Yıl 2005. Sozde Ermeni soykırımının 90. yıldonumu olan 24 Nisan Ermenistan da ve dunyanın bir cok ulkesinde oldugu gibi Turkiye de de anıldı. Evet Turkiye de de anıldı. Buna kimse sasırmasın. Cunku 24 Nisan 2005 tarihinde Turkiye İnsan Hakları Dernegi İstanbul subesi yaptığı bir acıklamada soykırıma uğramıs Ermeni halkının acılarını paylastığını dile getirmis ve derneğin İstanbul sube Baskanı Eren Keskin goruslerini Bugun acılı bir gunu yasıyoruz. İHD olarak Ermeni halkının acılarını paylasıyoruz. Acınız bizim acımızdır. Bir daha hic tekrarlanmaması icin yasananları biz de hic unutmayacağız diyoruz. seklinde ifade etmistir. DEHAP SDP ve EP temsilcilerinin de katıldığı toplantıda Keskin daha da ileri giderek 20. yuzyılın basında Anadolu nufusunun yuzde 20 si gayrimuslimken bu oran bugun binde 2 lere dusmustur.(1) demis ve Turkiye Cumhuriyetini suclamıstır. Sozde Ermeni soykırımını kabul eden bilim adamlarına devlet tarafından baskı uygulandığını one suren Keskin bir grup tarihcinin de devletin tezini savunmaları icin gorevlendirildiğini iddia etmistir. Ayrıca kendisini soykırım propaganda rantından siyasi ve maddi pay almak isteyen bazı sozde aydın ve sivil toplum orgutleri temsilcilerinden biri olan Avrupa Turk İscileri Konfederasyonu Baskanı Ozgur Can duzenlediği basın toplantısında 1915 te Ermenilere yapılmıs soykırımdan dolayı zavallı ve mağdur Ermenilere taziyelerini sunmus ve Turkiye nin Ermeni halkından ozur dilemesi gerektiğini bildirmistir. Basın toplantısına katılan Uluslararası Kultur Değisimi Federasyonu Baskanı Yasar Arif de Can ın goruslerini paylastığını bildirmis ve toplantıda İstanbul da bir Ermeni soykırım anıtı dikilmesi teklif edilmistir(2). Bu teklif Avrupa Parlamentosu uyesi Cem Ozdemir tarafından da desteklenmistir.(3) Turkler Ermenilere soykırım yaptı tezini savunan akademisyen ve sivil toplum orgutleri Turkiye de meydanlarda cirit atarken televizyon ve radyo programlarında sabahlara kadar bu konuda tartısmalar yapılırken acaba Ermenistan da da sozde Ermeni soykırımının tartısıldığı boyle bir program veya konferans duzenlemek mumkun mudur? Cevabın Hayır olduğundan emin olabilirsiniz(4). Cunku sozde Ermeni soykırımı konusu Ermeniler tarafından pesinen kabul edilmis bir olgudur ve kesinlikle tartısılamaz. Bu bir tabudur nasıl ki Allah ın varlığı tartısılmaz ise sozde Ermeni soykırımı da tartısılamazdır Ermeniler acısından. Cunku bu her seyden once Ermenilerin sadece matem gununun değil aynı zamanda milli birlik ve beraberliğinin semboludur. Sozde Ermeni soykırımı konusu diaspora Ermenileri icin milli kimliklerinin korunmasının yanı sıra bir gelir kaynağı olarak sekil değistirmistir. Ermenistan hukumeti de sozde soykırım konusunu kendisi acısından kullanmıs Turk dusmanlığını one cıkararak Turkiye nin sınır kapılarını acmadığından dolayı Ermenistan ekonomisinin uğradığı kayıpları vurgulamıs yapılan yolsuzlukların ve kendi basarısızlıklarının ustunu kapamaktadır. Ayrıca Ermenistan Ermeni diasporası ve sozde Ermeni soykırımını tanıyan devletler de Turk arsivlerinin acık olduğunu bildikleri halde kapalı olduğunu dunya kamu oyuna duyurmak gibi ahlaksız bir politika yurutmektedirler. Nedense Turk hukumeti ve yetkililerinin bugune kadar Ermenistan Arsivler Genel Mudurluğu ne resmi bir mektup yazarak arsivlerinde calısmak talebinde bulunmamaları cok ilginctir. Bazı yetkililer bunu Ermenice bilen uzmanlarının olmamaları ile acıklasalar da hukumetin bu konu uzerine ciddi bir sekilde eğildiği zaman bu sorunu da cozecekleri suphesizdir. Bir diğer onemli olan konu ise 19. yuzyılın sonu 20. yuzyılın baslarında Ermeni halkının cektiği acıların sorumlusu olan Ermeni Devrimci Federasyonu Tasnaksutyun Partisi nin arsivlerinin kapalı olmasıdır. Aslında 20. yuzyılın baslarında gerceklesen olayların gercek failleri Tasnaksutyun Partisi nin arsivinde saklıdır. Tasnaklar faillerin kimler olduğunu bildiği icin arsivin acılmasına kesinlikle karsıdırlar. Sozde Turk aydınlarının ve Ermenilerin surekli ve ciddi propagandaları karsısında Ermenistan da ortaya cıkarak Ermenilere soykırım yapılmadı diyen bu konuyu universite ve televizyon programlarında