Buyuk Birlik Partisi (BBP) Genel Baskanı Muhsin Yazıcıoglu Avrupa Birligi nin asıl amacının Turkiye’yi tam uye yapmak değil bolmek olduğunu soyledi. AB’nin kendisine bir numara buyuk gelen’ Turkiye’yi parcalamaya calıstığını savunan Yazıcıoğlu sozde Ermeni soykırımı Kıbrıs Ege ve azınlıklar gibi konuların surekli gundeme tasındığına dikkat cekti. Zaman’ın sorularını cevaplayan Muhsin Yazıcıoğlu Kopenhag Kriterleri’ni yerine getirmesine rağmen AB’nin Turkiye’ye cifte standart uyguladığını belirtti. Surekli yeni taleplerin masaya getirildiğine isaret eden BBP lideri soyle konustu: Ermenilerle sorununuzu cozun diyorlar. Bir yerde ustu kapalı olarak Ermenilerin istediği Kars’ı verin Karabağ isgalini onaylayın soykırımı kabul edin ve bunun karsılığında doğacak tazminat icin de ayrıca toprak verin diyorlar. Diğer bir konu ise ileride su yuzunden savas cıkabileceği belirtilerek Fırat ve Dicle havzalarının uluslararası bir komisyona devredilmesi isteniyor. Yani egemenlik hakkımızı hice sayıyorlar. Biz İngiltere’de cıkan petrolu boyle bir komisyona devredin’ diyor muyuz? Son zamanlarda yeniden tartısılmaya baslanan baskanlık sistemine de değinen Yazıcıoğlu oneriye sıcak bakıyor. Altyapısı iyi oturtulmus bir baskanlık sisteminin yolsuzluğa da buyuk darbe indireceğini kaydeden Muhsin Yazıcıoğlu mevcut durumda yasama ve yurutme erklerinin bağımsız olmadığını ileri surdu. Hukumetin yasama organını etki altına aldığını savunan Yazıcıoğlu yuzde 10’luk secim barajının da asağı cekilmesini istedi: Temsil adaleti sağlanmadığı icin istikrar da sağlanamıyor. Coğunluğu elde etmek adaleti getirmez. Sadece istikrar dusunulurse o zaman diktatorluk’ en iyi yonetim bicimi olurdu. Biz iki turlu tercihli secimden yanayız.” Muhsin Yazıcıoğlu Adalet Bakanlığı’nın milletvekili secimlerine yonelik hazırladığı seffaflık Yasa Tasarısı’na da destek verdi. Secim harcamalarının denetim altına alınması gerektiğinin altını cizen Yazıcıoğlu su gorusleri dile getirdi: Secim zamanlarında olağanustu bir savurganlık var. Paranın kaynağı bilinmiyor. Buyuk sermaye patronları bazı siyasetcileri destekleyerek iktidara getiriyor. Daha sonra karsılığında en buyuk isveren olan devletten ihale alıyor. Boylelikle patronlarla siyasetciler arasında kirli bir kan dolasımı yasanıyor. Bu acıdan yararlı bir yasa tasarısı olarak bakıyorum.”