Bu da cabası - Haber Arşivi 2001-2011
02 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Սահմի / Օր : Հրանդ / Ժամ : Շանթակող

Haber Arşivi 2001-2011 :

06 Ocak 2005  

Bu da cabası -

Bu da cabası

17 Aralık zirvesi oncesinde Fransa bizim uyeligimize itiraz eden ulkelerin basında geliyordu. Hatta Chirac yeni AB Anayasası nın referandumunu olumsuz etkilemesin diye bize muzakere tarihi verilmesini erteletmeyi dahi dusundu. Sosyalist Parti nin anayasa lehine oy kullanacagı anlasıldıktan sonra zirve kararındaki ifadeyi kabul etti. Fransız kamuoyunun Turkiye nin uyeliği aleyhine donmesinde Fransız siyasi elitinin etkisi yadsınamaz. İktidar partileri UMP ve UDF icinde Alman sağı gibi imtiyazlı ortaklığı savunanlar coğunluktaydı. Bu nedenle Chirac muzakerelerin acık uclu olmasında ısrar etti; surec sonunda imzalanacak giris antlasması nın halkoyuna sunulmasını temin icin de bir anayasa değisikliği yapılması sozunu verdi. Fransa boylece uyeliğimizi zorlastıran ve kısıtlayan ağır sartların zirve metnine sokulmasına onculuk etti. Ote yandan bu ulke BM Guvenlik Konseyi nde Rusya ile birlikte Annan ın Kıbrıs a iliskin raporunun kabulunu onluyor. Bu tavrıyla Kıbrıs sorununu uyeliğimiz aleyhine kullanma seceneğini elinde tutmak istediği izlenimi veriyor. Ama Fransa nın bizi en cok rahatsız eden tutumu Ermeni soykırımı ile ilgili. 1915 olaylarını once trajedi olarak niteleyen Fransız yoneticiler kısa zamanda soykırım ibaresini kullanmaya basladılar. Dısisleri Bakanı Barnier soykırım konusunun muzakere masasında olacağını soyledi. Chirac da bir televizyon mulakatında Turkiye gibi buyuk bir ulkenin tarihiyle yuzleseceğine inandığını ifade etti. Turkiye onumuzdeki surecte Kıbrıs ve Ege sorunlarını bir sekilde cozer siyasi kıstas niteliği kazanması muhtemel azınlık sorununa da bir care bulursa geriye Ermeni soykırımı iddiasını asmak kalacak. Bir siyasi kıstas olmasa da soykırım konusunda Ermenileri tatmin edemezsek Fransa daki Ermeni toplumu dolayısıyla yapılacak halkoylaması soykırım konusuna odaklanabilir. Aslında bu sorunu cozmek o kadar da zor değil. 1948 tarihli Soykırımı Onleme ve Cezalandırma Sozlesmesi nin 5. ve 6. maddelerine gore soykırım sucluları yetkili mahkemelerde yargılanır. Yani soykırıma yargı karar verir. Bu acıdan Fransa nın Ermeni soykırımı konusunda cıkardığı yasanın hukuki temeli zaten yok. İngiliz kraliyet savcısı 1. Dunya Savası sonunda İngiltere nin Malta da topladığı Turk sanıklar hakkında delil yetersizliğinden dava acamadı. Yani değil soykırım herhangi bir suc islendiğine iliskin bir yargı kararı dahi yok. Bu durumda Fransa Sozlesme nin 9. maddesine gore Ermeni soykırımı ile ilgili olarak Lahey Uluslararası Adalet Divanı na basvurmak ve sozlesmenin uygulanmasını yorumunu ve amaclarının yerine getirilmesini istemek hakkına sahip. Turkiye bu sureci engelleyemez. (Ermenistan ın bugune kadar bu yola gitmemesinin nedeni davayı kaybetme ihtimalinin guclu olmasından kaynaklanıyor.) Bir baska yol da Fransa ile birlikte konuyu Lahey deki Uluslararası Daimi Hakem Mahkemesi ne goturmek. Bu durumda soykırım sucunun geriye donuk olarak uygulanmasını da kabul edebiliriz. Tahkim sureci -tanık kanıt ve sanık yokluğunda- arsivler diğer tarihi belgeler ve toplu mezarlara iliskin adli tıp calısmalarına dayanabilir. (Ermeniler bu yonteme de aynı nedenle itiraz ediyor.) Soykırım konusunda ucuncu taraf aracılığıyla bir cozume varıldıktan sonra Ermenilerle uzlasmamız kuskusuz daha kolay olur. Bu arada Fransa nın da gecmisiyle henuz yuzlesmediğini hatırlamakta yarar var. Cezayir i bir tarafa bıraksak bile Sozlesme nin 3. maddesi (e) fıkrasına gore Vichy rejiminin Yahudi soykırımına istirak ettiği herkesin bildiği bir gercek. D Estaing in cumhurbaskanlığı doneminde Butce Bakanlığı da yapan Papon hakkında Vichy rejiminde kaymakamvekiliyken Yahudileri toplayıp Nazi toplama kamplarına gonderdiği icin dava acılmıs; sanık soykırıma istirakten değil de insanlığa karsı suc islemekten mahkûm olmustu. Fransa bizim tarihimizle yuzlesmemizi neden istiyor dersiniz.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+