Amerikalı Bir Uzmanın Gozuyle Turkiye-Ermenistan - Haber Arşivi 2001-2011
26 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Նպատ / Ժամ : Ծայգն

Haber Arşivi 2001-2011 :

28 Mart 2005  

Amerikalı Bir Uzmanın Gozuyle Turkiye-Ermenistan -

Amerikalı Bir Uzmanın Gozuyle Turkiye-Ermenistan

Kafkasya Amerika Birlesik Devletleri (ABD) nin kuresel jeopolitik stratejisi acısından buyuk onem tasımaktadır. Azerbaycan Gurcistan ve Ermenistan dan olusan Guney Kafkas ulkeleri Turkistan cografyasına ulasımı kolaylastıran Rusya Federasyonu nu etkisiz hale getiren ve Dogu ile Batı arasında enerji - ticaret transferinde stratejik gecis yolu konumuyla ABD nin Avrasya politikası veya Buyuk Orta Doğu Projesi (BOP) nde de oldukca onemli bir bolge konumundadır. Hazar bolgesinde yer alan enerji kaynakları ve icerdiği zenginlikler ABD yi her zaman cezbetmis ve oncelikli ilgisinin bu bolgede yoğunlasmasına neden olmustur. Yine ABD acısından soz konusu bolgenin enerji kaynakları dısındaki diğer ozelliği ise Hazar Denizi uzerinden İran nufuzunun engellenmesi ve Rusya nın hakimiyetinin dengelenmesi acısından konumunun elverisliliğidir. ABD nin jeopolitik stratejisi acısından boylesine hayati onem tasıyan bolgede rahatsızlığın ana kaynağı olan surekli sorun yaratan Rusya ve İran yanlısı politikalarıyla Amerikan cıkarlarına buyuk darbe vuran Ermenistan cok garip bir sekilde Batı tarafından sımartılırken Turkiye-Ermenistan ikili iliskilerinde baskı yine aynı Batı tarafından tek taraflı olarak Turkiye ye yonelik yapılmaktadır. Turk kamuoyu; Turkiye-Ermenistan iliskileri ozelinde Batı dunyasının Turkiye ye yonelik haclı zihniyeti tabanlı tez duze bakısını anlamakta zorlanmazken yine Turkiye-Ermenistan iliskileri ozelinde Turk karar alıcılarına yonelik baskı politikası yonlendirmesi yapan ve sayıları bir elin parmakları kadar olmasa da gerek akademik gerek basın gerekse is dunyasından gelen Ermenistan yanlısı soylemleri anlamakta gercekten gucluk cekmektedir. Asağıda Johns Hopkins Universitesi Orta Asya-Kafkasya Enstitusu Mudur Yardımcılığı yapan ve Uppsala Universitesi İpek Yolu Merkezi Arastırma Muduru Sayın Svante CORNEL in 2003 yılında kaleme almıs olduğu oldukca bilimsel bir analizi verilmistir. Sayın Svante CORNEL e ait Ermenistan la Sınır Kapısının Acılması Turkiye ye Zarar Verir mi? analiz uzerinde hic oynanmadan aynen verilmistir. Soz konusu yazı Turkiye de Ermeni lobiciliği yapanlara ithaf olunur. Ermenistan la Sınır Kapısının Acılması Turkiye ye Zarar Verir mi? Svante CORNEL Yıllardır Ermenistan la sınır kapısının acılması konusu Turkiye de tartısılıyor. Soyut olarak bu kapının acılmasının hem Turkiye ye hem de bolgeye faydalar getireceği ifade ediliyor. Kapının acılmasıyla Turkiye nin Kafkaslarla olan acmazlarından biri cozulecek Ermenistan ın Rusya ya olan bağlılığı ve izolasyonu sona erecek ve belki Ermenistan ekonomik olarak Turkiye ile entegre olacak bu da hem iliskilerdeki gerilimin dusmesine hem de Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki sorunun cozulmesine yardımcı olacak. Fakat bunlar soyut dusunceler. Gunumuz politik realitelerinin ısığında eğer Turkiye yanlıs