2004 Ab İlerleme Raporu Ve Ermenistan - Haber Arşivi 2001-2011
26 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Նպատ / Ժամ : Լուսափայլ

Haber Arşivi 2001-2011 :

13 Ocak 2005  

2004 Ab İlerleme Raporu Ve Ermenistan -

2004 Ab İlerleme Raporu Ve Ermenistan

Ermeni İddiaları İlerleme raporunda soykırım konusunun islenmemis olması onumuzdeki gunlerde bu konunun giderek onemini yitirdigi anlamına gelmemektedir. Her ne kadar Diyaspora Ermenilerinin bu durumdan rahatsız oldugu ve hatta olumsuz etkilendiğini soylesek de sozde soykırım iddialarının 90 yıldonumunu kutlamak icin calısmalar son surat devam etmektedir. Ermeni iddialarının en onemlisini sozde soykırım konusu olusturmaktadır. Bu iddiaların basarılı olması halinde Turkiye ye verebileceği zararlar uzerinde durmak son derece onemlidir. Bu nedenle ilerleme raporunda Ermenilerle ilgili maddelere gecmeden once sozde soykırımın kabul edilmesi halinde Turkiye’ye etkileri uzerinde durmak gerekmektedir; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gore insanlığa karsı islenebilecek en buyuk suc Soykırım sucu olduğundan dolayı Turk dıs politikası ya da Turkiye boyle bir durumda saygınlık kaybeder ve imajı daha da geriler Soykırım sucu hukuki bir suc olduğundan dolayı sozde soykırıma tabi olan mağdurlar tazminat talep edebilir ve tazminat odenmesi gerekebilir. Boyle bir durumda Yuz binlerce kisinin olduğu iddia edildiğinden dolayı bunlara odenmesi gereken tazminat Turkiye icin buyuk bir maddi felaket olabilir. Ayrıca Nazi Almanya’sının II. Dunya Savasında Yahudilere yonelik Holocaust girisimi su ana kadar Federal Almanya Devletine 100 milyar dolarlık bir tazminata neden olmustur. Bu miktar da Diaspora Ermenilerinin hedefleri konusunda bir fikir verebilir. Ermeniler oldurulduğunu iddia ettikleri atalarının Turkiye’de Cukurova ve cevresi Guneydoğu Anadolu Doğu Anadolu Doğu Karadeniz illerinde cok sayıda gayri menkul ve arazilerinin bulunduğunu ve bu arazi ve gayri menkullerin bu kisilerin varislerine odenmesi gerektiğini iddia etmeleri ve basarılı olmaları halinde Turkiye bu sorunlarla karsı karsıya kalacaktır. Diyaspora Ermenileri Diyaspora Ermenileri genel olarak Turkiye’nin AB uyeliğine karsı kampanyalarını devam ettirmektedir. Bu faaliyetler ozellikle Fransa’da son gunlerde iyice hareketlenmistir. Fransa Cumhurbaskanı Chirac’ın referandum onerileri adeta Diyasporaya yesil ısık yakmıstır. Fransız Ulusal Meclisinde Ermeni sorunuyla ilgili bir madde ilk kez 28 Mayıs 1998 tarihinde kabul edilmistir. Bu maddeye gore Fransa 1915 Ermeni soykırımını resmen tanır hukmu yer almaktadır. Fransa’da bu tur hareketlenmeler Fransa’daki Ermeni lobisinin onumuzdeki donemde Fransız politikasına girmelerinin onunu acacak ve bu yolla Fransa’daki Ermeniler Fransız politikasına entegre olmalarını sağlayacaktır. Turkiye Ermenileri Turkiye Ermenilerinin basına yaptığı acıklamalarda genellikle Turkiye’nin AB uyeliğine sıcak baktıkları gorulmektedir. Ozellikle bu konuda Agos gazetesi genel muduru Hrant Dink sık sık basında ve tv programlarında bu konudaki olumlu dusuncelerini dile getirmektedir. Ayrıca Ermeni Patriği II. Mesrop Mutafyan’da Turkiye’nin AB uyeliği yolunda Turkiye’yi desteklemistir. Ozellikle Diaspora’nın tepkisine