Bir de Fransız Dışişleri Bakanı Michel Barnier var. AB’nin yapımcılığını ustlendiği filmde Barnier’nin Papadopulos’tan daha yukarıda bir rolde oynadığı aşikar. Gecen hafta “Ermeni Soykırımı” şeklindeki cumlesinin “bir soruyu tekrarlarken ağzından kactığını” soyleyerek “cevir kazı yanmasın” kategorisinin gozde elemanı olduğunu ispatlayan Fransız Dışişleri Bakanı bu defa “soykırım” muhabbetine balıklama dalıverdi... “Turkiye’nin uyeliği 10 ila 15 yıl alır” diyen Barnier aynen şu ifadeleri kullanıyor: “-Son tahlilde Fransız halkı Turkiye’nin uye olup olmamasına karar verecek. Turkiye’nin uyeliği oncesinde bir cevap almak umudu ile Ermeni soykırımı da masada olacak!” Fransa’nın muzakere surecinde Turkiye’nin uyeliğini engellemek icin her turlu kumpasa gireceği o kadar acık ki... Kıbrıs Kopenhag Kriterleri arasında yoktu; şimdilerde muzakereye başlayabilmemiz icin on şart konumunda: 2007’den itibaren Sarkozy’li Fransa’nın Ermeni Meselesi’ne “kriter” muamelesi yapacağı bugunden belli. O Sarkozy ki her ağzını actığında “İmtiyazlı Ortaklık”tan bahsediyor.