Sozde Ermeni Soykırımı nın 90. Yıldonumunde Turkiy -
Sozde Ermeni Soykırımı nın 90. Yıldonumunde Turkiye’yi Neler Bekliyor?
19. yuzyılın sonları ve 20. yuzyılın basında yasanan savaslar ve ozellikle Birinci Dunya Savası sonucunda Osmanlı İmparatorlugu tarih sahnesinden silinmis Mustafa Kemal’in uzun ve zor mucadelesinden sonra 1923’te Turkiye cumhuriyeti kurulmustur.
Fransa Rusya ve İngiltere Osmanlı’nın son donemlerinde bu ulkede yasayan azınlıkları kıskırtarak devleti zayıf dusurmek istemislerdir. Bu baglamda Osmanlıda yasayan ve millet-i sadıka olarak bilinen Ermeniler adı gecen devletler tarafından buyuk bir ustalıkla kullanılmıstır.
Ermeni meselesi uluslar arası belgede ilk defa 1877-1878 Osmanlı-Rusya Savası sonrasında imzalanan Ayastefanos Antlasmasının 16. maddesinde resmen yer almıs 1923 yılına kadar Osmanlı bu tarihten gunumuze kadar da Turkiye Cumhuriyeti icin buyuk sorunlara neden olmustur.
Turkiye’yi sozde soykırımla suclayan Ermeni propagandasına 1945 yılına kadar yurt dısında yasayan Ermeniler bu tarihten sonra ve ozellikle 1965 yılından itibaren Ermenistan hukumeti devam etmistir. Tasnaksutyun Partisi’nin 1925’te toplanan 10. kurultayı kararları gereğince Fransa Ermenileri yeni bir orgutlenme surecine baslamıstır. Propaganda faaliyetlerini yurutmek icin 1924’te partinin genclik kolunun ideolojik eğitimini ustlenebilecek Rostom kutuphanesini kurulmus 2 Ağustos 1925’te ise Arrac (İleri) gazetesi yayınlanmaya baslanmıstır. Avrupa’da yasayan Ermeniler genellikle Tasnaksutyun Partisinin onderliğinde orgutlenmistir. Nitekim partinin 11. (7 Mart 1929) ve 12. kurultayı (4 subat 1933) Fransa’da toplanmıs ve ozellikle 12. kurultayda Turkiye aleyhine bazı kararlar alınmıstır. Ermeniler sozde soykırım ve toprak talepleri ile beraber Kurt meselesini de on plana cıkarmıslardır.[1]
1965’te Ermenistan hukumeti sozde soykırım kurbanlarını anmak icin 24 Nisan’da torenler duzenlemeye baslamıs ve Tsitsernabert kentinde soykırım anıtı insa etmistir. Bu tarihten sonra Ermenistan hukumeti yurt dısında yasayan Ermenilerin soykırım propagandası faaliyetlerini koordine etmeye baslamıstır. Ermenistan SSCB icinde istediği gibi serbest bir sekilde propaganda calısmalarına devam etmekte zaman zaman sıkıntılar yasamıs ancak 21 Eylul 1991 de bağımsızlığını kazandıktan sonra soykırım propagandası konusunda faaliyet alanı oldukca genislemis ve cesitli araclara sahip olmustur.
Ermenistan bağımsızlığını ilan edene kadar Avrupa ve Amerika’da cesitli ulke Parlamentoları ve yerel meclisler Turkiye’yi sozde soykırımla suclayan kararlar almıs ve soykırım” kurbanları Ermenilerin anısına anıtlar dikmistir. Bu kararlardan en onemlisi ise Haziran 1987 de Avrupa Birliği Parlamentosu tarafından sozde Ermeni soykırımı hakkında alınan karar olmustur. Daha sonra Fransa Parlamentosu sozde Ermeni soykırımını tanıyan bir karar kabul etmistir. Bugun Avrupa ve Amerika kıtasında bir cok ulke sozde Ermeni soykırımını tanımıstır. 2005 yılında sozde Ermeni soykırımının 90. yıldonumu olduğu goz onune alınırsa Turkiye’nin uluslararası alanda ozellikle Avrupa Birliği uyeliği surecinde ciddi sorunlarla karsılasacağını soylemek mumkundur. Ermeni propagandasının yanı sıra Turkiye’nin AB uyeliğine karsı cıkan basta Fransa ve Avusturya olmak uzere bir cok ulkeler sozde Ermeni soykırımı konusunda Turkiye’nin konuya acıklık getirmelerini talep edeceklerini bildirmistir. Dolayısıyla bu ulkeler Turkiye’den sozde Ermeni soykırımını tanımasını talep etmektedir. Ermeni propagandası Turkiye’nin cesitli uluslar arası finans orgutleri ve kurulusları ile de iliskilerini etkileyebilir. Ermeni propagandası etkili olursa bu orgut ve kurumlar Turkiye’nin mali yardımlar alması icin sozde Ermeni soykırımını kabul etmesini sart kosabilir. Turkiye 2005 yılında butun cephelerde Ermeni propagandası ile mucadele etmeye mecbur kalacaktır. Turk hukumeti tarafından belirli bir plan ve strateji gelistirilmezse Ermeni propagandası karsısında direnmek ve hatta tutunmak oldukca zor olabilir. Bunun icin Turkiye ic dinamiklerin yanı sıra dıs dinamikleri de devreye sokmalı Avrupa’da calısmalarına onem vermeli bu konuda ozellikle Azerbaycan ile isbirliğini gelistirmelidir.
-----------------------------------------------------
[1] Oganisyan Vek Borbı Moskova: Feniks Yayınevi 1991 s. 400.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com