neden olan gezi ise Mutafyan’ın Kopenhag zirvesi icin AB ulkelerine cesitli ziyaretlerde bulunması ve su acıklamalarda yapmasıdır; Ben eğer Turkiye Ermenileri Patriği olarak Kopenhag Zirvsi icin AB ulkelerine bir iyi niyet ve destek gezisine cıkıyorsam bu Ermeni cemaatinin Turkiye’ye ne kadar entegre olduğunu ve ulkenin bir parcası haline geldiğini gosterir. Biz Turk vatandasıyız ve Turk halkı ile aynı gemideyiz gemi batarsa hepimiz batarız. Ve azınlık cemaatlerinin de AB yolunda Turkiye’ye tam destek verdiğini kanıtlamak uzere geldim. Avrupalılar azınlık cemaatlerinin ne dusunduğunu bilmiyorlar art niyetli kisilerin hazırlattığı asılsız ve mesnetsiz iddialara dayalı raporlarla bizim hakkımızda karar veriliyor. Ben sadece Ermenilerin değil AB’ye destek cağrısında bulunan Musevi Suryani gibi azınlıkların da sesini duyuruyorum.” Diaspora Ermenileri Mutafyan’ı bu yaklasımından dolayı sık sık rahatsız etmekte ve İstihbarat gorevlisi olarak yargılamaktadır. Ermenistan Ermenileri Ermenistan Ermenilerinin basından takip ettiğimiz kadarıyla genel olarak AB’ye destek vermektedirler. İstanbul’da yayınlanan Ermeni gazetesi Agos’a gore Ermenistan’da halk Turkiye’nin AB uyeliğini olumlu bir sekilde desteklemektedir. Buna bir ornekte Artush Mıkırticyan’ın kendi acıklamaları olmustur. Turkiye’nin AB uyeliği Ermenistan’ın Batıya acılmasında onemli bir rol oynayacaktır. Bu acıklamaların benzeri Ermenistan dısisleri Bakanı tarafından yapılmıstır. İlerleme Raporu ve Ermenistan AB komisyonunun 2004 ilerleme raporunda Ermeni Soykırımı ile ilgili herhangi bir ibare yer almamaktadır. Bu durumun Turkiye’nin lehine olduğunu soylemek mumkundur. İlerleme Raporunda Ermenistan’la ilgili olarak 1. maddenin 3. Baslığında Medeni ve Siyasi Haklar (36) Azınlık Hakları Kulturel Haklar ve Azınlıkların Korunması baslığı(41) 2.Maddenin 2 Baslığında 1999 Yılından Bu Yana Ekonomik Gelismelerin Ozeti adı altında (49) 3. maddenin 27. Baslığında Ortak Dıs ve Guvenlik Politikası adı altında (136-137) Ermenistanla ilgili konulara değinilmistir. İlerleme raporunun 1. maddesindeki 3. Baslığında Medeni ve Siyasi Haklar adı altında 13’ncu dipnotta resmi olmayan tahminlere gore Turkiye’de tahmini azınlık nufusu soyledir: 60 000 Ermeni Ortodoks Hıristiyan 20 000 Yahudi 20 000 Katolik 20 000 Suryani Ortodoks Hıristiyan 3 000 Rum Ortodoks Hıristiyan 2 500 Protestan 2 000 Suryani Katolik 2 000 Ermeni Katolik 500 Ermeni Protestan 300 Keldani Katolik yasamaktadır. Sosyal ve Kulturel Haklar Bu bolumde Azınlık Hakları Kulturel Haklar ve Azınlıkların Korunması” baslığı altında daha cok dil din eğitim gibi konulara değinilmistir; Dil ve Eğitim (Anadilde Eğitim) İlerleme raporunun 1. maddesinin 3. baslığında Azınlıkların dil ve eğitimi ile ilgili olarak su acıklamalar bulunmaktadır; Azınlık topluluklarına mensup olanların ust duzey idari ve askeri gorevlere gelmekte gucluklerle karsılastıkları 2003-2004 eğitim yılında okutulan tarih kitapları azınlıkları hâlâ guvenilmez hain ve devlete zarar verici kisiler olarak gostermektedir. Ancak resmi makamlar ders kitaplarındaki ayrımcı ifadeleri incelemeye baslamıslar ve Mart 2004’de okullardaki ders kitaplarında ırk din cinsiyet dil etnik koken felsefi veya dini inanc nedeniyle