Ermenistan da bir kıs - Haber Arşivi 2001-2011
19 Nisan 2025 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Անահիտ / Ժամ : Մթացեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

03 Haziran 2005  

Ermenistan da bir kıs -

Ermenistan da bir kıs

Cannes telası daha dogrusu merakı falan derken bir sure once gosterime girmis olan bir filmi kacırmısım. Yazmayı yani. Jean-Pierre ve Luc biraderlerin Altın Palmiye sini alıp goturdugu Cannes’da sonuc belli olmadan once dikkati ceken yonetmenler arasında Hiner Saleem de vardı. Paris’te calısan Iraklı Kurt yonetmen Saleem’in Kilometre Zero’su 1988’de İran-Irak savasının atesli donemi uzerine bir trajikomedi. Ama Saleem ikisini birlestirmeyi iyi biliyor zaten. Biz de bunu onun daha once bir Festival’de karsımıza cıkmıs filmi Votka Limon / Vodka Lemon’la tanımıstık. O da halis muhlis bir kara komediydi. Ki arzu eden su sıralarda sinemalarda izleyebilir. Soz Kurt yonetmenlerden acılmısken Bahman Gohbadi’nin (Sarhos Atlar Zamanı A Time for Drunken Horses) son filmi Turtles Can Fly da gosterimde. Onu da aynı derecede hatta daha da hararetle tavsiye ederim. 2003 Venedik Film Festivali San Marco En İyi Yonetmen odullu Votka Limon Sovyetler Birliği’nin ortadan kalkmasının ardından Ermenistan’ın karlar altındaki bir koyunde hayat mucadelesi veren insanların hikâyesini andırıyor. Dul Hamo (romen Avinian) eski bir asker olarak aldığı kucuk emekli aylığıyla nihilistliğe varan bir uyusukluk icindeki oğlu Dilovan (İvan Franek) kız torununu ve kendini gecindirmeye calısır. Sonunda is gelip ev esyalarını satmaya dayansa da. Olmus karısının mezarını da her gun ziyaret eder. Derken burada kocasının mezarını ziyarete gelip guzel olgun ve kendi gibi dul Nina ile (Lala Sarkissian) karsılasır. Zine adlı (Rouzana-Vite Mesropian) bir kızı olan Nina Sovyet yonetimi sırasında ucretsiz verilen su ile elektriğin bile kesildiği is bulmanın neredeyse imkânsız olduğu koyun ayakta kalmıs bir-iki barından Votka Limon’da calısır. Birbirlerinden hoslanırlar. Ne var ki Nina mahcuptur Hamo da olen karısına cok bağlıdır. İkisi de ilk adımı atamaz. Koyun durumu ise genelde umutsuz gorunur genc kusak tek careyi koyu terk etmekte bulur. Hamo’nun tek umudu Fransa’ya giden oteki oğludur. Delikanlının orada is bulduğunu duymustur babasına her an bir cek gondermesini bekler. Paris’ten mektup gelince butun koy halkı borc istemek icin kapıda kuyruk olur. Ressamlıktan gelen yonetmenlerin olusturduğu saygın grup icindeki yerini 2000 yılında cektiği Passeurs de rêves ve 2001 yapımı Absolitude ile alan Hiner Saleem’in filmi Votka Limon gecen yılki Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde gosterilmisti. Atmosfer ve fon olarak Cold Fever (1995 Fridrik Thór Fridriksson) 101 Reykjavík (2000 Baltasar Kormákur) ve Nói Albinói’yu (2003 Dagur Kari) hatırlatıyor. Ote yandan hem sıradısı hem de inanılır karakterleri Ermenistan doğası ve Christophe Pollock’un goruntuleriyle (orneğin filmin basında yatağının uzerinde karlarda cekilen ihtiyar gibi) nev’i sahsına munhasır” bir film olarak hafızalara naksoluyor. Belki de dunyanın en karlı buzlu kartpostalı ama karakterlerin iliskileri ağızlarından yukselip duran buharlara rağmen havayı ısıtıyor. Hiner Saleem bize bir Ermeni koyundeki evlilikleri olumleri ve iliskileri anlatarak uzak iklimini yakın hale sokuyor. Hiner Saleem gecen yılki Festival kataloğundaki bir alıntıya gore soyle diyor: Nasıl hayatta kalmayı basardıklarını anlamadığımdan tum Ermenileri sihirbaz sayıyorum. Zaten onların da bunu anlayamadıklarını dusunuyorum. Hayata surekli bir iyimserlikle bakıyorlar. Bu acayip durum ve iyimserlikleri bu sefalet ve bu sevgi trajediden komediye donen o hayatlar beni sinemaya iten etkenler.” Votka Limon’un hararetli bir olay orgusu de alıstığımız turden bir yapısı da yok. Zaten ihtiyacı da yok. Saleem’in nefis bir kara mizah orneği olan filmi belki bazılarının gozune gercekustu” gorunebilir ama bize tanıdığımız turden insanları bildik iliskileri anlatan gercekci bir film gibi gorundu. Trajik Sovyet sonrası donemde yoksul bir Ermeni koyunde her turlu umut kırıcı duruma rağmen umudun ve iyimserliğin nasıl mevcut olduğunun ibret verici (yer yer de cok eğlendirici) hikâyesi. Aynı zamanda ikinci bahar” turunden bir ask hikâyesi...




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+