Bu sarkılar birlikte yasama umudunu yesertiyor -
Farklı dillerde soyledikleri sarkılar ve renkli konserleriyle son yıllarda adından sıkca soz ettiren Kardes Turkuler simdi yeni albumleri Bahar’la kuruluslarının 12. yılını kutluyor.
Grubun yeni calısması Anadolu’da Newroz Nevruz Navroz Hıdırellez Ederlez ya da Rozelya gibi farklı sozcuklerle ifade edilen; ama ozde yeniden dogus’u anlatan baharın tum renkliligini tasıyor. Dinleyiciye yeniden doğus’ kavramı etrafında olusan Turkce Kurtce Arapca Ermenice sarkılar sunan grup uyeleri Bahar’ın umutları tazelediğini dusunuyor ve soyle diyor: Bu sarkılarla baharın gelisini birlikte kutlayalım. Umudu yeni gunu birlikte karsılayalım istedik. Bu album farklı dil din ve sarkıların birlikte yasayabileceği umudunu yeniden yesertiyor.
Kardes Turkuler’in Anadolu’da yasayan herkesi kusatan muziği ve kardeslik icinde bir arada yasama’ ilkesini hayata gecirme cabası pek cok kimse tarafından pembe bir dus’ seklinde yorumlanmıstı. Ancak topluluğun 1990’ların basında giristiği Anadolu halk sarkılarını orijinalliğini bozmadan anadillerinde yorumlama cabası hızını kaybetmeden bugunlere ulastı. O gunun sartlarında Turk Kurt Azeri ve Ermeni sarkılarına aynı albumde yer vermek icin fazlasıyla cesaret gerekiyordu. Farklı etnik kimliğe sahip insanlar arasında olusturulmaya calısılan kutuplasmaya derin ucurumlara ve gerilime muziğin diliyle cevaplar vermeye calısan topluluk bu anlamda onemli bir misyon yuklendi. Her albumlerinde repertuarlarını biraz daha genisleterek değisik kulturlere ait sarkıları seslendiren Kardes Turkuler’; Laz Gurcu Cerkes Cingene ve Makedon ezgilerinden herkesi haberdar etti. Kardes Turkuler grubunun uyeleriyle her gecen gun kapsama alanını genisleten muziklerini ve yeni albumleri Bahar’ı konustuk.
Yaptığınız muziği bir manifesto’ olarak nitelendirenler var. Vokalde icrada perkusyonda duzenlemelerinizi goz onunde bulundurursak sizin gercekten manifesto yayınlamak gibi bir cabanız oldu mu?
Bu kadar iddialı olmasa da bir alternatif onerdiğimizi dusunuyoruz. Yaptığımız muzikal birikimlerimizi deneysel bir anlayısla yorumlayarak yenilikci muzikal ifade bicimleri olusturmak’ seklinde tarif edilebilir. Cıkıs itibarıyla bahsettiğiniz gibi perkusyon vokal ve bağlama etrafında sekillendi bu deneysel arayıslar. Bugun de bu cabamız suruyor.
Halk muziği ile ilgili populer cabalara girmeden bu muziği hemen herkese dinletmeyi basardınız. Oysa halk muziği tek sazla soylenen bir muzik dalı... Bu alanda coksesli muzik yapmak isteyenler hep basarısız oldu. Sizin basarınızın altında yatan sebepler neler?
Biz coksesliliğe ilkel-modern karsıtlığından cok biraz once bahsettiğimiz muzikal dili destekleyen bir ifade bicimi olarak yaklastık. Halk muziğini Batı kurallarına gore armonize edilecek malzeme olarak gormek bu cercevede sıkca gorduğumuz bir yaklasım ve sanatsal anlamda ozgun denemelere pek izin vermiyor. Biz kullandığımız enstrumanların imkanlarını gelistirmeye calıstık ve bunu yaparken muziğin sağladığı imkanları bu toprakların muzikal birikimini temel aldık. Bu birikim tek sazla soylenen muzikten cok daha fazlasına imkan veriyor; ancak ozgun denemeler yapılması gerekiyordu.
Geleneksel sazlarla turkulerin formunu zedelemeden coksesli halk muziği yapmak ve dinlenir olmak cok zor olsa gerek... Bu konuda hic tedirgin oldunuz mu?
Coksesli halk muziği bizim icin cok doğru bir tanım olmayabilir daha ziyade halk muziği temelli deneysel calısmalar olarak tarif edebiliriz. Aslında halk muziğinin sehirli/guncel’ bir yorumu bu.
Dinleyici kitlenizde her gorusten insan var. Bu insanları etrafınızda bulusturan sebep sadece Kardes Turkuler’ adı ve tasıdığınız misyon mu?
Kardes Turkuler’in genel tavrı kulturlere esit mesafede kulturlerarası konumudur. Dinleyici kitlemizin cesitliliğinde Kardes Turkuler konseptinin birlestiriciliği onemli rol oynadı suphesiz. Sonucta soylediğimiz turkuler ortak bir kultur mirasının urunleri. Konusma dili olarak farklı olsa da bu turkulerdeki muzikal dil ve ifade ettiği duygular deneyimler cok benzer ve ortak bir geleneğin ortak bir yasam biciminin uzantısı.
Kardeslik icinde bir arada yasama’ ilkesine dayanarak halklar arasında olusturulmaya calısılan kutuplasma ve gerilime muzikal duzlemde cevaplar vermeye calıstınız. Bugune bakarak soylersek bu cabalarınız nasıl sonuclar verdi?
Cok somut bir cevap veremeyiz herhalde; ama konserlerimizde farklı kulturden insanların benzer duyguları paylasıyor olması bizim icin onemli. sarkılarımızdan ornek vermek gerekirse 2000 yılında Kurtce-Turkce bir turku olan Kara Uzum Habbesi”ne cekilen klip ulusal kanallarda pek yer alamasa da kamusal alanda belli bir duyarlılık ve tartısma yaratmıstı.
Bugune kadar cıkardığınız albumlerde nese de vardı; ama huzun epey derindi. Son albumunuz Bahar’ ise daha cok neseli hareketli...
Bahar’; Anadolu Mezopotamya ve Trakya halkları icin bir ortaklığı simgeliyor: Yeniden doğus ve umut. Biz de bu umudu temel alarak hep vurguladığımız cok dilliliği cok kulturluluğu farklı bolgelerden ve farklı dillerden ornekleyen bir secki hazırladık. Bizim icin tipik denilebilecek calısmaların yanı sıra ilk’lerin de yoğun bir sekilde yer aldığı heyecanlı ve arayısların gorulduğu bir album...
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com