ayrımcılık yapılmaması gerektiği yolunda bir genelge yayımlanmıstır. Musevi Rum ve Ermeni okullarında cift mudurluk konusunda (bu okulların mudur yardımcısı Milli Eğitim Bakanlığı’nı temsil eden bir Muslumandır ve mudurden daha fazla yetkiye sahiptir) resmi makamlarla baslatılan diyalog devam etmektedir.” Raporda bu konuya bir netlik getirilmek istenmektedir. Cunku Ermeni Patrikliğinin ozellikle sorun yasadığı en onemli konulardan birini bu bolum olusturmaktadır. Yine aynı maddenin devamında azınlıkların eğitim hakkıyla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığının bazı duzenlemelere gittiğine değinilmis fakat bunun yetersizliği vurgulanmıstır. Mayıs 2004 de Milli Eğitim Bakanlığı anneleri azınlık mensubu olan cocukların da bu okullara gidebileceğini acıklamıstır (daha once sadece babaları azınlık mensubu olan cocuklar bu okullara gidebiliyordu). Ancak ebeveynlerin azınlık statuleri konusundaki beyanı Milli Eğitim Bakanlığının yapacağı bir değerlendirmeye tabi olacaktır. Ermeni cemaati Ermeni dilinin oğretilmesinin yetersizliği konusundaki kaygılarını dile getirmistir.” Din İlerleme Raporunda 1. maddenin 3 baslığında yine Azınlık Hakları Kulturel Haklar ve Azınlıkların Korunması” baslığı altında Turkiye’deki azınlıkların sadece Ermeni Rum ve Musevilerden olustuğuna değinilmistir. Raporda Turk makamlarına gore 1923 Lozan Antlasmasının 37-45. maddeleri uyarınca Turkiye deki azınlıklar sadece gayrimuslim topluluklardan olusmaktadır. Resmi makamlar tarafından genellikle Lozan Antlasması cercevesinde gorulen azınlıklar Museviler Ermeniler ve Rumlardır. Bu cercevede Turkiye nin BM Medeni ve Siyasi Haklar Sozlesmesi ve BM Ekonomik Sosyal ve Kulturel Haklar Sozlesmesine eğitim hakkı ve azınlıkların hakları konusunda koyduğu cekinceler azınlık haklarının korunması konusunda daha fazla ilerleme sağlanmasına engel olabileceği icin endiseyle karsılanmaktadır.” Bu maddeyle ilgili olarak Lozan’a gore azınlık okulları Vakıflar Yasasının icerisinde cemaat vakıflarının bunyesinde bir kurulus olarak kabul edildiğinden dolayı vakıflarla ilgili sorunlar cemaat okullarını da doğrudan etkilemektedir. Cemaat okullarındaki baslıca sorunlar sunlardır; Okulun oğrenci kabulunde cıkarılan zorluklar Azınlık okullarına atanan basmudur yardımcılarının statusu Dil ve din dersi oğretmeni yetistirilmesinin onundeki engeller Cesitli nedenlerle kapanan okullara ait bos binaların değerlendirilememesi Uygulanan mufredatın ve ders kitaplarının bir bolumunun uygunsuz olması Yayın Hakları İlerleme raporunun 1. maddenin 3 baslığı adı altında Azınlıkların yayın haklarıyla ilgili olarak su ibare yer almaktadır; Anayasa’da değisiklik yapılarak Turkce dısındaki dillerin kullanılmasına iliskin yasak kaldırılmıstır. Kurtce dahil olmak uzere Turkce dısındaki dillerde radyo ve televizyon yayınları yapılmasına ve bu dillerin oğretilmesine imkân veren mevzuat değisiklikleri gerceklestirilmistir (Bkz. ayrıca Radyo ve televizyon yayıncılığı). Bu dillerdeki yayınlar ve eğitim 2004 yılında baslamıstır. Genel anlamda resmi makamlar Kurtce nin kullanılmasına karsı daha fazla hos goru gostermislerdir. Kaydedilen ilerlemeye karsın kulturel hakların kullanılması konusunda hâlâ onemli kısıtlamalar