Mubadele Tezi 65 Yıl Sonra Kitap Oldu - Haber Arşivi 2001-2011
23 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ծմակ / Ժամ : Լուսակն

Haber Arşivi 2001-2011 :

27 Ocak 2005  

Mubadele Tezi 65 Yıl Sonra Kitap Oldu -

Mubadele Tezi 65 Yıl Sonra Kitap Oldu

Mihri Belli nin 1940 ta Missouri Universitesi nde hazırladıgı Turkiye-Yunanistan Nufus Mubadelesi tezi 65 yıl sonra Belge Yayınları tarafından basıldı. Kitap mubadeleye maruz kalan toplulukların sıkıntılarını ve iki ulke ekonomisine etkilerini anlatıyor Lozan Mubadilleri Vakfı Genel Sekreteri Sefer Guvenc yazar Mihri Belli yi arıyor telefonla; Sizin mubadele uzerine İngilizce bir calısmanız var. Yunanlılarda bu konuyu isleyen cok. Turk olarak bir tek siz varsınız. Biz İngilizce metni Turkce ye cevirtmek istiyoruz ve bir onsoz yazmanızı. Bunun icin sizin onayınızı almak istiyoruz. Once kendisinden tezin bir nushasını istediklerini sanıyor Belli. Ama elinde soz konusu tez yok. Kim bilir hangi polis baskınında alıp goturulmustu diye dusunerek yanıtlıyor Guvenc i: Bende tez yok. Bizde var diyor Guvenc Size de bir kopyasını sunacagız. Guvenc Belli ile bulustuklarında tezinin bir orneğini veriyor. Boylece 1940 ta yazdığı teze yıllar sonra kavusmus oluyor Belli. Kitaba kaynak olan tezin adı Turkiye-Yunanistan Nufus Mubadelesi/Ekonomik Acıdan Bir Bakıs. Guvenc tezi ortaya cıkararak nasıl bir islevi de yerine getirdiklerini aktarıyor: Mihri Belli nin Mubadele uzerine tezinin Missouri Universitesi nde olduğunu oğrendik. Amerika Birlesik Devletleri nde (ABD) doktora yapan bir oğrenciyi universitenin kutuphanesine gonderdik. 1940 da verilmis tez orada duruyordu. Yunanistan tarafında mubadele ile ilgili calısmalar 1930 lu yıllarda baslıyor. Turkiye tarafında ise son zamanlara kadar yapılmıs ciddi bir calısma yoktu. Bu acıdan Mihri Belli nin tezi bir ilk ozelliği tasıyor. Yunanistan tarafında calısmalar erken baslamıs ama yakın zamana kadar onlarınki de tek yanlıydı. İki yanlı bakmıyorlardı meseleye. Yalnızca Kucuk Asya felaketi olarak vardı kafalarında. Oysa mubadele iki yanlı bir olaydı. Lozan Mubadilleri Vakfı meselenin iki yanlı olduğunu Yunan tarafına da anlatmayı surduruyor. Bakıslarını mumkun olduğunca değistiriyoruz. Vakfın Baskan Yardımcısı Mufide Pekin in Turkce ye cevirdiği tezin ilk bolumunde Rumların Turkiye den gocunun 1912 Balkan Savası yla basladığı ve bu tarihten sora surekli olarak yasandığının altı ciziliyor. Goc ilk olarak 1914-1915 yıllarında Jon Turklerin Ege kıyılarını askeri nedenlerle Turklestirme politikasının bir sonucu olarak en ust noktasına ulasmıs daha sonra 1922-23 de Yunan ordularının Anadolu da felaketle sonuclanan yenilgileri sonunda bir kez daha cok buyuk boyutlarda yasanmıs. Terk ettikleri ulkenin ekonomik yasamında onemli bir rol oynayan Rumları Mihri Belli Mallarının buyuk bir bolumunu geride bırakarak muzaffer bir ordunun onunden kacmaya calısan insanlardı diye anlatıyor. Belli ye gore Turkiye ile Yunanistan hukumetleri arasında imzalanan zorunlu nufus mubadelesi anlasmasından once 1912-1913 yıllarında Turkiye den goc eden Rumların sayısı yaklasık olarak 1 milyon 100 bin kisi. Lozan Anlasması oncesinde Yunanistan dan 1912 deki Balkan Savası sonrasında Turkiye ye goc eden Musluman Turkler 10 bin dolayında. Gelenlerin buyuk coğunluğu memurlar cesitli meslek erbabı ve toprak sahibi kisiler. 1914 yılında yaklasık 115 bin Musluman Turk un Yunanistan dan ayrıldığı tahmin ediliyor. 1922 den sonra Turkiye den Yunanistan a gocen Rumların sayısı yaklasık 1 milyon 70 bin. O sıralarda Yunanistan nufusunun yaklasık 6 milyon olduğu dusunulurse bunun ulkede nasıl bir calkantıya yol actığı ortaya cıkar. Mubadele Anlasması ndan sonra Yunanistan dan Turkiye ye gelen Musluman Turk sayısı da 389 bin. Turkiye nin nufusu o yıllarda 14 milyon dolayında. İki tarafın insanları da sancılı bir surec yasar. Mubadele isini yurutmek icin bir karma komisyon kurulur. Ancak bu sorunları cozmede etkisiz kalır. Anlasmaya gore Turk topraklarında yerlesmis Rum Ortodoks dininden Turk uyruklularla Yunan topraklarında yerlesmis Musluman dininden Yunan uyruklular mubadeleye tabi olacak ahaliydi. Batı Trakya Turkleri ile İstanbul Rumları bu sozlesmenin dısında bırakılmıstı. Mubadelenin ana kriteri ne ırk ne de dildi. Sadece dindi. Gerisini Mihri Belli aktarıyor: Batı Trakya da yasayan Muslumanların buyuk bolumu sadece Yunanca konusmaktaydı buna karsılık Anadolu da yasayan bircok Rum icin de Yunanca bir yabancı dildi. Irka dayalı bir kriter koymak da aynı derecede anlamsız ve uygunsuz olurdu. Bulgaristan Yunanistan ve Turkiye deki azınlıkların mubadelesi uzerine yaptığı (biraz Yunan milli sovenizminin kokusu sinmis de olsa yine de olağanustu bir kitap olan) kapsamlı calısmasında Stephen P. Ladas soyle demektedir: Yunanistan da Musluman nufusun oldukca buyuk bir kesimi Yunanca konusmakta olup bunların Anadolu nun bağrındaki Muslumanlarla ortak bir yanı yoktur. Ote yandan Anadolu nun bircok yoresinde yasayan Rumlar Turkce konusmaktaydı ve hicbir sekilde tek bir ırka mensup değillerdi. Yazarın kendisi de daha sonra Musluman dininden Yunan uyrukluların yerlestirildiği Turkiye de bir kucuk kasabada nufusun buyuk coğunluğunu Turk uyruklu Rum Ortodoksların olusturduğu donemde doğup yetismisti. Bu kasabada mubadeleden once muhtarlık secimleri icin propaganda kampanyası Turkce yurutuluyordu. Mubadeleden sonra bu kampanyalarda Yunanca konusulması zorunluluk haline geldi cunku artık dinleyenlerin buyuk coğunluğu Turkce bilmiyordu. Ne var ki mubadelenin esas nedenlerinin dinsel hosgorusuzluk olduğunu soylemek buyuk bir yanılgı olacaktır. Ayrım kriteri olarak din kullanılmıs olsa da mubadeleye yol acan esas neden her iki ulkede de var olan milli soven uzlasmaz celiskilerdir. Belli nin tezine gore gocun orgutlenmesi duzenli ve yeterli olmaktan cok uzaktı. Yunanistan da hali hazırda cok buyuk sayıda gocmen bulunduğundan bunlara yer acılması amacıyla Turk azınlığı yola cıkarma islemlerine hız verildi. Ayrılanların yerine yeni gelenleri yerlestirme yontemi hemen uygulamaya sokulmadı. Bircok yerde haksız uygulamalar yapıldı. Gidecek olanlar bosaltma tarihinden once evlerinden cıkartıldılar. Turk tarafında da isler pek parlak yurumuyordu. Rumların ayrılması aceleye getirildi yada ertelendi. Anadolu dan ayrılmak uzere limanlara yığılan sayısız Rum o tarihte artık mallarına el konulmus olan koylerine geri donmeye zorlandılar. Limanlarda tahliye gemilerine binmek icin uzun bekleyisler oluyordu gemiler gecikiyordu. Mubadillerden sansı yaver gidenler bazı kamu binalarında ve cadırlarda barınma imkanı buldular. Yola koyulanlar aclıkla soğukla ve hastalıkla savasmak zorunda kalıyordu. Tezinin sonuc bolumunde Belli oncelikle Herhangi bir nufus gocu projesinin goce maruz bırakılan insanların mulkiyet hakkını ciğnemeden yurutulmesinin mumkun olmadığını acıkca ortaya koymustur saptamasını yapıyor. Belli nin tezinde zorunlu gocun getirdiği iki onemli ekonomik sonuc da yer alıyor. Birincisi Mubadelenin değis tokus edilen kisiler uzerinde doğrudan etkisi olmustur. Bu kisiler cok buyuk sıkıntılar cekmislerdir. İkincisi mubadele soz konusu olan her iki ulkede coğunluğu teskil eden nufus uzerinde de etkili olmustur. Bu etkinin iki yonu vardır. Bunların birincisi gocun kendisinin ve gocmen iskanının maliyetinin tum halk tarafından kolektif olarak yuklenilmis olmasıdır. Diğeri ise gocun soz konusu her iki ulkede de ekonomik uyum sorunları yaratmıs olmasıdır. Turkiye mubadeleyle cok onemli bir ekonomik gucu elinde tutan nufusun bir bolumunu kaybetmistir. Bunun gozle gorulur sonuclarından biri Anadolu nun ve Trakya nın her yerinde goze carpan her biri bir zamanlar zengin ticaret merkezleri olan hayalet sehir ve kasabalardır. Yunanistan da sehirlerde kentli nufusun uretkenliğini asağıya ceken bir nufus patlamasıyla karsı karsıya kalmıstır. Yunanistan da gocmenlerin sehirlere akmasıyla varosların giderek yayılması mubadelenin cirkin yuzlu sonuclarından bir diğeridir. Mihri Belli nin tezinden kaynaklanan kitabın ortaya cıkardığı iki onemli gercek var. Birincisi 40 lı yıllarda hic kimsenin Turkiye de tartısma gereği bile duymadığı konuyu Mihri Belli nin ABD deki bir universitede tez calısmasına donusturmesi ve o tarihlerdeki goruslerinin bu gune tasınan sağlam unsurlar icermesi. İkincisi de Lozan Mubadilleri Vakfı nın 65 yıldır unutulmus bu tezi ABD deki universitenin mikrofilm arsivinden bulup gun ısığına cıkartması. İnsanların ve toplumların belleği sıcağı sıcağına yasanan gunlerde nisyan ile malul sanılabilir. Ama yasamın ve tarihin belleği asla unutmuyor.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+