Ve karnaval baslar -
Markar Esayan ın odullu romanı simdinin Dar Odası azınlık edebiyatı acısından buyuk onem tasıyor. Esayan tartısacak yeni konular sunuyor
sİMDİNİN DAR ODASI
Markar Esayan İnkılâp Kitabevi 2005 279 sayfa 14 YTL.
Gecen yıl İnkılâp Kitabevi nin duzenledigi roman yarısmasında birincilik odulu Markar Esayan ın simdinin Dar Odası adlı romanına verildi. Kitap uzunca bir suredir Agos gazetesinde yazan Esayan ın ilk romanıydı. Romanı basılmadan once okumus ve cok begenmistim. Bu arada Karsı Sanat Galerisi nde yuz yıl once Turkiye de Ermeniler sergisini gezmis Avukat Fethiye Cetin in buyuk acılar cekmis bir Ermeni olan anneannesinin hayat hikâyesini anlattığı Anneannem adlı kitabını okumustum. Gorduklerim okuduklarım gecmisi bir sekilde bugune tasıyordu ama gecmis bugunumuzden ayrı kopuk bir sey de değildi.
Muhtedi (din değistirmis) kisiler olarak nufusa kaydedilen bu insanlar yeni ailelerinin onlara sunduğu yasamları kabullenmisler ve ebediyen sessiz kalmayı secerek yeni kimliklerinde hayatlarını surdurmusler. Cok sonraları az bir kısmı hikâyelerini cocuklarına torunlarına anlatıp sırtlarında bir kambur gibi tasıdıkları gecmislerini yok olmaktan kurtarmaya calısmıslar. Cetin in anneannesi Heranus da Turk ve Musluman olmus binlerce cocuktan biri. Cetin anneannesi hakkındaki gerceği yıllar sonra oğrenir ve onun olumunden sonra gercek kimliğinin ardındaki sırları aralar. Heranus oteki adıyla Seher Hanım acılarla dolu gecmisini karanlığın icinden bir nebze de olsa kurtarmaya calısırken O gunler bitsin bir daha gelmesin diye anlatıyor cektiklerini. Son zamanlarda Esayan ve oteki yazarlar yavas yavas bu unutturulan gecmisin perdesini aralamaya belleklerden silinmeye calısılanları yeniden diriltmeye basladılar.
İste Esayan ın romanı da Heranus un ve ismi yok olup gitmis daha nicelerinin dunyalarını anlatmakla baslıyor yazar kaybolmus gecmisi roman sanatının turlu olanaklarını kullanarak yeniden canlandırıyor gozumuzun onunde kimi zaman sacmanın kimi zaman huznun kimi zaman acının kimi zaman mizahın rengine boyayarak gecmisi rengârenk bir resim ciziyor zihnimizde. Bu bir anı ya da tarih kitabı değil hayal gucumuze seslenen bir roman.
Roman 3 Kasım 2002 de baslıyor o pazar Turkiye de genel secimler yapılmaktadır ve secimleri Avrasya Partisi yeniden kazanmak uzeredir ama genc anlatıcının secim sevinci Kilyos karakolundan gelen bir haberle ucup gider; Uğur un cesedi Kilyos sahilinde bulunmustur ve anlatıcıdan gelip cesedi teshis etmesini isterler. Kimdir Uğur? Neden olmustur? Hatıralar gecmisten gelen bircok olmus tanıdıklar akrabalar Nisan Amca Uğur un dedesi Artin Efendi Madam Hırispine Korkut Ağabey Zeki Dayı Madam Aliki anlatıcının odasına dolusurlar bir anda ondan gecmisi ortak gecmislerini anlatmasını isterler. Gecmisi olmayan bir insan olmak... Bu takıntı yeni değil... İsteyerek ve bilerek edinilmis değil bu hastalık. Biz Ermeniler biz Doğulular biz Anadolular daha cok simdinin Dar Odası nda yasar farenin kediden kedinin kopekten korktuğu kadar korkarız gecmisten. Belirli olan geleceğin belirsizliğidir ama adı gecmis olan o kara dulun utanmazca belirsiz kalması biz sahipsiz Ademoğullarının tasıyacağı bir yuk olmamıstır asla... simdinin Dar Odası nda yasayanlar olması gerekenlerle gercek arasındaki derin ucuruma yuvarlanmıs talihsizlerdir tarihsizlerdir.
İlk goruste ask
Romanda Artin Efendi nin ve ailesinin hayatı anlatılmaktadır. Artin Efendi 1883 yılında Suzmeciyan ailesinin oğlu olarak Adana da dunyaya gelmis cıkan ayaklanmalardan sonra İstanbul a sığınmıs ve burada kâtiplik mesleğine intisap edip kısa zamanda piyasada sevilen ve sayılan bir muhasebeci olmustur. Sevgili esi Hırispine ile Pera da yasamaktadır. Bu hali vakti yerinde cevresinde sayılıp sevilen adamın ileri bir yasta Filomen adlı bir kızı olur. Dunyalar guzeli Filomen el ustunde buyutulmustur ne var ki cocukluğundan getirdiği bir sinir hastalığı vardır anası ve babası kızın uzerine titremektedirler. Bir gun aslen bir Kurt ailenin oğlu olan Esvak Diyarbakır dan İstanbul a hukuk okumaya gelir. Delikanlı ile genc kız ilk goruste birbirlerine âsık olurlar Artin Efendi dinleri ve ırkları farklı olduğundan değil kızının sinirlerinin bir evliliği yurutemeyeceğine inandığı icin evlenmelerine karsı cıkar. Nitekim Artin Efendi nin itirazlarına karsın evlenen genclerin Serpil ve Uğur adında iki cocukları olur. Ama Filomen ev hayatının zorluklarına dayanabilecek midir? Doğustan zihinsel ozurlu olan Uğur u nasıl bir gelecek beklemektedir?