bulunmaktadır.” Gorulduğu gibi bu maddede Ermenilerle ilgili bir acıklama gecmiyor fakat yayın konusunda Ermeniler’de TRT’ye basvurmus ve ozelliklede Ermenice radyo yayını konusunda onemli bir yol kat etmislerdir. Komsuluk İliskileri İlerleme Raporun 3. maddesinin 27 Baslığında Ermenistan’la ilgili olarak bir diğer onemli madde ise sınır konusudur. Turkiye’nin Ermenistan sınırının kapalı olduğundan ve Turkiye’nin Kafkaslar’da istikrar icin yaptığı girisimlerden acıklandığı maddede su ibareler yer almaktadır; Turkiye’nin Ermenistan ile sınırı hâlâ kapalıdır. Bununla beraber kamuoyunda sınırın yeniden acılmasının faydaları ve ucuncu ulkelerden gelen malların gecisine izin vermeye yonelik hazırlıklar konusunda artan bir bilinclenme gorulmektedir. Ekim 2003’de İstanbul’dan Erivan’a hava ulasımı icin cartır seferleri baslamıstır. Turk Ulastırma Bakanı subat 2004’de iki ulke arasındaki demiryolunun yeniden acılmasının Doğu Anadolu ekonomisine fayda sağlayacağını ifade etmistir. Haziran 2004’de İstanbul’da duzenlenen NATO Zirvesi vesilesiyle Turkiye Ermenistan ve Azerbaycan arasında ilk kez dısisleri bakanları seviyesinde uclu bir toplantı duzenlenmistir. Turkiye Gurcistan’daki siyasi değisiklikler ve Acaristan’daki durum karsısındaki tutumuyla Guney Kafkasya’daki bolgesel istikrara olumlu katkıda bulunmustur.” AB bu maddeyle Turkiye’den Ermenistan sınırını acmasının faydaları uzerinde yoğunlasmıs ve bu bağlamda Turkiye’nin yaptığı calısmaların bolgedeki istikrara olumlu katkı sağladığına değinmistir. İlerleme raporunda 3. Maddenin 27 baslığı adı altında Ermenistan’la ilgili bir diğer bolume ise komsuluk iliskileri adı altında değinilmistir. Turkiye Suriye basta olmak uzere komsu ulkelerle ikili iliskilerini iyilestirmek icin caba gostermistir. Yunanistan’la olan iliskiler dısisleri bakanları arasındaki temaslarla ve Turk Basbakanının Yunanistan’a yaptığı ziyaretle iyilesmeye devam etmistir. Ermenistan sınırının hâlâ kapalı olmasına karsın Turk Azeri ve Ermeni makamları arasındaki mevcut diyalog cozume yonelik olumlu bir adımdır.” Turkiye’nin Faaliyetleri; Ermenistan’la komsuluk iliskilerinin iyilestirilmesi konusu yukarıda da değinildiği gibi artık AB’ye uyelik muzakeresi kriteri haline gelmistir. Bu konuda ilerleme raporu oncesi ve sonrası Turk basınında cıkan acıklamalar Turkiye’nin hicbir kazancı olmayacağı yonunde olsa da aslında Komsuluk İliskileri maddesiyle durum biraz değismistir. Turk tarafının Ermenistan’dan iki onemli beklentisi bulunmaktadır; birincisi yuzde yirmisini isgal ettiği Azerbaycan topraklarından geri cekilmesi ikincisi ise bağımsızlık bildirgesinin 11. maddesinde Batı Ermenistan’ın olarak tanımladığı Turkiye sınırlarını tanımasıdır. AB İlerleme Roporu’nda bu konu uzerinde durulmus olmasının en onemli nedeni Ermenistan’ın AB ulkeleri icin enerji rotaları uzerinde yer almasıdır. Ermenistan’ın Faaliyetleri; Komsuluk iliskilerinin iyilestirilmesi icin Ermenistan da cesitli acıklamalar da bulunmaktadır. Bunlardan ilki ve belki de en onemlisi Kocaryan’ın Alman basınına yaptığı acıklamalardır. Kocaryan 20 Kasım 2004 tarihinde Alman Die Welt” gazetesine verdiği demecte Ermenistan`ın Turkiye ile iliskilerinin normallestirilmesine yonelik gorusmelerin baslaması