Ara dan gecen 77 yil - Haber Arşivi 2001-2011
01 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Սահմի / Օր : Արեգ / Ժամ : Հուրփեայլեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

15 Ağustos 2005  

Ara dan gecen 77 yil -

Ara dan gecen 77 yil

Yari alayli yari ciddiydi babasi. Bir gun alip da beni memlekete dogdugum yere goturmeyi dusundun mu hic? dedi Dogdugum evi gormek istiyorum. Hem gel sen de gor. Beni sen goturursen bir degeri olur. Yoksa her koy koydur. Kacamak yapma sansi kalmamisti. Islerini ayarladi. Vapurla Giresun a oradan taksi tutup Sebinkarahisar a gittiler. Babasi alti yasindayken ayrilmisti koyunden. Istanbul a okula gonderilmisti. Bir koy cocuguyken kentli olmustu. Bir haftada Giresun Sonra animsadim. Zaman zaman bu daglari bir haftada yuruyerek nasil kiyiya yani Giresun a vardiklarini daha once anlatmisti. 1910 lar olsa gerekti. Bir koy cocugunun imparatorluk merkezine okula gitmesi bayagi buyuk bir sans. Istanbul un Ortakoy undeki okulda temiz bir okul uniformasi giymek pazar gunleri Kurucesme deki kilisede Gomidas in korosunda sarki soylemek kendi yasindaki kentli cocuklarla oynamak gulebilmek... Ve yillar gecmis aradan az zaman degil 70 yil. Iste simdi koye gidiyoruz. Babasinin Sebinkarahisar dan ayrilmasindan yaklasik bes yil sonra hic Ermeni kalmamisti bu topraklarda. Okumak icin Istanbul a gitmese Suriye ye dogru giden tehcir kafilelerinde olacakti belki de. Dacat Guler in dogdugu Yayci Koyu Sebinkarahisar in yaklasik sekiz kilometre ilerisinde. Yuksek karoserli bir arabayla varirlar koye. Anlatirlar niye geldiklerini. Ayranlar icilir. Sonra babasi evini aramaya baslar: Aha burada Saga saptik sola saptik sonunda Iste burasi dedi. Gosterdigi yerde ev mev yoktu. Harabe olmus. Karsimizda buyuk taslarla orulmus bir duvar yigini vardi. Belli ki ev yikilmis zamanla yok olmustu. Babam birden koylulere dondu. Koyun meydaninda cesme vardi bir suru yerinden su akardi nerede? dedi. Aha burada dediler. Gittik peder cesmenin her gozunden doya doya su icti. Oh be dedi Su dedigin budur iste. Oradan buradan konusuluyordu. Peder birden harman yerini sordu. Onlar yine Aha iste surda dediler. Oraya gittik. Dovende bir cocuk gibiydi Babasi bos duran doveni gostererek Hep buna biner doner dururdum der Belki de agirlik olsun diye anam beni bindirirdi. Koylulerden biri atlari getirir biri doveni atlara baglar. Babasi da ceketini cikarip biner dovene. Belki yarim saat belki daha fazla. Atlar durup babasi dovenden indiginde gozlerindeki yasi gorur Ara Guler. Sonunda Istanbul a donerler. Cok memnundur Dacat bey. Eczanesine her gelene koyunu anlatir. Icine baska turlu bir yasama istegi gelmisti sanki der Ara Guler. Bir gun ogluna Koye gittik cesmesinden sular ictik adamlarla konustuk dovende donduk ayranlar ictik hepsi iyi ama bir seyi unuttuk diye yakinir. Sozunu ettigi memleketinin dut kurusu pestili kayisisi... Istanbul a okula gelmek icin koyden ayrilirken annesinin bir torba icinde bu yemislerden verdigini yol boyunca yedigini anlatir. Olum koyunden once geldi Bir sure sonra olur babasi. Cenazeye gitmek icin evde bekliyorum. Toren saat ikide baslayacakti. O sirada kapi caldi. Actim. Iki kisi duruyor kapida.Ellerinde buyukce bir tahta kutu var. Buyrun dedim Dacat Guler beyi ariyorduk dediler Bunu kendisine getirdik.Sebinkarahisar Yayci Koyu nden. Animsadim koyluleri. Iceri aldim. Peder oldu dedim Simdi cenazeye gidiyoruz isterseniz siz de gelin. Sasirmislardi. Bir sessizlik oldu. Kutuyu actim. Icinde dut kurusu pestiller kuru yemisler hem de bol bol. Artik cenazeye gitme zamani gelmisti. Uc kucuk naylon torba buldum. Iki-uc avuc dut kurusu birkac parca pestil biraz erik kurusu.. Hepsini naylonlarin icine doldurdum. Yemisleri peder gomulurken tabutuna