Ermeni meselesi: Gelismeler -
Ermeni katliamı konusunda Almanya da CDU-CSU nun Bundestag a vermis oldugu onergenin ilk tartısması gecen hafta yapıldı ve SPD ile Yesiller de onergeye taraf oldular. Bu vesileyle yapılan tartısmaları izlemek isteyen Turk televizyonu salona sokulmadı. Dinleyici olarak iceri giren Turkler konusanların olaylara iliskin bilgilerinin zavallı duzeyde oldugunu soyluyor. Alman milletvekillerinin yaptıkları mudahalelerde tek bildikleri soykırım orneği olan Holokost tan esinlendikleri anlasılıyor.
Koln de katıldığım bir toplantıda Turklerin galeyan halinde olduklarını gordum. Bu konu parcalanmıs Turk toplumunu butunlestirmis ve gercek bir diasporaya donusturmus. Alman siyasi partilerine ilaveten Alman medyası ve kamuoyunun da soykırımı kolayca kabul etmesi; Turk tarafını dinlemek hatta duymak istememesi isyan duygularına yol acmıs.
Turkler hemen tumuyle Almanya nın Ermeni sorununu Turkiye nin AB uyeliğini engellemek icin kullandığı gorusunde. AB uyeliğimize karsı cıkan Almanların soz ve yazılarından bizi son derece rahatsız eden bir konu bulmus olmaktan duydukları hazzı saklamakta gucluk cektiklerini goruyoruz.
Galiba Turkler bu kez fena mucadele edecek. Almanya basına bela aldı.
Fransa da Chirac Kocaryan ile birlikte 24 Nisan gunu bir anıta celenk koydu ve eğildi. Bu Turkiye ye karsı yapılmıs vahim bir jest. Fransız parlamentosu 2001 yılında Ermeni soykırımını bir yasayla kabul ettiğine gore cumhurbaskanının bu tavrının bir tutarsızlık olmadığı soylenebilir. Oysa o yasa bir tur aldatmacaydı. Ermeni soykırımını inkâr edene mahkemeler ceza veremiyordu.
1994 yılında kabul edilen Gayssot yasasına gore Yahudi soykırımını inkâr etmenin cezası var. Cunku Gayssot yasası Yahudi soykırımı konusunda II. Dunya Savası sonunda yapılan Nuremberg mahkemesine atıfta bulunuyor. Buna karsılık Soykırım Sozlesmesi 6. maddesine gore yetkili mahkeme kararı olmadığından Fransız parlamentosunun Ermeni soykırımına iliskili yasası hukuki etki kazanamıyor.
simdi Sosyalist Parti Ermeni soykırımının inkârını cezai hukme bağlayan yeni bir yasa onerisi yapıyor. Hukuku boylesine ihlal edebilmek icin onemli bir nedenleri olmalı. Gercekten de Fransa dan gelen son duyumlar Chirac ın AB uyeliğimizi desteklemekten vazgecmekte olduğunu gosteriyor. O da giderek imtiyazlı ortaklığa kayıyor. Muhtemelen tekrar baskanlık secimlerine girecek. Turkiye nin uyeliğine karsı cıkarak puan toplayan Sarkozy ile rekabet edebilmek icin Chirac ın da aynı seyi yapması
lazım. Sosyalistler hic geri kalır mı?
Baskan Bush 24 Nisan demecini verdi. Soykırım sozcuğunu yine kullanmaması memnuniyet yarattı. Oysa ICTJ nin raporuna yaptığı atıf aslında soykırımı tanımanın dolaylı bir yolu. Boylesine sahtekârca olusturulmus bir raporun Amerikan Baskanı nın demecinde yer alması bir talihsizlik. Bu vesileyle bu raporu kimin yazdığını karsılığında ne kadar paranın kimin tarafından odendiğini oğrenseydik iyi olurdu.
Eski TARC uyesi Van Krikorian ın soylediği doğru: Reagan olayları soykırım olarak zaten tanımlamıstı. Diğer Amerikan baskanlarının soykırım yerine kullandıkları hukuki olmayan terimler de Ermenilerin yok edildiği anlamına geliyor. Bu defa da demec metninde Osmanlı yonetiminin kitlesel katliamından soz ediliyor. Turkiye sırf soykırım sozcuğu kullanılmıyor diye bu ithamları kabul edemez.
Amerikan Baskanı cok onemli bir siyasi otorite ama bir moral otorite değil. Kaldı ki yetkili mahkeme yerine gecip hukuki etkisi olan bir beyanda bulunamaz.
Soykırım iddialarını kabul etmeyen İngiltere ve İsrail gibi hayati oneme sahip iki ulke bir yana bırakılırsa Batı nın siyasi bir saldırısıyla karsı karsıya olduğumuz soylenebilir. Turkiye maliyeti ne olursa olsun bu iddiaları asla kabul etmeyecektir. Mucadelemiz milli mucadele boyutları kazanmalıdır. Olaylar bizi ortak tarihciler komisyonunun otesinde adımlar atmaya zorluyor. BM Yasası 33. maddesi diğer barıscı cozum yollarını gosteriyor.
Muhatabımız artık Ermenistan ile sınırlı değildir.
Hazır olalım.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com