Turkiye nin utanc gecesi -
6-7 Eylul olaylarindan sonra acilan davalarda hâkimlik yapan amiral Fahri Coker arsivinde yer alan fotograf ve belgeleri olumunden sonra yayimlanmak uzere Tarih Vakfi na bagislamisti. Ilk kez yayimlanan bu fotograflar ozellikle Beyoglu ndaki yagma hareketinin boyutunu tum acikligiyla goz onune seriyor.
BASLARKEN
6-7 Eylul olaylarinin 50. yili nedeniyle Toplumsal Tarih dergisi 1956 yargilamalarinin hâkimi olan amiral Fahri Coker in arsivini yayimladi. Coker arsivindeki fotograf ve belgeleri olumunden sonra yayimlanmak uzere Tarih Vakfi na bagislamisti. 6 Eylul gecesi ve 7 Eylul sabahi Milli Emniyet Hizmetleri ve yabanci gazetecilerce cekilen fotograflarin buyuk bolumu ilk kez yayimlaniyor. Cunku sikiyonetim tarafindan yerli basina sansur getirilmis yabanci gazetecilerin fotograflarina da el konmustu. Fahri Coker arsivi Tarih Vakfi nca kitap olarak yayimlanacak. Bu arada Fahri Coker arsivinden de yararlanarak kapsamli bir arastirma yapan Almanya Bochum Ruhr Universitesi Tarih Fakultesi nden Dr. Dilek Guven in 6-7 Eylul adli kitabi gectigimiz gunlerde yayimlandi.
Bu dizide Guven in Toplumsal Tarih te cikan ve kitabinin bir ozeti sayilabilecek makalesi yine dergide yer alan Fahri Coker arsivinden belge fotograflar ve tanikliklar esliginde yer alacak.
6-7 Eylul olaylarini cokuluslu Osmanli devletinden Turk ulus-devletine gecis doneminde yasanan sorunlarla iliskilendirmek mumkundur. Farkli etnik gruplari barindiran Anadolu nun homojen hale getirilmesi Kemalist elit tarafindan basarili bir ulus-devletin vazgecilmez sarti olarak gorulmus ve yeni kurulan devletin Hiristiyan azinliklara haklarini garanti etmesine ragmen 1920 li ve 30 lu yillarda hukumetler zaman zaman aleni bir asimilasyon politikasi gutmustur. Her ne kadar tum vatandaslarin yasal hak ve yukumluluklerdeki esitliginden soz edilse de gunluk hayatta devletin kimlik politikasi temelde Turkluk uzerinden belirlenmis bu yolla millet olma modernlesme ve Batililasma surecinin ivme kazanacagi umit edilmistir.
Hukumetin ozellikle ekonomi politikasi alaninda aldigi onlemler Turk unsurun tasiyici oge olarak dusunuldugunu gosterir. Nitekim 1942 yilinda yururluge giren Varlik Vergisi Ermenilerin Rumlarin ve Yahudilerin ekonomideki liderligine son vermeyi hedeflemistir.
Devletin zorunlu goc ve iskân politikalari da bu homojenlestirme cabalariyla bir arada degerlendirilmeli dolayisiyla 1934 teki Trakya olaylari olarak bilinen ve Yahudileri zorunlu goce sevk icin yapilan saldirilar ile 1930 larda Kurtlere uygulanan iskân politikalari da bu baglamda ele alinmalidir. Ayni donemde 1929-1934 arasi Anadolu Ermenilerinin Anadolu nun merkezlerine ve ardindan Istanbul a goc ettirilmesinin amaci ise gayrimuslimleri tumuyle Anadolu dan uzaklastirip Istanbul da toplamaktir. 1946 da yazildigi dusunulen bir CHP azinlik raporu bunu acikca ifade eder. Rapora gore 1950 lere kadar Anadolu Yahudi ve Hiristiyanlardan temizlenmeli ve sonra Istanbul Yunanistan la olan baglari ve nufusun coklugu nedeniyle Rumlardan arindirilmaliydi.
