetlerle yaratilan cumhuriyete hakaret etmekle suclaniyorlar. Ancak resmi tezi elestirmeden demokratik devlet yaratmak mumkun degil. Herseye ragmen TBMM nin 1936 oturum yili acilisi vesilesiyle cekilen fotografa baktigimizda Cumhurbaskani (Ataturk) arkasinda yer alan 2 kisiyi goruruz. Bu kisiler 1915 yilinda sorumlu mevkiler isgal etmislerdir. Onlardan Mustafa Halik Renda 1936 yilinda Meclis Baskani idi. Bu gorevini meclisin zor donemleri olan 1935-46 arasinmda yapti. Ikincisi ise Mustafa Abdulhalik dir. 1915 yilinda Bitlis valisidir ve Ermenilerin Bitlis ve Mus tan temizlenmesinde buyuk rol oynamistir. Daha sonra bu gorevini Halep te mucizeyle kurtulmus olanlarin Suriye Collerinde yokedilmesiyle surdurmustur. Abdulhalik Ic Isleri bakanliginda Talat in bas danismanalrindan biriydi. Daha cok onun gayretleriyle Ataturk un olumu sonrasinda Ismet pasa Cumhurbaskani secildi. Ismet Pasa nin secilmesi sonrasinda yaptigi ilk is izole edilmis Ittihatci unsurlara af ilan etmek oldu ve bunlar iktidarin bir parcasi oldular. 1943 yilinda Talat Pasa nin nasinin Turkiye ye nakli icin Nazi Almanyasi yla anlasma imzalandi. 1936 yili grup fotografinda yer alan bir diger kisi ise Ermeni tehcirinin yani yokedilmesinin bas koordinatoru Ic Isleri bakani Sukru Kaya dir. 1927-38 yillari arasinda CHP bas sekreteri olan Sukru Kaya Partiyi Italyan Fasist kurulusunun ornegiyle reorganize etmisti. Prof. Dr. Tevfik Salim 1943-46 yillari arasinda Istanbul univ. Rektorlugu gorevinde bulunmustu 1915 yilinda Askeri doktordu. 1919 yilinda yayimlanan Alemdar gazetesinde yayimlanan mektuba gore Osmanli ordusundaki Ermeni askerler uzerinde tifus mikrobu asisi yaparak laboratuvar deneylerinde bulunmustu. Bugun onun adini tasiyan klinik Istanbul univ. bunyesinde calismalarini surdurmektedir. Van ilinin ilcelerinden biri hala 1924-35 yillarinda Meclis baskanaligi gorevinde bulunan Kazim Ozalp in adiyla anilmakta. Ittihat ve Terakki uyesi bu kisi 1915 yilinda Mus ta konuslandirilmis orduyu Ermenilerden temizleyen 36. Taburun komutaniydi. 1918 yilinda Baku Komunu ne baski yaparak Baku deki ermenileri katleden Enver pasa nin kardesi Nuri II. Dunya Savasi yillarinda Almanya yla silah ticareti yapmaktaydi. 1945 yilinda kendisi ve icinde bulundugu silah fabrikasi havaya uctu. Olay gizemini hala korumakta. Goruldugu gibi gelenegin derin kokleri var ve bu 1915 yilina kadar uzanmakta. Belki de bu sebeple konuya iliskin her tur tartisma durdurulmaya calisilmakta