Ataturk un elinden madalya aldı -
Once cephe gerisine verilen Artin Asker degil miyim? diye sordu. Evet yanıtını alınca O halde ben de dusmanla carpısmak gerekirse kanımı akıtmak istiyorum dedi komutanın cevabı Peki oldu...
Osmanlı Saglık Hizmetlerinde Ermeniler kitabının yazarı Arsen Yarman soyle diyor: Tum Osmanlı-Rus savaslarında Osmanlı ordusu mensubu Ermeniler ile Rusya ordusu icindeki Ermeniler kendi ulkelerinin vatanlarının mudafaaları icin birbirleriyle carpısmıslardır. Buna 1828 deki savastan Kurtulus Savası na kadar olan tum savaslarda tanık olunmaktadır.
Fedon un sehit dedesi
Fedon un dedesi Kleanti Kalyoncu Uskudar da seccadecilik yaparken vakti geldiğinde Osmanlı askeri olur. Rum Kleanti Canakkale ye gider carpısır ve sehit duser. Geride daha hayatının baharında esi Polikseni yi ve kucağına alıp doya doya sevemediği oğlu Niko yu bırakır. Tek cocukla dul kalan Polikseni bir daha evlenmez ve devletin kendisine bağladığı sehit maasıyla gecinir.
Niko da bu ulkede 6 yıl kahverengi uniformayla askerlik yapar. Niko nun oğlu sehit torunu Fedon da Amasya da askerlik yaparken Kıbrıs hadiseleri patlak verir. Fedon komutanına Kıbrıs a gitmek istiyorum der. Gayrimuslim askerler Kıbrıs a gitmeyecek denir. Ben gercek bir Turk askeriysem beni Kıbrıs a gonderin diye ustlerine yazıyla muracaat eder ama sonuc değismez.
Rozetiyle gururlandı
Rafael Kasavi 1894 te İstanbul da doğdu. Fransızca Turkce Almanca ve İspanyolcayı cok iyi konusurdu. Hayata atılmadan once askerlik vazifesini yapmak icin muracaatta bulundu. Talim suresinden sonra tercumanlık yapmak uzere gorevlendirildi.
Terhis gunleri iyice yaklasmıstı ki I. Dunya Harbi patladı. Muttefikimiz Almanya tarafından Osmanlı ordusuna takviye olarak verilen Alman Ağır Mitralyoz Tabur Komutanı na tercuman olarak gorevlendirildi ve Guney cephesine gonderildi. Tabur colde pusuya dusuruldu. Butun askerler olduruldu. 2 gun sonra silahları toplamak ve oluleri gommek icin gelen askerlerin icinde bulunan Kızılhac mensubu hastabakıcı bir askerin ağır yaralı olduğunu fark etti.
Yaralı asker Kahire deki hastaneye sevk edildi. Kalbinin cevresindeki sarapnel parcaları haric yuzundeki parcalar temizlendi. Ancak gozlerindeki tahribat giderilemedi. İstanbul daki akrabalarına yasadığı bilgisi 2 yıl sonra ulastı.
1. derece er malul gazi olarak omur boyu maasa bağlandı. Musevi Kasavi 83 yasında vefat edene kadar yakasındaki malul gazi rozetiyle iftihar etti.
Ne maası! Oraya vatanım icin gittim
Artin 1914 te asker oldu Canakkale ve İstiklal Harbi ne katıldı. Cephede yanında daima bir Kuranıkerim tasıdı. Gayrimuslim olduğu halde askerlerle zaman zaman namaz kıldı. Artin i once cephe gerisine verdiler. Komutanının huzuruna cıkıp Ben asker değil miyim? diye sordu. Evet yanıtını alınca O halde ben de cepheye gitmek dusmanla carpısmak gerekirse kanımı akıtmak istiyorum dedi. Komutan Peki dedi.
Ataturk un elinden madalya ve takdirname alan Artin Bilecik e izne geldiğinde evde anne ve babasını bulamaz. Ustelik evde bir yabancı oturmaktadır. Artin tekrar cepheye doner. 1919 da terhis olarak İstanbul a gelir. Bilecik te kaybettiği ailesini bir sure sonra Konya da bulur. Devlet gazi maası bağlamak ister. Artin Ne maası ben vatanım icin gittim. Hic tenezzul edilir mi? der ve kabul etmez. Evlenir ve 2 cocuğu olur. Kapalıcarsı da actığı dukkân Artin in 1979 da vefat etmesiyle oğlu Agop ve kızı Armine ye kalır.
Rum ere Kurtulus ta devlet toreni
1960 ihtilalinden hemen sonra Kurtulus ta bir cenaze toreni. Cenaze bir Rum ere aittir. Resmi toren yapılıyor (sehitlere uygulanan devlet toreni). Turk bayrağına sarılı cenaze bando esliğinde ilerliyor. Onu askerler protokol ailesi ve halk takip ediyor. Rum mezarlığında toprağa veriliyor. Protokolde İstanbul Valisi General Refik Tulga da vardır. O gunlerde CHP ekalliyet (azınlık) isleri tedbir komisyonu sekreteri 500. yıl vakfı baskanı Harry Ojalvo da protokolde hazır bulunur.
2 ayrı senaryo
Rum erin hikâyesi 2 sekilde rivayet ediliyor: 1. Erzurum orduevinde bir yangın cıkar. Yangından 3 askeri kurtaran Rum er 4. de kurtarmak icin alevlerin arasına daldığında cıkamaz ve olur. Cenazesi İstanbul a nakledilir. 2. Cemal Gursel e suikast girisiminde bulunulur. Rum er de Gursel i bu olayda kurtarır fakat o esnada aldığı yara ile olur...
Savasta aldığı yaralar yuzunden tanınamaz haldeydi
İzmir Musevilerinden yazar Avram Ventura dan dinledim Musevi Hayim Alkulumbre nin hikâyesini. Cevresinde Hayati olarak bilinirmis. İzmirli olmasına karsın İstanbul da yasamayı tercih etmis.
Ventura Basından ayağına 19 mermi yarası vardı. O mermi cekirdeklerinin bir kısmı neredeyse 40 yıldır cıkartılamamıstı diyor. Ventura anlatıyor:
Ailesine artık yabancıdır
Kore de carpısıp kurtulan birkac kisiden biri. Oldu diye savas alanında bırakırlar. Amerikalılar oluleri toplarken onun yasadığını fark eder. Kac ameliyat gecirdiğini kac ay suursuzca yattığını bilmiyordur. Tek bildiği 2 yıl hastanede yattığıdır. Ucakla İzmir e gonderilir. Kore ye giderken geride 2 yıl once evlendiği esini ve karnındaki bebeğini bırakmıstır. İzmir e indiğinde heyecanla evinin yolunu tutar. Kapı acıktır iceride mevlit okunuyordur. Usulca bir kenara oturur. Aldığı yaralar ve gecirdiği ameliyatlar onu oylesine değistirmistir ki babası dahil kimse onu tanımaz. Bir sure sonra adı gecince kendi mevlidinin okunduğunu anlar. 2 yıl once olduğu haberi gelir. Cocuğu da doğar. Acısını unutturmak icin esini bir baskasıyla evlendirirler. Hayati olmediğini kanıtlamak icin buyuk caba harcar. Esi ve cocuğu karsısındadır fakat yapacak bir sey yoktur. Hahambası nın da sozleriyle onların hayatlarına bir daha girmez.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com