sebeplerle bu kapıyı acarsa bu ciddi bir hata teskil edecektir. Aslında Turkiye nin Ermenistan a yonelik politikası 1992 den beri acıktır. Ermenistan illegal olarak Azerbaycan toprağını isgal ettiği ve bir milyon Azeri Turku kendi topraklarında sefalet icinde multeci durumunda kaldığı surece her ne kadar surekli olarak iletisim kanallarını acık tutsa da Turkiye iliskilerin normallestirilmesinin imkansız olduğuna hukmedecektir. Turkiye nin Avrupa tarafından elestirilen bu politikası bazı prensipler uzerinde kurulmustur. su anda Ermenistan la iliskilerin duzeltilmesi gerektiğinin avukatlığını yapanlar Turkiye nin kapıyı acarak ilk adımı atmasına Ermenistan ın da Turkiye ile olan sınırlarını tanıyarak soykırımı iddialarının tanınması icin surdurduğu uluslararası kampanyaya son vererek ve Dağlık Karabağ ihtilafında uzlasmaya vararak karsılık vereceğini one suruyor. Fakat ne yazık ki Turkiye nin atacağı boyle bir adım muhtemelen tam tersi bir etki yapacak ve muhtemelen de Ermenistan yonetimindeki demokratik olmayan guclerin iktidarını daha da sağlamlastıracaktır. Ermenistan Devlet Baskanı Levon Ter-Petrosyan doneminde Turkiye ve Ermenistan aralarındaki tum farklılıklara rağmen gayri resmi yollardan iliskilere bir ivme kazandırdılar resmi yollardan birbirlerine karsı sert herhangi bir saldırıda bulunmadılar. Saldırganlığı Diaspora Tesvik Ediyor Saldırgan bir sekilde soykırımın tanınması icin takınılan tavır esasen Amerika ve Avrupa daki Ermeni Diaspora sı tarafından sergilenmektedir. Tum bu değisimler de Dağlık Karabağ ın lideri Robert Kocaryan ın Ermenistan basbakanı olması ve subat 1998 de de Ter-Petrosyan ın iktidarına son vererek devlet baskanlığı koltuğuna oturmak icin yola koyulmasıyla basladı. Kocaryan Ter-Petrosyan ın yasakladığı Turkiye karsıtı Tasnak Partisi ni hukumetine aldı. Onun hukumeti soykırımın tanınmasını Ermenistan dıs politikasının resmi bir hedefi haline getirdi. O donemden sonra Ermenistan ın Avrupa ve ABD uzerindeki baskısı uluslararası kamuoyunun da soykırım iddialarını tanıması icin Turkiye uzerindeki baskısı artmaya basladı. Bu arada Kocaryan hukumeti icerde giderek zayıflıyor. Yapılan son devlet baskanlığı secimini Kocaryan ciddi suiistimal iddiaları altında cok zor kazandı. Onun en buyuk rakibi Stepan Demirciyan a yonelik halk desteğinin seviyesi Ermeni politik sahnesindeki uzmanları bile saskına cevirdi. Demirciyan ın popularitesi Ermenistan icinden gelen bazı sinyalleri de doğruluyor: Kocaryan hukumetine destek veren halkın duyduğu husran gittikce gucleniyor. Son on yılda Ermenistan nufusunun yaklasık yarısını olusturan 1 milyondan fazla Ermeni ulkeyi terk etti. Zayıf bir durumda bulunan Kocaryan bağımsız medyaya karsı artan bir sekilde baskı uygulamaya parti programında Turkiye ile Gurcistan dan toprak talebi bulunan Tasnak Partisi nin desteğine de eskisinden daha fazla guvenmeye basladı. Bu bağlamda eğer Turkiye kapıları acarsa tamamı da Turkiye nin zararına olan uc sonuc ortaya cıkacaktır. Kapı Acılırsa Kocaryan Guclenir Birincisi giderek artan Turkiye karsıtı bir politika izleyen otoriter bir yonetime de fakto ekonomik bir yardım sağlanmıs