koydum. Yalniz Beyoglu nda bir eczaci degildir Ara Guler in babasi Dacat bey. Bugun akip giden zamani olumsuzlestiren foto muhabiri olarak bir Ara Guler varsa; ona dostu Muhsin Ertugrul araciligiyla tiyatro dersleri aldiran ilk 35 milimlik film makinesini armagan edip sinemaya sevdalandiran sonunda da eline bir fotograf makinesi tutusturup mavi baslikla cikan Yeni Istanbul gazetesine foto muhabiri olarak gonderen Dacat beyin katkisi kuskusuz cok buyuktur. Ilk cektigi fotograf Ticaniler Boylece 1950 yilinda hâlâ suren seruvenine baslar Ara Guler. Ilk cektigim fotografi da hatirliyorum. O zaman Ticaniler denen gerici bir grup vardi. Ataturk un Gumussuyu ndaki heykelini kirmislardi. Basinda ilk cikan fotografim o oldu. Bir yandan iktisat fakultesine devam ederken bir yandan da gazeteciligi surdurur. Time-Life Paris-Match ve Der Stern dergilerinin Yakindogu foto muhabirligini ustlenerek sinirlarin otesine tasar. Ara Guler olmak kolay degil. Bir olay bile en ufak bir basarinin arkasinda nasil bir sabir oldugunu gostermeye yeter. Yil 1958. Kemer Baraji acilacak. Hayat dergisinin orta sayfasi icin fotografini cekecek. Aydin a gider. Vali bir arac verir soforuyle. Ama isik terstir barajda. Donmesini bekler. Aksama kadar kalir. Asagi indiginde soforu telas icinde bulur Bittim ben karim bekliyor diye. Roma sutununda domino O telasla sofor bilmedigi bir kestirme yoldan gitmek ister. Kaybolurlar. Ilk koyde kalmaya karar verirler. Acik bulduklari kahveye girince bir de bakar icerdekiler domino oynuyor ama dominoyu Roma sutun baslarinin uzerine oynuyorlar. Bir baska kosede luks lambasi asmislar sutun basinin ustune. Sabah kalkinca Burada bir durum var diye dolasmaya baslar. Her yan tarihi eser. Koyluler lahitin icinde uzum eziyorlar. Hipodrom olan yerde orakla tarla biciyorlar. Yaziisleri muduru fotograflari gorunce Sen de gidip tas cekiyorsun diyor. Koymuyor sayfaya. Arastirip oranin eski Roma kenti Afrodisyas oldugunu ogreniyor. Calistigi Ingiliz gazetesine gonderiyor. Onlar kullaniyor. Buradakiler fotograflari Ara Guler in cektigini unuttuklari icin o Ingiliz gazetesinden kesip kesip kullaniyorlar. Amerika da Horizon dergisinden bir telgraf geliyor Roportajinizi gorduk biz de basmak istiyoruz. Renkli slayt gonderin diye. Ara Guler siyah-beyaz cekmis. Bir haftada gonderirim diyor. Dogru Aydin a. Validen ayni soforu istiyor. Adam kaybolduklari yeri eliyle koymus gibi buluyor. Antik kentte 1800 lerin basinda hafriyat yapilmis sonra da unutulmus. Hayat dergisi Magnum Ajansi Ingiltere de yayimlanan Photography Annual Antolojisi nin onu dunyanin en iyi yedi fotografcisindan biri olarak gostermesi Amerikan Dergi Fotografcilari Dernegi nin tek Turk uyesi olmasi Almanya da cok az fotografciya verilen Master Of Leica unvanini almasi... Boyle basliyor Ara Guler in foto muhabirligi nin ilk yillari ve 800 bini askin slayt onlarca sergi onlarca kitapla geliyor bu gune kadar. Icindeki ukte Yahya Kemal Istanbul u sokak sokak ceker. Agri Dagi nda Nuhun Gemisi nin ilk fotografini cekmek de Ara Guler in isi katir sirtinda Nemrut a dokuz saatte tirmanmak da... Cevat Sakir den Orhan Veli sine edebiyatimizin 300 yuzu objektifine takilmistir da bir Yahya Kemal i cekemedigine yanar. Ne Picasso kaldi cekmedik ne Dali ne Indra Gandi. Endenozya da kurukafa avcilarinin pesinde kosar ama hayata hep insandan baktigi icin Butun yamyamlar yese yese 10 bin kisi yemistir. Bir Hitler cikiyor 4 milyon kisiyi olduruyor. Bir yamyam daha medenidir boyle Avrupalilardan demekten de geri kalmaz. Insanin oykusunu fotograflarla yazan 77 yasindaki dunyanin en genc foto muhabiri belki de su anda yasamla gorsel tarih arasina bir kare fotograf daha koyuyor deklansoruyle!




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+