Bir Bardak Suda Firtina - Haber Arşivi 2001-2011
29 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Վարագ / Ժամ : Թաղանթեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

31 Ağustos 2005  

Bir Bardak Suda Firtina -

Bir Bardak Suda Firtina

IHD yetkilileri Kinaliada da Gayrimuslimlere yonelik sistematik tacize karsi goreve davet etti. Hangi sistematik taciz? IHD ye her zaman icin calismalarinda destek sunmus ve onlardan destek gormus biriyim. Ama uzgunum bu kez yanlarinda degilim. Yaz boyu Kinaliada sakinlerinin yasadigi hafta sonu sendromunun yakin tanigiydim. Sonucta ben de ayni adada yasiyorum. Gerci bu sendrom sadece bu yila ait de degil on yillardir her hafta sonu ada sakinlerinin yasadigi bir gerceklik. Ne var ki yil be yil artan duzensizlikler kimilerine gore artik had safhaya vardi. Oyle ki azinlik psikolojisinin de verdigi aliskanlik ve hazirlikla bu duzensizligin artisini Azinliklara yonelik sistematik bir caba olarak algilamaya meyilli olanlar bile var. Boylesi bir ortamda bir basin mensubu olarak bizlere dusen sorumlulugun bilincinde davrandim. Yapabilecegim tek bir sey vardi... Soylentilerle yetinmemek ve her iddianin uzerine gitmek. Ne var ki uzerine gittigimde ise ne bir iddia sahibi ne bir iddia ne de yetkili mercilere yansimis onemli bir vakayla karsilastim. Evin havuzuna zorla girmisler diyorlardi gidiyor arastiriyordum hakikaten boyle bir havuza musallat olma olayi vardi ama ne zorlaydi ne de ozellikle secilmis bir gayrimuslime aitti. Ankarali Musluman bir vatandasin havuzuydu olay da hafta sonu ziyaretcilerinden birkac gencin delikanliligina bagislanacak muzirliktaydi. Evlerden su isteme evlerin tuvaletini kullanma sorunu ise en yaygin olaniydi ne var ki bunlar da cok dogaldi. Sonucta bu adanin hemen her tarafinda umumi tuvaletler vardi da insanlar buralari ozellikle kullanmiyor ve evlere musallat oluyor degillerdi. Bu adada bir tek umumi tuvalet vardi ve boylesi bir kalabaligin yasandigi hafta sonlarinda boylesi vakalarin yasanmasi da kacinilmazdi. Sonucta insanlar ya ortalikta ihtiyaclarini giderecekler ya da birinin kapisini calmak zorunda kalacaklardi. Esasen bu tur sorunlar sadece Kinaliada ya mahsus da degildi. Diger adalarda ve Istanbul sahillerinin tumunde bu ve benzeri duzensizlikler yasaniyordu ve sadece sahil sakinleri degil sahiller de isyandaydi. Eger yetkililer duzeni saglamazsa sahil sakinleriyle sahil misafirleri arasinda yasanacaklar sadece bir gerginlik olarak kalmaz boyutlari cok daha ileri ve hesaplanamayacak noktalara erisebilirdi. Bu acidan hemen herkesin uzerine dusen sorumluluk bilinci icerisinde hareket etmesi gerekiyordu. Basinin uzerine dusen sorumluluk ise bu gibi durumlarda kat be kat daha fazlaydi. Yapilacak elestirilerde ve haberlerde sahil sakinlerinin hakkini korurken hafta sonu misafirlerini asagilamak hafta sonu misafirlerinin hakkini savunurken sahil sakinlerinin yasadigi sorunlari gormezden gelmek mumkundu. Dolayisiyla cok ama cok dikkatli olmak gerekiyordu. Ne var ki bu dikkati ve ozeni bazi cevreler gosteremedi. Ada sakinlerinin sorunlarina sahip cikma kaygisiyla kimi zaman hafta sonu sakinleri Kirikkanat orneginde yasadigimiz gibi kimi zaman irkci sayilabilecek yaklasimlarla asagilandi. Sadece soylentilere dayanan haberler yapildi ve bunlara bir de abartili yorumlar eklenince iste nihayet o her zaman calismalarina guvendigimiz Insan Haklari Dernegi buyuk bir yanlisa ve talihsiz bir aciklamaya sevk edildi. Insan Haklari Dernegi soz konusu olaylara iliskin yaptigi basin aciklamasinda Yetkilileri Kinaliada da Gayrimuslimlere yonelik sistematik tacize karsi goreve davet etti. Hangi sistematik taciz? IHD bu tur mesnetsiz arastirilmamis ve ici bos birakilmis bir tespiti bu kadar kolay nasil kullanabildi? Dogrusu anlayabilmis degilim. Nasil oldu da bugune kadar Hiristiyan misyonerlere ozgurluk talep ederken Afganistan uyruklu olduklarini arastirarak tespit ettigimiz bir grup Musluman misyonerin ozgurlugune gayrimuslimleri onlardan korumak adina karsi cikabildi? IHD nasil oldu da demokratik kimligini boylesine kolayca bir kenara birakabildi? IHD ye her zaman icin calismalarinda destek sunmus ve onlardan destek gormus biriyim. Ama uzgunum bu kez yanlarinda degilim. Sorumluluk onemli bir kavramdir ve herkese ait olmalidir. Ve tabii biz azinliklar acisindan olmadik yerde sorun ureten mizmizlik yapan konuma dusmek de bir baska handikap. Bizim zaten gercek ve sistematik sorunlarimiz var. Onlarin varligina kamuoyunu ikna etmek ise bu tur uretilmis fisiltilarla degil gercek soylemlerle mumkun. Aksi takdirde surekli Kurt geldi yetisin kurt geldi yetisin diye insanlari kandiran gercekten kurdun geldigi gun ise kimseyi ikna edemeyen ve uzerine gulduren yalanci coban konumuna duseriz ki bu ise bizler icin cok daha buyuk bir tehlike. Biz azinliklar hele de ulkemizin onunde 3 Ekim de AB ile muzakerelere baslamak gibi bir heyecan dururken herkesten daha fazla hassas davranmak zorundayiz. Yurtdisinda ellerini ovusturup Turkiye den kotu ve karamsar haberler bekleyenlerin kullanimina asli ve astari olmayan haberlerin sunulmasi tercihimiz olamaz. Ustelik bizler bu memleketin hamuruyla yogrulmus insanlariz ve kapimizi bir bardak su icin calanlara ikinci bardagi da ikram etmeyi bir bardak suda firtina koparmaya her zaman icin yegleriz. Cok sukur bu hamurumuzdan kaynaklanan sagduyumuzu hic ama hic yitirmedik.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+