Secmenlerin ucte biri
Turkiye nin 50 li yillardaki milli politikasi 30 lu ve 40 li yillardaki politikalarin devami olarak degerlendirilmeli bu dogrultuda 6-7 Eylul olaylari etnik homojenlesme ve milli ekonomi yaratma cabasi baglaminda incelenmelidir. Cokpartili hayata gecis sonrasi azinliklarin hukumetlerle olumlu iliskiler gelistirmesi gayrimuslimlerin secmen olarak onemsenmeye baslanmasindan kaynaklanir.
Bu donemde Istanbul da secmenlerin ucte biri gayrimuslimdir. Secim donemleri CHP ve DP nin Varlik Vergisi nin geri odenecegi yonundeki vaatleri ise secim propagandasindan ibarettir.
Menderes hukumetinin azinliklara karsi bastaki liberal politikasi gittikce zorlasan ekonomik kosullarla degisir ve iliskiler gerginlesir. Ozellikle Kibris taki olaylarla birlikte 1953 ten itibaren gazetelerde Patrikhane ve Rumlara karsi baslatilan kampanya 6-7 Eylul olaylarindan evvel doruga ulasir. Rumlara yoneltilmis gibi gorunen saldiri aslinda tum azinliklari icine almaktadir Rum burada sadece bir ornektir. Gazetelere gore asil suclu Turkleri provoke eden gayrimuslimlerdir. 6-7 Eylul olaylarinin sadece Kibris la ilgili olarak Rumlara yapilmis bir misilleme olmadiginin bir gostergesi tahrip edilen isyerlerinin sadece yuzde 59 u Rumlara aitken kalan yuzde 17 nin Ermenilere yuzde 12 nin Yahudilere ait olmasi hatta donmelere ve Musluman olmus Beyaz Ruslara ait mekânlarin bile saldiriya ugramasidir.
Isyerleri Muslumanlara
Bu olaylar devletin hedefine uygun bir goc dalgasi baslatir. Ancak tahribatin yarattigi maddi zorluklar Istanbul daki Yunan Konsoloslugu nun ve Patrikhane nin Rumlara Istanbul da kalmalari yonundeki telkini Yunanistan hukumetinin Rumlarin Yunanistan a yerlesimi konusunda cikardigi burokratik zorluklar ve Turk devletinin azinliklarin malvarliginin satisini engellemesi gibi nedenlerden dolayi soz konusu goc olaylarin hemen ardindan gerceklesmez. Birkac ay icinde buyuk isyerlerinin onemli bir kismi gayrimuslimlerden Muslumanlara devredilir buyuk tahribata ugrayan dukkânlar ise hic acilmamak uzere kapanir. Gayrimuslimlerin bircogu artik Turkiye de yatirim yapmaktan kacinir. Olaylardan alti ay sonra basgosteren goc dalgasiyla ulusu homojenlestirme planinda bir adim daha atilmis olur. Istanbul basiniysa bu gocu daha cok geleneksel azinlik sadakatsizligi ve yabanci devletlerle tarihi ittifak la aciklama girisiminde bulunur.
Azinliklar niye DP yi destekledi?
Gayrimuslimlerin cogunun 1957 secimlerinde Demokrat Parti yi desteklemesinin nedeni bazi yazarlarin one surdugu gibi DP yi 6-7 Eylul
olaylarindan sorumlu tutmamalari degildir. Ilk planlari secimi boykottu bu da DP nin ornegin Istanbul da secimleri kaybetmesine yol acabilecektir fakat DP nin iktidara geldiginde intikam alabilecegi korkusu ve CHP ye olan geleneksel antipati nedeniyle secime katilma karari verilir.