Ote yandan Filomen in bir de genc ve yakısıklı kuzeni Dikran vardır. Ask uğruna Akademi deki resim tahsilinden vazgececek kadar hayalperest biridir Dikran. Sevgilisi Dimitra 6-7 Eylul olaylarından sonra ailesiyle Turkiye yi terk etmek zorunda kalınca Dikran bir siyasi partiye katılır.
Markar Esayan Artin Efendi nin hayatını anlatırken arka planda Ermeni ve Rumların İstanbul la ic ice gecmis yasantılarını yasadıkları semtleri gunluk yasamlarını is alıskanlıklarını iceriden ve cok gercekci bir dille anlatır. Romanda kahramanlar İstanbul Ermenilerinin sivesiyle konusurlar bazı yerlesik sozcukleri Turkce cumlelerin icinde kullanırlar.
Romandaki en carpıcı bolumlerden biri 6-7 Eylul olaylarının anlatıldığı Zor Yıllar bolumudur. Artin Efendi ve bazı komsuları bu kanlı olaylar sırasında sağduyusunu koruyabilen Zeki Dayı damadı Esvak ve onun arkadasları Korkut ve Ekrem beyler gibi bazı Turk dostlarının yardımıyla buyuk zarar gormeden bu korkunc milli cinneti atlatırlar: Esvak cantayı catı aralığındaki sandukaya gizledi. Bu kadar surede yasamının bu denli değismesine sasıyordu. Kısa bir sure evveline kadar hic tanımadığı bilmediği yasamların ortasında bulmustu kendisini. Evet kendisi bir Muslumandı ama artık bir Ermeni bir Rum gibi dusunmek zorundaydı. Hayatında ilk defa azınlık olmanın yakıcı ezikliğini caresizliğini deneyimliyordu.
Nitekim Nisan Usta nın cevresinde orgutlenmeye baslayan bir hareket yeni bir bilincle hayata bakan Turkleri Kurtleri Ermenileri Rumları yeni bir demokrasi anlayısı cercevesinde bir araya getirecektir.
Resmi ideolojiyi alt edenler
Fantastik metinlerde okura bir kararsızlık deneyimi yasatılır. Anlatılan olaylar gercek midir yoksa yanılsama mı? Anlatılan seyler bildiğimiz dunyanın yasalarıyla acıklanabilir mi yoksa busbutun bir baska gerceklik duzeyine mi aittir? Dikran ın ruhu sık sık vucudundan cıkıp kotu niyetli ya da kararsız kisilerin zihinlerine girmekte ve onları doğru kararlar vermeye yoneltmektedir. Bir arada yasamanın yolu yerlesik davranıs kalıplarından vazgecmekten yeni bir vatandaslık anlayısını gelistirmekten gecmektedir bu da hic suphesiz uzun yıllardır belletilen kusku ve dusmanlıkların zihinlerden silinmesini gerektirmektedir. Esayan uzun uzun siyasi tahlillere girmek yerine fantastik bir yoldan zihinleri tazelemeyi dener. Adeta doğaustu bir gucle donanan Dikran yanlıs dusunenlerin zihinlerine dalar ve onların dusuncelerini yonlendirir. Sihirli bir el her seyi eğlenceli bir bicimde yola koymaktadır. Esayan ın romanında yeni bir anlayısın temsilcisi olan ve Turkiye de yasayan herkesin yonetiminde yer aldığı Avrasya Partisi secimi kazanır. İnsanlar sokaklara fırlar. Her yerde bir karnaval coskusu surmektedir. Ortacağ karnavallarındaki gibi insanlar kısa bir sure icin de olsa baskıdan kurtulur resmi ideolojiyi alt ederler. Acı ve gozyası yerini gulmeye ve kahkahaya bırakır dıslananlar ve yok sayılanlar kısa bir sure icin de olsa basa gecerler. Daha adil daha mutlu bir dunyadır karnavalların dunyası.
simdinin Dar Odası azınlık edebiyatı acısından buyuk onem tasıyor. Siyasi bir utopya bir acıdan perde gercekustu bir sahneyle iniyor yazar da bir cıkıs noktası bulamıyor belli ki ama tartısacak konusacak cok sey bırakıyor bize. Anlattığı hikâyeler ne soyluyor? Kullandığı dil roman tekniği nasıl? Butun bu oğeler nasıl bir ahenk icinde okura sunulmus?
Okumaya değer suphesiz.
NAZAN AKSOY: Bilgi Universitesi oğretim uyesi
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com