Vicdani olan... -
Soykırım mı degil mi?
Tarihci degilim.
1915 Ermeni tehciri konusunda soykırım mı değil mi sorusunun karsılığını arayabilecek ya da uzun boylu tartısabilecek bir iddiam bir uzmanlığım yok.
Ama bir fikrim var.
Bugune kadar okuduklarımdan dinlediklerimden 1915 ve 1916 da yasananların soykırım olduğunu sanmıyorum. Ama aynı zamanda bu gorusumun tartısılabilir olduğunu dusunuyorum.
Bir baska deyisle:
Soykırım diyenleri dusman gibi gormuyorum.
Malum her iki tarafın da fanatikleri var. Ama yine de tarihin bu trajik diliminde yasananlar soğukkanlı ve seviyeli bicimde ele alınabilir ve farklı gorusler yarısabilir.
Değisik bakıs acıları nedeniyle birbirimizin gırtlağına sarılmak medeni bir davranıs olmadığı gibi yersiz bir cabadır da...
Tabii o soru:
Soykırım değilse nedir?
Herhalde tarihimizin son derece trajik bir sayfasıdır. Hatta kepaze sayfalarından biridir.
Belirtmekte yarar var:
Her ulkenin tarihinde boylesi kepaze sayfalar eksik değildir.
Osmanlı devletinin vatandası olan Ermeniler yerinden yurdundan uzaklara surulurken devlet guclerince koruma semsiyesi altında tutulmamıslardır.
Kırılmıslardır.
Surgun yollarında katliam lar yasanmıstır. Buna bazı devlet gucleri de katılmıstır. Geride kalan mal ve mulk yağmalanmıs izler silinmek istenmistir.
Tarihsel gercektir bunların tumu.
Evet savas kosullarıydı.
Evet Ermeni ceteleri komitacılar dusmanla isbirliği icinde arkadan vuruyordu.
Evet Turkler de kırıma uğradılar katledildiler.
Elbette bu boyut da var.
Elbette Turk olumleri de goz onune alınacak tarih yazılırken.
Ama bu gerceği goz onunde tutarken Ermenilerin uğradıkları zulmu yasadıkları kırım ve acıları yok saymak ne tarihe sığar ne de vicdana... Osmanlı tarihinin bu gerceğini de icimize sindirmeliyiz yan yollara hic sapmadan.
* * *
simdi sozu değerli tarihci Prof. Dr. Selim Deringil e bırakıyorum:
1915 te Osmanlı nın uyguladığı bir tehcir hareketi var. Tehcir sırasında buyuk bir facia yasanıyor. Anadolu nun her yerinden hatta Trakya dan Ermeniler suruluyor. Bu da nufusun buyuk olcude yok olmasına sebep olan bir eylem olarak cıkıyor karsımıza.
1915 aslında bu.
İnsanların yerinden yurdundan surgun edilmesi meselesidir. simdi tehcire iliskin yapılan acıklamalar var. Turkiye nin mesru bicimde kendini savunduğu soyleniyor. Osmanlı devleti savas icindeydi komitacılar Rus askerleriyle isbirliği yapıyorlardı ceteciler de orduyu arkadan vuruyordu.
Dolayısıyla tehcir Osmanlı nın olum kalım mucadelesinde bir mesru savunma yontemiydi deniliyor.
Orgutlu silahlı bir Ermeni direnisi soz konusu. Bunu kimse inkâr etmiyor. Ruslarla isbirliği yapan Ermeniler olduğunu da inkâr eden yok.
Ama ote yandan adına hukuken ne derseniz deyin sistemli bir yok etme var. Ermeniler butun bu coğrafyadan su ya da bu sekilde surulmus sağ cıkmaları imkânsız bir yuruyuse zorlanmıslardır. Ben bir tarihci olarak ahlaki sorumluluğumu meseleyi isimlendirmede değil meselenin ozunu gundeme getirmede goruyorum.
İttihat Terakki butun Ermenileri ortadan kaldırmak istemis olabilir. Ancak bu pratikte pek mumkun olamamıs. Katolik Ermeniler buyuk olcude tehcirden muaf tutuluyor. İstanbul İzmir gibi cok goz onunde olan yerlerdeki Ermeniler de muaf tutulabiliyor. Ancak bu muafiyetler asla İttihat Terakki yi temize cıkarmıyor.
Musluman olmus Ermenilerin bile Sadece can kaygısıyla Musluman oldular diye tehcire tabi tutulduğunu biliyoruz. Bir yandan da Teskilat-ı Mahsusa diye bir organizasyon var. Muhtelif tanıklıklarla ortaya cıkıyor ki bir suru bolgede kafileler hareket ettiriliyor ve bir sure sonra Teskilat-ı Mahsusa veya devletin resmi gorevlisi olmayan baska gucler tarafından katlediliyor.
Bunun yanı sıra bizzat jandarma tarafından katledilenler de var.
Bunlar olmus.
Bunları inkâr etmek bence cok tutarlı bir tavır değil. Ayrıca ahlaklı da değil. Benim temel cıkıs noktam da bu zaten:
Bu bir vicdani sorun. (Hurriyet 2 Nisan 2005 Sefa Kaplan ın yazı dizisi s. 17)
Bir tarihcinin sozlerine kulak verip bir an dusunmek yararlı olabilir.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com