1955 ten itibaren DP hukumeti gittikce zorlasan bir ekonomik durumla karsi karsiya kalmis ve ozellikle yuksek enflasyon nedeniyle hayat standardi dusen kesimin guvenini kaybetmistir; supheli metotlarla muhalefeti susturma cabalari ise basinin aydinlarin ve ogrencilerin de DP den sogumasina yol acmistir. Ornegin Alman Disisleri nin bir raporuna gore daha olaylardan 15 gun evvel muhalefeti kontrol amaciyla 7 Eylul 1955 gunu Istanbul Ankara ve Izmir de sikiyonetim ilan edilmesine karar verilmistir. 1956 yilinda muhalefeti baski altina almak icin Basin ve Toplanti Yasasi na getirilen kisitlamalar da buyuk olcude 6-7 Eylul olaylariyla gerekcelendirilmistir.
Hukumete gore Istanbul Ekspres gazetesi 6 Eylul de halki suca tesvik etmis ve sivil orgutler Toplanti Yasasi nin verdigi ozgurluklere dayanip yaptiklari gosterilerle ulkeyi kaosa goturmustur.
YARIN: Yunan basini: Suclu Ingiltere
--------------------------------------------------------------------------------
5 bin 317 mekân saldiriya ugradi
Kibris sorunu 1955 yilinda Turk kamuoyunun gundeminde bas koseye oturmustur. Disisleri yetkilileri Londra da Kibris temaslarina devam ederken Ataturk un Selanik teki evinde bir bomba patlamasiyla ilgili haber once 6 Eylul 1955 gunu Turkiye radyolarinda yayimlanir. Bunun uzerine Atamizin evi bombalandi mansetiyle ikinci baski yapan
Istanbul Ekspres gazetesi o donemde kurulmus olan Kibris Turktur Cemiyeti uyelerince butun Istanbul da satilmaya ve halki galeyana getirmek uzere kullanilmaya baslanir.
Kibris Turktur Cemiyeti nin onayak olmasi ve diger genclik orgutleri meslek kuruluslari DP teskilati bazi resmi ve gayriresmi makamlarin telkin ve tesvikiyle yerel kalabaliklar ve sehre disaridan getirilmis olan kitlelerce 6 Eylul aksami Cumhuriyet tarihinde gorulmemis bir yagma ve yikim eylemi gerceklestirilir.
Esas olarak Istanbul daki gayrimuslim azinlik nufusun ev isyeri ve ibadet yerlerine yonelik bu saldirilarda emniyet pasif bir tutum sergiler. Gayrimuslimlerin adresleri hakkinda onceden bilgi sahibi olan 20-30 kisilik organize birliklerin kent icindeki ulasimi ozel arabalar taksi ve kamyonlarin yani sira otobus vapur ve hatta askeri araclar yardimiyla saglanir.
Istanbul un her yerinde yagmalar ayni yontemle yapilmaktadir. Dukkânlara saldiranlar once vitrinleri taslayarak kirmakta ya da demir parmakliklari kaynak makineleri ve tel makaslari yardimiyla acmakta ardindan icerdeki alet ve makineler disari cikarilarak paramparca edilmektedir. Kiliseler de payini alir: Kiliselerin icindeki kutsal resimler haclar ikonalar ve diger kutsal esyalar tahrip edildigi ve yakildigi gibi bazen kilisenin tamami atese verilir.
Mahkeme zabitlarina gore 4 bin 214 ev 1004 isyeri 73 kilise bir sinagog iki manastir 26 okul ile aralarinda fabrika otel bar gibi yerlerin bulundugu 5 bin 317 mekân saldiriya ugramistir.
Hasari yaklasik 150 milyon TL yi bulmaktadir; bu rakam o donemin 54 milyon Amerikan Dolari na esdegerdir. DP hukumeti ise zarara ugrayip tescil ettirenlere toplam 60 milyon TL tazminat oder.
