Bir bildirinin dusundurdukleri -
Uc yuz elli uc tarihci tarafından Ermeni meselesi ve Sayın Yusuf Halacoglu nun İsvicre’deki durumu ile ilgili hazırlanan metin; gazete televizyon ve ajanslara fakslandıgı halde basınımızda ciddi yankı yapmaması oldukca dusundurucudur.
Lobi faaliyetinin sadece Amerika Birlesik Devletleri’nde değil her ulkede etkili olduğu gun gibi acığa cıkıyor. Ermeni yetkililerinin simdilik tazminat ve toprak talebimiz yok demelerini de duymamıs gibi davranarak Bu iddiaları kabul edelim” veya Suc mirascıya gecmez” gibi fikirler ileri surmenin sadece saflıktan kaynaklandığını da soylemek elbette mumkun değildir.
Durumundan memnun sukrunden aciz bir insanım; fakat su gunlerde Halacoğlu’nun yerinde olmak isterdim. O savcının ne yapacağını merak ederek İsvicre’ye gitmek isterdim. Tutuklanmamın yani engizisyonun hortlaması muhatabından dolayı Avrupa basınında yankı bulmazdı; ama belki o ulkelerdeki vicdanlı insanlara kendilerini sigaya cektirirdi.
Tarihcilerin yayınladıkları bildirideki su cumlelerin icinde bulunduğumuz vahim durumu aksettirdiğinden hangi idrak sahibi suphe edebilir; Ermeni diasporası son yıllarda Turk tarihcilerin Batı’da populer olmalarının’ ve İtibarlı akademisyen’ kabul edilmelerinin yolunun Turk tezine aykırı gorusler ileri surmeleri olduğuna inandırılmaları” seklinde yeni bir propaganda metodunu hayata gecirerek Turkiye’de kendi tezlerini savunacak yandaslar bulma cabasına girismis ve sayıları az da olsa maalesef bazı destekleyiciler sağlayabilmistir. İsin garip tarafı ise ulkemizde bugun Ermeni tezlerini destekleme ve o doğrultuda gorus ortaya atma talihsizliğini gosteren bu kisilerin 1915 olaylarının ve tehcirin en onemli bilimsel kaynağı olma kimliğini tasıyan Osmanlı arsivlerinden iceriye adımını atmamaları konuyla ilgili belgeleri okuyacak Osmanlıca bilgisine sahip bulunmamaları ve yine konuyla ilgili olarak bugune kadar hicbir bilimsel yayın yapmamalarıdır.” Bildirinin bir diğer paragrafında da bir baska faciaya isaret ediliyor; Kendi tezlerini ve gerceklerle bağdasmayan iddialarını kabul etmeyen tarihcilerin doğruları soylemelerini engelleme politikaları doğrultusunda Prof. Dr. Stonford Shaw Prof. Dr. Gilles Veinslein ve Prof. Dr. Bernard Lewis gibi son derece saygın bilim adamlarını bile susturabilmek maksadıyla olumle tehdit eden ve mahkeme yollarını deneyen bazı Ermeni cevreleri aynı baskıyı simdi de Turk Tarih Kurumu’nun baskanı kıymetli meslektasımız Prof. Dr. Yusuf Halacoğlu’nun uzerinde kurmaya calısmaktadırlar.”
Aslında Ermeni soykırımı iddiası su uc sebepten dolayı ilmen ve hukuken kapanmıstır; O donemin gunes batmayan İngiliz imparatorluğunun bunyesinde cok Musluman yasadığı icin Ermeniler Musluman engelinden dolayı devreye İngiltere’yi değil Amerika’yı sokabileceklerini dusunmuslerdi. Oradaki lobi calısmalarıyla Cumhurbaskanı Wilson’un dikkatlerini soykırımlarına cekmeyi basarmıslardı. Wilson Genelkurmay Baskanı General Harbord’u buyuk bir heyetle incelemek uzere ulkemize gonderdi. Buradan kacan Ermeniler arasında Fransa’da arastırma yapmaya basladılar.”Katliam nasıl oldu?” sorusuna Korkunc oldu ben iki kere katledildim” gibi hafife alan cevaplar verdiler. Sonra heyet olayların gectiği iddia edilen yerleri dolastı ve raporunu verdi. Bu konu Harbord’un raporuyla kapandı. Cunku soykırım yapıldığı iddia edilen yılların hemen akabindeydi; olayın sıcaklığı devam ediyordu. Heyette cok değisik uzmanlar vardı. Amerikalıların bizi korumalarına da herhangi bir sebep yoktu. Sıcağı sıcağına herhangi bir emare bulunamadı; doksan yıl sonra mı bulunacak? Ya yuksek komiser Amiral Bristol’un Dısisleri’ne cektiği telgrafta Ermeni kıyımı konusunda verilen bilgilerin politik amaclarla son derece buyutulduğunu bildirmesine ne demeli? Hukuken de kapandı; Zira İstanbul isgal edildiğinde Ermeni iddialarını arastırmak uzere mahkeme kuruldu. Fail gosterilenlerin hepsi beraat etti. O sırada Roma’da yasayan sozde soykırım donemindeki Sadrazam Said Halim Pasa bu iddiayı duyunca Tarihime leke surdurmem” diyerek muhakeme edilmesi icin Cemiyet-i Akvam’a basvurdu. Orada da muhakemeye gerek gorulmedi. Ama bu iddia tarihî gercek olduğu icin değil Turkiye’yi koseye sıkıstırmak gayesiyle kullanılmaktadır ve kullanılacaktır.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com