icin one surulen soykırım” iddialarını Turkiye`nin kabul etmesi konusunda ısrarcı davranmayacağını acıklamıstır. Ayrıca Ermenistan’da cesitli Sivil Toplum Kurulusları da bu konuda aktif rol almaya baslamıslardır. Ermenistan’da halkın kapının acılmasını istemesindeki en onemli neden bilindiği gibi ekonomidir. Onceleri sozde soykırımı on kosul olarak acıklayan Kocaryan hukumeti de son donemdeki bazı gelismeler nedeniyle geri adım atmaya basladı diyebiliriz. Ozellikle Kerry’nin ABD baskanlık secimini kaybetmesi hem Kocaryan’ı hemde diasporayı hayal kırıklığına uğratmıstır. 17 Aralık tarihinde 2004 AB İlerleme Raporunda da sozde soykırım konusunun gundeme gelmemesi Kocaryan’ın politikalarının yumusamasına neden olmustur. AB’nin Ermenistan Diyaloğu; AB’nin Ermenistan icin planlarına baktığımız zaman Ermenistan’ın Orta Asya’dan Avrupa’ya sağlanacak petrol ve gaz kaynaklarının rotası uzerinde olması nedeniyle siyasi istikrarı son derece onemlidir. Bu nedenle AB Kafkaslar’da Ermenistan’ın istikrarını oldukca onemsemektedir. AB’nin Ermenistan politikası uc baslık altında toplandığında Metsamor Nukleer Santrali Ekonomik kalkınma ve Enerji rotası konuları bunların en onemlilerini olusturmaktadır. AB’den farklı olarak Rusya ise bolgede kurmak istediği hegemonyada kaybettiği Gurcistan ve Ukrayna’dan sonra son aktor olan Ermenistan’ı kaybetmek istememektedir. Buna rakip olarak ABD siyasi amaclı AB ise ekonomik amaclı cıkar iliskileri kurmak istemektedir. Bu nedenlerden dolayı Kafkaslar’da ABD ve Rusya’nın uzun vade de onumuzdeki donemde karsı karsıya gelmesi muhtemel sonuclardandır. Ermenistan’ın coğrafi olarak doğalgaz ve ham petrol nakil ve alt yapı projelerinin rotası uzerinde olması nedeniyle Avrupa Birliğinin enerji tedariğinin guvence altına alınması konusunda son derece hassasiyet olusturmaktadır. Turkiye’nin Ab’ye Uyeliğinden Ermenistan’ın Beklentileri Ermenistan’nın Turkiye’nin AB’ye uyeliğinden en buyuk beklentisi her ne kadar sozde soykırımın tanınması gibi gorunse de bu beklenti ikinci planda kalmıstır. Ermenistan ekonomisi goz onunde bulundurulduğunda gercektende sınır kapısının acılması konusu Ermenistan Ermenileri icin ilk sırada gelmektedir. Bir diğer beklenti ise Turkiye’nin AB’ye uye olması halinde Ermenistan’ın doğrudan Batı’ya acılan bir kapısının olusmasıdır. Sonuc olarak 2004 AB İlerleme raporunda soykırıma dair herhangi madde yoktur fakat Turkiye AB’ye girmek ve bolgede siyasi istikrar ve ekonomik isbirliği sağlayan bir guc olma yolunda adım atmak istiyorsa Ermenistan’la iliskileri duzeltmelidir. Ermenistan’la iliskilerin duzeltilebilmesi icin Ermenistan Karabağ’dan cekilmeli ve sozde soykırım konusunu tarihcilere bırakmalıdır. Ermenistan bu adımları attıktan sonra diplomatik iliski kurulmalıdır. Ayrıca diplomatik iliski kurulamadığı taktirde gerekli alt yapıyı Sivil Toplum Kurulusları olusturmalıdır bu durumda ASAM ERAREN vb. kurumlara cok onemli gorevler dusmektedir. Ermenistan’ın kalkınması icin Turkiye destek olmalıdır cunku ekonomik problemi olan bir Ermenistan bolgede istikrarsızlığın zeminini olusturacaktır. Yıldız DEVECİ Asistan Ermeni Arastırmaları Enstitusu ERAREN ydeveci@eraren.org




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+