Patrikhane meselesini nasıl cozebiliriz? - Haber Arşivi 2001-2011
28 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Սիմ / Ժամ : Առաւօտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

24 Mayıs 2005  

Patrikhane meselesini nasıl cozebiliriz? -

Patrikhane meselesini nasıl cozebiliriz?

Patrikhane konusunun cozumu oyle cok kolay degil.. Sorun cok yonlu. Ama mutlaka cozulmesi gerek. Sorunun cozumu konusunda adalet hukuk insan hakları ve inanc hurriyeti temel esas kabul edilmeli. Bu bir. İkincisi bu konu aynı zamanda bir uluslararası hukuk sorunu. Konunun bu acıdan da irdelenmesi gerekir. Hem Lozan hem de uluslararası sozlesmeler bu konuda ciddi bir bicimde gozden gecirilmeli. Bu da yetmez Osmanlı dan gelen haklar ve hukukları var.. Onun icin Osmanlı donemi ve arsivlerinin ciddi bir sekilde gozden gecirilmesi gerek. Bununla birlikte Patrikhane nin Bizans donemindeki statusu Vatikan la iliskiler İznik konsulununde alınan kararlar ısıgında Patrikhane nin ortaya cıkısı zaman icinde meydana gelen değisiklikler. Dun oyle olsa bile bugun gelinen noktada değisen dunya sartları icinde bu statunun yeniden tayin ve tesbiti oldukca karmasık ve zaman alıcı bir konu.. Tabii butun bunların yanında Ortodoks ilahiyatı acısından da konunun incelenmesi zarureti var.. Her seyden once Patrikhane nin butun bunları kendi icinde tartısıp bir rapor sunması taleplerini ortaya koyması ve bunun etrafında calısmalar yapılması gerekiyor.. simdilik ekumeniklik Konstantinapolis ve Heybeliada Ruhban Okulu ile sınırlı gibi gorulen bu konunun daha bircok ayrıntıları olduğu gozden kacırılmamalı. En onemlisi de dini vakıflar konusu.. Dini eğitim-oğretim dini vergilerin toplanması atama ve secimler ahvali sahsiyeye muteallik meselelerin infazı (nikah veraset vd) kilise kurallarına uymayan kilise mensupları ve Ortodosksların dini acıdan yargılanmaları ictihat ve fetvaların verilmesi ve infazı gibi konular sırada bekliyor.. Burada gozden kacan bir ayrıntı da Ortodoks kilisesinin imparatora bağlı olması esası.. Peki yeni Sezar kim? Sezer mi Arınc mı Erdoğan mı? Osmanlı sultanları Muslumanların halifesi Turklerin hakanı Arab ın ve Acem in padisahı ve diğer halkların sultanı olmasının yanında Doğu Roma Bizans ın imparatoru idi. Peki Doğu Roma nın imparatoru kim? Turkiye AB ye girince Doğu Roma da Batı Roma ya teslim mi olmus olacak? Sahi bu soruların cevabını kim verecek? Askerlerin bu konuda bir tetebbuatı var mı? Bu konunun Kemalistce cozumu nasıl olacak? Hukumet ne dusunuyor?.. simdi Muslumanlar ya da laikler oturup Ortodokslara din mi bicecekler? Hadi cıkın bakalım isin icinden cıkabilirseniz?. Hadi o cici laikliğiniz cozsun bu sorunu! Prof. Dr. Mehmet Celik bu konu ile ilgili carpıcı iddialar one suruyor: 24 Mayıs ta İstanbul da Patrik Bartholomeos un baskanlığında toplanacak Moskova Antakya Suryanî Mısır Kıptî Sırbistan Bulgaristan Romanya ve Gurcistan Patrikleri Fener Patriği ni Ekumenik ilan edecekler!. Konu mankeni Kudus Patriği Irineos!.. Kilisenin mallarını sattığı icin kendisini yargılamak uzere bu toplantı tezgahlanıyor. Kutsal Kilise kanunlarına gore Fener Patrikhanesi nin boyle bir yetkisi yoktur. 325 yılında İznik te toplanan ilk Ekumenik Konsil de tespit ve tayin edilen uc Ekumenik Patrikhane nin (Roma İskenderiye Antakya) yetki ve sınırları da tespit edilmistir. Bu konsilin IV-V-VI ve VII. maddeleri Metropolit ve Metropolitlik merkezlerinin imtiyazlarına iliskindir. Buna gore Kudus bolgesi Ekumenik Antakya Patrikhanesi nin yetki sahası icerisindedir. İstanbul Patriklik değil piskoposluk makamına sahiptir ve idari yonden Heraclea Metropolitliği ne bağlıdır. İmparator Buyuk Theodosius un baskısıyla 381 İstanbul Konsili nde protokol zarureti acısından baskent olusu ileri surulerek İstanbul Piskoposu na Patriklik statusu verilmistir. İstanbul Konsili ni bu nedenden dolayı Roma Katolik Kilisesi halen de gayr-ı mesru kabul etmektedir. Bu kararı imparatorun baskı ve tehditleri neticesinde imzalayan İskenderiye ve Antakya Patrikleri ise o gunden bugune yani 1624 senedir kiliselerindeki ayinlerde lânetle anılmaktadırlar. Kudus Kilisesi ne 325 İznik Konsili nde İsa-Mesih ten sonra ilk kilise olması hasebiyle verilen Patrikhane unvanı onursal dır. Fiili hicbir yetkisi olmamıstır. Bu kilise ile ilgili tum idari tasarruf Antakya Patrikhanesi ne aitti. Tarih boyunca da buraya patrikleri Antakya Kilisesi takdis ederek atamıstır. Boyle bir yetkiyi Fener Patriği ne Bizans ne de Osmanlı doneminde kullanabilmisti. Hatta Fener Patrikhanesi tarih boyunca Rum Kilisesi dısında hicbir Ortodoks Kiliseye (Suryanî Kıptî Ermeni Sırp Bulgar Rus v.s.) değil ruhanî din adamı bir hademe dahi atayamamıstır; isin doğrusu aklından da gecirmemistir. Zira boyle bir yetkisinin olmadığını kendisi de kabul ediyordu tum Hristiyan alemi de biliyordu. Evet boyle bir iddia da var ortada. Burada Antakya one cıkıyor.. Noel Baba Vakfı Baskanı Muammer Karabulut ise Laikliğin turbanla değil bu sekilde elden gideceği gorusunde ve Patrikhane bir ruhaninin yargılanmasını bahane ederek İstanbul da seriat Mahkemesi kurmaktadır demektedir. Gorulduğu gibi konu oldukca ilgi cekici ve heyecan verici.. Bu tartısmaların nasıl sonuclanacağı ise bugunden belli değil.. Benim gorduğum gercek ve doğru olan kimsenin umurunda değil herkes olaya kendi cıkarları acısından bakıyor ve o zaman da hic kimsenin istediği bir sey olmuyor. O zaman bu sorunun cozulmesi kolay olmayacak demektir.. Selâm ve dua ile.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+