Olaylar uzerine Istanbul da sikiyonetim ilan edilir. Esas olarak Kibris Turktur Cemiyeti ve genclik orgutleri etrafinda yogunlasan ve
o gunlerde ilan edilen sikiyonetim savcilari tarafindan yapilan ilk sorusturma ve yargilamalar daha sonra DP iktidarinin bastirmasi sonucunda 6-7 Eylul olaylari komunistlerin tahriki olarak yorumlanir ancak 1960 darbesinden sonra bu olaylar Yassiada yargilamalarinin gundemine oturur. Yassiada da 6-7 Eylul olaylari bu kez tamamen DP iktidarinin hazirladigi bir tertip olarak sunulur ve sorumlu tutulan DP yonetimi 6-7 Eylul olaylari nedeniyle cezalandirilir.
Sonuc olarak 6-7 Eylul 1955 olaylari Rum Ermeni ve Yahudilerin buyuk goc dalgalariyla ulkeden ayrilmasina neden olur. Gayrimuslimlerin buyuk bir kismi icin yasananlar Turk vatandasi olarak kabul gormediklerinin kaniti olmus hangi parti iktidarda olursa olsun gelecekte de ayrimciliklara maruz kalacaklari dusuncesi azinliklarin yurtdisina goc kararini vermelerine yol acmistir. 1955 yilini izleyen bu gelisme ayni zamanda Istanbul da dini anlamda cogulculugun da sona erdigini simgelemektedir.
Taniklar anlatiyor
Bir kamyon tasla geldiler
Cok cok fena. O zaman ben evliydim iki yasindaydi Lula. (Sariyer) Yenimahalle de yazliktaydik. Istanbul dan haber geldi Beyoglu yaniyor. Saat sekiz sekiz bucuk filan. Tas dolu bir kamyon geldi. Kamyonun icinden 10-15 kisi cikti ilk evvela gazinoyu kirdilar bir sey birakmadilar. Bir araya toplandik zangoc vardi karisi ve ogluyla; papaz vardi kizlari ve karisiyla beraber. Basladilar disaridan camlari kirmaya tas atmaya. Aman n apalim derken artik karanlik da oldu. Arka tarafta bir Turk ailesi oturuyordu biliyordu o ne olacagini. Hemen papazin kizlarini aldilar pencereden.
Oldurme degil kirma iznimiz var
Ben Lula yi siltenin altina koydum cocugu oldurecekler. Taslar yagmur gibi geliyor. Evin kapisina geldiler. Onu da tekmeyle kirdilar. Babam hemen oda kapisini acti. Turkceyi Turk gibi konusuyordu babam. Kiriyoruz dedi Kibris icin. Helal olsun vatana helal olsun dedi gelenler. Beni karimi kizlarimi oldurun dedi babam. Yok oldurmeye iznimiz yok dediler kirmaya iznimiz var. Ismini sordular Kemal dedi babam. Afedersin Kemal agabey deyip gittiler. Bakkala gittiler bakkal da diyor ki Hangi Kemal? Bu Koco dur Rum dur. Tekrar geldiler. Radyo ve buzdolabini pencereden asagi attilar. Yataklar elbiseler gardirobun icinde bir sey kalmadi. Yani biz kaldik. Titriyorduk Kirin diyordu babam ne yapsin kirin atin helal olsun atin! Kirdilar vurdular gittiler. Papazin kizlarini istediler. Burada yoklar dedik. Papazi aldilar bir motosikletin ustune bagladilar yol boyunca cektiler.
Ayni saatlerde F.S. nin kocasi bir an once ailesinin yanina gelmek uzere Sirkeci den yola cikar. O aksam kocam isteydi. Saat ucte geldi; Sirkeci den Yenimahalle ye yayan geldi. O da kirip yirtip da geliyordu ne yapsin. Kirmayan yikmayan gâvurdur diye dusunuyorlardi. (Tarihe Bin Canli Tanik projesi kapsaminda 74 yasindaki ev kadini F.S. ile yapilan gorusmeden.)
YARIN: Uc grup halinde saldiriyorlardi
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com