tartısmaya acan birinin olma ihtimali ne kadardır? Tabii ki Ermenistan da Ermenilere soykırım yapılmadığına inanan insanlar vardır. Ama bu kisiler goruslerini Ermeni kamu oyu ile paylastıkları taktirde kesinlikle Ermenistan da yasayamazlar. Basta hukumet ortağı olan Tasnaksutyun Partisi ve diğer kurumlar bu iddiayı gundeme getirecek kisileri siyasi linc etmekten (hatta gercek anlamda linc etmeleri kuvvetle muhtemeldir) kesinlikle cekinmeyecektir. Ermenistan da Levon Ter-Petrosyan doneminde Devlet Baskanı ve Basbakanlık musaviri gorevinde bulunan ve bugun Ermenistan da bir sivil toplum teskilatının Baskanlığını yapan guvenlik gerekcesiyle adının acıklanmasını sakıncalı gorduğum bir Ermeni Turkiye nin en ciddi dusunce merkezine misafir olmus ve yaptığı konusmada gayet ciddi bir samimiyetle Turklerin Ermenilere soykırım yapmadığını soylemistir. Burada onemli olan Ermeni musavirin Turklerin Ermenilere soykırım yapmadığını soylemesi değil bunu ifade etme tarzıdır. Misafir bunu soylerken endise ile etrafına bakınmıs (toplantı salonuna) soykırım konusunda gorusunun basına sızmaması gerektiğini bildirmistir. Musavir bu gerceği soylerken sanki Sakın kimse duymasın…Turkler Ermenilere soykırım yapmadı demek istedi. Ermeni gorusunu paylasan Turk akademisyenlerin Boğazici ve baska universitelerde sozde soykırım konusunu tartısmaya acarken bu tur konferansın es zamanlı olarak Ermenistan universitelerinde yapılması gerektiğini talep etmeleri gerekirken yalnızca Ermeni goruslerini kabullenen akademisyenlerin bir araya toplanarak soykırımı tartısmaya acmaları devlete ve millete karsı yapılan ihanetten baska bir sey değildir. Boğazici Universitesi ndeki toplantının iptal edilmesini Ermenistan propaganda aracı olarak basarılı bir sekilde kullanmıstır. Buna karsılık Turkiye nin diğer universitelerinin Boğazici Universitesi ni gaflet ve delalet icinde yapmaya calıstıkları konferans nedeniyle kınaması ve Ermenistan hukumetinde herhangi bir universite ile ortaklasa konferans duzenleme talebinde bulunmaları gerekirken sessiz kalmaları kesinlikle doğru değildir. Turkiye hukumeti Ermenistan da Turklerin Ermenilere soykırım yapmadığına inanan aydınları sivil topulum orgutlerini ve siyasileri belirlemeli onlara yonelik uzun vadeli projeler gelistirmeli Ermenistan daki faaliyetleri maddi ve manevi olarak desteklenmelidir. Bu kisi ve kurulusların Avrupa da duzenlenen konferans ve sempozyumlara dolaylı olarak davet etmeli ozellikle Ermenistan da kendilerine ait gazete ve dergilerin yayımlanmasına yardımcı olmalıdır. Bu kisilerin veya sivil toplum orgutlerinin goruslerinin daha genis kitlelere ulastırılabilmesi icin televizyon ve radyo kanallarının kurulması icin gerekli olan her turlu masraftan kacınmamalıdır. Bu tur bir proje Avrupa da yapılan/yapılmaya calısılan propagandadan hem cok daha etkili hem de daha ucuz olacaktır. Bu proje hayata gectiği taktirde buyuk bir ihtimal ile Ermenistan hukumeti bu kisilere ve sivil toplum orgutlerine karsı baskı uygulayacak gazete dergi televizyon ve radyo yayınlarını durdurmaya calısacaktır. Bu da Turkiye ye Ermenistan daki demokrasinin ve insan haklarının ihlal edildiğinden dolayı elestirmesi icin bir sebep verecektir. Burada onemli olan Ermenistan ın surekli bir sekilde propaganda yapması ve bircok devletlerin sozde Ermeni soykırımını tanımıs olmaları değil Turk milleti ve devletinin kararlılığıdır. Bu kararlılık cercevesinde yukarıda ifade edilen proje ve baska turlu ciddi bir karsı propaganda projesi uygulanırsa Turkiye nin uzun vadede basarılı olma ihtimali cok yuksektir. Onemli olan Turkiye nin kararlılığıdır gerceğini bir daha tekrar etmek ihtiyacını duymaktayım. ----------------- (1) Turkiye İnsan Haklar Derneğinin Ermeni Soykırımına İliskin Taziye Acıklaması Azg 26 Nisan 2005. (2) ?urki Prizıvayut Postroit v Stambule Memorial Jertv Genocida Armyan Bkz: http://www.regnum.ru/news/444178.html (3) Clen Frakcii Zelenıx Evroparlamenta: Armyane Doljnı İmet Svoy Pomyatnik Turcii Bkz: http://www.regnum.ru /news/449100.html (4) Bu iddianın desteklenmesi acısından bkz: Turhan Comez Ermenistan Ne Dusunuyor? Aksam 15 Haziran 2005.