olacak. Bu durum Kocaryan iktidarını daha da guclendirecek ve Turkiye karsıtı olmayan Kocaryan a karsı koyabilecek demokratik bir muhalefetin ortaya cıkmasını zorlastıracaktır. İkincisi boyle bir durum Ermeni Diasporası ndaki sertlik yanlıları icin buyuk bir basarı sayılacaktır. Onlar son on yıldır yuruttukleri Turkiye karsıtı lobi faaliyetlerinin sonucu olarak Turkiye nin boyun eğdiğini ve isteklerini kabul ettiğini dusunecek. Boylece cabalarının karsılığını almıs olacaklar. Bu senaryoda acaba Ermenistan ve Diaspora daki sertlik yanlıları Turkiye ile bir barıs yapma zamanı geldiğini dusunecek mi? Turkiye nin toprak butunluğunu tanımayı ve soykırım iddialarını kabul ettirmek icin cabalarını azaltacak ve dunyada yuruttukleri Turkiye karsıtı propagandaya son verecekler mi? Yoksa onlar bu durumu Turkiye nin zayıflığına yorumlayıp Turkiye yi tavize zorlamanın sonunda gerceklestiği sonucuna mı varacak? -Ki onlar Turkiye nin soykırımın ekonomik ve toprak tavizleriyle ilgili sorumluluklarını yerine getirmesi icin baskılarını daha da artırmak isteyecektir.- Bu mantıken de cok muhtemel bir sonuctur. Bu durumda Ermenistan la kapıları acmak Turkiye karsıtı Ermeni faaliyetlerini azaltmayacak artıracaktır. Turk-Azeri İliskileri Onarılmayacak Olcude Zarar Gorur Ucuncusu Turk-Azeri iliskileri bir daha onarılmayacak bir bicimde ağır bir darbe yiyecektir. Ermenistan ın isgal altındaki Azeri topraklarıyla ilgili olarak bir tavize yanasmadan kapıların acılması Turkiye nin Azeri kardeslerini terk ettiği seklinde algılanacaktır. Turkiye ile Azerbaycan arasındaki yakın iliskiler goz onunde bulundurulduğunda bu durum Turkiye nin Kafkasya daki buyuk gayeleri ve stratejik cıkarları icin buyuk bir yenilgi olacaktır. Kafkasya daki cıkarlarını Azerbaycan uzerinde odaklayan Turkiye icin boyle bir adım sacma olacaktır. Sadece Azerilerin Turk olmalarından dolayı değil ayrıca Azerbaycan Kafkasya nın en buyuk ve sahip olduğu enerji kaynaklarıyla bolgenin en zengin ulkesidir. İran ve Rusya ile komsu olmasından dolayı da stratejik bir konumdadır. Turkiye Azerbaycan ı kaybetmeyi goze alamaz fakat Ermenistan la kapıları acarak boyle bir sonucu doğurabilir. İlk Adım Kesinlikle Ermenistan Tarafından Atılmalı Peki o zaman Turkiye Ermenistan la iliskilerini gelistirmemeli ve sınırı acmanın yollarını aramamalı mıdır? Bunları yapmalı ama Ermenistan ın radikal hukumeti Dağlık Karabağ konusunda tavize yanasmadan ve Turkiye den toprağı gideceği sonucunu cıkardığı icin sınırı actığını dusundukleri zaman bu durum olumlu sonuclar doğuracaktır. Ekim 2002 de Azerbaycan Devlet Baskanı Haydar Aliyev Ermenistan a İran sınırındaki dort Azeri eyaletinden cekilmesi karsılığında ticari iliskilerin onarılmasını teklif etti. Karabağ sorununu cozume kavusturmak ve Ermeni halkı icin ekonomik sartları gelistirmeye yonelik en serefli cozum yolu olan bu oneriyi Kocaryan reddetti. Turkiye de orneğin bu oneriyi yeniden canlandırabilir. Turkiye kesinlikle Ermenistan ın sunu anlamasını sağlamalı: İliskiler normallesebilir ve kapılar acılabilir ancak ilk adımı Ermenistan atmak sartıyla.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+