Ermenistan-Rusya İliskileri ve Batı Dunyasına Ente -
Ermeni arastırmacıların neredeyse tamamına yakını Ermenistan dıs politikası ve guvenlik konusunda yaptıkları arastırmalarda oncelikli olarak Rusya faktorunu ele almakta ve degerlendirmelerini cogu zaman bu ulke ekseninde yapmaktadırlar.
Bunun en buyuk nedenlerinden biri de Ermenilerin bilinc altında yerlesmis kurtarıcı Rusya imajının olusmasıdır. Bin yıldan fazla buyuk devletlerin himayesinde yasayan Ermenilerin bağımsızlık talepleri 19. yuzyılın baslarında acığa cıkmıs ancak zamanın politik ve askeri duzeninin kendilerine bu imkanı sağlamadığını ve guclerinin yetmeyeceğini anlamıs basta Rusya olmak uzere Avrupa nın buyuk devletleri olan İngiltere ve Fransa dan yardım istemislerdir. Bu devletler daha cok Ermenilerin bağımsızlık isteklerini kendilerinin dıs politikaları bağlamında ozellikle Osmanlı İmparatorluğu na yonelik bası aracı olarak kullanmıs istedikleri tavizleri aldıktan sonra bir anda Ermenilerin taleplerini goz ardı etmislerdir.
Ermenilerin son 200 yıllık tarihinde en derin iz bırakan devletlerden birisi Rusya olmustur. 19. yuzyılın baslarına kadar Kafkasya da Gurculer ve Azerbaycan Turkleri arasında azınlıkta yasayan Ermeniler her zaman bağımsızlık fırsatı aramıslardır. Bu fırsat onlar icin 19. yuzyılın baslarında ortaya cıkmıstır. 1800 lu yılların baslarında Ruslar Kafkasya sınırlarına (Gurcistan a) yaklastıkları zaman Ermeniler bağımsız devlet kurmak icin yuzyıllardır birlikte yasadıkları Gurculere ihanet etmis ve Gurcistan ın isgal edilmesinde Ruslara yardımcı olmuslardır. Bu ihanetleri kendilerine bağımsızlık veya ozerklik verilecek sekilde değil bazı Ermeni zenginlerinin Ruslar tarafından mukafatlandırılması seklinde olmustur. Ermeniler bağımsız bir devlete sahip olmaları icin 200 yıl Rusların Kafkasya daki cıkarlarını savunmus bolgenin avtokton halklarına karsı Rus tehdidini koz olarak kullanmıslardır. Zaman zaman Ermenilerin Avrupa dan da yardım taleplerinde bulunsalar da Rusya ile olan organik bağları hicbir zaman zayıflamamıstır. Hatta 1918-1920 yıllarında var olan Birinci Ermenistan Cumhuriyeti nde 1918-1919 yıllarında Basbakanlık gorevinde bulunan Hovanes Kacaznuni 1920 de Ermenistan ın Bolsevik Rusya tarafından isgal edilmesini Ermenistan ın geleceğinin garantisi olarak değerlendirilmistir.[1]
Ermenistan 23 Eylul 1991 de bağımsızlığını ilan ettikten sonra diğer Kafkasya Cumhuriyetleri gibi Rusya ile iliskilerini iki bağımsız devlet iliskileri seviyesinde kurmamıs adeta Rusya nın bir eyaleti durumuna gelmistir. Bunu en buyuk nedenlerinden biri de bağımsızlık sureci ve sonrasında Ermenistan ın yayılmacı politika izlemesi ve Rusya nın siyasi askeri ve ekonomik desteğine olan ihtiyacı olmustur. Azerbaycan topraklarının isgal edilmesinde Rusya nın cok buyuk desteğini alan Ermenistan bu surecte Rusya dan aldığı borcları odeyemediği icin ulkede bulunan stratejik sanayi ve askeri sanayi tesislerinin tamamının kontrolunu Rusya ya devretmistir. Ulkesinde Rusya nın 102. askeri ussunu konuslandıran Ermenistan bugun ekonomik politik ve guvenlik acısından Rusya nın uydusu durumuna gelmistir.
