Uludağ Universitesi İlahiyat Fakultesi Dekanı Prof. Dr. Huseyin Algul Batılı ulkelerin Ermeni meselesini suni olarak kaşımaktan vazgecmediklerini belirterek “Bu durumda biz de kendimizi uluslararası alanda anlatmalıyız.” dedi. Uludağ Universitesi’nin duzenlediği “Bilimin Işığında Ermeni Sorunu” konulu toplantıda konuşan Uludağ Universitesi İlahiyat Fakultesi Dekanı Prof. Dr. Huseyin Algul Ermenilerin 1878 Osmanlı-Rus savaşına dek yemeğinden muziğine varıncaya kadar hayatı Turklerle paylaştıklarını ancak daha sonra dış guclerin kışkırtmasıyla bolunme duyguları icine itildiklerini belirtti. Uluslararası İlişkiler Bolumu Oğretim Uyesi Prof. Dr. Tayyar Arı da 1880’li yıllara kadar Osmanlılarla birlikte yaşayan Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamaya başlamasıyla birlikte dış guclerin desteğiyle bağımsız bir Ermeni devleti kurulması duşuncesiyle kışkırtıldığını anlattı. 1880-1915 yılları arasında 40 dolayında Ermeni isyanı cıkarıldığını kaydeden Prof. Dr. Arı Osmanlı İmparatorluğu’nu tehcir kararına goturen sureci şoyle ozetledi: “1914 yılında Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dunya Savaşına girmek zorunda kalınca seferberlik ilan ediyor. Ermeniler isyanlarını surduruyor. Van isyanında 20 bin Turk ve Musluman’ı katlediyorlar. Osmanlı onlem olarak Ermeni elebaşılarını toplatıyor. O yıllar 4 cephede ağır bir savaş veriliyor. Onlemler etkili olmayınca 1915 Mayısı’nda isyan eden 400 bin Ermeni Suriye’ye sevkediliyor. Bunların 8-10 bini yolda cetelerin bazı bolgelerde de yerel halkın saldırısına uğruyor kayıplar veriliyor. Onun dışında yol koşullarına dayanamamaktan olumler oluyor. Bu yaşananların dışında Ermenilere yonelik sistemli bir soykırım yaşanmamıştır. Bu konuda alnımız aktır. Soykırım olduğunu iddia edenler bir tane bile toplu mezar gosteremezler.”