Orhan Pamuk a dostca hatırlatma - Haber Arşivi 2001-2011
22 Nisan 2025 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Կորդուիք / Ժամ : Ճառագայթեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

02 Mart 2005  

Orhan Pamuk a dostca hatırlatma -

Orhan Pamuk a dostca hatırlatma

Orhan Pamuk un bir İsvicre gazetesine verdigi demecte Turkiye de 30 bin Kurt oldurulmustur. Bir milyon da Ermeni demis olması ulke capında yaygın tepkilere yol actı. Hatta bazı cevreler bu sozlerden yola cıkarak Turkiye nin son donemde cıkarttıgı en onemli romancıya karsı cirkin bir kin ve nefret kampanyası baslattılar isi tehditlere kadar vardırdılar. Ortada gercekten uzucu bir durum var. Bu uzuntunun bir nedeni tepkilerin dozu ve iceriği ise bir nedeni de Orhan Pamuk duzeyinde bir yazarın olgular konusundaki kabasabalığı hoyratlığı ve savrukluğudur. Orhan Pamuk karsısında ulkuculerden asırı milliyetcilerden kripto-fasistlerden olusan bir koalisyon olduğunu dusunerek kendisini aldatmamalı. Onlar elbette var. Ama Pamuk un sozlerinden gocunan kırılan hayal kırıklığına uğrayanlar arasında onun eserlerini beğenerek okuyanlar hatta hayranlık duyanlar da var. Bence bu kesimce duyulan derin yaralanma duygusunun altında cağımızın cok onemli bir gerceği yatıyor: Dilsizlesme. Evet iletisim cağında yasıyoruz ama yapısal dengesizlikler dolayısıyla bu iletisim esitler arasında iletisim değil. Bazı kisiler kavimler kulturler surekli soz sırası alıp kendi dertlerini isteklerini oykulerini dile getirirken bazı diğerleri suskunluğa mahkûm; soz sırası alamıyor meramını anlatamıyor sıkıntı icinde kıvranıp duruyorlar... Dilsizlesme dediğim iste bu surekli suskunluk durumu. Turkiye 20. yuzyıl boyunca kuresel iletisim sahnesinde iste boyle dilsiz bir ulke oldu. Hakkında konusuldu kendisine hakaret edildi yuzune tukuruldu ama dilsizlik zincirlerini kırıp kendisini ifade etmekte yetersiz kaldı. Bu durum ulusal benliğimize ağır darbeler vurdu kompleksler yarattı sıkıntılara neden oldu. Geceyarısı Ekspresi filmi bir ornektir. Birileri bu filmde Turk halkına en ağır bicimde hakaret etti; ne hakareti acıkca Siz domuz milletsiniz sizin ananıza sinkaf ediyorum diye kufretti. Dilsiz Turklerin yaptığı itirazları kimse duymadı. Ta ki durust bir Amerikalı elestirmen bu haksızlığa karsı cıkacak cesareti kendisinde buluncaya ve Bu yaptıklarınızı baska hicbir millete yapamazsınız. Oyle ya Turkleri kim savunacak? deyinceye kadar. Dilsiz Turkler ne Geceyarısı Ekspres ine ne de ona benzer hakaretlere cevap verebildiler... Orhan Pamuk adlı genc Turk yazarının dunya edebiyat piramidinin tepelerine doğru yukselmesi biraz da bu nedenle ilgi ve sevinc uyandırdı. Oh nihayet o dilsiz kultur adına evrensel olcutlerde konusacak biri cıkmıstı! Ve bakın yabancılar onu dinliyorlardı! Orhan Pamuk un romanlarında kendi ulkesinin toplumsal gercekliğiyle ilgili acı gercekleri soylemesi rahatsızlık yaratmadı. Yabancı gazetecilere yaptığı sert elestiriler de. Ta ki son roportajında olduğu gibi Ermeni ve Rum lobilerinin kabasaba ağzıyla konusmaya baslayıncaya kadar... Acıklayayım: 1998 de Ataturk un hayatı hakkında bir filmin yapılması icin her sey hazırdı. Bruce Beresford un yoneteceği filmde Ataturk rolunu unlu aktor Antonio Banderas oynayacaktı. Filmin mali catısı Banderas ın adı sayesinde kurulmustu. Ama ne oldu? ABD deki asırı milliyetci Rum ve Ermeni lobileri Banderas a karsı muthis bir kampanya actılar. Ona mektup ve e-posta yağdırdılar. Ne diyorlardı biliyor musunuz? Ataturk 1.5 milyon Ermeni yi yuz binlerce Rum u ve binlerce Kurt u oldurmustur. Onun hayat hikâyesi anlatılamaz. Basarılı da oldular. Tehditlerden korkan Banderas filmden cekildi mali catı coktu bankalar paralarını geri aldılar. Film yapılamadı. Turkler konusamıyorlardı ama Turkler adına konusmak da yasaktı. Orhan Pamuk kendisini buraların sozcusu olarak gormekten hoslanmasa da bircok Turk onun eserlerini bizden biri olarak okudu ve o kitapların cevirilerini yabancı arkadaslarına iste bizden birinin kaleminden bizden bir oyku diye verdi. İste bizim derinliğimiz. simdi bu insanlar uzgunler. Orhan Pamuk bir milyon Ermeni olduruldu diyor. Bu rakamı nereden bulduğu kendisine soruldu yanıtını gormedim. Bundan 90 yıl onceki olaylar uzerinde kesin rakamlarla konusamam. Ama son donemde oldurulen 30 bin Kurt? O rakam nereden cıktı? PKK teroru sırasında olenlerin bircoğu farklı etnik kokenlerden Turkiye Cumhuriyeti vatandası değil miydi? Coğu Kurt kokenli olsa bile onları kim oldurdu? Belli ki Orhan Pamuk un verdiği rakam yanlıs onyargılı ve carpık. Olgular konusunda kabasaba hoyrat ve savruk derken bunu kastediyorum. Romancılar romanlarında tarihsel gercekleri biraz eğip bukebilir hatta carpıtabilirler. Bu onların edebi hakkıdır. Tarihciler ve gazetecilerin ise boyle bir hakları yoktur. Onlar verdikleri sayıların kanıtını sağlamak zorundadırlar. İyi ki Orhan Pamuk tarihci ya da gazeteci olmamıs diyorum. Romanlarında duvara dusmus golgeler arasındaki ton farklarını gorecek kadar duyarlı olan yazarın tartısmalı tarihsel olgular konusundaki bu hantallığı ve keyfiliği hic beğenmediğini ima ettiği Turk gazetecilerinin duzeyinin bile altında... Benim korkum su: Orhan Pamuk gunun birinde dilsizlik duvarını kırmıs bir Turk yazarı olarak Nobel Edebiyat Odulu nu alsa bile bu onun kalemin hakkıyla kazandığı bir basarı olarak değil Turkiye dusmanı lobilerin cabalarının bir meyvesi olarak değerlendirilir. O zaman bu tarihi olay dilini kullandığı ruhunu yansıttığı bir bakıma adına konustuğu halk arasında sevincle değil uzuntuyle karsılanır. Dostca hatırlatıyorum.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+