Cozumlerin bedelleri - Haber Arşivi 2001-2011
28 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Սիմ / Ժամ : Երկրատես

Haber Arşivi 2001-2011 :

24 Mayıs 2005  

Cozumlerin bedelleri -

Cozumlerin bedelleri

Gecenlerde bir dostum e-mail ustunden bir yazısını yollamıstı hos bir soru soruyordu yazısında: Turk tutarlılıgı diyebilecegimiz yekpare butun niye hep boyle yekpare olmak durumundadır? Bir adam hem Kurt koylerinin bosaltılmasından yana olup hem de Kıbrıs ta Denktas yerine Talat ı tercih edemez mi? Ermeni kıyımı olmadı diyorsa ayrıca Avrupa Birliği bizi bolecektir demesi sart mıdır vb. Evet sanırım oyle sarttır. Burada genel ve kapsayıcı bir yaklasım bir uslup ve bir sorun cozme tarzı var. Bu toplumu yoneten kesim bu tarzı ve yalnız bu tarzı oğrenmis ve benimsemis. Toplum icinde de aynı sekilde yalnız bunu bilen dolayısıyla bunu kabullenen oyle bir ihtiyac duyulduğu anlarda da bunu savunan kesimler var. Sonucta her toplum islerin nasıl yapılacağını seckinlerine bakıp oğrenmek durumundadır. Burada bu ders boyle veriliyor. Onun icin su ya da bu konuda muhalif olanlar da sonucta bunu oğrenmis oluyorlar. Kendi ellerine bir yetki gececek olursa aynı uslupla kullanıyorlar o yetkiyi. Bir sureden beri bunun doğru bir tarz olmadığını dunyada islerin boyle gorulme-diğini soyleyenler de onları dinleyenler de toplumda coğaldı. Ayrıca dunyanın yapılanması ic/dıs ayrımlarını gecersizles-tiriyor ve benzer uyarılar her yerden geliyor. Bu da boyle bir gelenek icinde bicimlenmis dediğim gibi hayata baska turlu bakamayan kadroları sinirlendiriyor. 1915 te olanları tartısıyoruz bir yandan. Bunlar tabii 1915 te olup bitmedi. 1897 si var bir yığın asaması var. Onların da baska bolgelerde baskalarıyla yasanmıs onculeri var. Ama bugunku (pazartesi) Radikal e baktığımda soyle bir manset: Koye Donus faturası Ankara yı korkutuyor! Neymis bu? Malum sunun surasında daha cok yakın zamanda gerceklesmis koy bosaltma politikasının sonucları. Mansetin altında sunları okuyoruz: AİHM koyleri bosaltıldığı icin dava acan 1500 kisiden 24 unun basvurusunu sonuclandırdı. Turkiye bu kisilere 4.8 milyon YTL odedi. 69 bin 490 kisi sırada. Haberin kendisini okuduğunuzda daha da endise verici bir yığın baska ayrıntı sıralanıyor. Tabii bu koye donus tazminatlarına ek bir de Kıbrıs Rumları nın tazminat talepleri var onlar da ayrı bir kume olarak bekliyor ama herhalde cok beklemeyecek. Bu gibi konular gundeme getirilip destirilince her zaman aynı uğultu yukseliyor: bir yandan Ne yapsaydık? Vatan elden gidiyordu noktasında yoğunlasan bir savunma mekanizması islemeye baslıyor. Bunun sonucunda orneğin Guneydoğu konusunda o anda koy bosaltmaktan baska care olmadığı anlasılıyor . Niye? Cunku teroristler bu koylerde saklanıyor destek goruyor. Peki durum buysa asıl bunun neden ve nasıl olduğunu derin derin dusunmemiz gerekmiyor mu paldır kuldur bosaltmaya baslamadan once? Kıbrıslı Rumlar genel olarak guneyi terk eden Turklerin mallarını olduğu gibi tuttular. Biz oyle yapmadık. simdi tazminat bizim icin sorun. Niye boyle oldu? Bunun da bir cevabı vardır mutlaka. Bunları tartısmak değil derdim. Bugunun dunyasında boyle sorunları cozmenin yontemleri uslupları farklılasıyor. Konu buraya gelince de aynı uğultudan bu sefer Batı bize dusman haykırısları yukselmeye baslıyor. Hayır bu da boyle değil. Bazan kendilerinin de ciğnediği ama genel olarak ayakta tutmaya calıstıkları (ikiyuzluluk kimsenin tekelinde değil) ilkeleri var. Biz en basta bu ilkelerle kavga halindeyiz. Zorunlu kalmadıkca onlara uymamak icin her careye basvuruyoruz. Boyle bir imge vermek bir kere saygıdeğer bir toplum olmaktan kacınmak demek. O zaman da is rutin hale geliyor ilke ciğneyen ulke olarak nam yapıyorsun.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+