Guney Kafkasya nın diğer devletleri Azerbaycan ve Gurcistan bağımsızlıktan hemen sonra Batı dunyasının cağdas değerlerini benimseyerek ekonomik ve sosyal butunlesmeyi tercih ederken Ermenistan Rusya nın on karakolu olarak gorev yapmıstır. Ermenistan Dısisleri Bakanlığı ve devlet yetkilileri sık sık Batı değerlerini benimsediklerini ifade etseler de Ermenistan ın dıs politikasını değerlendirdiğimiz zaman bu konuda samimi olmadıkları gorulmektedir. Ermenistan ın son 15 yıllık ekonomik politik ve askeri politikası buyuk olcude Rusya nın bolgesel cıkarları goz onune alınarak yurutulmektedir.
Bolge devletlerinden olan Azerbaycan bağımsızlıktan hemen sonra sahip olduğu enerji rezervlerini dunya piyasalarına ulastırmak icin yabancı petrol sirketleri ile gorusmelere baslamıs 1994 te anlasma imzalamıs ve onemli bir enerji merkezi konumuna yukselmistir. Gurcistan doğal zenginliklerden yoksun ulke olduğu icin jeopolitik konumunu kullanmıs ve guney-kuzey enerji hattı uzerinde onemli transit ulke haline gelmistir. Bu ulkeler ayrıca Avrupa Birliği nin uyguladığı TRACECA TACİS[2] projesi cercevesinde onemli calısmalarda bulunmuslardır.
Bugun Ermenistan hukumeti batı ile entegre olmak yonunde beyanatlarda bulunsa da bu gorevi daha cok diaspora ustlenmis durumdadır. Avrupa da faaliyet gosteren Ermeni diasporası bu gorevi yurutmeye calısmaktadır. Amerika ve Avrupa her ne kadar Ermenistan ı destekleseler de bugun Ermenistan bolgedeki ekonomik gelismelerin dısında kalmıstır. Ozellikle Baku-Tiflis-Ceyhan (veya son haliyle Aktau-Baku-Tiflis-Ceyhan-ABTC) petrol boru hattı projesinin basarılı bir sekilde kullanıma girmesinden sonra bolgesel ekonomik projelerden uzak kaldığını anlayan Ermenistan hukumeti sok olmus ve alternatif arayıslarda bulunmustur. Nitekim 26 Mayıs 2005 tarihinde Ermenistan Parlamentosu nda basın mensuplarına acıklamalarda bulunan Basbakan Andranik Markaryan Baku-Tiflis-Ceyhan Petrol boru hattının bolgenin guc dengelerini bozduğunu ve Ermenistan ın Guney Kafkasya da bu gucu dengelemek icin alternatif yollar arayısında olduğunu bildirmis ve bu bağlamda İran-Ermenistan doğalgaz boru hattını alternatif proje olarak değerlendireceklerini ifade etmistir.[3] Ermenistan ve İran arasında 1992 de imzalanan doğalgaz boru hattının insaatına 2004 te baslanmıstır.
Bu projeye gore İran doğalgazı boru hattı ile Ermenistan ve Gurcistan sınırından gecerek Karadeniz kıyısına kadar uzanacak buradan deniz tabanı ile dosenmesi planlanan boru hattı ile Ukrayna ya tasınacak ve son nokta olarak da Avrupa ulkelerinin tuketimine sunulacaktır (Projenin toplam uzunluğu 550 km dir). Bu konuda Ermenistan ve İran arasında yapılan gorusmelerde doğalgaz boru hattının 1400 veya 1500 milimetre olması ve Gurcistan sınırına kadar insa edilmesi hakkında mutabakat sağlanmıstı. Bu capta boru hattı ile İran yılda yaklasık 10-12 milyar metrekup doğalgazı Avrupa piyasasına tasıyabilecekti. Ancak Rusya Ermenistan a baskı uygulayarak hattın insaatında 700 milimetrelik boru kullanılmasını ve insaatın Erivan da tamamlanması gerektiğini talep etmis ve Ermenistan-İran arasındaki anlasma Rusya nın talep ettiği sekilde imzalanmıstır. Boylece Rusya hem Ermenistan ın transit ulke olmasını hem de İran ın Ermenistan Gurcistan ve Ukrayna uzerinden Avrupa ya doğalgaz ihrac etmesini engelleyebilmistir. Bu durumda Markaryan ın iddia ettiği gibi Ermenistan-İran doğalgaz boru hattının ABTC petrol boru hattına alternatif olması icin teknik ve siyasi ozelliklerin hicbirine sahip değildir. Markaryan ın bu acıklaması buyuk bir ihtimalle daha cok ic kamu oyu ve muhalefeti yatıstırmaya yonelik olmustur.
