3 Ekim oncesi -
3 Ekim oncesinde bizi ilgilendiren ilk AB toplantisi 31 Agustos a ertelendi. Uye ulke buyukelcileri bu toplantida (COREPER) ek protokole iliskin deklarasyon konusunu ele alacak. Buradan en cok Turkiye nin Kibris Cumhuriyeti ile iliskilerini normallestirmesi yolunda gecmis kararlarin bir benzeri cikabilir.
1 Eylul disisleri bakanlari toplantisinda muzakere cercevesine son sekli verilecek. Taslak metin esasen olumsuz bircok unsur iceriyor. Metne ozel statu kavrami da girerse kabul edilemez bir hal alabilir.
Ekim ayi basinda 2005 yili ilerleme raporu yayimlanacak. Ilkbaharda cikmasi gereken gozden gecirilmis Katilim Ortakligi Belgesi nin de (KOB) ayni zamanda cikarilmasi ongoruluyor. Ertelemenin nedeni Kibris Rumlarinin taninmasini amaclayan ek protokolun rahat tartisilmasini saglamakti.
Yeni KOB da Kurtlere ve Alevilere azinlik statusu verilmesi Kopenhag Siyasi Kistaslari icinde yer alacaksa 3 Ekim den once kamuoyuna sunulmasi daha dogru olacak. Turkiye bu sarti kabul edip etmeyecegini uyelik muzakereleri baslamadan kararlastirabilmeli. Aksi halde PKK terorunun canlandigi bir sirada kendi icimizde ve AB ile surekli ihtilaf konusu olacak bir oldubitti ile karsilasmis olacagiz.
Bir baska onemli gelisme 18 Eylul de yapilacak Alman genel secimleri olacak. Eski SPD li Lafontaine in kurdugu yeni sol parti dolayisiyla
CDU-CSU nun rahat kazanacagi bu secimlerin sonucu belirsizlesti. Ancak sol populist bu kisi de Turkiye nin uyeligini istemiyor. Secimlerden sonra iktidara gelecek yeni hukumetin Fransa gibi Turkiye nin uyeligine karsi cikmasi kuvvetli ihtimal.
Ozetle Turkiye nin Kibris ve azinlik sorunlari gibi kabul edemeyecegi hususlarin KOB a ozel statunun muzakere cercevesine girmesi bir yandan Fransa dan sonra Almanya nin yani AB genislemesinin iki lokomotifinin birden uyeligimize karsi cikmalari diger yandan 3 Ekim tarihini buyuk bir belirsizlige sokuyor.
Bu durumda Turkiye ne yapabilir?
Birinci yol bugune kadar yaptigini yapmak. Tum olumsuzluklarina yani ici bosalmis hedefinden sasmis olmasina ragmen AB nin sirf taahhutlerini yerine getirmek icin 3 Ekim de seklen baslatacagi muzakerelere katilmak. Zaten istenmedigimizi bildigimiz ama duse kalka ilerledigimiz bu surecte onumuze cikan engellerin zamanla kendiliginden ortadan kalkacagi varsayimiyla yola devam etmek.
Bu kendi gucunu bir turlu kesfedememis bir ulkenin zayif dis politikasini surdurmesi anlamina gelecek.
Diger yol ise bizi uye yapma siyasi iradesine sahip olup olmadigini AB ye sormak. Cunku uyelik AB ile bundan onceki iliskilerimizden farkli olarak karsi tarafta acik bir siyasi iradenin mevcut olmasina bagli. Boyle bir iradenin yoklugunda yillarca suruncemede birakilacak Rumlarin taninmasi olayinda da gordugumuz gibi kabul edemeyecegimiz her talebi uyeligimizi engellemek icin kullanacak ve sonunda da bizi uyelik yerine imtiyazli ortakliga surukleyecek bir surece girmemizin olaganustu tehlikeleri var. Turkiye; Kibris Ege Ermeni meselesi ve azinliklar konularinda geriye donulmez tavizler vermesi gerekecegini bile bile kendisinin 10-15 yil oyalanmasina ve sonunda aldatilmasina izin veremez. Bu nedenle AB bizi uye yapma siyasi iradesi olusturamazsa iliskileri belli bir sure askiya almak ve onlara tutumlarinin olasi sonuclari hakkinda bir on fikir vermek dogru olacak.
Bu AB olmadan da yasama iradesine ve ozguvenine sahip bir ulkenin guclu politikasi olacak. PKK nin AB demokratiklesme reformlariyla zaten ilgilenmedigi acik. Hukumetin mesruiyetini AB surecinden aldigi safsatasindan kurtulalim. Borsanin satin almayacagi hicbir sey olmadigini da bilelim.
Belkemiksiz liberal aydinlar birinci politikayi savunmaya devam edecekler. AB uyeligini cok istedikleri icin az olan sansimizi da yok edecekler. Aslinda buna mustahaklar.
Ikinci politika ise tum ters goruntusune ragmen AB uyesi olmak icin tek sans. Ama kime anlatacaksiniz?
Belki de kaderimizde AB uyesi olmamak var.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com