Kaybeden Turkiye oldu -
24 Mayıs Salı aksamı haberleri izlemek uzere televizyonu actım. İlk haber AB ile 3 Ekim de baslaması beklenen katılım gorusmelerini yurutecek basmuzakereci olarak Devlet Bakanı Ali Babacan’ın atandıgına dairdi. Atama herkesce olumlu karsılanmıstı.
Bu arada TUSİAD’ın Bruksel temsilcisi Bahadır Kaleagası Sayın Babacan’ı Tam AB standartlarında bir basmuzakereci! olarak nitelemisti. Haberler devam etti ve sıra Adalet Bakanı Cemil Cicek’in TBMM Genel Kurulu’nda CHP İstanbul Milletvekili sukru Elekdağ ile AKP Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın Boğazici Sabancı ve Bilgi universiteleri tarafından duzenlenen ve 25-27 Mayıs tarihlerinde toplanacak İmparatorluğun Cokus Doneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları” konulu (benim de bir panelde konusacağım) konferans hakkında soylediklerine geldi.
Adalet Bakanı sunları soyluyordu: Bu Turk milletini arkadan hancerlemektir... Dunyanın hicbir ulkesinde universitelerin ozerklik ve ozgurluğu sorumsuzluk diye yorumlanamaz... Bu konferans tam bir sorumsuzluk ve ciddiyetsizliktir... Keske Adalet Bakanı olarak dava acma yetkimi devretmeseydim... Bu konuda YOK’un ne yapacağını merak ediyorum... Bu milletin nufus cuzdanını tasıyanların bu milletin aleyhine propaganda yapma hıyanet etme donemini artık kapatmamız lazım...” Kendi kendime İste tam AB standartlarında bir bakan!” dedim. Sırf Ermeni sorunu konusundaki resmî gorusleri sorgulayanları bir araya getirdiği icin ulkenin seckin universitelerince duzenlenen bir konferans hakkında konferans henuz toplanmadan yapılan hakaret dolu suclamalar karsısında donup kaldım. Bakan konferansı savcılara ihbar etmekle kalmıyor YOK’u de mudahale etmeye cağırıyordu.
Bir sure sonra Boğazici Universitesi’nin konferansı iptal etmek zorunda kaldığını oğrendim. Uzuldum. Bu konferans Turkiye’nin her konuda birbirinden cok farklı goruslerin ifade edilebildiği hur bir ulkede resmî goruslerin bilim adamları tarafından serbestce sorgulanabildiği bir demokrasi olduğunu butun dunyaya gosterecekti. Soykırım” iddiasının Turkiye’de sivil toplum tarafından kabul gormediği de ortaya cıkacaktı. Hâlâ soz konusu konferansı bu yonleriyle değerlendirmekten aciz kimseler tarafından yonetiliyor olmanın acısını icimde hissettim. Bu konferansın yaptırılmaması nedeniyle Turkiye devletinin itibarının dunya kamuoyunda uğrayacağı buyuk tahribata canım cok ama cok sıkıldı. Netice itibarıyla kaybeden Turkiye oldu soykırım” iddiacıları sevindi.
Gelelim meselenin esasına. Olay cok ihmal ettiğimiz yeterince uzerinde durmadığımız bir temel sorun konusunda bizi uyarıyor: Turkiye’de bilimsel akademik ozgurluk ne yazık ki gercek bir demokrasiye yakısmayacak olcude kısıtlı. Akademik ozgurluk nedir? Akademik ozgurluk bilim adamlarının diledikleri konuları diledikleri yontemlerle hicbir siyasi dinsel ya da ideolojik baskıya maruz kalmaksızın arastırabilmeleri ve vardıkları sonucları serbestce acıklayabilmeleri yayınlayabilmeleri demektir. Universitelerde profesorler ve arastırmacılar kadar oğrencilerin de sorgulamak arastırmak oğrenmek ve ulastıkları bilgi ve dusunceleri ifade etmek ozgurluğune sahip olmaları demektir. Temelinde yatan felsefe sudur: İnsan bilgisi surekli sonu gelmeyen bir gerceği arama cabasına dayanır. İnsanların ulasabileceği bilgilerin hepsi tartısmaya ve sorgulanmaya acıktır. Gercek herhangi bir kurumun hukumetin partinin grubun ya da cevrenin tekelinde değildir. Demokratik toplumda universitelerin gorevi arastırmalar yoluyla bilgi birikiminin ilerletilmesi dusunce geleneklerinin elestirel bir bicimde incelenmesi oğrencilerin uretici-yaratıcı bireyler olarak eğitilmeleri uretilen bilgi ve fikirlerin toplumla paylasılmasıdır. Butun bu yonleriyle akademik ozgurluğun benimsenmediği bir ulkede ne gercek anlamda universiteden ne de bilimden soz edilebilir.
Dilerim iptal edilen konferans ifade ozgurluğunun ve akademik ozgurluğun daha da bastırılması icin değil giderek genislemesi icin bir vesile olusturur.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com