Ermenistan 15 yıldır kendisini entegrasyon surecinin dısında bırakmasına rağmen halen bu surece katılmak icin gec kalmıs değildir. Ermenistan bu surece katılmak icin:
- Yayılmacı politikasından vazgecerek isgal ettiği Azerbaycan topraklarından kayıtsız sartsız geri cekilmeli
- Rusya ile olan askeri siyasi iliskilerini gozden gecirmeli
- Ulkesinde konuslanan 102. Rus askeri ussun bolgesel guvenliği tehdit ettiğini kabul etmeli ve ussun cıkarılması talebinde bulunmalı
- Gurcistan ın Cevaheti eyaletinde yasayan Ermenilerin ayrımcılık faaliyetlerini desteklememeli
- Butun komsu devletlerin toprak butunluğunu tanımalı
- Turkiye ye yonelik sozde Ermeni soykırımı propagandasından vazgecmeli
- Dıs politikasını yapısal bir cercevede sekillendirmeli ve yurutmelidir.
Yukarıda ifade edilen butun bu gorusler cercevesinde Ermenistan makul ve mantıklı bir dıs politika izlemediği surece Batı dunyası ile ekonomik entegrasyon imkanlarını kullanamayacaktır. Ermenistan ın zengin doğal kaynaklara ve enerji rezervlerine sahip olmadığı goz onune alınırsa bolgesel ve uluslararası ekonomik butunlesmeye daha cok ihtiyacı olduğu anlasılmaktadır. Ayrıca Ermenistan hukumetine Rusya nın her gecen gun Kafkasya dan uzaklastığını hatırlatmaya da gerek yoktur. Gurcistan daki askeri uslerinin cıkarılması konusunda anlasmaya varan Rusya bu silahların bir bolumunu Abhazya ve Ermenistan a yerlestirmek istemektedir. Ermenistan bu silahların ulkesinde konuslanmasına izin verirse zaten kırılgan olan bolgesel guvenlik sorununu bir az daha zedeleyecektir. Ermenistan ın askeri guce dayanarak yayılmacı politika izlemesi belli bir donem icin basarılı sonuclar verebilir ama Ermeni halkının sosyal ve ekonomik sorunlarını cozulmesinde etkili bir arac olamaz. Bu gerceği Ermeni halkı da anlamalı ekonomik ve sosyal sorunlarının cozulmesi yonunde Ermenistan hukumetinin daha rasyonel politika izlemesi icin demokratik baskı yontemlerini kullanmalıdır. Zira butun komsuları ile ciddi sorunlar yasayan Ermenistan ın ekonomik ve sosyal sorunlarını dısarıdan aldığı yardımlarla cozmesi mumkun değildir. Nitekim tasınan su ile değirmen donmez.
[1] Hovanes Kacaznuni H.J. Dasnakcutyunı Anelik Cuni Ayl Yevs Viyana Mkhitarian Yayınevi 1923.
[2] TRACECA-Transport Corridor Europe-Caucasus-Asia (Avrupa-Kafkasya-Asya Ulastırma Koridoru) Projesi Mayıs 1993 te Bruksel de bes Orta Asya ve Kafkasya devletlerinin ticaret ve ulastırma bakanlarının katılımıyla gerceklestirilen konferansta kabul edilmistir. TACIS-Technical Assistance to the Commonwealth of Independ States (Bağımsız Devletler Topluluğuna Teknik Yardım) ise 1991 den baslayarak uygulanmakta olan bir programdır.
[3] Nana Petrosyan Baku-Tiflis-Ceyhan Bolgede Guc Dengesini Bozuyor Bkz: http://www.azg.am/?&num=2005052604
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com