Turk Tarih Kurumu Baskanı Profesor Sayın Yusuf Halacoglu bir yıl kadar once İsvicre ye giderek bir konferans verdi ve tabii 1915 Ermeni tehcirinin bir soykırım olmadıgını soyledi. Birileri (herhalde İsvicre’de oturan Ermeniler) Halacoğlu’nu İsvicre’nin bir yasasını ihlal ettiğini belirterek İsvicre’nin Winterthur savcısına sikayette bulundular. Savcı bir yıla yakın bir sure bekledikten sonra Halacoğlu hakkında sorusturma actı bu arada Halacoğlu’nun kimlik bilgilerini İnterpol aracılığı ile Turkiye’den istedi. Konu da boylece Turk kamu oyunun dikkatine geldi. Savcı Gnem ilgili yasanın soykırım veya insanlığa karsı islenmis bir sucu reddeden hafif gosteren veya haklı bulanların bir ilâ uc yıl arasında hapis cezası veya bes bin İsvicre Frankı para cezasının ongorduğunu bu safhada Halacoğlu hakkında tutuklama kararı bulunmadığını sadece kendisinden İsvicre’ye gelerek ifade vermesinin istediğini soyluyor. Ancak Profesor Halacoğlu’nun 1915 olaylarının soykırım olmadığını acıkca soylediğinden ifadesini aldıktan sonra tevkif edilmesi İsvicre mahkemesinin de İsvicre Parlamentosunun 2003 yılında sozde Ermeni soykırımını tanıyan kararını esas alarak baskaca bir arastırma yapmadan Halacoğlu’nu uc yıl hapse mahkum etmesi muhakkak gibi. Burada kendisine demokrasi diyen İsvicre Fransa Belcika ve yakında diğer bazı Avrupa Birliği ulkelerinin soz veya ifade ozgurluğunu ağır bir sekilde ihlal etikler cok acık. Amerika İngiltere ve ozgurluklere cok bağlı diğer ulkelerde boyle bir kanun cıkarılması mumkun değil. Bir olayın soykırım olmadığını soyleyenlerin uc yıl hapis gibi gayet ağır bir sekilde cezalandırılmasını vicdana sığar mı? Hele ustelik soykırım niteliği tasımadığını tanınmıs bilim adamların da kabul ettiği Ermeni tehciri sozkonusu ise.. Diğer yandan ortada bir hukuki ucube mevcut olduğu goruluyor. Zira ne İsvicre Parlamentosu ne de Ermeni tehcirine soykırım diyen diğer ulke parlamentoları tarihi olayları soykırım olarak nitelendirmek yetkisine sahip değil. Bu yetki 1948 tarihli Birlesmis Milletler Soykırımını Onleme ve Cezalandırma Sozlesmesi gereğince ya mahkemelere ya da Uluslararası Adalet Divanına ait bulunuyor. Ancak İsvicre mahkemeleri bu uluslararası sozlesmeyi değil kendi parlamentolarının kararını dikkate alarak kisileri mahkum edebiliyor. İlk bakısta Winterthur Savcısı sadece kanunu uyguluyor gibi gorunuyor. Oysa baska nedenlerle hareket etmesi de olası zira bazı soruların cevabı acık değil. Neden Savcı olayı sorusturmak icin bir yıl bekledi? Bu sorusturmanın sozde Ermeni soykırımın doksanıncı yıldonumume rastlaması tesaduf mu? Neden Savcı Ermeni tehcirinin Turkiye’de soykırım olarak kabul edilmediğini bu nedenle de Halacoğlu’nun ne İsvicre’ye iadesinin ne de bu suctan Turkiye’de yargılanmasının mumkun olmadığını bilmesine rağmen İnterpol aracılığına basvurarak bu olayın kamu oyunda genis bir sekilde duyulmasını sağladı? Bu davranısı İsvicre’deki Turklere veya İsvicre’ye gidecek Turklere bir goz dağı mı? Yoksa sadece Doksanıncı yıldonumu propagandasının bir parcası mı ? Bu arada İsvicre adalet mekanizmasının ilk gafının bu olay olmadığını da belirtelim. Ayrılıkcı Kurtlerin en azgın olduğu bir donemde 1993 yılında bunlardan bir grup Bern’deki Turkiye Buyukelciliğine saldırdı. Gorevi Buyukelcilik binasını korumak olan İsvicre polisi olaya karısmadı. Hayatlarının tehlikede olduğunu goren Buyukelcilik memurları basta Buyukelci Kaya Toperi olmak uzere kendilerini savunmak durumunda kaldı. Dovus baslayınca tabancalar patladı ve bir ayrılıkcı yaralanarak olur. Kimin ates ettiği belli olmadı. Bern savcısı sorusturma actı ve Buyukelci Toperi’yi aynen Halacoğlu gibi İfade vermeye cağırdı. Oysa İsvicre’nin de taraf olduğu Viyana sozlesmesi gereği Buyukelcilerin cok genis dokunulmazlıkları vardır. Hicbir sekilde sorgulanamaz ve tutuklanamazlar. Buna rağmen savcı ısrar etti. İsvicre Dısisleri ise karısmamayı yeğledi. Toperi bu durumda gorevine devam edemeyeceğini Ankara’ya bildirdi ve aldığı talimat gereğince Ankara’ya dondu. Toperi dondu ama Ankara’daki İsvicre buyukelcisi de ulkesine geri gonderildi. İsvicreliler o anda uyanırlar ama is isten gecmisti.